Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

15

Sûredeki Ayet No: 

34

Ayet No: 

1836

Sayfa No: 

264

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قَالَ فَاخْرُجْ مِنْهَا فَإِنَّكَ رَجِيمٌ

Çeviriyazı: 

ḳâle faḫruc minhâ feinneke racîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Allah şöyle buyurdu: "Öyle ise oradan çık! Sen, artık kovulmuş birisin."

Diyanet İşleri: 

Öyleyse defol oradan, sen artık kovulmuş birisin. Doğrusu hesap gününe kadar lanet sanadır dedi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Çık buradan dedi, şüphe yok ki taşlanmış, kovulmuşsun sen.

Şaban Piriş: 

Öyleyse o Cennet'ten çık, sen kovuldun! dedi.

Edip Yüksel: 

(Tanrı:) "Öyleyse çık oradan; sen kovuldun!"

Ali Bulaç: 

Dedi ki: "Öyleyse ondan (cennetten) çık, çünkü sen kovulmuş-bulunmaktasın."

Suat Yıldırım: 

Allah şöyle buyurdu: “O halde, defol buradan! Çünkü sen kovuldun, ve bu lânet, hesap gününe kadar senin üzerinde devam edecektir.”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(Hak Teâlâ da) Buyurdu ki: «Artık çık oradan, muhakkak ki, sen kovulmuşundur.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Buyurdu: "Öyleyse çık oradan, çünkü kovuldun."

Bekir Sadak: 

(39-40) «ORabbim! Beni saptirdigin icin, and olsun ki yeryuzunde fenaliklari onlara guzel gosterecegim

İbni Kesir: 

Buyurdu ki: Öyleyse çık oradan. Sen, artık kovulmuş birisin.

Adem Uğur: 

Allah şöyle buyurdu: Öyle ise oradan çık! Artık kovuldun!

İskender Ali Mihr: 

(Allahû Tealâ şöyle) buyurdu: “Hemen oradan çık! Muhakkak ki

Celal Yıldırım: 

Bunun üzerine Allah ona: «Çık oradan

Tefhim ul Kuran: 

Dedi ki: «Öyleyse ondan (cennetten) çık, çünkü sen kovulmuş bulunmaktasın.»

Fransızca: 

Il dit : "Je ne puis me prosterner devant un homme que Tu as créé d'argile crissante, extraite d'une boue malléable".

İspanyolca: 

Dijo: «¡Sal de aquí! ¡Eres un maldito!

İtalyanca: 

[Allah] disse: «Fuori di qui, che tu sia bandito.

Almanca: 

ER sagte: "Dann gehe aus ihr (der Dschanna) heraus, denn du bist gewiß verdammt.

Çince: 

主说:你从这里出去吧。因为你确是被放逐的。

Hollandaca: 

God zeide: Ga dus heen; want gij zult met steenen verdreven worden.

Rusça: 

Он сказал: "Изыди отсюда. Отныне ты изгнан и побиваем.

Somalice: 

Wuxuuna yidhi Eebe ka bax xageeda adigu waa lagu fogeeyaye.

Swahilice: 

(Mwenyezi Mungu) akasema: Basi toka humo, kwani hakika wewe ni maluuni!

Uygurca: 

اﷲ ئېيتتى: «سەن جەننەتتىن يوقال، ھەقىقەتەن قوغلاندى بولدۇڭ

Japonca: 

かれは仰せられた。「それならあなたはここから下がれ。本当にあなたは,呪われている。

Arapça (Ürdün): 

«قال فاخرج منها» أي الجنة وقيل من السماوات «فإنك رجيم» مطرود.

Hintçe: 

ख़ुदा ने फरमाया (नहीं तू) तो बेहश्त से निकल जा (दूर हो) कि बेशक तू मरदूद है

Tayca: 

พระองค์ตรัสว่า “ดังนั้นเจ้าจงออกไปจากที่นี่ แท้จริงเจ้าเป็นผู้ถูกขับไล่

İbranice: 

אמר (אלוהים:) 'צא ממנו (גן עדן,) כי אכן אתה ארור

Hırvatça: 

"Onda izlazi iz Dženneta", reče On, "zaista si proklet!

Rumence: 

Dumnezeu spuse: “Ieşi de aici! Să fii bătut cu pietre!

Transliteration: 

Qala faokhruj minha fainnaka rajeemun

Türkçe: 

Buyurdu: "Öyleyse çık oradan, çünkü kovuldun."

Sahih International: 

[Allah] said, "Then get out of it, for indeed, you are expelled.

İngilizce: 

(Allah) said: "Then get thee out from here; for thou art rejected, accursed.

Azerbaycanca: 

(Allah) buyurdu: “Oradan (Cənnətdən və ya səmalardan) çıx. Sən məl’unsan! (Dərgahımdan qovulmuş və rəhmətimdən kənar edilmişsən!)

Süleyman Ateş: 

(Allah): "Öyleyse çık oradan (meleklerin içinden çık), dedi, çünkü sen kovuldun!"

Diyanet Vakfı: 

Allah şöyle buyurdu: Öyle ise oradan çık! Artık kovuldun!

Erhan Aktaş: 

Allah: “Çık oradan! Sen kesinlikle kovulmuş birisin.” dedi.

Kral Fahd: 

Allah şöyle buyurdu: Öyle ise oradan çık! Artık kovuldun!

Hasan Basri Çantay: 

(Cenâb-ı Hak) şöyle buyurdu: «O halde çık buradan. Çünkü sen artık koğulmuşsundur».

Muhammed Esed: 

"Çık git öyleyse bu (meleki makam)dan!" diye buyurdu O; "Çünkü, sen artık kovulmuş birisin!

Gültekin Onan: 

15:32

Ali Fikri Yavuz: 

Allah buyurdu ki: “- O halde, o cennetten çık, çünkü sen koğulmuşsun.

Portekizce: 

Disse-lhe Deus: Vai-te daqui (do Paraíso), porque és maldito!

İsveççe: 

[Gud] sade: "Bort härifrån! Utstött skall du vara

Farsça: 

[خدا] گفت: از این [جایگاه والا که مقام مقربان است] بیرون رو که رانده شده ای،

Kürtçe: 

(خوا پێی) فەرموو دەلەوێ (بەھەشت) بڕۆ دەرەوە چونکە بەڕاستی تۆ لە بەزەیی من دەرکراوی

Özbekçe: 

У зот: «Бас, сен ундан чиқ! Албатта, сен қувилгансан!

Malayca: 

Allah berfirman: "Kalau demikian, keluarlah engkau daripadanya, kerana sesungguhnya engkau dari sekarang ke masa depan adalah (satu makhluk yang) diusir.

Arnavutça: 

(Perëndia) tha: “Atëherë, dil prej xhennetit, ti, në të vërtetë, je i mallkuar,

Bulgarca: 

Рече: “Излез тогава оттук! Ти си прокуден.

Sırpça: 

„Онда излази из Раја“, нареди Аллах, „заиста си проклет!

Çekçe: 

I pravil Bůh: 'Odejdi odsud, neboť jsi věru prokletý!

Urduca: 

رب نے فرمایا "اچھا تو نکل جا یہاں سے کیونکہ تو مردود ہے

Tacikçe: 

Гуфт: «Аз он ҷо берун шав, ки рондашуда ҳастӣ.

Tatarca: 

Аллаһ әйтте: "Алай булса, син җәннәттән чык! Фәрештәләрдән булма, чөнки син ләгънәт кылынган вә рәхмәтемнән сөрелгәнсең!

Endonezyaca: 

Allah berfirman: "Keluarlah dari surga, karena sesungguhnya kamu terkutuk,

Amharca: 

(አላህ) አለው «ከርሷም ውጣ፡፡ አንተ የተባረርክ እርጉም ነህና፡፡»

Tamilce: 

(அல்லாஹ்) கூறினான்: “ஆக, இதிலிருந்து நீ வெளியேறு. நிச்சயமாக நீ விரட்டப்பட்டவன்.”

Korece: 

그리하여 하나님은 명령하셨 나니 그곳 으로부터 나가라 너는 저주받았노라

Vietnamca: 

(Allah) phán: “Vậy thì ngươi hãy đi ra khỏi đó (Thiên Đàng), ngươi là một kẻ bị trục xuất.”