Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

15

Sûredeki Ayet No: 

53

Ayet No: 

1855

Sayfa No: 

265

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قَالُوا لَا تَوْجَلْ إِنَّا نُبَشِّرُكَ بِغُلَامٍ عَلِيمٍ

Çeviriyazı: 

ḳâlû lâ tevcel innâ nübeşşiruke bigulâmin `alîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Melekler: "Korkma! Gerçekten biz sana bilgin bir oğul müjdeliyoruz" dediler.

Diyanet İşleri: 

İbrahim'in yanına girdiklerinde selam vermişlerdi. O: "Doğrusu biz sizden korkuyoruz" demişti de: "Korkma, biz sana, bilgin bir oğlun olacağını müjdelemeye geldik" demişlerdi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Korkma demişlerdi, biz sana, bilgi sahibi bir erkek evlat müjdeliyoruz.

Şaban Piriş: 

Onlar: Endişelenme, biz sana bilgin bir erkek evlat müjdeliyoruz, dediler.

Edip Yüksel: 

"Endişelenme, biz sana bilgin bir oğul müjdesini veriyoruz," demişlerdi.

Ali Bulaç: 

Dediler ki: "Korkma biz sana bilgin bir çocuk müjdelemekteyiz."

Suat Yıldırım: 

“Korkma!” dediler. “Biz sana (büyüdüğünde âlim olacak) bir oğlunuzun dünyaya geleceğini müjdeliyoruz.” [52,28]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(Onlar da) Demişlerdi ki: «Korkma, muhakkak seni ziyade bilgin bir oğul ile müjdeleriz.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Korkma! Biz sana bilgin bir oğlan müjdeliyoruz. dediler.

Bekir Sadak: 

(58-60) soyle cevap vermislerdi: «Biz suphesiz suclu bir millete gonderildik. Lut´un ailesi bunun disindadir. Karisi haric hepsini kurtaracagiz. Karisinin geride kalanlardan olmasini gerekli bulduk.&quot

İbni Kesir: 

Demişlerdi ki: Korkma, biz sana bilgin bir oğlun olacağını müjdelemeye geldik.

Adem Uğur: 

Dediler ki: Korkma

İskender Ali Mihr: 

(İbrâhîm (A.S)´ın misafirleri) şöyle dediler: “(Siz) korkmayın! Muhakkak ki

Celal Yıldırım: 

Onlar, «korkma, çünkü biz seni bilgin bir oğulla müjdeliyoruz» demişlerdi.

Tefhim ul Kuran: 

Dediler ki: «Korkma, biz sana bilgin bir çocuk müjdelemekteyiz.»

Fransızca: 

Ils dirent : "N'aie pas peur ! Nous t'annonçons une bonne nouvelle, [la naissance] d'un garçon plein de savoir".

İspanyolca: 

«¡No tengas miedo!», dijeron. «Te anunciamos la buena noticia de un muchacho lleno de ciencia».

İtalyanca: 

Dissero: «Non temere, noi ti annunciamo un figlio sapiente».

Almanca: 

Sie sagten: "Fürchte dich nicht! Wir bringen dir doch die frohe Botschaft über einen äußerst wissenden Sohn."

Çince: 

他们说:你不要畏惧,我们的确以一个聪明的男孩向你报喜。

Hollandaca: 

En zij antwoordden: Vrees niets: wij brengen u de belofte van een wijzen zoon.

Rusça: 

Они сказали: "Не бойся! Воистину, мы принесли тебе благую весть об умном мальчике".

Somalice: 

ooy Dhaheena ha cabsan Waxaanu kuugu Bishaarayn Wiil cilmi yeelane.

Swahilice: 

Wakasema: Usiogope. Sisi tunakubashiria kijana mwenye ujuzi.

Uygurca: 

ئۇلار: «قورقمىغىن، (بىز پەرۋەردىگارىڭنىڭ ئەلچىلىرىمىز)، ھەقىقەتەن ساڭا (ئۆسۈپ چوڭ بولغىنىدا) ناھايىتى بىلىملىك (بولىدىغان) بىر ئوغۇل (يەنى ئىسھاق) بىلەن خۇش خەۋەر بېرىمىز» دېدى

Japonca: 

かれらは言った。「恐れることはない。わたしたちは利口な1人の息子が授る吉報を,あなたに(湾?)したのだ。」

Arapça (Ürdün): 

«قالوا لا توجل» لا تخف «إنا» رسل ربك «نبشرك بغلام عليم» ذي علم كثير هو إسحاق كما ذكرنا في سورة هود.

Hintçe: 

उन्होंने कहा आप मुत्तालिक़ ख़ौफ न कीजिए (क्योंकि) हम तो आप को एक (दाना व बीना) फरज़न्द (के पैदाइश) की खुशख़बरी देते हैं

Tayca: 

พวกเรากล่าวว่า “ท่านอย่ากลัว แท้จริงเราขอแจ้งข่าวดีแก่ท่าน เกี่ยวกับเด็กคนหนึ่งที่มีความรู้”

İbranice: 

אמרו לו: 'אל תחשוש, באנו לבשר לך על בן רחב ידע

Hırvatça: 

"Ne plaši se!", rekoše, "donosimo ti radosnu vijest, imat ćeš sina koji će znan biti."

Rumence: 

Ei spuseră: “Să nu-ţi fie frică! Noi îţi vestim un fecior înţelept.”

Transliteration: 

Qaloo la tawjal inna nubashshiruka bighulamin AAaleemin

Türkçe: 

"Korkma! Biz sana bilgin bir oğlan müjdeliyoruz." dediler.

Sahih International: 

[The angels] said, "Fear not. Indeed, we give you good tidings of a learned boy."

İngilizce: 

They said: "Fear not! We give thee glad tidings of a son endowed with wisdom."

Azerbaycanca: 

Onlar: “Qorxma, biz səni çox bilikli bir oğulla (oğlun olacağı ilə) müjdələyirik!” – deyə cavab verdilər.

Süleyman Ateş: 

Korkma dediler, biz sana bilgin bir çocuk(un olacağını) müjdeleriz!

Diyanet Vakfı: 

Dediler ki: Korkma; biz sana bilgin bir oğul müjdeliyoruz.

Erhan Aktaş: 

Onlar: “Korkma! Biz, sana âlim bir oğul müjdeliyoruz.” dediler.

Kral Fahd: 

Dediler ki: Korkma biz sana bilgin bir oğul müjdeliyoruz.

Hasan Basri Çantay: 

Dediler ki: «Korkma, hakıykat biz sana çok bilgin bir oğul müjde ediyoruz».

Muhammed Esed: 

(Bunun üzerine) onlar: "Yo, korkma! Biz sana, kendisine derin ve doğru bilgi bahşedilmiş bir oğlun olacağını müjdelemeye geldik".

Gültekin Onan: 

Dediler ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Melekler de: “-Korkma, gerçekten biz, sana, bilgin bir oğul müjdeliyoruz.” dediler.

Portekizce: 

Disseram-lhe: Não temas, porque viemos alvissarar-te com a vinda de um filho, que será sábio.

İsveççe: 

[Och] de sade: "Du har ingenting att frukta! Vi kommer med det glada budskapet till dig att [du skall få] en son [som skall bli en vis man]."

Farsça: 

گفتند: نترس که ما تو را به پسری دانا مژده می دهیم.

Kürtçe: 

ووتیان (پێی) مەترسە بەڕاستی ئێمە مژدەت دەدەینێ بە (لە دایک بوونی) کوڕێکی زانا

Özbekçe: 

Улар: «Қўрқма, биз сенга ўта билимдон ўғилнинг хушхабарини берурмиз», дедилар.

Malayca: 

Mereka menjawab: "Janganlah engkau takut, sebenarnya kami hendak mengembirakanmu dengan berita bahawa engkau akan beroleh seorang anak lelaki yang bakal menjadi seorang yang berilmu".

Arnavutça: 

Ata thanë: “Mos u friko se na po të sihariqojmë ty me një djalë të dijshëm”.

Bulgarca: 

Рекоха: “Не се страхувай! Ние те благовестваме за син, надарен със знание.”

Sırpça: 

“Не плаши се!” Рекоше, “доносимо ти радосну вест, ученог ћеш сина имати.”

Çekçe: 

I pravili: 'Neboj se, vždyť my ti přinášíme zvěst radostnou o narození chlapce moudrého!'

Urduca: 

اُنہوں نے جواب دیا "ڈرو نہیں، ہم تمہیں ایک بڑے سیانے لڑکے کی بشارت دیتے ہیں"

Tacikçe: 

Гуфтанд: «Матарс, мо туро ба писаре доно мужда (хушхабар) медиҳем».

Tatarca: 

Фәрештәләр әйттеләр: "Син бездән курыкма, без сиңа шатлыклы хәбәр китердек, сездән бер галим бала туачак".

Endonezyaca: 

Mereka berkata: "Janganlah kamu merasa takut, sesungguhnya kami memberi kabar gembira kepadamu dengan (kelahiran seorang) anak laki-laki (yang akan menjadi) orang yang alim".

Amharca: 

«አትፍራ፤ እኛ ዐዋቂ በኾነ ወንድ ልጅ እናበስርሃለን» አሉት፡፡

Tamilce: 

அவர்கள் கூறினார்கள்: “பயப்படாதீர். நிச்சயமாக நாம் உமக்கு (மார்க்கத்தை) அதிகம் அறிந்த ஒரு மகனைக் கொண்டு நற்செய்தி கூறுகிறோம்.”

Korece: 

이에 천사들이 말하더라 두 려워 하지 말라 우리는 총명한 지혜를 가진 사내아이의 소식을 당 신께 전하려 왔나이다

Vietnamca: 

Họ nói: “Ngươi đừng sợ, vì chúng tôi đến để báo tin mừng cho ngươi về một đứa con trai đầy sự hiểu biết.”