Arapça:
قَالَ فَاخْرُجْ مِنْهَا فَإِنَّكَ رَجِيمٌ
Çeviriyazı:
ḳâle faḫruc minhâ feinneke racîm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Allah şöyle buyurdu: "Öyle ise oradan çık! Sen, artık kovulmuş birisin."
Diyanet İşleri:
Öyleyse defol oradan, sen artık kovulmuş birisin. Doğrusu hesap gününe kadar lanet sanadır dedi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Çık buradan dedi, şüphe yok ki taşlanmış, kovulmuşsun sen.
Şaban Piriş:
Öyleyse o Cennet'ten çık, sen kovuldun! dedi.
Edip Yüksel:
(Tanrı:) "Öyleyse çık oradan; sen kovuldun!"
Ali Bulaç:
Dedi ki: "Öyleyse ondan (cennetten) çık, çünkü sen kovulmuş-bulunmaktasın."
Suat Yıldırım:
Allah şöyle buyurdu: “O halde, defol buradan! Çünkü sen kovuldun, ve bu lânet, hesap gününe kadar senin üzerinde devam edecektir.”
Ömer Nasuhi Bilmen:
(Hak Teâlâ da) Buyurdu ki: «Artık çık oradan, muhakkak ki, sen kovulmuşundur.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Buyurdu: "Öyleyse çık oradan, çünkü kovuldun."
Bekir Sadak:
(39-40) «ORabbim! Beni saptirdigin icin, and olsun ki yeryuzunde fenaliklari onlara guzel gosterecegim
İbni Kesir:
Buyurdu ki: Öyleyse çık oradan. Sen, artık kovulmuş birisin.
Adem Uğur:
Allah şöyle buyurdu: Öyle ise oradan çık! Artık kovuldun!
İskender Ali Mihr:
(Allahû Tealâ şöyle) buyurdu: “Hemen oradan çık! Muhakkak ki
Celal Yıldırım:
Bunun üzerine Allah ona: «Çık oradan
Tefhim ul Kuran:
Dedi ki: «Öyleyse ondan (cennetten) çık, çünkü sen kovulmuş bulunmaktasın.»
Fransızca:
Il dit : "Je ne puis me prosterner devant un homme que Tu as créé d'argile crissante, extraite d'une boue malléable".
İspanyolca:
Dijo: «¡Sal de aquí! ¡Eres un maldito!
İtalyanca:
[Allah] disse: «Fuori di qui, che tu sia bandito.
Almanca:
ER sagte: "Dann gehe aus ihr (der Dschanna) heraus, denn du bist gewiß verdammt.
Çince:
主说:你从这里出去吧。因为你确是被放逐的。
Hollandaca:
God zeide: Ga dus heen; want gij zult met steenen verdreven worden.
Rusça:
Он сказал: "Изыди отсюда. Отныне ты изгнан и побиваем.
Somalice:
Wuxuuna yidhi Eebe ka bax xageeda adigu waa lagu fogeeyaye.
Swahilice:
(Mwenyezi Mungu) akasema: Basi toka humo, kwani hakika wewe ni maluuni!
Uygurca:
اﷲ ئېيتتى: «سەن جەننەتتىن يوقال، ھەقىقەتەن قوغلاندى بولدۇڭ
Japonca:
かれは仰せられた。「それならあなたはここから下がれ。本当にあなたは,呪われている。
Arapça (Ürdün):
«قال فاخرج منها» أي الجنة وقيل من السماوات «فإنك رجيم» مطرود.
Hintçe:
ख़ुदा ने फरमाया (नहीं तू) तो बेहश्त से निकल जा (दूर हो) कि बेशक तू मरदूद है
Tayca:
พระองค์ตรัสว่า “ดังนั้นเจ้าจงออกไปจากที่นี่ แท้จริงเจ้าเป็นผู้ถูกขับไล่
İbranice:
אמר (אלוהים:) 'צא ממנו (גן עדן,) כי אכן אתה ארור
Hırvatça:
"Onda izlazi iz Dženneta", reče On, "zaista si proklet!
Rumence:
Dumnezeu spuse: “Ieşi de aici! Să fii bătut cu pietre!
Transliteration:
Qala faokhruj minha fainnaka rajeemun
Türkçe:
Buyurdu: "Öyleyse çık oradan, çünkü kovuldun."
Sahih International:
[Allah] said, "Then get out of it, for indeed, you are expelled.
İngilizce:
(Allah) said: "Then get thee out from here; for thou art rejected, accursed.
Azerbaycanca:
(Allah) buyurdu: “Oradan (Cənnətdən və ya səmalardan) çıx. Sən məl’unsan! (Dərgahımdan qovulmuş və rəhmətimdən kənar edilmişsən!)
Süleyman Ateş:
(Allah): "Öyleyse çık oradan (meleklerin içinden çık), dedi, çünkü sen kovuldun!"
Diyanet Vakfı:
Allah şöyle buyurdu: Öyle ise oradan çık! Artık kovuldun!
Erhan Aktaş:
Allah: “Çık oradan! Sen kesinlikle kovulmuş birisin.” dedi.
Kral Fahd:
Allah şöyle buyurdu: Öyle ise oradan çık! Artık kovuldun!
Hasan Basri Çantay:
(Cenâb-ı Hak) şöyle buyurdu: «O halde çık buradan. Çünkü sen artık koğulmuşsundur».
Muhammed Esed:
"Çık git öyleyse bu (meleki makam)dan!" diye buyurdu O; "Çünkü, sen artık kovulmuş birisin!
Gültekin Onan:
15:32
Ali Fikri Yavuz:
Allah buyurdu ki: “- O halde, o cennetten çık, çünkü sen koğulmuşsun.
Portekizce:
Disse-lhe Deus: Vai-te daqui (do Paraíso), porque és maldito!
İsveççe:
[Gud] sade: "Bort härifrån! Utstött skall du vara
Farsça:
[خدا] گفت: از این [جایگاه والا که مقام مقربان است] بیرون رو که رانده شده ای،
Kürtçe:
(خوا پێی) فەرموو دەلەوێ (بەھەشت) بڕۆ دەرەوە چونکە بەڕاستی تۆ لە بەزەیی من دەرکراوی
Özbekçe:
У зот: «Бас, сен ундан чиқ! Албатта, сен қувилгансан!
Malayca:
Allah berfirman: "Kalau demikian, keluarlah engkau daripadanya, kerana sesungguhnya engkau dari sekarang ke masa depan adalah (satu makhluk yang) diusir.
Arnavutça:
(Perëndia) tha: “Atëherë, dil prej xhennetit, ti, në të vërtetë, je i mallkuar,
Bulgarca:
Рече: “Излез тогава оттук! Ти си прокуден.
Sırpça:
„Онда излази из Раја“, нареди Аллах, „заиста си проклет!
Çekçe:
I pravil Bůh: 'Odejdi odsud, neboť jsi věru prokletý!
Urduca:
رب نے فرمایا "اچھا تو نکل جا یہاں سے کیونکہ تو مردود ہے
Tacikçe:
Гуфт: «Аз он ҷо берун шав, ки рондашуда ҳастӣ.
Tatarca:
Аллаһ әйтте: "Алай булса, син җәннәттән чык! Фәрештәләрдән булма, чөнки син ләгънәт кылынган вә рәхмәтемнән сөрелгәнсең!
Endonezyaca:
Allah berfirman: "Keluarlah dari surga, karena sesungguhnya kamu terkutuk,
Amharca:
(አላህ) አለው «ከርሷም ውጣ፡፡ አንተ የተባረርክ እርጉም ነህና፡፡»
Tamilce:
(அல்லாஹ்) கூறினான்: “ஆக, இதிலிருந்து நீ வெளியேறு. நிச்சயமாக நீ விரட்டப்பட்டவன்.”
Korece:
그리하여 하나님은 명령하셨 나니 그곳 으로부터 나가라 너는 저주받았노라
Vietnamca:
(Allah) phán: “Vậy thì ngươi hãy đi ra khỏi đó (Thiên Đàng), ngươi là một kẻ bị trục xuất.”
Ayet Linkleri: