Arapça:
سَيَقُولُونَ ثَلَاثَةٌ رَّابِعُهُمْ كَلْبُهُمْ وَيَقُولُونَ خَمْسَةٌ سَادِسُهُمْ كَلْبُهُمْ رَجْمًا بِالْغَيْبِ ۖ وَيَقُولُونَ سَبْعَةٌ وَثَامِنُهُمْ كَلْبُهُمْ ۚ قُل رَّبِّي أَعْلَمُ بِعِدَّتِهِم مَّا يَعْلَمُهُمْ إِلَّا قَلِيلٌ ۗ فَلَا تُمَارِ فِيهِمْ إِلَّا مِرَاءً ظَاهِرًا وَلَا تَسْتَفْتِ فِيهِم مِّنْهُمْ أَحَدًا
Çeviriyazı:
seyeḳûlûne ŝelâŝetür râbi`uhüm kelbühüm. veyeḳûlûne ḫamsetün sâdisühüm kelbühüm racmem bilgayb. veyeḳûlûne seb`atüv veŝâminühüm kelbühüm. ḳur rabbî a`lemü bi`iddetihim mâ ya`lemühüm illâ ḳalîlün. felâ tümâri fîhim illâ mirâen żâhirâ. velâ testefti fîhim minhüm eḥadâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ashabı Kehf'in sayılarında ihtilaf edenlerden bazıları: Onlar, üç kişidir, dördüncüleri köpekleridir" diyecekler. Diğer bazıları da "Onlar, beş kişidir, altıncıları köpekleridir " diyecekler. Her ikisi de bilinmeyen hakkında tahmin yürütmektir. (kimileri de:) "Onlar, yedi kişidir; sekizincisi köpekleridir" derler. De ki: "Onların sayılarını Rabbim daha iyi bilir." Onları ancak pek azı bilir, Bu sebeple onlar hakkında bu bildirilenler dışında bir münakaşaya girişme ve bunlar hakkında hiç kimseye de bir şey sorma!
Diyanet İşleri:
Karanlığa taş atar gibi, "Mağara ehli üçtür, dördüncüleri köpekleridir" derler, yahut, "Beştir, altıncıları köpekleridir" derler, yahut "Yedidir, sekizincileri köpekleridir" derler. De ki: "Onların sayısını en iyi bilen Rabbim'dir. Onları pek az kimseden başkası bilmez." Bunun için, onlar hakkında, bu kısaca anlatılanın dışında, kimseyle tartışma ve onlar hakkında kimseden bir şey sorma.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Diyecekler ki onlar üçtü, dördüncüleri, köpekleri ve beş taneydi onlar, altıncıları köpekleri; fakat bu sözler, ortada olmayan hedefe boşuna taş atmak ve diyecekler ki yedi taneydi onlar, sekizincileri köpekleri. De ki: Onların sayısını Rabbim daha iyi bilir, onları pek az kişi bilir ancak. Artık sen de onlar hakkında sana açıkladığımıza razı ol da fazla münakaşaya, mübahaseye girişme ve onlara dair kitap hakkında bir hüküm dilemeye kalkışma.
Şaban Piriş:
"Onlar üç kişidir; dördüncüleri de köpekleridir" diyecekler; yine: "Beş kişidir; altıncıları köpekleridir" diyecekler. (Bunlar) gayb hakkında taş atmaktır. "Yedi kişidirler, sekizincileri köpekleridir De ki: Onların sayısını en iyi Rabbim bilir. Onları çok az kimseden başkası bilmez. O halde, onlar hakkında açık olarak ortaya konandan başka bir şeyi tartışma. Onlar hakkında (Ehli Kitaptan hiçbir)kimseye bir şey sorma!
Edip Yüksel:
Tahminde bulunanların bazıları, "Onlar üçtür, dördüncüleri köpekleridir," derken diğerleri de, "Beştir, altıncıları köpekleridir," diyecekler. Başkaları ise, "Yedidir, sekizincileri köpekleridir," diyecekler. De ki, "Onların sayısını en iyi bilen Rabbimdir." Onları bilen azdır. Onlarla yüzeysel olması hariç tartışmaya girme ve onlardan hiç kimseye de bu konuyu danışma.
Ali Bulaç:
(Sonra gelen kuşaklar) Diyecekler ki: "Üç'tüler, onların dördüncüsü köpekleridir." Ve: "Beştiler, onların altıncısı köpekleridir" diyecekler. (Bu,) Bilinmeyene (gayba) taş atmaktır. "Yedidirler, onların sekizincisi köpekleridir" diyecekler. De ki: "Rabbim, onların sayısını daha iyi bilir, onları pek az (insan) dışında kimse bilemez." Öyleyse onlar konusunda açıkta olan bir tartışmadan başka tartışma ve onlar hakkında bunlardan hiç kimseye bir şey sorma.
Suat Yıldırım:
İnsanların kimi: “Onlar, üç kişi idi, dördüncüleri de köpekleri idi.” diyecekler.Bazıları da: “Beş kişi idiler, altıncıları da köpekleri idi.” diyecekler.Bunlar, gayb hakkında tahmin yürütmekten ibarettir.Kimileri de: “Onlar yedi kişi olup sekizincileri de köpekleri idi.” derler.De ki: “Onların sayısını tam tamına Rabbim bilir.” Onlar hakkında bilgisi olan çok az kişi vardır.Öyleyse onlar hakkında, sathî tartışma dışında kimse ile münakaşa etme ve bu konuda ileri geri konuşanlardan da hiçbir bilgi isteme!
Ömer Nasuhi Bilmen:
Diyeceklerdir ki: «Onlar üçtür, dördüncüleri köpekleridir» ve diyeceklerdir ki: «Beştir, altıncıları köpekleridir.» (Bu iki söz) Gayba taş atmaktır ve diyeceklerdir ki: «Yedidirler. Sekizincileri de köpekleridir.» De ki: «Onların adetlerini en ziyâde bilen Rabbimdir. Onları ancak pek azı bilir.» Artık onların hakkında zahiri bir mücadeleden başka münakaşada bulunma ve onlara dair bunlardan hiçbirinden bir fetva da isteme.
Yaşar Nuri Öztürk:
Üç kişiydiler, dördüncüleri köpekleriydi. diyecekler. Şunu da diyecekler: "Beş kişiydiler, altıncıları köpekleriydi." Gaybı taşlamaktır/bilinmeyen şey hakkında atıp tutmaktır bu. Şöyle de derler: "Yedi kişidirler, sekizincileri de köpekleridir." De ki: "Onların sayısını Rabbim daha iyi bilir. Onlar hakkıda bilgisi olan, çok azdır." O halde, onlar hakkında yüzeysel bir tartışma dışında hiçbir çekişmeye girme. Onlar hakkında, konuşup duranlardan hiç kimseye bir şey sorma.
Bekir Sadak:
Rabbinin Kitap´indan sana vahyolunani oku
İbni Kesir:
Karanlığa taş atar gibi
Adem Uğur:
(İnsanların kimi:) "
İskender Ali Mihr:
Ve gaybı taşlayarak (bilmeden tahminde bulunarak) diyecekler ki: “(Onların sayısı) üçtür, dördüncü onların köpeğidir.” “Beştir, altıncı onların köpeğidir.” diyecekler. Ve “Yedidir, sekizinci onların köpeğidir.” diyecekler. De ki: “Onların adedini en iyi Allah bilir. Pek azı hariç, onlar bilmezler.” Onlar hakkında, zahir olandan (bilinenden) başka tartışma (mücâdele etme)! Onlar hakkında, onlardan birisine soru sorma (açıklama isteme)!
Celal Yıldırım:
Mağaradakiler üçtür, dördüncüleri köpekleridir, derler. Beştir, altıncıları köpekleridir, derler. Bu, gaybe taş atmaktır. Kimi de, yedidir, sekizincileri köpekleridir, derler. De ki: Onların sayısını Rabbim daha iyi bilir. Onları pek az kimseden başkası bilmez. Onlar hakkında (şu) ortaya konulandan fazlasiyle tartışma ve onlar hakkında hiç kimseden bir şey sorma.
Tefhim ul Kuran:
(Sonra gelen kuşaklar) Diyecekler ki: «Üç´tüler, onların dördüncüsü de köpekleridir.» Ve: «Beştiler, onların altıncısı köpekleridir» diyecekler. (Bu,) Bilinmeyene (gayba) taş atmaktır. «Yedidirler, onların sekizincisi de köpekleridir» diyecekler. De ki: «Rabbim, onların sayısını daha iyi bilir, onları pek az (insan) dışında da kimse bilemez.» Öyleyse onlar konusunda açıkta olan bir tartışmadan başka tartışma ve onlar hakkında bunlardan hiç kimseye bir şey sorma.
Fransızca:
Ils diront : "ils étaient trois et le quatrième était leur chien". Et ils diront en conjecturant sur leur mystère qu'ils étaient cinq, le sixième étant leur chien et ils diront : "sept, le huitième étant leur chien". Dis : "Mon Seigneur connaît mieux leur nombre. Il n'en est que peu qui le savent". Ne discute à leur sujet que d'une façon apparente et ne consulte personne en ce qui les concerne.
İspanyolca:
Unos dirán: «Eran tres, cuatro con su perro». Otros dirán: «Eran cinco, seis con su perro», conjeturando sobre lo oculto. Otros dirán: «Eran siete, ocho con su perro». Di: «Mi Señor sabe bien su número, sólo pocos les conocen». No discutas, pues, sobre ellos, sino someramente y no consultes sobre ellos a nadie.
İtalyanca:
Diranno: «Erano tre, e il quarto era il cane». Diranno congetturando sull'ignoto: «Cinque, sesto il cane» e diranno: «Sette, e l'ottavo era il cane» Di': «Il mio Signore meglio conosce il loro numero. Ben pochi lo conoscono» Non discutere di ciò eccetto per quanto è palese e non chiedere a nessuno un parere in proposito.
Almanca:
Sie werden sagen: "Sie waren drei und ihr Vierter war ihr Hund." Und sie sagen: "Sie waren fünf und ihr Sechster war ihr Hund." Dies ist nichts als Spekulation über das Verborgene. Und sie sagen: "Sie waren sieben und ihr Achter war ihr Hund." Sag: "Mein HERR weiß besser Bescheid über ihre Anzahl, und niemand kennt sie außer wenigen." Also disputiere nicht über sie, es sei denn ein Disputieren ohne Details, und befrage über sie niemanden von ihnen!
Çince:
有人将说:他们是三个,第四个是他们的狗。有人将说:他们是五个,第 六个是他们的狗。这是由于猜测幽玄。还有人将说:他们是七个,第八个是他们的狗。你说:我的主是最知道他们的数目的,此外,只有少数人知道。关于他们的事情,只可作表面的辩论,关于他们的事情,不要请教任何人。
Hollandaca:
Sommigen zeggen: De slapers waren drie in getal en de hond was de vierde ; anderen zeggen: Zij waren vijf in getal en hun hond was de zesde; naar een geheimzinnige zaak radende, anderen zeggen: Zij waren zeven in getal en hun hond was de achtste. Zeg: Mijn Heer kent hun getal het beste; niemand zal dit kennen behalve enkelen. Twist dus niet nopens hen, behalve op duidelijke wijze en overeenkomstig hetgeen u werd geopenbaard, en ondervraag geen Christen nopens hen.
Rusça:
Одни говорят, что их было трое, а четвертой была собака. Другие говорят, что их было пятеро, а шестой была собака. Так они пытаются угадать сокровенное. А другие говорят, что их было семеро, а восьмой была собака. Скажи: "Моему Господу лучше знать об их числе. Это неизвестно никому, кроме немногих". Препирайся относительно них только открыто и никого из них не спрашивай о них.
Somalice:
waxay dhihi waxay ahaayeen saddex waxaana afreeyey Eygoodii, waxay dhihi waxay ahaayeen shan waxaana lixeeyey eygoodii iyagoo iska gani wax maqan (iska dhihi cilmi la'aan) waxay dhihi waxay ahaayeen todobo waxaana siddeedeeyey eygoodii, waxaad dhahdaa Eebahay baa og tiradooda, mana oga wax yar mooyee, ee ha kula murmin xaalkooda muran muuqda oo fudud mooyee, hana waydiin xaggooda Ruuxna.
Swahilice:
Watasema: Walikuwa watatu, wa nne wao ni mbwa wao. Na wanasema: Walikuwa watano, wa sita wao ni mbwa wao. Wanavurumisha ovyo. Na wanasema: Walikuwa saba, na wa nane wao ni mbwa wao. Sema: Mola wangu Mlezi ndiye anaye jua sawa sawa hisabu yao. Hawawajui ila wachache tu. Basi usibishane juu yao ila kwa mabishano ya juu juu tu hivi. Wala usiulize khabari zao kwa yeyote yule.
Uygurca:
ئۇلار (يەنى پەيغەمبەر ئەلەيھىسسالامنىڭ زامانىدىكى ناسارالار): «ئۇلار (يەنى ئەسھابۇلكەھف) ئۈچ بولۇپ، تۆتىنچىسى ئۇلارنىڭ ئىتىدۇر» دەيدۇ، بەزىلەر: «ئۇلار بەش بولۇپ، ئالتىنچىسى ئۇلارنىڭ ئىتىدۇر» دەيدۇ، بۇ پۈتۈنلەي ئاساسسىز، قارىسىغا (ئېيتىلغان سۆزدۇر)، يەنە بەزىلەر: «ئۇلار يەتتە بولۇپ، سەككىزىنچىسى ئۇلارنىڭ ئىتىدۇر» دەيدۇ، ئېيىتقىنكى، «ئۇلارنىڭ سانىنى پەرۋەردىگارىم ئوبدان بىلىدۇ، ئۇندىن باشقا ئازغىنا كىشىلەر بىلىدۇ.» ئۇلار توغرىسىدا (ناسارالار بىلەن) پەقەت يۈزەگىنە مۇنازىرىلەشكىن (يەنى بۇ ھەقتە مۇنازىرىلەشكۈچىلەرنى تەستىقمۇ قىلمايدىغان، يالغانغىمۇ چىقارمايدىغان دەرىجىدە مۇنازىرىلەشكىن). ئۇلارنىڭ ھېچبىرىدىن ئەسھابۇلكەھف قىسسىسىنى سورىمىغىن
Japonca:
(ある者は)言う。 「(かれらは)3人で,4番目は犬です。」(外の者は)単なる推測で,「かれらは5人で,6番目は犬です。」と言う。(またある者は)言う。「かれらは7人で,8番目は犬です。」言ってやるがいい。「わたしの主はその数を最もよく知っておられる。かれら(の真相)を知る者は極く少数に過ぎない。」それで外部に見えることの議論の外は,かれらに関し論争してはならない。またかれらに就いて,誰にも問いかけてはならない。
Arapça (Ürdün):
«سيقولون» أي المتنازعون في عدد الفتية في زمن النبي صلى الله عليه وسلم أي يقول بعضهم هم «ثلاثة رابعهم كلبهم ويقولون» أي بعضهم «خمسة سادسهم كلبهم» والقولان لنصارى نجران «رجما بالغيب» أي ظنا في الغيبة عنهم وهو راجع إلى القولين معا ونصبه على المفعول له أي لظنهم ذلك «ويقولون» أي المؤمنون «سبعة وثامنهم كلبهم» الجملة من المبتدأ وخبره صفة سبعة بزيادة الواو، وقيل تأكيد أو دلالة على لصوق الصفة بالموصوف ووصف الأولين بالرجم دون الثالث دليل على أنه مرضي وصحيح «قل ربي أعلم بعدتهم ما يعلمهم إلا قليل» قال ابن عباس أنا من القليل وذكرهم سبعة «فلا تمار» تجادل «فيهم إلا مراءً ظاهرا» بما أنزل عليك «ولا تستفت فيهم» تطلب الفتيا «منهم» من أهل الكتاب اليهود «أحدا» وسأله أهل مكة عن خبر أهل الكهف فقال أخبركم به غدا ولم يقل إن شاء الله فنزل:
Hintçe:
क़रीब है कि लोग (नुसैरे नज़रान) कहेगें कि वह तीन आदमी थे चौथा उनका कुत्ताा (क़तमीर) है और कुछ लोग (आक़िब वग़ैरह) कहते हैं कि वह पाँच आदमी थे छठा उनका कुत्ताा है (ये सब) ग़ैब में अटकल लगाते हैं और कुछ लोग कहते हैं कि सात आदमी हैं और आठवाँ उनका कुत्ताा है (ऐ रसूल) तुम कह दो की उनका सुमार मेरा परवरदिगार ही ख़ब जानता है उन (की गिनती) के थोडे ही लोग जानते हैं तो (ऐ रसूल) तुम (उन लोगों से) असहाब कहफ के बारे में सरसरी गुफ्तगू के सिवा (ज्यादा) न झगड़ों और उनके बारे में उन लोगों से किसी से कुछ पूछ गछ नहीं
Tayca:
พวกเขาจะกล่าวกันว่า ชาวถ้ำนั้นมีสามคน ที่สี่ก็คือสุนัขของพวกเขา และอีกกลุ่มจะกล่าวว่า มีห้าคน ที่หกก็คือสุนัขของพวกเขา ทั้งนี้เป็นการเดาในสิ่งที่ไม่รู้ และอีกกลุ่มหนึ่งจะกล่าวว่ามีเจ็ดคน และที่แปดก็คือสุนัขของพวกเขา จงกล่าวเถิด“พระผู้เป็นเจ้าของฉันทรงรู้ดียิ่งถึงจำนวนของพวกเขา ไม่มีผู้ใดรู้เรื่องของพวกเขาเว้นแต่ส่วนน้อย” ดังนั้น เจ้าอย่าโต้เถียงกันในเรื่องของพวกเขา นอกจากการโต้เถียงที่ประจักษ์แจ้ง และอย่าสอบถามผู้ใดในเรื่องของพวกเขาเลย
İbranice:
יאמרו: 'היו שלושה והרביעי היה כלבם,' ואומרים: 'היו חמישה והשישי היה כלבם,' כל אלה הם ניחוש שווא בנסתר. ואומרים':היו שבעה והשמיני היה כלבם.' אמור: 'ריבוני יודע היטב את מספרם, אינם יודעים אותם אלא מעטים' לכן אל תתנצח בעניינם, ואל תשאל איש את דעתו עליהם
Hırvatça:
Neki će reći: "Bila su trojica, pas njihov je bio četvrti", a neki će govoriti: "Bila su peterica, pas njihov je bio šesti", nagađajući o onome što je čulima nedokučivo, dok će neki reći: "Bila su sedmerica, a pas njihov bio je osmi." Reci: "Gospodar moj najbolje zna njihov broj, samo malo njih to zna. Zato ne raspravljaj o njima osim površno i lijepo, i ne pitaj o njima od njih nikoga!"
Rumence:
Ei vor spune: “Ei sunt trei şi cu câinele lor patru.” Vor spune: “Ei sunt cinci şi cu câinele lor şase.” Vor spune căutând să pătrundă taina: “Ei sunt şapte şi cu câinele lor opt.” Spune: “Domnul meu le cunoaşte numărul, ceea ce puţin cunosc.” Nu vorbi c
Transliteration:
Sayaqooloona thalathatun rabiAAuhum kalbuhum wayaqooloona khamsatun sadisuhum kalbuhum rajman bialghaybi wayaqooloona sabAAatun wathaminuhum kalbuhum qul rabbee aAAlamu biAAiddatihim ma yaAAlamuhum illa qaleelun fala tumari feehim illa miraan thahiran wala tastafti feehim minhum ahadan
Türkçe:
"Üç kişiydiler, dördüncüleri köpekleriydi." diyecekler. Şunu da diyecekler: "Beş kişiydiler, altıncıları köpekleriydi." Gaybı taşlamaktır/bilinmeyen şey hakkında atıp tutmaktır bu. Şöyle de derler: "Yedi kişidirler, sekizincileri de köpekleridir." De ki: "Onların sayısını Rabbim daha iyi bilir. Onlar hakkıda bilgisi olan, çok azdır." O halde, onlar hakkında yüzeysel bir tartışma dışında hiçbir çekişmeye girme. Onlar hakkında, konuşup duranlardan hiç kimseye bir şey sorma.
Sahih International:
They will say there were three, the fourth of them being their dog; and they will say there were five, the sixth of them being their dog - guessing at the unseen; and they will say there were seven, and the eighth of them was their dog. Say, [O Muhammad], "My Lord is most knowing of their number. None knows them except a few. So do not argue about them except with an obvious argument and do not inquire about them among [the speculators] from anyone."
İngilizce:
(Some) say they were three, the dog being the fourth among them; (others) say they were five, the dog being the sixth,- doubtfully guessing at the unknown; (yet others) say they were seven, the dog being the eighth. Say thou: "My Lord knoweth best their number; It is but few that know their (real case)." Enter not, therefore, into controversies concerning them, except on a matter that is clear, nor consult any of them about (the affair of) the Sleepers.
Azerbaycanca:
(Kitab əhlindən əshabi-kəhfin sayı barəsində mübahisə edənlər) sanki qaranlıq yerə daş ataraq: “Onlar üçdür, dördüncüsü köpəkləridir!” - deyəcəklər. Bə’ziləri: “Onlar beşdir, altıncısı köpəkləridir!” – deyəcəklər. Digərləri (mö’minlər) isə: “Onlar yeddidir, səkkizincisi köpəkləridir!” – söyləyəcəklər. (Ya Rəsulum!) De: “Onların sayını Rəbbim daha yaxşı bilir. (İnsanlardan isə) bunu bilən çox azdır!” (Ya Rəsulum! Əshabi-kəhf) barəsində yalnız sənə açıq-aşkar nazil olan ayələrə əsaslanıb onlarla mübahisə et (Qur’anda olanlarla kifayətlənib çox dərinə getmə) və (kitab əhlinin) heç birindən onlar haqqında bir şey soruşma!
Süleyman Ateş:
Görülmeyene taş atar gibi: "Onlar üçtür, dördüncüleri köpekleridir" diyecekler; "Beştir, altıncıları köpekleridir" diyecekler. "(Hayır,) Yedidir, sekizincileri köpekleridir.' diyecekler. De ki: "Onların sayısını Rabbim daha iyi bilir. Onları bilen azdır. Onun için onlar hakkında, sathi tartışma dışında, derin münakaşaya girme ve onlar hakkında bunlardan hiçbirine bir şey sorma.
Diyanet Vakfı:
(İnsanların kimi:) "Onlar üç kişidir; dördüncüleri de köpekleridir" diyecekler; yine: "Beş kişidir; altıncıları köpekleridir" diyecekler. (Bunlar) bilinmeyen hakkında tahmin yürütmektir. (Kimileri de:) "Onlar yedi kişidir; sekizincisi köpekleridir" derler. De ki: Onların sayılarını Rabbim daha iyi bilir. Onlar hakkında bilgisi olan çok azdır. Öyle ise Ashab-ı Kehf hakkında, delillerin açık olması haricinde bir münakaşaya girişme ve onlar hakkında (ileri geri konuşan) kimselerin hiçbirinden malumat isteme.
Erhan Aktaş:
“Onlar üç kişidir, dördüncüsü köpekleridir.” diyecekler. Gayba taş atar gibi(1) “Beş kişidir, altıncısı köpekleridir.” diyecekler, “Yedi kişidir, sekizincisi köpekleridir.” diyecekler. De ki: “Onların sayılarını Rabb’im bilir. Onları pek az kimseden başkası bilmez.” Onlar hakkında, Kur’an’ın verdiği bilgi dışında onlarla tartışma. Onlar hakkında tartışan hiç kimseden de bir açıklama isteme.
Kral Fahd:
(Mağara ehli hakkında münakaşa devam edecek ve bazıları) gayba taş atar gibi diyeceklerdir ki: "Onlar üç kişi idiler; dördüncüleri köpekleridir. (Bazıları:) "Beş kişi idiler; altıncıları köpekleridir" diyeceklerdir. (Bazıları:) "Yedi kişi idiler; sekizincileri köpekleridir" diyeceklerdir. (Ey Muhammed!) De ki: "Onların sayılarını en iyi Allah bilir. Onları bilen çok azdır. Bu sebeple onlar hakkında bu bildirilenler dışında münakaşaya girişme ve hiç kimseye de bir şey sorma".
Hasan Basri Çantay:
«(Sayıları) üçdür, dördüncüleri köpekleridir» diyecekler, «Beşdir, altıncıları köpekleridir» diyecekler. (İkisi de) ğaybı taşlamakdır. «Yedidir sekizincileri kelbleridir» diyecekler. Söyle ki: «Rabbim onların sayısını daha iyi bilendir. Onları (insanların) birazından başkası bilemez». O halde bunlar hakkında zaahirî bir münâkaşadan gayrı ile mücâdele etme. Bunlara dâir içlerinden hiç bir kimseden fetva da isteme.
Muhammed Esed:
(Ve çağlar sonra), bilemeyecekleri bir konuda gereksiz tahminlerde bulunarak, "onlar üç kişiydiler; dördüncüleri köpekleriydi", yahut "beş kişiydiler, altıncıları köpekleriydi", hatta "yedi kişiydiler, sekizincileri köpekleriydi" diyen kimseler çıkacak. De ki: "Onların sayısını en iyi Rabbim bilir! Zaten ancak çok az kimse onlar hakkında kayda değer bir şeyler bilmektedir. Bunun içindir ki, onlar hakkında, (kıssalarından çıkan) görünür dersin dışında, kimseyle tartışma(yın), ve onlar hakkında daha fazla bilgi almak için o (rivayetçilerden) hiçbir şey sorma(yın)".
Gültekin Onan:
(Sonra gelen kuşaklar) Diyecekler ki: "
Ali Fikri Yavuz:
(Ehl-i kitab, Hz. Peygamber Aleyhisselâmın huzurunda): “- Yiğitlerin sayısı üçtür, dördüncüleri de köpekleridir.” diyecekler
Portekizce:
Alguns diziam: Eram três, e o cão deles perfazia um total de quatro. Outros diziam: Eram cinco, e o cão totalizava seis,tentando, sem dúvida, adivinhar o desconhecido. E outros, ainda, diziam: Eram sete, oito com o cão. Dize: Meu Senhorconhece melhor do que ninguém o seu número e só poucos o desconhece! Não discutais, pois, a respeito disto, a menos queseja de um modo claro e não inquiras, sobre eles, ninguém
İsveççe:
Och [människorna] kommer att säga: "[De var] tre och den fjärde var deras hund", och de skall säga: "Fem, den sjätte var hunden" - gissningar på måfå om ting som de inte kan veta något om - ja, det kommer att heta: "[De var] sju, den åttonde var deras hund". Säg: "Min Herre vet bäst hur många de var; få är de som har [verklig] kunskap om dem. Ge er därför inte in i diskussion om dem [med dem som tidigare fått del av uppenbarelsen] annat än om det som är uppenbart, och fråga dem inte [om deras åsikt]."
Farsça:
به زودی خواهند گفت: سه نفر بودند، چهارمین آنان سگشان بود. و می گویند: پنج نفر بودند، و ششمین آنان سگشان بود، در حالی که [این اظهار نظرهای بی دلیل] تیر به تاریکی انداختن است. و می گویند: هفت نفر بودند، هشتمین آنان سگشان بود. بگو: پروردگارم به شماره آنان آگاه تر است، جز اندکی کسی شماره آنان را نمی داند. پس درباره آنان بحث و می ادله مکن مگر بحث و می ادله ای ظاهر، و در مورد آنان از هیچ کس نظر مخواه.
Kürtçe:
ئەوسا ھەندێکیان دەڵێن (ئەو لاوانە) سێ کەسن و چوارەمیان سەگەکەیانە وەھەندێکی تریان دەڵێن پێنج کەسن و شەشەمیان سەگەکەیانە ئەمانە قسەی بێ بەڵگەن (تفەنگ بە تاریکە شەوە دەنێن) ھەندێکی تریان دەڵێن ئەوانە حەوت کەسن ھەشتەمەکەیان سەگەکەیانە (ئەی موحەممەد ﷺ) بڵێ پەروەردگارم زاناترە بەژمارەیان کەمێک نەبێت لە خەڵکی کەس ژمارەیان نازانێت کەواتە (ئەی موحەممەد ﷺ) لەبارەیانەوە دەمەقاڵێ مەکە جگە لە دەمەقاڵەیەکی ئاشکرا و ئاسان (تەنھا ئەوە بڵێ کە لە قورئاندا بۆت ھاتووە) وە لە بارەیانەوە پرسیار لە کەسیان (خاوەن نامەکان) مەکە
Özbekçe:
Ҳали улар: «Учтадирлар, итлари тўртинчиларидир», дерлар. Ва: «Бештадирлар, итлари олтинчиларидир», деб ғайбга тош отарлар. Ва: «Еттитадирлар, итлари саккизинчиларидир ҳам», дерлар. Сен: «Роббим уларнинг саноғини яхши билгувчидир. Уларни жуда оз киши билур», дегин. Бас, улар ҳақида тортишиб юрма. Тортишсанг ҳам, очиқ тортиш. Улар ҳақида ҳеч кимдан фатво ҳам сўрама.
Malayca:
(Sebahagian dari) mereka akan berkata: "Bilangan Ashaabul Kahfi itu tiga orang, yang keempatnya ialah anjing mereka "; dan setengahnya pula berkata:"Bilangan mereka lima orang, yang keenamnya ialah anjing mereka" - secara meraba-raba dalam gelap akan sesuatu yang tidak diketahui; dan setengahnya yang lain berkata: "Bilangan mereka tujuh orang, dan yang kedelapannya ialah anjing mereka". Katakanlah (wahai Muhammad): "Tuhanku lebih mengetahui akan bilangan mereka, tiada yang mengetahui bilangannya melainkan sedikit". Oleh itu, janganlah engkau berbahas dengan sesiapapun mengenai mereka melainkan dengan bahasan (secara sederhana) yang nyata (keterangannya di dalam Al-Quran), dan janganlah engkau meminta penjelasan mengenai hal mereka kepada seseorangpun dari golongan (yang membincangkannya).
Arnavutça:
Disa thonin: “Ishin tre vetë, e qeni i tyre ishte i katërti”. E, disa (të tjerë) thonin: “Ishin pesë vetë, e qeni i tyre ishte i gjashti”, duke supozuar për atë që është sekrete, derisa – të tjerë thonin: “Ishin shtatë vetë, e i teti i tyre ishte qeni”. Thuaj: “Zoti im di më së miri numrin e tyre”. Për ta, dinë, vetëm një numër i vogël dhe mos polemizo për ta – vetëm në mënyrë të përciptë dhe, për ta mos pyet askë prej tyre!”
Bulgarca:
Ще кажат [някои]: “Трима са, четвъртото е кучето им.”. И ще кажат [други]: “Петима са, шестото е кучето им.” - в догадка за неведомото. И ще кажат [още]: “Седем са, осмото е кучето им.”. Кажи [о, Мухаммад]: “Моят Господ най-добре знае техния брой. Знаят
Sırpça:
Неки ће да кажу: „Била су тројица, пас њихов је био четврти“, а неки ће да говоре: „Била су петорица, пас њихов је био шести“, нагађајући о ономе што не знају, док ће неки да кажу: „Била су седморица, а пас њихов био је осми.“ Реци: „Мој Господар најбоље зна њихов број, само мало њих то зна. Зато не расправљај о њима осим површно и лепо, и не питај о њима никога од њих!“
Çekçe:
A budou říkat někteří: 'Byli tři a čtvrtý z nich byl pes jejich.' Jiní řeknou: 'Bylo jich pět a šestý z nich byl pes jejich' dohadujíce se o nepoznatelném; a další řeknou: 'Sedm, a osmým z nich byl pes jejich.' Odpověz: 'Pán můj zná nejlépe počet jejich;
Urduca:
کچھ لوگ کہیں گے کہ وہ تین تھے اور چوتھا ان کا کتا تھا اور کچھ دوسرے کہہ دیں گے کہ پانچ تھے اور چھٹا اُن کا کتا تھا یہ سب بے تکی ہانکتے ہیں کچھ اور لوگ کہتے ہیں کہ سات تھے اور آٹھواں اُن کا کتا تھا کہو، میرا رب ہی بہتر جانتا ہے کہ وہ کتنے تھے کم ہی لوگ ان کی صحیح تعداد جانتے ہیں پس تم سرسری بات سے بڑھ کر ان کی تعداد کے معاملے میں لوگوں سے بحث نہ کرو، اور نہ ان کے متعلق کسی سے کچھ پوچھو
Tacikçe:
Хоҳанд гуфт: «Се тан буданд ва чаҳорумашон сагашон буд» ва мегӯянд: «Панҷ тан буданд ва шашуминашон сагашон буд». Тир ба торикӣ мезананд ва мегӯянд: «Ҳафт тан буданд ва ҳаштуминашон сагашон буд». Бигӯ: «Парвардигори ман ба адади онҳо донотар аст ва шумори онҳоро ҷуз андак касон намедонанд». Ва ту дар бораи онҳо ҷуз ба зоҳир муҷодала накун ва аз кас напурс.
Tatarca:
Тау тишегендә калган егетләрнең саны хакында бәгъзеләр әйттеләр: "Ул егетләр өчәү булып, дүртенчесе этләре иде", – дип. Вә бәгъзеләре әйтерләр: "Ул егетләр биш булып алтынчысы этләре иде", – дип. Ләкин шулай әйтүләре белеп түгел, бәлки зан гынадыр. Вә мөселманнар әйтерләр: "Ул егетләр җиде булып, сигезенчесе этләре иде", – дип. Әйт "Ул егетләрнең санын Раббым белә, аларның хәлен аз кешеләр белер". Син алар хакында кешеләр белән бәхәсләшмә, мәгәр Коръәндә әйтелгәннәрне генә әйт вә аларның хәлен һичкемнән сорама.
Endonezyaca:
Nanti (ada orang yang akan) mengatakan (jumlah mereka) adalah tiga orang yang keempat adalah anjingnya, dan (yang lain) mengatakan: "(jumlah mereka) adalah lima orang yang keenam adalah anjing nya", sebagai terkaan terhadap barang yang gaib; dan (yang lain lagi) mengatakan: "(jumlah mereka) tujuh orang, yang ke delapan adalah anjingnya". Katakanlah: "Tuhanku lebih mengetahui jumlah mereka; tidak ada orang yang mengetahui (bilangan) mereka kecuali sedikit". Karena itu janganlah kamu (Muhammad) bertengkar tentang hal mereka, kecuali pertengkaran lahir saja dan jangan kamu menanyakan tentang mereka (pemuda-pemuda itu) kepada seorangpun di antara mereka.
Amharca:
በሩቅ ወርዋሪዎች ሆነው (በጥርጣሬ) «ሦስት ናቸው፤ አራተኛቸው ውሻቸው ነው» ይላሉ፡፡ «አምስት ናቸው፤ ስድስተኛቸው ውሻቸው ነውም» ይላሉ፡፡ «ሰባት ናቸው፤ ስምንተኛቸውም ውሻቸው ነው» ይላሉም፡፡ «ጌታዬ ቁጥራቸውን ዐዋቂ ነው፡፡ ጥቂት (ሰው) እንጂ አያውቃቸውም» በላቸው፡፡ በእነሱም ነገር ግልጽን ክርክር እንጂ (ጠልቀህ) አትከራከር፡፡ በእነሱም ጉዳይ ከነሱ (ከመጽሐፉ ሰዎች) አንድንም አትጠይቅ፡፡
Tamilce:
“(அக்குகைவாசிகள்) மூவர் (இருந்தனர்), அவர்களில் நான்காவதாக அவர்களின் நாய் இருந்தது” என்று (பிற்காலத்தில் சிலர்) கூறுகிறார்கள். இன்னும், (சிலர்) கூறுகிறார்கள்: “(அவர்கள்) ஐவர் (இருந்தனர்), அவர்களில் ஆறாவதாக அவர்களின் நாய் இருந்தது” என்று” (இந்த இரு வகையான கூற்றுகளும்) மறைவான அறிவைப்பற்றி கண்மூடித்தனமாக பேச்சாகும். (சிலர்) கூறுகிறார்கள்: “(அவர்கள்) ஏழு நபர்கள். இன்னும் அவர்களில் எட்டாவதாக அவர்களின் நாய் இருந்தது. (நபியே!) கூறுவீராக! “என் இறைவன் அவர்களின் எண்ணிக்கையை மிக அறிந்தவன். குறைவானவர்களைத் தவிர அவர்களைப் பற்றி அறிய மாட்டார்கள்.” ஆகவே, அவர்களைப் பற்றி வெளிப்படையான விவாதமாகவே தவிர (இவர்களிடம்) விவாதிக்காதீர். இன்னும், இவர்களில் ஒருவரிடமும் அவர்களைப் பற்றி விளக்கம் (எதுவும்) கேட்காதீர்.
Korece:
어떤 무리가 말하더라 그들 은 셋인데 네번째가 그들의 개이 라 다른 무리가 말하길 다섯인데 여섯번째가 그들의 개이라 또 되 는대로 짐작하여 말하길 일곱이며여덟번째가 그들의 개이라 일러가로되 나의 주님만이 그들의 숫자 를 가장 잘 아시나니 소수 외에는잘 알지 못함이라 그러니 분명한 것을 제외하고는 그에 관해 논쟁 하지 말며 그들 중 어느 누구에게도 그것에 관해 묻지 말라
Vietnamca:
(Một số người) sẽ nói: “(Nhóm thanh niên trong hang núi) gồm ba người, con chó của họ nữa là bốn.” Một số khác sẽ nói: “Họ gồm năm người, con chó của họ nữa là sáu.” Toàn là lời nói vô căn cứ! Và một số khác thì bảo: “Họ gồm bảy người, con chó của họ nữa là tám.” Ngươi (Muhammad) hãy nói: “Thượng Đế của ta biết rõ nhất về số lượng của họ, chỉ ít người biết về họ. Do đó, chớ tranh cãi về họ trừ phi thực sự biết rõ sự việc và cũng chớ hỏi một ai về chuyện của họ.”
Ayet Linkleri: