Arapça:
إِنَّهُمْ إِن يَظْهَرُوا عَلَيْكُمْ يَرْجُمُوكُمْ أَوْ يُعِيدُوكُمْ فِي مِلَّتِهِمْ وَلَن تُفْلِحُوا إِذًا أَبَدًا
Çeviriyazı:
innehüm iy yażherû `aleyküm yercümûküm ev yü`îdûküm fî milletihim velen tüfliḥû iẕen ebedâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Çünkü şehir halkı, sizi ellerine geçirirlerse muhakkak sizi taşlayarak öldürürler veya kendi dinlerine çevirirler ki, o zaman siz dünyada da ahirette de asla kurtuluşa eremezsiniz.
Diyanet İşleri:
Zira onların sizden haberi olacak olursa, ya taşlayarak öldürürler veya dinlerine döndürürler ve bu takdirde asla kurtulamazsınız.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Çünkü anlarlar, duyarlarsa ya taşlarlar sizi, yahut da dinlerine döndürürler ve artık kesin olarak kurtulamazsınız onlardan.
Şaban Piriş:
Eğer onların sizden haberi olacak olursa, taşa tutarlar veya sizi dinlerine döndürürler. O zaman asla kurtuluşa eremezsiniz.
Edip Yüksel:
Onlar sizi farkederlerse sizi taşlarlar veya sizi zorla kendi dinlerine döndürürler ki bu durumda asla başarıya ulaşamazsınız.
Ali Bulaç:
Çünkü onlar üzerinize çıkıp gelirlerse, sizi taşa tutarlar veya dinlerine geri çevirirler; bu durumda ebedi olarak kurtuluş bulamazsınız.
Suat Yıldırım:
İşte, onları nasıl uyuttuysak öylece de uyandırdık.Derken aralarında konuşmaya başladılar.Birisi: “Ne kadar uykuda kaldınız?” diye sorunca bazıları:“Bir gün, belki bir günden de az!” diye cevap verdiler.Diğerleri de: “Uykuda ne kadar kaldığınızı tam tamına ancak Rabbiniz bilir.” dediler.“Siz onu bırakın da, açlığımızı gidermeye bakalım. Şu akçeyi verip içinizden birini şehre gönderin de baksın hangi yiyecek daha hoş ve helâl ise ondan size azık tedarik etsin.”“Bir de gayet nazik ve tedbirli davransın, varlığınızı ve bulunduğunuz yeri sakın hiç kimseye hissettirmesin.”“Çünkü onlar sizi ellerine geçirirlerse ya taşa tutar, ya da kendi dinlerine döndürürler, bu takdirde de ebediyyen felah bulamazsınız.”
Ömer Nasuhi Bilmen:
«Şüphe yok ki, onlar eğer size galebe ederlerse sizi ya taşlayarak öldürürler, veya sizi kendi milletlerine (dinlerine) döndürürler ve o takdirde artık ebedîyyen felâh bulamazsınız.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Çünkü onlar sizi ellerine geçirirlerse ya taşlayarak öldürürler yahut da sizi kendilerinin milletine döndürürler. O takdirde bir daha asla kurtulamazsınız.
Bekir Sadak:
Onlar magaralarinda ucyuz dokuz yil kaldilar, derler.
İbni Kesir:
Çünkü sizden haberleri olacak olursa
Adem Uğur:
Çünkü onlar eğer size muttali olurlarsa, ya sizi taşlayarak öldürürler veya kendi dinlerine çevirirler ki, o zaman ebediyyen iflah olmazsınız.
İskender Ali Mihr:
Muhakkak ki onlar, eğer size karşı gâlip gelirlerse, sizi taşlarlar veya sizi kendi dînlerine döndürürler. O zaman asla ebediyyen kurtuluşa eremezsiniz.
Celal Yıldırım:
Çünkü onlar elbette üzerinize çıkıp gelirlerse, ya sizi taşlayarak öldürürler, ya da kendi dinlerine döndürüler ve o takdirde ebediyen kurtuluş bulamazsınız.
Tefhim ul Kuran:
«Çünkü onlar üzerinize çıkıp gelirlerse, sizi taşa tutarlar veya dinlerine geri çevirirler
Fransızca:
Si jamais ils vous attrapent, ils vous lapideront ou vous feront retourner à leur religion, et vous ne réussirez alors plus jamais".
İspanyolca:
pues, si se enteraran de vuestra existencia, os lapidarían u os harían volver a su religión y nunca más seríais felices».
İtalyanca:
Se s'impadronissero di voi vi lapiderebbero o vi riporterebbero alla loro religione e, in tal caso, non avreste alcun successo».
Almanca:
Sollten sie über euch die Oberhand gewinnen, werden sie euch steinigen oder euch in ihre Gemeinschaft umkehren lassen. Und dann werdet ihr nimmer erfolgreich sein."
Çince:
城里的人,如果拿著你们,将用石头打死你们,或者强迫你们信奉他们的宗教,那末,你们就永不会成功了。
Hollandaca:
Waarlijk, indien zij tegen u opkwamen, zouden zij u steenigen, of u dwingen tot hunnen godsdienst weder te keeren; en dan zoudt ge nimmer gelukkig kunnen zijn.
Rusça:
Если они узнают о вас, то побьют вас камнями или обратят вас в свою религию, и тогда вы никогда не преуспеете.
Somalice:
iyagu hadday idin arkaan way idin dhagaxyeyn, ama idinku Celin diintooda mana Liibaanaysaan markaas waligiin.
Swahilice:
Kwani wao wakikutambueni watakupigeni mawe, au watakurudisheni katika dini yao; na hapo hamtafanikiwa kabisa!
Uygurca:
ئەگەر شەھەردىكى كىشلەر سىلەرنى تۇتۇۋالسا، سىلەرنى چالما كېسەك قىلىپ ئۆلتۈرىدۇ، ياكى سىلەرنى ئۆزلىرىنىڭ دىنىغا كىرىشكە مەجبۇرلايدۇ، مۇنداقتا ھەرگىزمۇ مەقسىتىڭلارغا ئېرىشەلمەيسىلەر»
Japonca:
もしかれらが,あなたがたのことを知ることになれば,必ず石撃ちにするか,あなたがたをかれらの教えに戻らせよう。そうなったらあなたがたは永久に栄えないであろう。」
Arapça (Ürdün):
«إنهم إن يظهروا عليكم يرجموكم» يقتلوكم بالرجم «أو يعيدوكم في ملتهم ولن تفلحوا إذا» أي إن عدتم في ملتهم «أبدا».
Hintçe:
इसमें शक़ नहीं कि अगर उन लोगों को तुम्हारी इत्तेलाअ हो गई तो बस फिर तुम को संगसार ही कर देंगें या फिर तुम को अपने दीन की तरफ फेर कर ले जाएँगे और अगर ऐसा हुआ तो फिर तुम कभी कामयाब न होगे
Tayca:
แท้จริงพวกเขานั้น หากพวกเขารู้เรื่องของพวกท่าน พวกเขาจะเอาก้อนหินขว้างพวกท่านหรือนำพวกท่านกลับไปนับถือศาสนาของพวกเขา และเมื่อนั้นพวกท่านจะไม่บรรลุความสำเร็จเลย”
İbranice:
אם יגלו אתכם ירגמו אתכם באבנים או יחזירו אתכם לאמונתם , ואז לעולם לא תצליחו
Hırvatça:
jer, ako oni doznaju za vas, kamenovat će vas ili će vas nasilu u svoju vjeru obratiti, i tada nikad nećete uspjeti!"
Rumence:
Dacă vă vor da de urmă, vă vor omorî cu pietre, ori vă vor întoarce la credinţa lor şi nu veţi mai fi fericiţi niciodată.”
Transliteration:
Innahum in yathharoo AAalaykum yarjumookum aw yuAAeedookum fee millatihim walan tuflihoo ithan abadan
Türkçe:
"Çünkü onlar sizi ellerine geçirirlerse ya taşlayarak öldürürler yahut da sizi kendilerinin milletine döndürürler. O takdirde bir daha asla kurtulamazsınız."
Sahih International:
Indeed, if they come to know of you, they will stone you or return you to their religion. And never would you succeed, then - ever."
İngilizce:
For if they should come upon you, they would stone you or force you to return to their cult, and in that case ye would never attain prosperity.
Azerbaycanca:
Doğrusu, onlar sizi ələ keçirsələr ya sizi daşqalaq edəcək, ya da öz dinlərinə döndərəcəklər. Belə olacağı təqdirdə, siz (nə dünyada, nə də axirətdə) nicat tapa bilməzsiniz!”
Süleyman Ateş:
Çünkü onlar sizi ellerine geçirirlerse taşlayarak öldürürler, yahut kendi dinlerine döndürürler ki, o takdirde asla iflah olamazsınız.
Diyanet Vakfı:
"Çünkü onlar eğer size muttali olurlarsa, ya sizi taşlayarak öldürürler veya kendi dinlerine çevirirler ki, o zaman ebediyyen iflah olmazsınız."
Erhan Aktaş:
“Onlar sizi fark ederlerse, sizi taşa tutarlar veya kendi milletlerine(1) döndürürler. O zaman, kesinlikle ebediyen kurtuluşa eremezsiniz.”
Kral Fahd:
«Çünkü onlar eğer sizi fark ederlerse, ya sizi taşlayarak öldürürler veya kendi dinlerine çevirirler ki, o zaman ebediyyen iflah olmazsınız.»
Hasan Basri Çantay:
«Çünkü onlar size galebe ederlerse sîzi ya taşla öldürürler, yahud sizi (zorla) kendi dînlerine döndürürler. Bu takdîrde ise ebedî felah bulmazsınız».
Muhammed Esed:
çünkü, bakın, sizin varlığınızı öğrenirlerse ya sizi taşlayarak öldürürler ya da zor altında sizi kendi dinlerine döndürürler ki, bu durumda, bir daha asla kurtulamazsınız!"
Gültekin Onan:
"
Ali Fikri Yavuz:
Çünkü şehir halkı, sizi, ellerine geçirirlerse, muhakkak sizi taşla öldürürler, yahud zorla dinlerine döndürürler. Bu takdirde ebediyyen kurtulamazsınız...
Portekizce:
Porque, se vos descobrirem, apedrejar-vos-ão ou vos coagirão a abraçar seu credo e, então, jamais prosperareis.
İsveççe:
Om [stadens invånare] får vetskap om oss, kommer de att stena oss till döds eller tvinga oss att återgå till deras tro och då vinner vi aldrig [vårt syfte]."
Farsça:
زیرا اگر بر شما دست یابند، سنگسارتان می کنند یا شما را به آیین خود برمی گردانند، و در آن صورت هرگز رستگار نخواهید شد.
Kürtçe:
چونکە بێگومان ئەگەر ئەوان پێتان بزانن بەرد بارانتان دەکەن یان دەتان گێڕنەوە بۆ ناو ئاینەکەی خۆیان ئەو کاتە ئێوە ھەرگیز ڕزگارتان نابێت
Özbekçe:
Чунки агар улар сизни қўлга олсалар, тошбўрон қиладилар ёки ўз миллатларига қайтарурлар. Ундай бўлса, зинҳор ва абадий нажот топмассиз, дейишди. (Демак, йигитлар қаттиқ таҳдидга учраб, шаҳар аҳолиси уларга, динимизга қайтасизлар ёки сизларни тошбўрон қилиб ўлдирамиз, деганларидан кейингина қочиб ғорга бекинишган экан. Ғорга кириб, ухлаб турганларидан кейин ҳам ўша таҳдидни эсламоқдалар ва пул олиб шаҳарга таом учун борувчини эҳтиёт бўлишга, сездириб қўймасликка чорламоқдалар. Улар ўлимни эмас, шаҳар аҳолисининг жоҳиллигини, ўз миллатлари-динларига қайтишга мажбурлашини ўйлашди. Ҳақиқий мўмин ҳар доим, ҳар жойда иймон ташвишида бўлади.)
Malayca:
"Sesungguhnya, kalaulah mereka mengetahui hal kamu, tentulah mereka akan merejam dengan membunuh kamu, atau mereka akan mengembalikan kamu kepada ugama mereka (secara paksa); dan jika berlaku demikian, kamu tidak sekali-kali akan berjaya selama-lamanya".
Arnavutça:
Me të vërtetë, ata, nëse ju zbulojnë, do t’ju gjuajnë (mbysin) me gurë, ose do t’ju kthejnë juve (me forcë) në fenë e tyre, dhe atëherë nuk do të shpëtoni kurrsesi!”
Bulgarca:
Ако се натъкнат на вас, ще ви пребият с камъни или ще ви върнат към тяхната вяра, и тогава никога не ще сполучите.”
Sırpça:
јер, ако они сазнају за вас, каменоваће вас или ће на силу у своју веру да вас обрате, и тада никад нећете да успете!“
Çekçe:
Kdyby nás odkryli, ukamenovali by nás anebo by nás donutili vrátit se k náboženství svému; a pak již nikdy bychom nebyli blaženi.'
Urduca:
اگر کہیں اُن لوگوں کا ہاتھ ہم پر پڑ گیا تو بس سنگسار ہی کر ڈالیں گے، یا پھر زبردستی ہمیں اپنی ملت میں واپس لے جائیں گے، اور ایسا ہوا توہم کبھی فلاح نہ پا سکیں گے"
Tacikçe:
Зеро агар шуморо биёбанд, сангсор хоҳанд кард ё ба дини худ дароваранд. Ва агар чунин шавад, то абад наҷот нахоҳед ёфт».
Tatarca:
Чөнки алар сезне белсәләр, әлбәттә, ташлар белән бәреп үтерерләр яки көчләп үз диннәренә кайтарырлар, әгәр аларның батыл диненә керсәгез мәңге котыла алмассыз", – диделәр.
Endonezyaca:
Sesungguhnya jika mereka dapat mengetahui tempatmu, niscaya mereka akan melempar kamu dengan batu, atau memaksamu kembali kepada agama mereka, dan jika demikian niscaya kamu tidak akan beruntung selama lamanya".
Amharca:
«እነሱ በእናንተ ላይ ቢዘልቁ ይቀጠቅጧችኋልና፡፡ ወይም ወደ ሃይማኖታቸው ይመልሷችኋል፡፡ ያንጊዜም በፍጹም ፍላጎታችሁን አታገኙም» (ተባባሉ)፡፡
Tamilce:
நிச்சயமாக அவர்கள் உங்களை அறிந்து கொண்டால் உங்களை ஏசுவார்கள்; (அல்லது, கொன்று விடுவார்கள்;) அல்லது, உங்களை தங்கள் மார்க்கத்திற்கு திருப்பி விடுவார்கள். அவ்வாறு நடந்துவிட்டால் ஒருபோதும் நீங்கள் வெற்றி பெறவே மாட்டீர்கள்.
Korece:
그들이 너희에게 나타나 돌 을 던져 너희를 살해하려 하거나 그들의 우상 숭배를 강요하리라 그렇게 하면 너희는 결코 번성치 못하니라
Vietnamca:
“Quả thật, nếu họ phát hiện ra các anh, họ sẽ ném đá giết các anh, hoặc sẽ bắt các anh trở lại với tín ngưỡng của họ và nếu như thế thì các anh sẽ không bao giờ thành đạt.”
Ayet Linkleri: