Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

13

Sûredeki Ayet No: 

12

Ayet No: 

1719

Sayfa No: 

250

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

هُوَ الَّذِي يُرِيكُمُ الْبَرْقَ خَوْفًا وَطَمَعًا وَيُنشِئُ السَّحَابَ الثِّقَالَ

Çeviriyazı: 

hüve-lleẕî yürîkümü-lberḳa ḫavfev veṭame`av veyünşiü-sseḥâbe-ŝŝiḳâl.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Size korku ve ümit içinde şimşeği gösteren ve o yağmur yüklü bulutları meydana getiren O'dur.

Diyanet İşleri: 

Korku ve ümide düşürmek için size şimşeği gösteren, yağmurla yüklü bulutları meydana getiren O'dur.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Öyle bir Tanrıdır ki sizi korkutan ve umduran şimşeği o çaktırır ve yağmurla dolu ağır bulutları o meydana getirir.

Şaban Piriş: 

Korku ve ümide düşürmek için size şimşeği gösteren, (yağmurla) yüklü bulutları var eden O’dur.

Edip Yüksel: 

O, size korku ve umut olarak şimşeği gösteren ve ağır bulutları oluşturandır.

Ali Bulaç: 

O size şimşeği korku ve umut olarak gösteren, (yağmur yüklü) ağırlaşmış bulutları (inşa edip) ortaya çıkarandır.

Suat Yıldırım: 

Size şimşeği göstererek, hem korku hem ümit verir, yağmur yüklü ağır bulutlar oluşturur.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

O, o (Hâlık-ı Azîm) dir ki, size korku ve ümit için şimşeği gösterir ve ağır ağır bulutları yaratır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Size, hem korku hem ümit olsun diye şimşeği gösteren O'dur. Yüklü yüklü bulutları da O oluşturuyor.

Bekir Sadak: 

Allah gokten su indirir, dereler onunla dolar tasar. Sel, uste cikan kopugu alir goturur. Suslenmek veya faydalanmak icin ateste erittiklerinizin uzerinde de buna benzer bir kopuk vardir. Allah, hak ve batil icin soyle misal verir: Kopuk ucup gider, insanlara fayda veren ise yerde kalÙr. Allah bunun gibi daha nice misaller verir.

İbni Kesir: 

O´dur, korku ve ümide düşürmek için size, şimşeği gösteren ve yağmur yüklü bulutları meydana getiren.

Adem Uğur: 

O, size korku ve ümit içinde şimşeği gösteren ve (yağmur dolu) ağır bulutları meydana getirendir.

İskender Ali Mihr: 

Size şimşeği korku ve ümit için göster. (Yağmur) yüklü bulutları inşa eden (düzenleyen) O´ dur.

Celal Yıldırım: 

O öyle kudrettir ki, korku ve ümit (duygusunu vermek için) şimşeği (oluşturup) size gösterir. Yağmurla ağırlaşan (yüklü) bulutları oluşturur.

Tefhim ul Kuran: 

O size şimşeği korku ve umut olarak gösteren, (yağmur yüklü) ağırlaşmış bulutları (inşa edip) ortaya çıkarandır.

Fransızca: 

C'est lui qui vous fait voir l'éclair (qui vous inspire) crainte et espoir ; et Il crée les nuages lourds.

İspanyolca: 

Él es quien os hace ver el relámpago, motivo de temor y de anhelo, Él quien forma los nubarrones.

İtalyanca: 

Egli è Colui che vi fa vedere il lampo, fonte di timore e speranza, Colui che forma le nuvole pesanti.

Almanca: 

ER ist Derjenige, Der euch den Blitzstrahl sichtbar macht - furchterregend und hoffungserfüllend, und ER bildet die übersättigten Wolken.

Çince: 

他是以电光昭示你们,以引起你们的恐惧和希望,并兴起密云。

Hollandaca: 

Hij is het die den bliksem voor u doet verschijnen, om vrees in te boezemen en hoop op te wekken , en die de bezwangerde wolken vormt.

Rusça: 

Он - Тот, Кто показывает вам молнию, чтобы вы боялись и надеялись, и создает тяжелые тучи.

Somalice: 

Eebe waa kan idin tusiya Hillaaca cabsi gelin iyo rajo gelin darteed, wuxuuna abuuraa daruurta culus.

Swahilice: 

Yeye ndiye anaye kuonyesheni umeme kwa khofu na tamaa, na huyaleta mawingu mazito.

Uygurca: 

اﷲ (چاقماقتىن) قورقىتىش، (يامغۇرغا) ئۈمىد تۇغدۇرۇش ئۈچۈن، سىلەرگە چاقماقنى كۆرسىتىدۇ، (قۇدرىتى بىلەن) قويۇق بۇلۇتلارنى پەيدا قىلىدۇ

Japonca: 

かれこそは稲妻を現わしてあなたがたに恐れと希望を抱かせられ,(雨を含む)重い雲を起こさせられる方である。

Arapça (Ürdün): 

«هو الذي يريكم البرق خوفا» للمسافرين من الصواعق «وطمعا» للمقيم في المطر «وينشئ» يخلق «السحاب الثقال» بالمطر.

Hintçe: 

वह वही तो है जो तुम्हें डराने और लालच देने के वास्ते बिजली की चमक दिखाता है और पानी से भरे बोझल बादलों को पैदा करता है

Tayca: 

พระองค์คือผู้ทรงให้พวกเจ้าเห็นฟ้าแลบ เพื่อความกลัวและความหวัง และทรงให้เกิดเมฆทึบ

İbranice: 

הוא המראה לכם את הברק, וכך מעורר בכם פחד (מהעונש) ותקווה (לגשמי ברכה,) והוא יוצר את העננים הכבדים המלאים במים

Hırvatça: 

On je Taj Koji vam pokazuje munju, da se uplašite i ponadate, i On daje da iznova nastaju teški oblaci.

Rumence: 

El este Cel ce vă face să vedeţi fulgerul, spaimă şi nădejde, şi tot El dă la iveală norii grei.

Transliteration: 

Huwa allathee yureekumu albarqa khawfan watamaAAan wayunshio alssahaba alththiqala

Türkçe: 

Size, hem korku hem ümit olsun diye şimşeği gösteren O'dur. Yüklü yüklü bulutları da O oluşturuyor.

Sahih International: 

It is He who shows you lightening, [causing] fear and aspiration, and generates the heavy clouds.

İngilizce: 

It is He Who doth show you the lightning, by way both of fear and of hope: It is He Who doth raise up the clouds, heavy with (fertilising) rain!

Azerbaycanca: 

Sizə qorxu və ümid (bir tərəfdən ildırımın verəcəyi tələfatdan qorxmaq, digər tərəfdən də yağış istəmək) məqsədilə şimşək göstərən, (yağışla yüklənmiş) ağır buludları yaradan da Odur.

Süleyman Ateş: 

O'dur ki size, korku ve umud içinde şimşeği gösterir. (Yağmurla yüklü) ağır, ağır bulutlar yapar.

Diyanet Vakfı: 

O, size korku ve ümit içinde şimşeği gösteren ve (yağmur dolu) ağır bulutları meydana getirendir.

Erhan Aktaş: 

O, korkutan şimşeği gösteren ve umut olarak yağmur yüklü bulutları meydana getirendir.

Kral Fahd: 

O, size korku ve ümit içinde şimşeği gösteren ve (yağmur dolu) ağır bulutları meydana getirendir.

Hasan Basri Çantay: 

O, size korku ve ümîd salarak şimşeği gösteren, (yağmurla ağırlaşmış) yüklü bulutları peyda edendir.

Muhammed Esed: 

(Hem) Korkuyu, (hem de) umudu tattırmak için size şimşeği gösterip (yağmur) yüklü bulutları çağıran O´dur;

Gültekin Onan: 

O size şimşeği korku ve umut olarak gösteren, (yağmur yüklü) ağırlaşmış bulutları (inşa edip) ortaya çıkarandır.

Ali Fikri Yavuz: 

Size korku ve ümid içinde şimşek gösteren, yağmur yüklü bulutları meydana getiren O’dur.

Portekizce: 

Ele é Quem mostra o relâmpago como temor e esperança, e faz surgir as nuvens saturadas de chuva.

İsveççe: 

DET ÄR HAN som låter blixten [blända] er [och inge er] fruktan såväl som hopp, och det är Han som driver fram de tunga regnmolnen.

Farsça: 

اوست که برق [جهنده را از میان قطعه های ابر] که مایه ترس و امید است، به شما نشان می دهد، و ابرهای سنگین بار را پدید می آورد.

Kürtçe: 

(خوا) ئەو زاتەیە بروسکەتان نیشان دەدات کەھۆی ترساندن و ھیوا وئومێدتانە ھەروەھا ھەوری قورس (بەئاوی باران) بەدی دەھێنێت

Özbekçe: 

У сизларга чақмоқни хавф ва тамаъ қилиб кўрсатади ва оғир булутларни пайдо қилади.

Malayca: 

Dia lah yang memperlihatkan kilat kepada kamu, untuk menakutkan (dari panahan petir), dan memberi harapan (dengan turunnya hujan); dan Ia yang menjadikan awan tebal yang berat (dengan air).

Arnavutça: 

Ai ua dëfton juve vetëtimën, duke u frikësuar dhe shpresuar ju, dhe Ai krijon re të rënda (me shi).

Bulgarca: 

Той е, Който ви показва мълнията за страх и надежда, и сътворява натежалите облаци.

Sırpça: 

Он је Тај Који вам показује муњу, да се уплашите и понадате, и Он даје да изнова настају тешки облаци.

Çekçe: 

On je ten, jenž ukazuje vám blesk pro strach i naději a dává vzniknout mračnům vodou obtěžkaným.

Urduca: 

وہی ہے جو تمہارے سامنے بجلیاں چمکاتا ہے جنہیں دیکھ کر تمہیں اندیشے بھی لاحق ہوتے ہیں اور امیدیں بھی بندھتی ہیں وہی ہے جو پانی سے لدے ہوئے بادل اٹھاتا ہے

Tacikçe: 

Ӯст, ки барқро гоҳ барои тарсонидан ва гоҳ барои умед бахшидан ба шумо менамоёнад ва абрҳои гаронборро падид меоварад.

Tatarca: 

Ул – Аллаһ сезне куркытып һәм яңгыр өмет иттереп яшенне күрсәтер вә яңгыр суы белән авырайган болытларны бар кылыр.

Endonezyaca: 

Dialah Tuhan yang memperlihatkan kilat kepadamu untuk menimbulkan ketakutan dan harapan, dan Dia mengadakan awan mendung.

Amharca: 

እርሱ ያ የምትፈሩና የምትከጅሉም ስትሆኑ ብልጭታን የሚያሳያችሁ ከባዶች ደመናዎችንም የሚያስገኝ ነው፡፡

Tamilce: 

அவன் உங்க(ளில் பயணத்தில் இருப்பவர்க)ளுக்கு மின்னலை பயமாகவும் (ஊரில் இருப்பவர்களுக்கு மழை வருவதற்குரிய) ஆசையாகவும் காட்டுகிறான். இன்னும், (மழையைச் சுமந்து வரக்கூடிய) கனமான மேகங்களை உருவாக்குகிறான்.

Korece: 

그분은 또한 너희에게 번개를 보내어 두려움과 희망을 갖게 함이라 또한 먹구름을 거두는 분 도 그분이시라

Vietnamca: 

Ngài là Đấng trưng bày cho các ngươi (hỡi con người) nhìn thấy tia chớp khiến các ngươi vừa sợ hãi và vừa hi vọng và Ngài đã tạo ra những đám mây nặng trĩu (chứa nước mưa).