Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

19

Sûredeki Ayet No: 

14

Ayet No: 

2264

Sayfa No: 

306

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَبَرًّا بِوَالِدَيْهِ وَلَمْ يَكُن جَبَّارًا عَصِيًّا

Çeviriyazı: 

veberram bivâlideyhi velem yekün cebbâran `aṣiyyâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Anne ve babasına karşı iyi davranan bir kimse idi, zorba ve isyankâr değildi.

Diyanet İşleri: 

Ey Yahya! Kitaba kuvvetle sarıl deyip daha çocukken ona hikmet, katımızdan kalp yumuşaklığı ve safiyet verdik. O, Allah'tan sakınan ve anasına babasına karşı iyi davranan bir kimse idi, baş kaldıran bir zorba değildi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Anasınababasına iyilik ederdi ve cebbar ve asi değildi.

Şaban Piriş: 

Anne ve babasına iyi davranırdı. Zorba ve isyankâr değildi.

Edip Yüksel: 

Ana babasına karşı iyi davranırdı, asla bir zorba ve isyankâr olmadı.

Ali Bulaç: 

Ana ve babasına itaatkardı ve isyan eden bir zorba değildi.

Suat Yıldırım: 

“Yahya! Kitaba var kuvvetinle sarıl!” dedik ve henüz çocuk iken ona hikmet verdik. Tarafımızdan bir merhamet, arı duru bir gönül de ihsan ettik.O, Allah'ı sayıp günahtan sakınan bir insandı. Anne ve babasına iyi davranan hayırlı bir evlattı, asla zorba ve isyankâr biri değildi.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve anasıyla babasına itaatkâr idi ve bir zorba, isyankâr değildi.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ana-babasına iyilik eden biriydi; zorba, isyancı biri değil.

Bekir Sadak: 

Cebrail: «Ben temiz bir oglan bagislamak icin Rabbinin sana gonderdigi elciden baskasi degilim» dedi.

İbni Kesir: 

Anasına ve babasına karşı iyi davranırdı. Baş kaldıran bir zorba değildi.

Adem Uğur: 

Ana babasına çok iyi davranırdı

İskender Ali Mihr: 

Anne ve babasına karşı birr sahibiydi. Ve o, asi, cebbar değildi.

Celal Yıldırım: 

19:12

Tefhim ul Kuran: 

Ana ve babasına itaatkârdı ve isyan eden bir zorba değildi.

Fransızca: 

et dévoué envers ses père et mère; et ne fut ni violent ni désobéissant.

İspanyolca: 

y piadoso con sus padres; no fue violento, desobediente.

İtalyanca: 

amorevole con i suoi genitori, né violento né disobbediente.

Almanca: 

Er war auch gütig seinen Eltern gegenüber, und er war kein widerspenstiger Widersacher.

Çince: 

是孝敬你的,不是霸道的,不是忤逆的。

Hollandaca: 

En deed zijnen plicht omtrent zijne ouders, en hij was trotsch noch weerspannig.

Rusça: 

почтителен к родителям и не был гордецом и ослушником.

Somalice: 

iyo baarri labadiisa waalid mana ahayn daalim caasi ah.

Swahilice: 

Na akawa mwema kwa wazazi wake, wala hakuwa jabari mua'si.

Uygurca: 

ئۇنى ئاتا - ئانىسىغا كۆيۈمچان (قىلدۇق)، ئۇ مۇتەكەببىر (يەنى ئاتا - ئانىسىنى قاخشاتقۇچى)، (پەرۋەردىگارىغا) ئاسىيلىق قىلغۇچى بولمىدى

Japonca: 

父母に孝行で高慢でなく,背くこともなかった。

Arapça (Ürdün): 

«وبرّا بوالديه» أي: محسنا إليهما «ولم يكن جبارا» متكبرا «عصيا» عاصيا لربه.

Hintçe: 

और वह (ख़ुद भी) परहेज़गार और अपने माँ बाप के हक़ में सआदतमन्द थे और सरकश नाफरमान न थे

Tayca: 

และเป็นผู้กระทำความดีต่อบิดามารดาของเขา และเขามิได้เป็นผู้หยิ่งยะโส ผู้ฝ่าฝืน

İbranice: 

והיה מכבד את הוריו, ולא היה מתנשא או מרדן

Hırvatça: 

i roditeljima svojim bio je dobar, i nije bio drzak i neposlušan.

Rumence: 

era bun cu părinţii lui şi nu era nici nestăpânit, şi nici neascultător.

Transliteration: 

Wabarran biwalidayhi walam yakun jabbaran AAasiyyan

Türkçe: 

Ana-babasına iyilik eden biriydi; zorba, isyancı biri değil.

Sahih International: 

And dutiful to his parents, and he was not a disobedient tyrant.

İngilizce: 

And kind to his parents, and he was not overbearing or rebellious.

Azerbaycanca: 

(Yəhya) ata-anasına qarşı da olduqca itaətkar (nəvazişkar) idi: zalım, asi (dikbaş) deyildi.

Süleyman Ateş: 

Ana babasına iyilik ediciydi, baş kaldıran bir zorba değildi.

Diyanet Vakfı: 

Ana-babasına çok iyi davranırdı; o, isyankar bir zorba değildi.

Erhan Aktaş: 

Anne ve babasına karşı birr(1) sahibiydi. Karşı çıkan ve asilik eden biri değildi.

Kral Fahd: 

Anababasına çok iyi davranırdı; o, isyankar bir zorba değildi .

Hasan Basri Çantay: 

19:12

Muhammed Esed: 

ve ana babasına karşı saygı ve gözetme tavrı içinde; asla zorba ya da dik başlı biri değildi.

Gültekin Onan: 

Ana ve babasına itaatkardı ve isyan eden bir zorba değildi.

Ali Fikri Yavuz: 

Ebeveynine de ihsankârdı, zorba ve isyankâr değildi.

Portekizce: 

e piedoso para com seus pais, e jamais foi arrogante ou rebelde.

İsveççe: 

och var en god [son] tillgiven sina föräldrar och visade sig aldrig övermodig eller trotsig.

Farsça: 

و به پدر و مادرش نیکوکار بود و سرکش و نافرمان نبود.

Kürtçe: 

ھەڵسوکەوتی لەگەڵ دایک و باوکیدا جوان بوو خۆ بەزلزان و سەر پێچیکەر نەبوو (لەفەرمانی خوا)

Özbekçe: 

У ота-онасига меҳрибон бўлиб, жабр-ситам қилгувчи ва исёнчи эмасди.

Malayca: 

Dan ia taat serta berbuat baik kepada ibu bapanya, dan ia pula tidak sombong angkuh atau derhaka.

Arnavutça: 

dhe ishte bamirës ndaj prindërve të vet, e nuk ishte i ashpër dhe i padëgjueshëm.

Bulgarca: 

и нежен с родителите си. И не бе насилник, непокорник.

Sırpça: 

и родитељима својим је био послушан, и није био дрзак и непослушан.

Çekçe: 

a k rodičům dobrotivý a nebyl ani násilný, ani neposlušný.

Urduca: 

اور اپنے والدین کا حق شناس تھا وہ جبّار نہ تھا اور نہ نافرمان

Tacikçe: 

Ба падару модар некӣ мекард ва ҷаббору гарданкаш набуд.

Tatarca: 

Вә ата-анасына изгелек итүче иде, вә ул Аллаһуга гөнаһкәр булмады һәм тәкәбберлек кылмады.

Endonezyaca: 

dan seorang yang berbakti kepada kedua orang tuanya, dan bukanlah ia orang yang sombong lagi durhaka.

Amharca: 

ለወላጆቹም በጎ ሠሪ ነበር፡፡ ትዕቢተኛ አመጸኛም አልነበረም፡፡

Tamilce: 

இன்னும், அவர் தன் பெற்றோருக்கு நன்மை புரிபவராக இருந்தார். அவர் முரடராக (பெருமைபிடித்தவராக), மாறுசெய்பவராக இருக்கவில்லை.

Korece: 

그의 부모에게도 순종 하였 고 또한 그는 거만하지도 아니 하 였으며 오만함도 없었노라

Vietnamca: 

Y hiếu thảo với cha mẹ và không ngạo mạn cũng không phản nghịch.

Rubu tag: 

Hizb tag: