Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

58

Sûredeki Ayet No: 

12

Ayet No: 

5116

Sayfa No: 

544

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِذَا نَاجَيْتُمُ الرَّسُولَ فَقَدِّمُوا بَيْنَ يَدَيْ نَجْوَاكُمْ صَدَقَةً ۚ ذَٰلِكَ خَيْرٌ لَّكُمْ وَأَطْهَرُ ۚ فَإِن لَّمْ تَجِدُوا فَإِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ

Çeviriyazı: 

yâ eyyühe-lleẕîne âmenû iẕâ nâceytümü-rrasûle feḳaddimû beyne yedey necvâküm ṣadeḳaten. ẕâlike ḫayrul leküm veaṭher. feil lem tecidû feinne-llâhe gafûrur raḥîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ey iman edenler! Peygamber ile gizli bir şey konuşacağınız zaman bu konuşmanızdan önce bir sadaka veriniz. Bu sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Şayet bir şey bulamazsanız, artık Allah bağışlayan ve merhamet edendir..

Diyanet İşleri: 

Ey inananlar! Peygamberle hususi olarak konuşacağınızda, bu konuşmanızdan önce fakirlere sadaka veriniz; bu, sizin daha iyi ve daha temiz olmanız içindir. Eğer sadaka verecek bir şey bulamazsanız üzülmeyiniz. Allah şüphesiz bağışlayandır, acıyandır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ey inananlar, Peygamberlere gizlice konuşacağınız vakit, konuşmaya başlamadan bir sadaka verin; bu, sizin için hem daha hayırlıdır, hem de daha temiz; bulamazsanız artık Allah, suçları örter, rahimdir.

Şaban Piriş: 

Ey iman edenler! Rasûlle gizli bir şey konuşacağınız zaman, bu konuşmanızdan önce bir sadaka veriniz. Bu sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Eğer bulamazsanız, şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

Edip Yüksel: 

Ey inananlar, elçiyle özel görüşme yapacağınız zaman, görüşmenizden önce (yoksullara) bir sadaka verin. Bu sizin için daha iyi ve daha temizdir. Veremiyorsanız, ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.

Ali Bulaç: 

Ey iman edenler, Peygambere gizli bir şey arzedeceğiniz zaman, gizli konuşmanızdan önce bir sadaka verin. Bu, sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Şayet (buna imkan) bulamazsanız, artık şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.

Suat Yıldırım: 

Ey iman edenler! Şayet Resulullah ile baş başa görüşmek isterseniz, bu özel görüşmeden önce bir sadaka verin.Böyle yapmak sizin için daha hayırlı, şaibeden daha uzak, günahlarınızı temizleme yönünden daha uygun bir davranış olur. Eğer buna imkân bulamazsanız Allah sizi muaf tutar, çünkü Allah gafurdur, rahîmdir (çok affedicidir, merhamet ve ihsanı boldur).

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ey imân etmiş olanlar! Peygambere mahremâne maruzatta bulunmak istediğiniz zaman maruzatınızdan evvel fakirlere bir sadaka takdim ediniz, bu sizin için hayırlıdır ve ziyâde temizliktir. Fakat (tasadduk edecek bir şey) bulamaz iseniz artık şüphe yok ki Allah gafûrdur, rahîmdir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ey iman edenler! Resulle gizlice konuşacağınız zaman, bu gizli konuşmanızdan önce bir sadaka verin! Bu, sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Eğer bu imkânı bulamazsanız bilin ki, Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir.

Bekir Sadak: 

Allah, onlarin hepsini tekrar dirilttigi gun, size yemin ettikleri gibi O´na yemin ederler

İbni Kesir: 

58:11

Adem Uğur: 

Ey iman edenler! Peygamber ile gizli bir şey konuşacağınız zaman bu konuşmanızdan önce bir sadaka veriniz. Bu sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Şayet bir şey bulamazsanız, bilin ki Allah bağışlayandır, esirgeyendir.

İskender Ali Mihr: 

Ey âmenû olanlar (ölmeden önce Allah´a ulaşmayı dileyenler)! Resûl´e gizli bir şey söylediğiniz zaman gizli konuşmanızdan (görüşmenizden) önce sadaka takdim ediniz (veriniz). Bu, sizin için daha hayırlıdır ve daha temizdir. Fakat (bir sadaka) bulamazsanız, o taktirde muhakkak ki Allah

Celal Yıldırım: 

Ey imân edenler! Peygamberle özel toplantı yapıp gizli konuşmak istediğiniz zaman, bu toplantıdan önce bir sadaka verin. Bu sizin için daha hayırlı, daha temiz ve nezîhtir. Verecek sadaka bulamadığınız takdirde, şüphesiz ki Allah, çok bağışlayan ve çok merhamet edendir.

Tefhim ul Kuran: 

Ey iman edenler, peygambere gizli bir şey arzedeceğiniz zaman, gizli konuşmanızdan önce bir sadaka verin. Bu, sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Şayet (buna imkân) bulamazsanız, artık şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.

Fransızca: 

ô vous qui avez cru ! Quand vous avez un entretien confidentiel avec le Messager, faites précéder d'une aumône votre entretien : cela est meilleur pour vous et plus pur. Mais si vous n'en trouvez pas les moyens alors Allah est Pardonneur et très Miséricordieux !

İspanyolca: 

¡Creyentes! Cuando queráis tener una conversación a solas con el Enviado, hacedla preceder de una limosna. Es mejor para vosotros y más puro. Si no podéis, Alá es indulgente, misericordioso

İtalyanca: 

O credenti! Quando desiderate un incontro privato con il Messaggero, fate precedere il vostro incontro da un elemosina: è meglio per voi e più puro. Se però non ne avete i mezzi, in verità Allah è perdonatore, misericordioso.

Almanca: 

Ihr, die den Iman verinnerlicht habt! Wenn ihr euch mit dem Gesandten vertraulich unterhalten wollt, so gebt vor eurer vertraulichen Unterredung eine Sadaqa! Dies ist besser für euch und reiner. Und wenn ihr (es) nicht vermögt, also gewiß, ALLAH ist allvergebend, allgnädig.

Çince: 

信道的人们啊!你们应当先有所施舍,然后才与使者密谈,这对於你们是更高尚的,是更纯洁的。如果你们无物可施,那麽,不施舍也无罪,因为真主确是至赦的,确是至慈的。

Hollandaca: 

O ware geloovigen! indien gij gaat om met den gezant te spreken, geeft dan aalmoezen, eer gij met hem spreekt; dit zal beter voor u zijn en reiner; maar indien gij niet hebt waarvan te geven, waarlijk, dan zal God genadig en barmhartig omtrent u zijn.

Rusça: 

О те, которые уверовали! Если вы беседуете с Посланником в тайне, то предварите вашу тайную беседу милостыней. Так будет лучше для вас и чище. Но если вы ничего не найдете, то ведь Аллах - Прощающий, Милосердный.

Somalice: 

Kuwa xaqa rumeeyayow markaad Nabiga qaabilaysaan hormariya Sadaqo, saasaa idiin khayr badan idiina nadiifsan, haddaydaan helaynin Eebe waa dambi dhaaf badane Naxariis badane.

Swahilice: 

Enyi mlio amini! Mnapo sema siri na Mtume, basi tangulizeni sadaka kabla ya kusemezana kwenu. Hiyo ni kheri kwenu na usafi zaidi. Na ikiwa hamkupata cha kutoa, basi Mwenyezi Mungu ni Mwenye kusamehe, Mwenye kurehemu.

Uygurca: 

ئى مۆمىنلەر! پەيغەمبەر بىلەن مەخپىي سۆزلەشمەكچى بولساڭلار، ئالدى بىلەن (يوقسۇللارغا) سەدىقە بېرىپ، ئاندىن سۆزلىشىڭلار، بۇ سىلەر ئۈچۈن ياخشىراقتۇر ۋە پاكراقتۇر، ئەگەر (سەدىقە قىلىدىغان نەرسە) تاپالمىساڭلار (سىلەرگە گۇناھ بولمايدۇ) چۈنكى اﷲ ناھايىتى مەغپىرەت قىلغۇچىدۇر، ناھايىتى مېھرىباندۇر

Japonca: 

信仰する者よ,あなたがたが使徒に私的な相談をする時は,相談を始める前にまず施し〔サダカ〕をしなさい。それはあなたがたのために最も良く,また最も清廉なことである。もし(それが)出来なくても,本当にアッラーは寛容にして慈悲深くおわします。

Arapça (Ürdün): 

«يا أيها الذين آمنوا إذا ناجيتم الرسول» أردتم مناجاته «فقدموا بين يدي نجواكم» قبلها «صدقة ذلك خير لكم وأطهر» لذنوبكم «فإن لم تجدوا» ما تتصدقون به «فإن الله غفور» لمناجاتكم «رحيم» بكم، يعني فلا عليكم في المناجاة من غير صدقة، ثم نسخ ذلك بقوله.

Hintçe: 

ऐ ईमानदारों जब पैग़म्बर से कोई बात कान में कहनी चाहो तो कुछ ख़ैरात अपनी सरगोशी से पहले दे दिया करो यही तुम्हारे वास्ते बेहतर और पाकीज़ा बात है पस अगर तुमको इसका मुक़दूर न हो तो बेशक ख़ुदा बड़ा बख्शने वाला मेहरबान है

Tayca: 

โอ้บรรดาผู้ศรัทธาเอ๋ย เมื่อพวกเจ้าจะปรึกษาหารือท่านร่อซูลเป็นการส่วนตัว (เป็นการลับ) พวกเจ้าจงบริจาคทานก่อนการปรึกษาหารือของพวกเจ้า นั่นเป็นการกระทำที่ดีสำหรับพวกเจ้าและเป็นการทำจิตใจให้ผ่องแผ้ว หากพวกเจ้าไม่สามารถหามาได้ แท้จริงอัลลอฮเป็นผู้ทรงอภัย ผู้ทรงเมตตาเสมอ

İbranice: 

הוי אלה אשר האמינו, כאשר אתם נועדים עם השליח, הקדימו לתת צדקה לפני ההתייעצות איתו. ואם לא תמצאו (מה לתת,)ואכן אלוהים הוא הסולח והרחום

Hırvatça: 

O vi koji vjerujete, kad hoćete da se s Poslanikom sašaptavate, prije toga sadaku udijelite. To je za vas bolje i čistije. A ako ne nađete ništa - pa, Allah je, zaista, Oprostitelj grijeha, Milostivi.

Rumence: 

O, voi cei ce credeţi! Când aveţi un sfat de taină cu trimisul, daţi milostenie înainte! Aşa este mai bine pentru voi şi mai curat. Dacă nu veţi găsi nimic (de dat), să ştiţi că Dumnezeu este Iertător, Milostiv!

Transliteration: 

Ya ayyuha allatheena amanoo itha najaytumu alrrasoola faqaddimoo bayna yaday najwakum sadaqatan thalika khayrun lakum waatharu fain lam tajidoo fainna Allaha ghafoorun raheemun

Türkçe: 

Ey iman edenler! Resulle gizlice konuşacağınız zaman, bu gizli konuşmanızdan önce bir sadaka verin! Bu, sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Eğer bu imkânı bulamazsanız bilin ki, Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir.

Sahih International: 

O you who have believed, when you [wish to] privately consult the Messenger, present before your consultation a charity. That is better for you and purer. But if you find not [the means] - then indeed, Allah is Forgiving and Merciful.

İngilizce: 

O ye who believe! When ye consult the Messenger in private, spend something in charity before your private consultation. That will be best for you, and most conducive to purity (of conduct). But if ye find not (the wherewithal), Allah is Oft-Forgiving, Most Merciful.

Azerbaycanca: 

Ey iman gətirənlər! Peyğəmbərlə (hər hansı bir iş barəsində) məxfi danışacağınız zaman bu danışıqdan əvvəl (ona hörmət əlaməti olaraq yoxsullara) sədəqə verin. Bu (əməl) sizin üçün (Allah yanında) daha xeyirli, daka pakdır. Əgər (sədəqə verməyə) bir şey tapmasanız (ürəyinizi qısmayın). Çünki Allah bağışlayandır, rəhm edəndir!

Süleyman Ateş: 

Ey inananlar, siz Elçi ile gizli konuşacağınız zaman bu gizli konuşmanızdan önce bir sadaka verin. Bu sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Şayet (sadaka verecek bir şey) bulamazsınız, Allah bağışlayandır, esirgeyendir.

Diyanet Vakfı: 

Ey iman edenler! Peygamber ile gizli bir şey konuşacağınız zaman bu konuşmanızdan önce bir sadaka veriniz. Bu sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Şayet bir şey bulamazsanız, bilin ki Allah bağışlayandır, esirgeyendir.

Erhan Aktaş: 

Ey Îmân Edenler! Resûl’le gizli(1) bir şey konuşacağınız zaman, gizli bir şey konuşmanızdan önce sadaka verin.(2) Bu sizin için daha hayırlıdır ve daha temizdir. Ancak bir şey bulamazsanız, bilin ki Allah, Çok Bağışlayıcı’dır, Rahmeti Kesintisiz’dir.

Kral Fahd: 

Ey iman edenler! Peygamber ile gizli bir şey konuşacağınız zaman bu konuşmanızdan önce bir sadaka veriniz. Bu sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Şayet bir şey bulamazsanız, bilin ki Allah bağışlayandır, esirgeyendir.

Hasan Basri Çantay: 

Ey îman edenler, siz peygambere mahrem birşey arzetmek istediğiniz vakit (bu) mahrem konuşmanızdan evvel sadaka verin. Bu, sizin için daha hayırlı, daha temizdir. Eğer bulamazsanız şüphe yok ki Allah çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir.

Muhammed Esed: 

Siz ey iman etmiş olanlar! Elçi´ye ne zaman bir şey danış(maya niyetlen)irseniz, bu danışma vesilesi ile karşılıksız yardımda bulunun! Bu sizin yararınıza olacak ve sizin (iç) temizliğinizi sağlayacaktır. Ama buna gücünüz yetmezse (bilin ki) Allah çok affedicidir, rahmet kaynağıdır.

Gültekin Onan: 

Ey inananlar, Peygambere gizli bir şey arzedeceğiniz zaman, gizli konuşmanızdan önce bir sadaka verin. Bu, sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Şayet (buna imkan) bulamazsanız, artık şüphesiz Tanrı çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.

Ali Fikri Yavuz: 

Ey iman edenler! (Fakirler faydalansın, Peygambere hürmet olsun diye) siz Peygambere mahrem bir şey arz edib konuşmak istediğiniz zaman, (bu) konuşmanızdan önce bir sadaka verin. Bu, sizin için hem bir hayırdır, hem (günahlarınız için) daha ziyade bir temizliktir. Fakat (sadaka verecek bir şey) bulamazsanız, şübhe yok ki Allah Gafûr’dur= çok bağışlayıcıdır, Rahîm’dir= çok merhametlidir.

Portekizce: 

Ó fiéis, quando fordes consultar privativamente o Mensageiro, fazei antes uma caridade; isso será melhor para vós; eserá mais puro; porém, se carecerdes de meios, sabei que Deus é Indulgente, Misericordiosíssimo.

İsveççe: 

TROENDE! Om ni vill få ett samtal i avskildhet med Sändebudet, ge då en offergåva till de behövande före ert samtal; det är för ert eget bästa och det leder till större renhet [i ert uppsåt]. Men den som inte har [möjlighet till detta, skall finna att] Gud är ständigt förlåtande, barmhärtig.

Farsça: 

ای مؤمنان! زمانی که می خواهید با پیامبر گفتگوی محرمانه کنید، پیش از گفتگوی محرمانه خود صدقه دهید، این برای شما بهتر و پاکیزه تر است، و اگر چیزی برای صدقه نیافتید [اجازه دارید محرمانه گفتگو کنید] زیرا خدا بسیار آمرزنده و مهربان است.

Kürtçe: 

ئەی ئەو کەسانەی کە باوەڕتان ھێناوە ھەر کاتێ (ویستان) قسەی پەنھانی لەگەڵ پێغەمبەردا ﷺ بکەن ئەوە پێش چپە کردنەکەتان خێرێکك بکەن ئەمە بۆ خۆتان چاکتر وپاکترە، ئەمجا ئەگەر ھیچتان نەبوو ئەوە بێگومان خوا لێخۆشبوو ومیھرەبانە

Özbekçe: 

Эй иймон келтирганлар! Агар Пайғамбар билан сирли суҳбат қилмоқчи бўлсангиз, сирли суҳбатингиздан аввал садақа беринг. Шундоқ қилмоғингиз ўзингиз учун яхшироқдир ва (қалбингиз учун) покроқдир. Агар (садақа) топмасангиз, албатта Аллоҳ кечирувчи ва раҳмдилдир. (Пайғамбар алайҳиссалом билан муножот (суҳбат) қилишдан аввал садақа беришга даъват этилган буйруқнинг бир неча ҳикматлари бор. Пайғамбар алайҳиссаломнинг вақтларини бекор кетказмаслик; камбағалларга фойда бўлиши; мухлис ва мунофиқларни ажратиш ва ҳоказо.)

Malayca: 

Wahai orang-orang yang beriman! Apabila kamu hendak mengadap dan bertanyakan sesuatu kepada Rasulullah, maka hendaklah kamu bersedekah (kepada fakir miskin) sebelum kamu mengadapnya; (pemberian sedekah) itu adalah lebih baik bagi kamu dan lebih bersih. Dalam pada itu, kalau kamu tidak ada benda yang hendak disedekahkan, (kamu dibenarkan juga mengadapnya mengenai perkara yang tak dapat dielak), kerana sesungguhnya Allah Maha Pengampun, lagi Maha Mengasihani.

Arnavutça: 

O besimtarë, kur të doni të këshilloheni me Profetin, para këshillimit jepni lëmoshë, ajo është më mire dhe më pastër për ju. Po, nëse nuk keni – Perëndia me të vërtetë, është falës dhe mëshirues.

Bulgarca: 

О, вярващи, ако ще разговаряте насаме с Пратеника, раздайте преди вашия разговор милостиня! Това е най-доброто за вас и най-чистото. А ако не можете - Аллах е опрощаващ, милосърден.

Sırpça: 

О ви који верујете, кад хоћете да се са Послаником сашаптавате, пре тога милостињу уделите. То је за вас боље и чистије. А ако не нађете ништа - па, Аллах је, заиста, Опростилац греха, Милостиви.

Çekçe: 

Vy, kteří věříte! Jestliže chcete mluvit soukromě s poslem, dejte napřed dobrovolný dar! Toto bude pro vás lepší a čistší. Však nenajdete-li prostředky... vždyť Bůh je odpouštějící, slitovný.

Urduca: 

اے لوگو جو ایمان لائے ہو، جب تم رسول سے تخلیہ میں بات کرو تو بات کرنے سے پہلے کچھ صدقہ دو یہ تمہارے لیے بہتر اور پاکیزہ تر ہے البتہ اگر تم صدقہ دینے کے لیے کچھ نہ پاؤ تو اللہ غفور و رحیم ہے

Tacikçe: 

Эй касоне, ки имон овардаед, чун хоҳед, ки бо паёмбар наҷво кунед, пеш аз наҷво карданатон садақа бидиҳед. Ин барои шумо беҳтару покизатар аст. Ва агар барои садақа чизе наёфтед, Худо бахшояндаву меҳрубон аст?

Tatarca: 

Ий мөэминнәр, әгәр расүл белән сөйләшмәк булсагыз, сөйләшүегездән әүвәл садака бирегез, садака биреп сөйләшүегез сезнең өчен хәерледер вә гөнаһтан пакьләнүдер, әгәр садака тапмасагыз, Аллаһ ярлыкаучы вә рәхимледер.

Endonezyaca: 

Hai orang-orang beriman, apabila kamu mengadakan pembicaraan khusus dengan Rasul hendaklah kamu mengeluarkan sedekah (kepada orang miskin) sebelum pembicaraan itu. Yang demikian itu lebih baik bagimu dan lebih bersih; jika kamu tidak memperoleh (yang akan disedekahkan) maka sesungguhnya Allah Maha Pengampun lagi Maha Penyayang.

Amharca: 

እናንተ ያመናችሁ ሆይ! መልክተኛውን በተወያያችሁ ጊዜ ከመወያየታችሁ በፊት ምጽዋትን አስቀድሙ፡፡ ይህ ለእናንተ መልካም ነው፡፡ አጥሪም ነው፡፡ ባታገኙም አላህ መሓሪ አዛኝ ነው፡፡

Tamilce: 

நம்பிக்கையாளர்களே! நீங்கள் தூதரிடம் கூடிப்பேசினால் நீங்கள் கூடிப் பேசுவதற்கு முன்னர் (ஏழைகளுக்கு) தர்மம் செய்யுங்கள்! அது உங்களுக்கு மிகச் சிறந்ததும் மிக பரிசுத்தமானதும் ஆகும். நீங்கள் (எதையும் தர்மம் செய்ய) வசதி பெறவில்லை என்றால் (அல்லாஹ் உங்களை மன்னித்து விடுவான். ஏனெனில்,) நிச்சயமாக அல்லாஹ் மகா மன்னிப்பாளன், மகா கருணையாளன்.

Korece: 

믿는 사람들이여 너희가 선 지자와 의논을 할 때 의논하기 전 에 자선으로 무엇인가를 베풀지 니 그것이 너희를 위한 은혜요 더 깨끗한 것이라 그러나 너희가 할 수 없다 해도 하나님은 관용과 자 비로 충만하시니라

Vietnamca: 

Hỡi những người có đức tin! Khi các ngươi muốn tư vấn riêng với Sứ Giả (Muhammad) thì các ngươi hãy làm từ thiện trước buổi tư vấn của các ngươi. Điều đó là điều tốt và tinh khiết hơn cho các ngươi. Nhưng nếu các ngươi không tìm được phương tiện để làm từ thiện thì (các ngươi hãy biết rằng) Allah thực sự là Đấng Tha Thứ, Đấng Nhân Từ.