Arapça:
قَالُوا لَا تَوْجَلْ إِنَّا نُبَشِّرُكَ بِغُلَامٍ عَلِيمٍ
Çeviriyazı:
ḳâlû lâ tevcel innâ nübeşşiruke bigulâmin `alîm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Melekler: "Korkma! Gerçekten biz sana bilgin bir oğul müjdeliyoruz" dediler.
Diyanet İşleri:
İbrahim'in yanına girdiklerinde selam vermişlerdi. O: "Doğrusu biz sizden korkuyoruz" demişti de: "Korkma, biz sana, bilgin bir oğlun olacağını müjdelemeye geldik" demişlerdi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Korkma demişlerdi, biz sana, bilgi sahibi bir erkek evlat müjdeliyoruz.
Şaban Piriş:
Onlar: Endişelenme, biz sana bilgin bir erkek evlat müjdeliyoruz, dediler.
Edip Yüksel:
"Endişelenme, biz sana bilgin bir oğul müjdesini veriyoruz," demişlerdi.
Ali Bulaç:
Dediler ki: "Korkma biz sana bilgin bir çocuk müjdelemekteyiz."
Suat Yıldırım:
“Korkma!” dediler. “Biz sana (büyüdüğünde âlim olacak) bir oğlunuzun dünyaya geleceğini müjdeliyoruz.” [52,28]
Ömer Nasuhi Bilmen:
(Onlar da) Demişlerdi ki: «Korkma, muhakkak seni ziyade bilgin bir oğul ile müjdeleriz.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Korkma! Biz sana bilgin bir oğlan müjdeliyoruz. dediler.
Bekir Sadak:
(58-60) soyle cevap vermislerdi: «Biz suphesiz suclu bir millete gonderildik. Lut´un ailesi bunun disindadir. Karisi haric hepsini kurtaracagiz. Karisinin geride kalanlardan olmasini gerekli bulduk."
İbni Kesir:
Demişlerdi ki: Korkma, biz sana bilgin bir oğlun olacağını müjdelemeye geldik.
Adem Uğur:
Dediler ki: Korkma
İskender Ali Mihr:
(İbrâhîm (A.S)´ın misafirleri) şöyle dediler: “(Siz) korkmayın! Muhakkak ki
Celal Yıldırım:
Onlar, «korkma, çünkü biz seni bilgin bir oğulla müjdeliyoruz» demişlerdi.
Tefhim ul Kuran:
Dediler ki: «Korkma, biz sana bilgin bir çocuk müjdelemekteyiz.»
Fransızca:
Ils dirent : "N'aie pas peur ! Nous t'annonçons une bonne nouvelle, [la naissance] d'un garçon plein de savoir".
İspanyolca:
«¡No tengas miedo!», dijeron. «Te anunciamos la buena noticia de un muchacho lleno de ciencia».
İtalyanca:
Dissero: «Non temere, noi ti annunciamo un figlio sapiente».
Almanca:
Sie sagten: "Fürchte dich nicht! Wir bringen dir doch die frohe Botschaft über einen äußerst wissenden Sohn."
Çince:
他们说:你不要畏惧,我们的确以一个聪明的男孩向你报喜。
Hollandaca:
En zij antwoordden: Vrees niets: wij brengen u de belofte van een wijzen zoon.
Rusça:
Они сказали: "Не бойся! Воистину, мы принесли тебе благую весть об умном мальчике".
Somalice:
ooy Dhaheena ha cabsan Waxaanu kuugu Bishaarayn Wiil cilmi yeelane.
Swahilice:
Wakasema: Usiogope. Sisi tunakubashiria kijana mwenye ujuzi.
Uygurca:
ئۇلار: «قورقمىغىن، (بىز پەرۋەردىگارىڭنىڭ ئەلچىلىرىمىز)، ھەقىقەتەن ساڭا (ئۆسۈپ چوڭ بولغىنىدا) ناھايىتى بىلىملىك (بولىدىغان) بىر ئوغۇل (يەنى ئىسھاق) بىلەن خۇش خەۋەر بېرىمىز» دېدى
Japonca:
かれらは言った。「恐れることはない。わたしたちは利口な1人の息子が授る吉報を,あなたに(湾?)したのだ。」
Arapça (Ürdün):
«قالوا لا توجل» لا تخف «إنا» رسل ربك «نبشرك بغلام عليم» ذي علم كثير هو إسحاق كما ذكرنا في سورة هود.
Hintçe:
उन्होंने कहा आप मुत्तालिक़ ख़ौफ न कीजिए (क्योंकि) हम तो आप को एक (दाना व बीना) फरज़न्द (के पैदाइश) की खुशख़बरी देते हैं
Tayca:
พวกเรากล่าวว่า “ท่านอย่ากลัว แท้จริงเราขอแจ้งข่าวดีแก่ท่าน เกี่ยวกับเด็กคนหนึ่งที่มีความรู้”
İbranice:
אמרו לו: 'אל תחשוש, באנו לבשר לך על בן רחב ידע
Hırvatça:
"Ne plaši se!", rekoše, "donosimo ti radosnu vijest, imat ćeš sina koji će znan biti."
Rumence:
Ei spuseră: “Să nu-ţi fie frică! Noi îţi vestim un fecior înţelept.”
Transliteration:
Qaloo la tawjal inna nubashshiruka bighulamin AAaleemin
Türkçe:
"Korkma! Biz sana bilgin bir oğlan müjdeliyoruz." dediler.
Sahih International:
[The angels] said, "Fear not. Indeed, we give you good tidings of a learned boy."
İngilizce:
They said: "Fear not! We give thee glad tidings of a son endowed with wisdom."
Azerbaycanca:
Onlar: “Qorxma, biz səni çox bilikli bir oğulla (oğlun olacağı ilə) müjdələyirik!” – deyə cavab verdilər.
Süleyman Ateş:
Korkma dediler, biz sana bilgin bir çocuk(un olacağını) müjdeleriz!
Diyanet Vakfı:
Dediler ki: Korkma; biz sana bilgin bir oğul müjdeliyoruz.
Erhan Aktaş:
Onlar: “Korkma! Biz, sana âlim bir oğul müjdeliyoruz.” dediler.
Kral Fahd:
Dediler ki: Korkma biz sana bilgin bir oğul müjdeliyoruz.
Hasan Basri Çantay:
Dediler ki: «Korkma, hakıykat biz sana çok bilgin bir oğul müjde ediyoruz».
Muhammed Esed:
(Bunun üzerine) onlar: "Yo, korkma! Biz sana, kendisine derin ve doğru bilgi bahşedilmiş bir oğlun olacağını müjdelemeye geldik".
Gültekin Onan:
Dediler ki: "
Ali Fikri Yavuz:
Melekler de: “-Korkma, gerçekten biz, sana, bilgin bir oğul müjdeliyoruz.” dediler.
Portekizce:
Disseram-lhe: Não temas, porque viemos alvissarar-te com a vinda de um filho, que será sábio.
İsveççe:
[Och] de sade: "Du har ingenting att frukta! Vi kommer med det glada budskapet till dig att [du skall få] en son [som skall bli en vis man]."
Farsça:
گفتند: نترس که ما تو را به پسری دانا مژده می دهیم.
Kürtçe:
ووتیان (پێی) مەترسە بەڕاستی ئێمە مژدەت دەدەینێ بە (لە دایک بوونی) کوڕێکی زانا
Özbekçe:
Улар: «Қўрқма, биз сенга ўта билимдон ўғилнинг хушхабарини берурмиз», дедилар.
Malayca:
Mereka menjawab: "Janganlah engkau takut, sebenarnya kami hendak mengembirakanmu dengan berita bahawa engkau akan beroleh seorang anak lelaki yang bakal menjadi seorang yang berilmu".
Arnavutça:
Ata thanë: “Mos u friko se na po të sihariqojmë ty me një djalë të dijshëm”.
Bulgarca:
Рекоха: “Не се страхувай! Ние те благовестваме за син, надарен със знание.”
Sırpça:
“Не плаши се!” Рекоше, “доносимо ти радосну вест, ученог ћеш сина имати.”
Çekçe:
I pravili: 'Neboj se, vždyť my ti přinášíme zvěst radostnou o narození chlapce moudrého!'
Urduca:
اُنہوں نے جواب دیا "ڈرو نہیں، ہم تمہیں ایک بڑے سیانے لڑکے کی بشارت دیتے ہیں"
Tacikçe:
Гуфтанд: «Матарс, мо туро ба писаре доно мужда (хушхабар) медиҳем».
Tatarca:
Фәрештәләр әйттеләр: "Син бездән курыкма, без сиңа шатлыклы хәбәр китердек, сездән бер галим бала туачак".
Endonezyaca:
Mereka berkata: "Janganlah kamu merasa takut, sesungguhnya kami memberi kabar gembira kepadamu dengan (kelahiran seorang) anak laki-laki (yang akan menjadi) orang yang alim".
Amharca:
«አትፍራ፤ እኛ ዐዋቂ በኾነ ወንድ ልጅ እናበስርሃለን» አሉት፡፡
Tamilce:
அவர்கள் கூறினார்கள்: “பயப்படாதீர். நிச்சயமாக நாம் உமக்கு (மார்க்கத்தை) அதிகம் அறிந்த ஒரு மகனைக் கொண்டு நற்செய்தி கூறுகிறோம்.”
Korece:
이에 천사들이 말하더라 두 려워 하지 말라 우리는 총명한 지혜를 가진 사내아이의 소식을 당 신께 전하려 왔나이다
Vietnamca:
Họ nói: “Ngươi đừng sợ, vì chúng tôi đến để báo tin mừng cho ngươi về một đứa con trai đầy sự hiểu biết.”
Ayet Linkleri: