Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

14

Sûredeki Ayet No: 

5

Ayet No: 

1755

Sayfa No: 

255

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا مُوسَىٰ بِآيَاتِنَا أَنْ أَخْرِجْ قَوْمَكَ مِنَ الظُّلُمَاتِ إِلَى النُّورِ وَذَكِّرْهُم بِأَيَّامِ اللَّهِ ۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَاتٍ لِّكُلِّ صَبَّارٍ شَكُورٍ

Çeviriyazı: 

veleḳad erselnâ mûsâ biâyâtinâ en aḫric ḳavmeke mine-żżulümâti ile-nnûri veẕekkirhüm bieyyâmi-llâh. inne fî ẕâlike leâyâtil likülli ṣabbârin şekûr.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

And olsun ki Musa'yı âyetlerimizle gönderdik. Ona şöyle dedik: Kavmini karanlıklardan aydınlığa çıkar, onlara Allah'ın (felaket) günlerini hatırlat. Şüphe yok ki bunda her sabredip şükreden için nice ibretler vardır.

Diyanet İşleri: 

And olsun ki Musa'yı ayetlerimizle, "Milletini karanlıklardan aydınlığa çıkar ve Allah'ın günlerini onlara hatırlat" diye göndermiştik. Bunlarda, çokça sabreden ve şükreden herkes için dersler vardır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Andolsun ki Musa'yı, kavmini karanlıklardan nura çıkar ve onlara Allah'ın günlerini an diye delillerimizle gönderdik. Şüphe yok ki bunda, çok sabreden ve çok şükreden herkes için deliller var.

Şaban Piriş: 

Musa’yı ayetlerimizle; "Toplumunu karanlıklardan aydınlığa çıkar ve Allah’ın (nimet verdiği) günlerini onlara hatırlat!" diye göndermiştik. Bunda, çok çok sabreden ve şükreden herkes için ayetler vardır.

Edip Yüksel: 

Musa'yı, "Halkını karanlıklardan aydınlığa çıkar ve onlara ALLAH'ın günlerini hatırlat," diye mucizelerimizle gönderdik. Sabreden ve şükreden herkes için elbette bunda dersler vardır.

Ali Bulaç: 

Andolsun Musa'yı: "Kavmini karanlıklardan nura çıkar ve onlara Allah'ın günlerini hatırlat" diye ayetlerimizle göndermiştik. Şüphesiz bunda çokça sabreden ve şükreden herkes için gerçekten ayetler vardır.

Suat Yıldırım: 

Bu cümleden olarak, Mûsâ'yı da “halkını karanlıklardan aydınlığa çıkar ve onlara Allah’ın önemli günlerini hatırlat.” diye âyetlerimizle gönderdik. Elbette bunda çok sabreden ve çok şükreden herkes için nice ibretler vardır.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve andolsun ki, Biz Mûsa´yı âyetlerimizle gönderdik. Kavmini zulmetlerden nûra çıkar ve onlara Allah´ın günlerini hatırlat diye. Şüphe yok ki, bunda çok sabreden, çok şükür eden her bir kimse için büyük ibretler vardır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yemin olsun ki, biz Mûsa'yı, "Toplumunu karanlıklardan aydınlığa çıkar ve onlara Allah'ın günlerini hatırlatıp bellet!" diye ayetlerimizle gönderdik. Şu bir gerçek ki, bunda iyice sabreden, çokça şükreden herkes için sayısız ayetler vardır.

Bekir Sadak: 

Onlarin peygamberleri: «Gokleri ve yeri yaratan, gunahlarinizi bagislamaya cagiran ve bir sureye kadar sizi erteleyen Allah´tan mi suphe ediyorsunuz?» dediler. Onlar da: «Siz de sadece bizim gibi birer insansiniz

İbni Kesir: 

Andolsun ki

Adem Uğur: 

Andolsun ki Musa´yı da: Kavmini karanlıklardan aydınlığa çıkar ve onlara Allah´ın (geçmiş kavimlerin başına getirdiği felâket) günlerini hatırlat, diye mucizelerimizle gönderdik. Şüphesiz ki bunda çok sabırlı, çok şükreden herkes için ibretler vardır.

İskender Ali Mihr: 

Andolsun ki

Celal Yıldırım: 

And olsun ki Musa´yı da «kavmine-milietine karanlıklardan aydınlığa çıkar ve onlara Allah´ın günlerini hatırlat» diye âyetlerimizle (açık belgelerimiz ve mu´cizelerimizle) göndermiştik. Şüphesiz ki, bunda çokça sabreden, çokça şükreden herkes için ibretler, öğütler vardır.

Tefhim ul Kuran: 

Andolsun biz Musa´yı: «Kavmini karanlıklardan nura çıkar ve onlara Allah´ın günlerini hatırlat» diye ayetlerimizle göndermiştik. Şüphesiz bunda çokça sabreden ve şükreden herkes için gerçekten ayetler vardır.

Fransızca: 

Nous avons certes, envoyé Moïse avec Nos miracles [en lui disant]: "Fais sortir ton peuple des ténèbres vers la lumière, et rappelle-leur les jours d'Allah". [Ses bienfaits]. Dans tout cela il y a des signes pour tout homme plein d'endurance et de reconnaissance.

İspanyolca: 

Ya hemos enviado a Moisés con Nuestros signos: «¡Saca a tu pueblo de las tinieblas a la luz y recuérdales los Días de Alá!» Ciertamente, hay en ello signos para todo aquél que tenga mucha paciencia, mucha gratitud.

İtalyanca: 

Già mandammo Mosè con i Nostri segni: &laqno; Fa' uscire la tua gente dalle tenebre alla luce e ricorda loro i giorni di Allah». Ecco dei segni per ogni

Almanca: 

Und gewiß, bereits haben WIR Musa mit Unseren Ayat entsandt: "Führe deine Leute von den Finsternissen ins Licht und erinnere sie an ALLAHs Wohltaten." Gewiß, darin sind zweifelsohne Ayat für jeden sich äußerst in Geduld Übenden, äußerst Dankbaren.

Çince: 

我确已派遣穆萨带著我的许多迹象去,(我说):你把你的宗族从重重黑暗中引入光明吧。你应当以真主的一些纪念日提醒他们。对于每个坚忍者和感恩者,此中确有许多迹象。

Hollandaca: 

Wij zonden vroeger Mozes met onze teekens en gaven hem bevelen, zeggende: Leid uw volk uit de duisternis tot het licht, en herinner hun de gunsten van God ; waarlijk, daarin zijn teekens voor ieder lijdzaam en dankbaar mensch.

Rusça: 

Мы отправили Мусу (Моисея) с Нашими знамениями и повелели: "Выведи свой народ из мраков к свету и напомни им дни Аллаха". Воистину, в этом - знамения для каждого терпеливого и благодарного.

Somalice: 

waxaan la dirray (Nabi) Muuse Aayaadkannaga bixi Qookaaga Mugdiyada xagga Nuurka, kuna waani «xusuusi» Nicmooyinkii Ilaahay arrintaasna Aayaadbaa (Calaamooyin) ugu sugan samir badane, shugri badan dhammaantiis.

Swahilice: 

Na tulimtuma Musa pamoja na miujiza yetu, tukamwambia: Watoe watu wako kwenye giza uwapeleke kwenye mwangaza. Na uwakumbushe siku za Mwenyezi Mungu. Hakika katika hayo zipo ishara kwa kila mwenye kusubiri akashukuru.

Uygurca: 

بىز مۇسانى مۆجىزىلىرىمىز بىلەن ھەقىقەتەن (پەيغەمبەر قىلىپ) ئەۋەتتۇق، (ئۇنىڭغا دېدۇقكى) «قەۋمىڭنى قاراڭغۇلۇقتىن (يەنى كۇفرىدىن) يورۇقلۇققا. (يەنى ئىمانغا) چىقارغىن، ئۇلارغا اﷲ نىڭ نېمەتلىرىنى ئەسلەتكىن». بۇنىڭدا (بالاغا) سەۋر قىلغۇچى، (نېمەتكە) شۈكۈر قىلغۇچى ھەربىر (بەندە) ئۈچۈن ئەلۋەتتە نۇرغۇن ئىبرەتلەر بار

Japonca: 

且つてわれは,印を持たせてムーサーを遺わし,「自分の民を,暗黒から光明に導き出し,アッラーの日々(諸民族の過去の出来事)をかれらに銘記させなさい。」と(命じた)。本当にこの中には,耐え忍んで感謝する凡ての者への印がある。

Arapça (Ürdün): 

«ولقد أرسلنا موسى بآياتنا» التسع وقلنا له «أن أخرج قومك» بني إسرائيل «من الظلمات» الكفر «إلى النور» الإيمان «وذكّرهم بأيام الله» بنعمه «إن في ذلك» التذكير «لآيات لكل صبار» على الطاعة «شكور» للنعم.

Hintçe: 

और हमने मूसा को अपनी निशानियाँ देकर भेजा (और ये हुक्म दिया) कि अपनी क़ौम को (कुफ्र की) तारिकियों से (ईमान की) रौशनी में निकाल लाओ और उन्हें ख़ुदा के (वह) दिन याद दिलाओ (जिनमें ख़ुदा की बड़ी बड़ी कुदरतें ज़ाहिर हुई) इसमें शक़ नहीं इसमें तमाम सब्र शुक्र करने वालों के वास्ते (कुदरते ख़ुदा की) बहुत सी निशानियाँ हैं

Tayca: 

และโดยแน่นอน เราได้ส่งมูซาพร้อมด้วยสัญญาณต่าง ๆ ของเราว่า “จงนำกลุ่มชนของเจ้าออกจากความมืดมนทั้งหลายสู่ความสว่าง และจงเตือนพวกเขาให้รำลึกถึงวัน (แห่งความโปรดปราน) ของอัลลอฮฺ” แท้จริงในการนั้นย่อมเป็นสัญญาณแก่ผู้อดทนผู้ขอบคุณทุกคน

İbranice: 

וכבר שלחנו את משה עם אותותינו, (וצווינו עליו:) 'הוצא את עמך מהחושך אל האור, והזכר להם את ימי אלוהים, כי בהם אותות לכל המתאזר בסבלנות והמכיר תודה

Hırvatça: 

I Musaa smo poslali s dokazima Našim: "Izvedi narod svoj iz tmina na svjetlo i podsjeti ga na Allahove blagodati." To su, uistinu, znakovi za svakog ko je strpljiv i zahvalan.

Rumence: 

Noi l-am trimis pe Moise cu semnele noastre: “Scoate-ţi poporul din întunecimi către lumină. Aminteşte-i zilele lui Dumnezeu.” Întru aceasta sunt semne pentru fiece om răbdător, mulţumitor,

Transliteration: 

Walaqad arsalna moosa biayatina an akhrij qawmaka mina alththulumati ila alnnoori wathakkirhum biayyami Allahi inna fee thalika laayatin likulli sabbarin shakoorin

Türkçe: 

Yemin olsun ki, biz Mûsa'yı, "Toplumunu karanlıklardan aydınlığa çıkar ve onlara Allah'ın günlerini hatırlatıp bellet!" diye ayetlerimizle gönderdik. Şu bir gerçek ki, bunda iyice sabreden, çokça şükreden herkes için sayısız ayetler vardır.

Sahih International: 

And We certainly sent Moses with Our signs, [saying], "Bring out your people from darknesses into the light and remind them of the days of Allah." Indeed in that are signs for everyone patient and grateful.

İngilizce: 

We sent Moses with Our signs (and the command). "Bring out thy people from the depths of darkness into light, and teach them to remember the Days of Allah." Verily in this there are Signs for such as are firmly patient and constant,- grateful and appreciative.

Azerbaycanca: 

Biz Musaya: “Tayfanın (İsrail oğullarını) zülmətdən nura çıxart və Allahın (vaxtilə onlara ne’mət verdiyi) günlərini xatırlat. Bunda çox səbir və şükür edənlər üçün, sözsüz ki, neçə-neçə ibrətlər var!” (deyib) onu mö’cüzələrimizlə (peyğəmbər) göndərdik.

Süleyman Ateş: 

Andolsun biz, Musa'yı da "Kavmini karanlıklardan aydınlığa çıkar, onlara Allah'ın günlerini (geçmiş milletlerin başlarına gelen olayları) hatırlat!" diye ayetlerimizle birlikte göndermiştik. Şüphesiz bunda sabreden, şükreden herkes için ayetler (ibret verici işaretler) vardır.

Diyanet Vakfı: 

Andolsun ki Musa'yı da: Kavmini karanlıklardan aydınlığa çıkar ve onlara Allah'ın (geçmiş kavimlerin başına getirdiği felaket) günlerini hatırlat, diye mucizelerimizle gönderdik. Şüphesiz ki bunda çok sabırlı, çok şükreden herkes için ibretler vardır.

Erhan Aktaş: 

Ant olsun ki; Mûsâ’yı, “Halkını karanlıklardan aydınlığa çıkar, onlara Allah’ın günlerini(1) hatırlat.” diye âyetlerimizle gönderdik. Kesinlikle bunda sabreden(2) ve şükreden(3) kimseler için nice âyetler(4) vardır.

Kral Fahd: 

Andolsun ki Musa’yı da: «Kavmini karanlıklardan aydınlığa çıkar ve onlara Allah’ın (geçmiş kavimlerin başına getirdiği felâket) günlerini hatırlat» diye mucizelerimizle gönderdik. Şüphesiz ki bunda çok sabırlı, çok şükreden herkes için ibretler vardır. 

Hasan Basri Çantay: 

Andolsun, biz Musâyi — : «Kavmini karanlıklardan aydınlığa çıkar ve onlara Allahın günlerini hatırlat» diye — mucizelerimizle göndermişizdir ki şübhesiz bunda (belâlara) çok sabır ve (ni´metlere) çok şükür eden herkes için (ibret verici) alâmetler vardır.

Muhammed Esed: 

Ve nitekim, Musa´ya ayetlerimizi gönderip kendisine: "Halkını kopkoyu karanlıklardan aydınlığa çıkar ve onlara Allah´ın Günleri´ni hatırlat!" diye (emrettik). Çünkü bu (hatırlatmada), darlığa sonuna kadar göğüs germesini ve (Allah´a) yürekten şükretmesini bilen herkes için mutlaka çıkarılacak dersler vardır.

Gültekin Onan: 

Andolsun Musa´yı: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

And olsun ki, biz Mûsa’ya “-Kavmini karanlıklardan nûra çıkar ve onlara, Allah’ın (kendilerinden önce gelen ümmetlerin başına indirdiği felâket ve nimet) günlerini hatırlat.” diye mûcizelerimizle gönderdik. Şüphe yok ki, bu hatırlatışta, belâlara çok sabreden ve nimetlere çok şükreden herkes için, çok ibretler var...

Portekizce: 

Enviamos Moisés com os Nossos sinais, (dizendo-lhe): Transporta o teu povo das trevas para a luz, e recorda-lhe os diasde Deus! Nisso há sinais para todo o perseverante, agradecido.

İsveççe: 

Vi sände Moses med Våra budskap [och befallde honom]: "Led ditt folk ut ur mörkret till ljuset och påminn dem om Guds dagar!" I detta ligger förvisso budskap till var och en som står fast i motgången och som tackar [Gud] i allt.

Farsça: 

و همانا موسی را با نشانه های خود فرستادیم [و به او وحی کردیم] که قوم خود را از تاریکی ها به سوی روشنایی بیرون آور و روزهای خدا را [که روزهای رحمت، عذاب، پیروزی و شکست است] به آنان یادآوری کن، بی تردید در این روزهای خدا برای هر شکیبای سپاس گزاری نشانه هایی [از توحید، ربوبیّت و قدرت خدا] است.

Kürtçe: 

سوێند بەخوا بەڕاستی موسامان نارد بە موعجیزەکانمانەوە (فەرمانمان پێدا) کەگەلەکەت ڕزگار بکە لە تاریکیەکانی (بێ باوەڕیەوە) بۆ ڕووناکی (باوەڕ و ئیمان) ڕۆژە (پیرۆزە) کانی خودایان بەبیر بھێنەرەوە (یا فەزڵەکانی خوایان بیر بخەرەوە) بەڕاستی لەو (بیرخستنەوە) دا پەند و بەڵگەی زۆر ھەیە بۆ ھەموو خۆڕاگرێکی سوپاسگوزار

Özbekçe: 

Батаҳқиқ, Биз Мусони оятларимиз ила: «Қавмингни зулматлардан нурга чиқар ва уларга Аллоҳнинг кунларини эслат! Албатта, бунда ҳар бир сабрли ва шукрли учун ибратлар бордир», деб юбордик.

Malayca: 

Dan sesungguhnya Kami telah mengutuskan Nabi Musa (pada masa yang lalu) dengan membawa mukjizat-mukjizat Kami sambil Kami berfirman: "Hendaklah engkau mengeluarkan kaummu dari gelap-gelita kufur kepada cahaya iman; dan ingatkanlah mereka dengan Hari-hari Allah. "Sesungguhnya yang demikian itu, mengandungi tanda-tanda yang menunjukkan kekuasaan Allah bagi tiap-tiap seorang yang kuat bersabar, lagi kuat bersyukur.

Arnavutça: 

Na e dërguam Musain me argumentet Tona (dhe i thamë atij): “Nxirre popullin tënd nga errësira në dritë dhe përkujtoju atyre dëtët e Perëndisë (ngjarjet e mira dhe të këqija)!” Me të vërtetë, në këtë, ka argumente për çdonjërin që është i durueshëm dhe falenderues.

Bulgarca: 

Вече изпратихме Муса с Нашите знамения: “Изведи народа си от тъмнините към светлината и му припомняй за дните на Аллах!” В това има знамения за всеки многотърпелив, признателен.

Sırpça: 

И Мојсија смо послали са Нашим доказима: „Изведи свој народ из тмина на светло и подсети га на Аллахове благодати.“ То су, уистину, докази за сваког ко је стрпљив и захвалан.

Çekçe: 

A věru jsme kdysi vyslali Mojžíše se znameními Našimi řkouce mu: 'Vyveď lid svůj z temnoty ke světlu a připomínej jim dny Boží!' A věru jsou v tom znamení pro každého člověka trpělivého a vděčného.

Urduca: 

ہم اِس سے پہلے موسیٰؑ کو بھی اپنی نشانیوں کے ساتھ بھیج چکے ہیں اسے بھی ہم نے حکم دیا تھا کہ اپنی قوم کو تاریکیوں سے نکال کر روشنی میں لا اور انہیں تاریخ الٰہی کے سبق آموز واقعات سنا کر نصیحت کر اِن واقعات میں بڑی نشانیاں ہیں ہر اُس شخص کے لیے جو صبر اور شکر کرنے والا ہو

Tacikçe: 

Мӯсоро бо оёти худ фиристодем, ки қавми худро аз торикӣ ба рӯшанӣ берун ор ва рӯзҳои Худоро ба ёдашон биёвар. Ва дар ин барои ҳар сабркунандаи шукргузор ибратҳоест!

Tatarca: 

Тәхкыйк Без Мусаны дәлилләр вә могҗизалар белән пәйгамбәр итеп җибәрдек, каумеңне батыл дин караңгылыгыннан чыгарып хак дин яктылыгына керт, дип, вә үткән каумләрнең гыйбрәтле хәлләрен сөйлә, дип, бәла-казага сабыр итеп нигъмәтләргә шөкер итүчеләргә сөйләнгән пәйгамбәрләр хәлендә гыйбрәтләр бар.

Endonezyaca: 

Dan sesungguhnya Kami telah mengutus Musa dengan membawa ayat-ayat Kami, (dan Kami perintahkan kepadanya): "Keluarkanlah kaummu dari gelap gulita kepada cahaya terang benderang dan ingatkanlah mereka kepada hari-hari Allah". Sesunguhnya pada yang demikian itu terdapat tanda-tanda (kekuasaan Allah) bagi setiap orang penyabar dan banyak bersyukur.

Amharca: 

ሙሳንም ወገኖችህን ከጨለማዎች ወደ ብርሃን አውጣ አላህንም ቀኖች አስገንዝባቸው በማለት በተዓምራታችን በእርግጥ ላክነው፡፡ በዚህ ውስጥ በብዙ ታጋሽና በብዙ አመስጋኝ ለኾኑት ሁሉ በእርግጥ ተዓምራቶች አሉ፡፡

Tamilce: 

திட்டவட்டமாக மூஸாவை நம் அத்தாட்சிகளுடன் (அவரது மக்களிடம்) நாம் அனுப்பினோம், (மூஸாவே!) “உம் சமுதாயத்தை இருள்களில் இருந்து ஒளியின் பக்கம் வெளியேற்றுவீராக! இன்னும், அல்லாஹ்வின் அருட்கொடைகளை அவர்களுக்கு ஞாபகமூட்டுவீராக! மிக பொறுமையாளர், மிக்க நன்றியறிபவர் எல்லோருக்கும் நிச்சயமாக இதில் (பல) அத்தாட்சிகள் இருக்கின்றன.

Korece: 

하나님은 모세에게 예증을 주어 일러 보내었으니 그대의 백성 을 암흑에서 광명으로 구하라 그 리고 그들로 하여금 하나님의 닐 들을 기억케 할 것이니 실로 그 안예는 인내하고 감사하는자를 위한 예증이 있노라

Vietnamca: 

Quả thật, TA đã phái Musa (Môi-sê) đến mang theo các phép lạ của TA (để chứng minh sứ mạng của Y) với lệnh phán: “Ngươi hãy đưa người dân của Ngươi từ nơi tối tăm đến với ánh sáng, và Ngươi hãy nhắc nhở họ về những ngày (mà họ đã được hưởng thụ ân huệ) của Allah.” Quả thật, trong sự việc đó là những dấu hiệu dành cho tất cả những ai biết kiên nhẫn, biết tri ân.