Arapça:
فَأَخَذَتْهُمُ الصَّيْحَةُ مُصْبِحِينَ
Çeviriyazı:
feeḫaẕethümu-ṣṣayḥatü muṣbiḥîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onları da sabahleyin korkunç bir çığlık yakaladı.
Diyanet İşleri:
Sabaha karşı çığlık onları yakalayıverdi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Sabah çağına erdikleri gibi bir bağırış yüzünden helak olup gittiler.
Şaban Piriş:
Sabahladıklarında onları da bir çığlık yakalayıverdi.
Edip Yüksel:
Sabahleyin onları da o korkunç gürültü yakaladı.
Ali Bulaç:
Derken, sabah vaktine girdiklerinde, onları o dayanılmaz-çığlık yakalayıverdi.
Suat Yıldırım:
Bir sabah o korkunç ses bastırıverdi onları!
Ömer Nasuhi Bilmen:
Sonra onları, sabahladıkları an o sayha yakalamış oldu.
Yaşar Nuri Öztürk:
Korkunç titreşimli ses onları da sabaha girecekleri sırada yakaladı.
Bekir Sadak:
Kafirler icinde bazi kimselere verdigimiz kat kat servete gozunu dikme
İbni Kesir:
Sabaha karşı çığlık onları da yakalayıverdi.
Adem Uğur:
Onları da sabaha çıkarlarken o korkunç ses yakaladı.
İskender Ali Mihr:
Böylece sabah vaktine erenleri (sabaha çıkanları), bir sayha (korkunç bir ses) yakaladı.
Celal Yıldırım:
15:82
Tefhim ul Kuran:
Derken, onları sabah vaktine girdiklerinde, o dayanılmaz çığlık yakalayıverdi.
Fransızca:
Puis, au matin, le Cri les saisit.
İspanyolca:
Les sorprendió el Grito por la mañana
İtalyanca:
ma al mattino li sorprese il Grido.
Almanca:
Dann richtete sie ein Vernichtungsschrei beim Sonnenaufgang zugrunde.
Çince:
但呐喊声在早晨袭击了他们。
Hollandaca:
Maar een vreeselijk onweder van den hemel overviel hen des morgens.
Rusça:
На заре их поразил вопль.
Somalice:
Waxaana qabatay Qaylo Aroortii.
Swahilice:
Basi ukelele ukawatwaa asubuhi.
Uygurca:
لېكىن قاتتىق چۇقان سەھەردىلا ئۇلارنى ھالاك قىلدى
Japonca:
それである朝,一声(懲罰)が,かれらを襲って,
Arapça (Ürdün):
«فأخذتهم الصيحة مصبحين» وقت الصباح.
Hintçe:
आख़िर उनके सुबह होते होते एक बड़ी (जोरों की) चिंघाड़ ने ले डाला
Tayca:
ดังนั้น เสียงกัมปนาทได้คร่าชีวิตพวกเขาในยามเช้า
İbranice:
אך עם בוקר הלמה בהם הצווחה(על כפירתם)
Hırvatça:
pa i njih u svitanje strašan glas zadesi,
Rumence:
strigătul i-a luat în zori.
Transliteration:
Faakhathathumu alssayhatu musbiheena
Türkçe:
Korkunç titreşimli ses onları da sabaha girecekleri sırada yakaladı.
Sahih International:
But the shriek seized them at early morning.
İngilizce:
But the (mighty) Blast seized them of a morning,
Azerbaycanca:
Səhər çağı dəhşətli (tükürpədici) səs onları bürüdü.
Süleyman Ateş:
Sabaha girerlerken onları da (o) korkunç ses yakaladı.
Diyanet Vakfı:
Onları da sabaha çıkarlarken o korkunç ses yakaladı.
Erhan Aktaş:
Derken, sabaha karşı korkunç bir ses onları yakaladı.
Kral Fahd:
Onları da sabaha çıkarlarken o korkunç ses yakaladı.
Hasan Basri Çantay:
Derken onları dahi sabaha girdikleri sırada o (korkunç) ses yakalayıverdi.
Muhammed Esed:
ama sonunda, (bir) sabah erkenden onları da (hak ettikleri azabın) gürültüsü apansız yakalayıverdi;
Gültekin Onan:
Derken, sabah vaktine girdiklerinde onları o dayanılmaz çığlık yakalayıverdi.
Ali Fikri Yavuz:
Bunları da o (korkunç) sayha (ses ve gürültü) sabahleyin yakalayıverdi. (gürültü ve zelzele neticesi helâk oldular.)
Portekizce:
Porém, o estrondo os fulminou ao amanhecer.
İsveççe:
Men en dag i gryningen genljöd dånet [av Guds straff] över dem,
Farsça:
پس هنگامی که به صبح درآمدند، صدایی [مرگبار و وحشتناک و غرّشی سهمگین] آنان را فرا گرفت.
Kürtçe:
ئەمجا دەنگ و پیاھەڵشاخانێکی بەھێز گرتنی لە بەرەبەیاندا
Özbekçe:
Бас, субҳидам чоғида уларни қаттиқ қичқириқ тутди.
Malayca:
Meskipun demikian, mereka dibinasakan juga oleh letusan suara yang menggempakan pada bumi waktu pagi.
Arnavutça:
andaj, edhe ata në agim i goditi zë i tmerrshëm
Bulgarca:
Но Викът ги обзе на сутринта.
Sırpça:
па и њих у свитање задеси страшан глас,
Çekçe:
a ozval se zrána nad nimi výkřik jediný
Urduca:
آخرکار ایک زبردست دھماکے نے اُن کو صبح ہوتے آ لیا
Tacikçe:
Субҳгоҳон ононро фарёд фурӯ гирифт.
Tatarca:
Аларга да таң вакытыңда каты тавыш иреште вә һәлак булдылар.
Endonezyaca:
Maka mereka dibinasakan oleh suara keras yang mengguntur di waktu pagi,
Amharca:
ያነጉም ሲኾኑ ጩኸት ያዘቻቸው፤ (ወደሙ)፡፡
Tamilce:
ஆக, (அவர்கள்) பொழுது விடிந்தவர்களாக இருக்கும் நிலையில் அவர்களை பயங்கரமான சப்தம் பிடித்தது.
Korece:
하늘의 천벌이 아침 직전에 그들을 멸망케 하였으니
Vietnamca:
Nhưng một tiếng thét dữ dội đã túm bắt chúng vào lúc sáng sớm.
Ayet Linkleri: