Arapça:
قَالَ لَمْ أَكُن لِّأَسْجُدَ لِبَشَرٍ خَلَقْتَهُ مِن صَلْصَالٍ مِّنْ حَمَإٍ مَّسْنُونٍ
Çeviriyazı:
ḳâle lem ekül liescüde libeşerin ḫalaḳtehû min ṣalṣâlim min ḥameim mesnûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
İblis şöyle dedi: "Kuru bir çamurdan, şekillenmiş bir balçıktan yarattığın bir insana secde edemezdim."
Diyanet İşleri:
O: "Balçıktan, işlenebilen kara topraktan yarattığın insana secde edemem" dedi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Kuru, kokmuş, şekil ve suret verilmiş balçıktan yarattığın insana dedi, ben secde etmem.
Şaban Piriş:
"Ben, kuru bir çamurdan, kara ve (rengi, kokusu değişmiş) bir balçıktan yarattığın bir beşere secde edecek değilim" dedi.
Edip Yüksel:
Dedi ki: "Kurumuş, yıllanmış balçıktan yarattığın insana secde edecek değilim."
Ali Bulaç:
Dedi ki: "Ben, kuru bir çamurdan, şekillenmiş bir balçıktan yarattığın beşere secde etmek için var değilim."
Suat Yıldırım:
“Benim,” dedi, “kuru çamurdan şekillenmiş balçıktan yarattığın bir beşere secde etmem mümkün değildir.” [2,34; 7,12; 17,62] [38,76]
Ömer Nasuhi Bilmen:
(Şeytan) Dedi ki: «Kuru bir çamurdan, sûretlenmiş bir balçıktan yaratmış olduğun bir insana ben secde etmek için olmadım.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Dedi: "Kuru bir çamurdan, değişken-cıvık bir balçıktan yarattığın bir insana secde etmek için var olmadım."
Bekir Sadak:
15:37
İbni Kesir:
Ben, dedi: Kuru bir çamurdan, şekillenmiş bir balçıktan yarattığın insana secde etmem.
Adem Uğur:
(İblis:) Ben kuru bir çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan yarattığın bir insana secde edecek değilim, dedi.
İskender Ali Mihr:
(İblis:) “Ben, hamein mesnun (standart bir şekil verilmiş, organik dönüşüme uğramış) olan salsalinden halkettiğin bir beşere secde etmem (eden olmam).” dedi.
Celal Yıldırım:
İblîs, «pişmedik kuru, şekillendirilmiş balçıktan yarattığın bir beşere (insana) secde etmem için ben var olmadım» dedi.
Tefhim ul Kuran:
Dedi ki: «Ben, kuru bir çamurdan, şekillenmiş bir balçıktan yarattığın beşere secde etmek için var değilim.»
Fransızca:
Alors [Allah] dit : "ô Iblis, pourquoi n'es-tu pas au nombre des prosternés ? "
İspanyolca:
Dijo: «Yo no voy a prosternarme ante un mortal que Tú has creado de barro arcilloso, maleable».
İtalyanca:
Rispose: «Non devo prosternarmi di fronte a un mortale che hai creato di argilla risuonante, di mota impastata».
Almanca:
Er sagte: "Ich würde nie vor einem Menschen Sudschud vollziehen, den DU aus Salsal aus geformtem Hamaa erschaffen hast!"
Çince:
他说:你用黑色黏土塑成人像而创造的人,我不该向他叩头。
Hollandaca:
Hij antwoordde: Ik zal den mensch niet aanbidden; dien gij gevormd hebt van gedroogde klei, van zwart slijk, in een vorm gekneed.
Rusça:
Он сказал: "Не подобает мне падать ниц перед человеком, которого Ты сотворил из сухой звонкой глины, полученной из видоизмененной грязи".
Somalice:
Wuxuuna yidhi ma ihi Mid u sujuudi dad aad ka Abuurtay Dhoobo doorsoon.
Swahilice:
Akasema: Haiwi mimi nimsujudie mtu uliye muumba kwa udongo unao toa sauti, unao tokana na matope yenye sura.
Uygurca:
ئىبلىس: «قارا لايدىن ياساپ شەكىلگە كىرگۈزۈپ (چەكسە جىرىڭلايدىغان) قۇرۇق لايدىن يارىتىلغان ئىنسان مېنىڭ سەجدە قىلىشىمغا لايىق ئەمەس» دېدى
Japonca:
かれは申し上げた。「わたしにはあなたが泥で形作り,陶土から御創りになった人間にサジダするようなことは,出来ません。」
Arapça (Ürdün):
«قال لم أكن لأسجد» لا ينبغي لي أن أسجد «لبشر خلقته من صلصال من حمأ مسنون».
Hintçe:
वह (ढिठाई से) कहने लगा मैं ऐसा गया गुज़रा तो हूँ नहीं कि ऐसे आदमी को सजदा कर बैठूँ जिसे तूने सड़ी हुई खन खन बोलने वाली मिट्टी से पैदा किया है
Tayca:
มันกล่าวว่า “ข้าพระองค์จะไม่สุญูดต่อมนุษย์ที่พระองค์ทรงสร้างเขาจากดินแห้ง จากดินดำเป็นตม”
İbranice:
אמר: 'אין אני סוגד לאדם אשר בראת מטיט קשיח יבש שהשחיר
Hırvatça:
"Nije moje da učinim sedždu čovjeku koga si stvorio od suhe gline, od blata glatkoga."
Rumence:
El spuse: “Nu am să mă prosternez înaintea unui om pe care tu l-ai creat din lut, dintr-un glod uşor de frământat.”
Transliteration:
Qala lam akun liasjuda libasharin khalaqtahu min salsalin min hamain masnoonin
Türkçe:
Dedi: "Kuru bir çamurdan, değişken-cıvık bir balçıktan yarattığın bir insana secde etmek için var olmadım."
Sahih International:
He said, "Never would I prostrate to a human whom You created out of clay from an altered black mud."
İngilizce:
(Iblis) said: "I am not one to prostrate myself to man, whom Thou didst create from sounding clay, from mud moulded into shape."
Azerbaycanca:
(Şeytan) dedi: “Sənin quru və qoxumuş qara palçıqdan yaratdığın insana səcdə etmək mənə yaraşmaz!” (Adəmə səcdə etmək mənim üçün düz olmaz, çünki mən oddan yaranmışam. Od isə torpağı yandırdığına görə ondan üstündür!)
Süleyman Ateş:
(İblis): "Ben bir çamurdan, değişken bir balçıktan yarattığın insana secde edemem!" dedi.
Diyanet Vakfı:
(İblis:) Ben kuru bir çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan yarattığın bir insana secde edecek değilim, dedi.
Erhan Aktaş:
İblîs: “Ben; salsâlinden,(1) dönüşüme uğramış bir balçıktan yarattığın bir beşere,(2) secde etmem.” Dedi.
Kral Fahd:
(İblis:) Ben kuru bir çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan yarattığın bir insana secde edecek değilim, dedi.
Hasan Basri Çantay:
«Ben, dedi, kuru bir çamurdan, suuretlenmiş bir balçıkdan yaratdığın beşer için secde edeyim diye (var) olmadım»!
Muhammed Esed:
"Ses veren bir balçıktan, biçim verilmiş özlü bir çamurdan yarattığın ölümlü bir varlığın önünde yere kapanmak bana yakışmaz!" diye karşılık verdi (İblis).
Gültekin Onan:
15:32
Ali Fikri Yavuz:
İblîs şöyle dedi: “- Kuru bir çamurdan şekillenmiş bir balçıktan yarattığın bir insana, benim secde etmem doğru olmaz.”
Portekizce:
Respondeu: É inadmissível que me prostre ante um ser que criaste de argila, de barro modelável.
İsveççe:
[Iblees] svarade: "Jag är inte den som skall falla ned inför en människa, som Du har skapat av ljudande krukmakarlera, av formbar gyttja."
Farsça:
گفت: من آن نیستم که برای بشری که او را از گلی خشک و برگرفته از لجنی متعفّن و تیره رنگ آفریدی، سجده کنم!!
Kürtçe:
(ئیبلیس) ووتی: من ھیچ کاتێ سوژدە نابەم بۆ بەشەرێک کە دروستت کردووە لە قوڕێکی ڕەشی ترشاوی ڕەق
Özbekçe:
У: «Сен қуруқ лойдан, ўзгартирилган қора балчиқдан яратган башарга сажда қила олмасдим», деди.
Malayca:
Iblis menjawab: "Aku tidak patut sujud kepada manusia yang Engkau jadikan dia dari tanah liat yang kering, yang berasal dari tanah kental yang berubah warna dan baunya".
Arnavutça:
(Iblisi) tha: “Nuk jam unë ai që t’i bëjë sexhde një njeriu të cilin Ti e ke krijuar nga balta e zezë, e fortë, e ndryshueshme (e figuruar), së cilës i është dhënë forma.
Bulgarca:
Рече: “Не ми подобава да се поклоня на човек, когото Ти сътвори от изсъхнала глина, от менлива кал.”
Sırpça:
“Не приличи ми”, рече, “да се поклоним човеку кога си створио од иловаче, од блата устајалог.”
Çekçe:
Odvětil: 'Nebudu padat na zem před smrtelníkem, jehož jsi z hlíny suché stvořil, vzaté z bláta poddajného!'
Urduca:
اس نے کہا "میرا یہ کام نہیں ہے کہ میں اِس بشر کو سجدہ کروں جسے تو نے سڑی ہوئی مٹی کے سوکھے گارے سے پیدا کیا ہے"
Tacikçe:
Гуфт: «Ман барои башаре, ки аз гили хушк, аз лойи бӯйнок офаридаӣ, саҷда намекунам».
Tatarca:
Иблис әйтте: "Иске, кибеп үзгәреп беткән балчыктан яратылган Адәмгә сәҗдә кылачагым юк, мин олугъмын.
Endonezyaca:
Berkata Iblis: "Aku sekali-kali tidak akan sujud kepada manusia yang Engkau telah menciptakannya dari tanah liat kering (yang berasal) dari lumpur hitam yang diberi bentuk"
Amharca:
«ከሚቅጨለጨል ሸክላ ከግም ጭቃ ለፈጠርከው ሰው ልሰግድ አይገባኝም» አለ፡፡
Tamilce:
(இப்லீஸ்) கூறினான்: “பிசுபிசுப்பான களிமண்ணிலிருந்து, (பின்னர் அது காய்ந்தால்) ‘கன் கன்’ என்று சப்தம் வரக்கூடிய (அத்தகைய) களிமண்ணிலிருந்து நீ படைத்த ஒரு மனிதனுக்கு (நெருப்பிலிருந்து படைக்கப்பட்டவனாகிய) நான் சிரம் பணிவது எனக்கு சரி இல்லை. (அது என்னால் முடியாது!)”
Korece:
이블리스가 말하길 당신께서 묽고 검은 진흙으로 빛은 인간에 게 왜 내가 부복하여야 합니까 라 고 대답하더라
Vietnamca:
(Iblis) đáp: “Bề tôi sẽ không quỳ lạy trước một con người mà Ngài đã tạo ra từ đất sét thuộc một loại bùn đen đã biến đổi.”
Ayet Linkleri: