Arapça:
إِنَّ رَبَّكَ يَبْسُطُ الرِّزْقَ لِمَن يَشَاءُ وَيَقْدِرُ ۚ إِنَّهُ كَانَ بِعِبَادِهِ خَبِيرًا بَصِيرًا
Çeviriyazı:
inne rabbeke yebsüṭu-rrizḳa limey yeşâü veyaḳdir. innehû kâne bi`ibâdihî ḫabîram beṣîrâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Gerçekten senin Rabbin, kullarından dilediğinin rızkını genişletir ve dilediğini kısar. Şüphesiz ki Allah, kullarının durumlarından haberdardır, her şeyi görendir.
Diyanet İşleri:
Doğrusu senin Rabbin dilediği kimsenin rızkını genişletir ve bir ölçüye göre verir. O kullarını gören ve haberdar olandır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Şüphe yok Rabbin, dilediğinin rızkını genişletir, daraltır, şüphe yok ki o, kullarından haberdardır, onları görür.
Şaban Piriş:
Rabbin dilediği kimsenin rızkını genişletir ve (dilediğin kimsenin de) daraltır. Şüphesiz ki O, kullarından haberdardır, (onları) çok iyi görür.
Edip Yüksel:
Rabbin, dilediğine rızkını bol verir, veya kısar. Kuşkusuz O, kullarından haberdardır, onları görendir
Ali Bulaç:
Şüphesiz senin Rabbin, rızkı dilediğine -genişletir- yayar ve daraltır. Gerçekten O, kullarından haberi olandır, görendir.
Suat Yıldırım:
Şu kesin ki, Rabbin dilediği kimsenin nasîbini bollaştırır, dilediğinin nasîbini daraltır. Çünkü Rabbin kullarının her halini bilip görmektedir.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Şüphe yok ki, Rabbin dilediğine rızkı genişletir ve darlaştırır. Muhakkak ki o, kulları için ziyâdesiyle haberdar ve görücü bulunmaktadır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Hiç kuşkusuz Rabbin, dilediğine rızkı açar da kısar da. O, kullarını görüyor, onlardan haber alıyor.
Bekir Sadak:
Bir seyi olctugunuz zaman, olcuyu tam tutun, dogru teraziyle tartin. Boyle yapmak, sonuc itibariyle daha guzel ve daha iyidir.
İbni Kesir:
Muhakkak ki Rabbın
Adem Uğur:
Rabbin rızkı dilediğine bol verir, dilediğine daraltır. Şüphesiz ki O, kullarından haberdardır, (onları) çok iyi görür.
İskender Ali Mihr:
Muhakkak ki Rabbin, dilediğine rızkı genişletir ve (ölçüsünü) taktir eder (daraltır). O, mutlaka kullarını gören ve (onlardan) haberdar olandır.
Celal Yıldırım:
Şüphesiz ki Rabbin rızkı dilediğine genişletir, dilediğine de bir ölçüye göre daraltır. Çünkü O, kullarından elbette haberlidir ve onları mutlaka görür.
Tefhim ul Kuran:
Şüphesiz senin Rabbin, rızkı dilediğine (genişletir) yayar ve daraltır. Gerçekten O, kullarından haberi olandır, görendir.
Fransızca:
En vérité ton Seigneur étend Ses dons largement à qu'Il veut ou les accorde avec parcimonie. Il est, sur Ses serviteurs, Parfaitement Connaisseur et Clairvoyant
İspanyolca:
Tu Señor dispensa el sustento a quien Él quiere: a unos con largueza, a otros con mesura. Está bien informado de Sus siervos, les ve bien.
İtalyanca:
In verità il tuo Signore concede con larghezza o parsimonia la Suaprovvidenza a chi vuole. In verità Egli osserva i Suoi servi ed è benInformato.
Almanca:
Gewiß, dein HERR gewährt viel Rizq, wem ER will, und ER läßt es auch wenig sein. Gewiß, ER ist über Seine Diener allkundig, allsehend.
Çince:
你的主必为他所意欲者而使给养富裕,必为他所意欲者而使给养窘迫。你的主对于他的众仆,确是彻知的,确是明察的。
Hollandaca:
Waarlijk, dan eens reikt God zijne gaven met volle handen uit aan degenen, die hem behagen, en dan weder is hij karig voor wie hem behaagt; want hij kent en ziet zijne dienaren.
Rusça:
Воистину, твой Господь увеличивает или ограничивает удел тому, кому пожелает. Он видит и знает Своих рабов.
Somalice:
Eebahaa wuu u fidiya Risqiga cidduu doono wuuna u qaddaraa «cidhiidhyaa» (cidduu doono) illeen Eebe Addoomadiisa waa oge arkee.
Swahilice:
Hakika Mola wako Mlezi humkunjulia riziki amtakaye, na humpimia amtakaye. Hakika Yeye kwa waja wake ni Mwenye kuwajua na kuwaona.
Uygurca:
شۈبھىسىزكى، سېنىڭ پەرۋەردىگارىڭ خالىغان ئادەمنىڭ رىزقىنى كەڭ قىلىدۇ، خالىغان ئادەمنىڭ رىزقىنى تار قىلىدۇ، اﷲ ھەقىقەتەن بەندىلىرىنىڭ (ئەھۋالىنى، مەنپەئىتىنى) بىلىپ تۇرغۇچىدۇر، كۆرۈپ تۇرغۇچىدۇر
Japonca:
本当にあなたの主は,御心に適う者への報酬を豊かにされ,また控えられる。かれはそのしもべに関し,本当に全知にして全視であられる。
Arapça (Ürdün):
«إن ربك يبسط الرزق» يوسعه «لمن يشاء ويقدر» يضيقه لمن يشاء «إنه كان بعباده خبيرا بصيرا» عالما ببواطنهم وظواهرهم فيرزقهم على حسب مصالحهم.
Hintçe:
इसमें शक़ नहीं कि तुम्हारा परवरदिगार जिसके लिए चाहता है रोज़ी को फराख़ (बढ़ा) देता है और जिसकी रोज़ी चाहता है तंग रखता है इसमें शक़ नहीं कि वह अपने बन्दों से बहुत बाख़बर और देखभाल रखने वाला है
Tayca:
แท้จริง พระเจ้าของเจ้าทรงเพิ่มพูนปัจจัยยังชีพแก่ผู้ที่พระองค์ทรงประสงค์ และทรงให้คับแคบ แท้จริงพระองค์เป็นผู้ทรงรอบรู้ เป็นผู้ทรงเห็นปวงบ่าวของพระองค์
İbranice:
אכן ריבונך שולח פרנסה בשפע או בדלילות לאשר ירצה, כי הוא מכיר היטב את עבדיו ורואה את מעשיהם
Hırvatça:
Gospodar tvoj, zaista, pruža obilnu opskrbu onome kome hoće, a i uskraćuje je. On, uistinu, u potpunosti zna i vidi robove Svoje.
Rumence:
Domnul tău înzestrează cu prisosinţă, însă cu măsură, pe cine voieşte. El este Cunoscător, Văzător al robilor Săi.
Transliteration:
Inna rabbaka yabsutu alrrizqa liman yashao wayaqdiru innahu kana biAAibadihi khabeeran baseeran
Türkçe:
Hiç kuşkusuz Rabbin, dilediğine rızkı açar da kısar da. O, kullarını görüyor, onlardan haber alıyor.
Sahih International:
Indeed, your Lord extends provision for whom He wills and restricts [it]. Indeed He is ever, concerning His servants, Acquainted and Seeing.
İngilizce:
Verily thy Lord doth provide sustenance in abundance for whom He pleaseth, and He provideth in a just measure. For He doth know and regard all His servants.
Azerbaycanca:
Həqiqətən, Rəbbin istədiyi şəxsin ruzisini artırar da, azaldar da. Doğrudan da, O Öz bəndələrinin halından xəbərdardır, (hər şeyi) görəndir!
Süleyman Ateş:
Rabbin dilediğine rızkı açar (bol bol verir, dilediğine) kısar. Çünkü O, kulları(nın hali)ni bilir, görür.
Diyanet Vakfı:
Rabbin rızkı dilediğine bol verir, dilediğine daraltır. Şüphesiz ki O, kullarından haberdardır, (onları) çok iyi görür.
Erhan Aktaş:
Rabb’in, dilediği kimsenin rızkını genişletir ve bir ölçüye göre verir. O, kullarından Haberdar Olan’dır, Her Şeyi Gören’dir.
Kral Fahd:
Rabbin rızkı dilediğine bol verir, dilediğine daraltır. Şüphesiz ki O, kullarından haberdardır, (onları) çok iyi görür.
Hasan Basri Çantay:
Şübhesiz ki Rabbin kimi dilerse rızkını genişletir, daraltır. Çünkü O, kulları (nın her haali) nden gerçekden haberdârdır, (her şey´i) hakkıyle görendir.
Muhammed Esed:
Şüphesiz dilediğine rızkı bolca, dilediğine de ölçülü, idareli veren senin Rabbin´dir. Ve kullarının durumunu bütün açıklığıyla görerek haberdar olan da O´dur.
Gültekin Onan:
Kuşkusuz senin rabbin, rızkı dilediğine genişletir / yayar veya daraltır / kısar / kısıtlar. Gerçekten O, kullarından haberi olandır, görendir.
Ali Fikri Yavuz:
Gerçekten senin Rabbin, dilediği kimse için, rızkı genişletir ve daraltır. Şüphe yok ki Allah, kullarının hallerinden haberdardır, her şeyi görendir.
Portekizce:
Teu Senhor prodigaliza e provê, na medida exata, a Sua mercê a quem Lhe apraz, porque está bem inteirado e éObservador dos Seus servos.
İsveççe:
Din Herre ger den Han vill riklig och [den Han vill] knappare utkomst; Han är underrättad om Sina tjänares [behov] och förlorar dem inte ur sikte.
Farsça:
یقیناً پروردگارت رزق را برای هر که بخواهد وسعت می دهد، و [برای هر که بخواهد] تنگ می گیرد؛ زیرا او به [مصلحت] بندگانش آگاه و بیناست.
Kürtçe:
بەڕاستی پەروەردگارت ڕزق و ڕۆزی فراوان دەکات بۆ ھەر کەسێک کە بیەوێت و وەتەنگی دەکات بۆ ھەرکەسێک بیەوێت بەڕاستی ئەو ھەمیشە ئاگا و بینایە بە بەندەکانی
Özbekçe:
Албатта, Роббинг ризқни кимга хоҳласа, кенг қилур ёки тор қилур. Албатта, у бандаларидан хабардор ва (уларни) кўргувчи зотдир.
Malayca:
Sesungguhnya Tuhanmu lah yang meluaskan rezeki bagi sesiapa yang dikehendakiNya (menurut undang-undang peraturanNya), dan Ia juga yang menyempitkannya (menurut yang demikian). Sesungguhnya Ia Maha Mendalam pengetahuanNya, lagi Maha Melihat akan hamba-hambaNya.
Arnavutça:
Me të vërtetë, Zoti yt i jep me bollëk furnizim kujt të dojë, e ia kufizon kujt të dojë; Ai, me të vërtetë, i di dhe i sheh robërit e vet.
Bulgarca:
Твоят Господ увеличава препитанието за когото пожелае и Той го намалява. За Своите раби Той е сведущ, всезрящ.
Sırpça:
Твој Господар, заиста, пружа обилну опскрбу ономе коме хоће, а и ограничава је. Он, уистину, у потпуности зна и види Своја створења.
Çekçe:
Pán tvůj otevřenou rukou uštědřuje obživu anebo ji odměřuje, komu chce, neboť On dobře je zpraven o služebnících Svých a jasně je zří.
Urduca:
تیر ا رب جس کے لیے چاہتا ہے رزق کشادہ کرتا ہے اور جس کے لیے چاہتا ہے تنگ کر دیتا ہے وہ اپنے بندوں کے حال سے باخبر ہے اور انہیں دیکھ رہا ہے
Tacikçe:
Парвардигори ту дар ризқи ҳар кас, ки бихоҳад, кушоиш медиҳад ё танг мегирад, зеро Ӯ ба бандагонаш огоҳу биност!
Tatarca:
Тәхкыйк Раббың теләгән -кешесенә киң ризык биреп бай кыйлыр вә теләгән кешесен фәкыйрь кыйлыр, әлбәттә, Ул бәндәләрен күрә вә хәлләрен беләдер. Шуның өчен фәкыйрь кеше хәсрәтләнмәсен, сабыр итсен!
Endonezyaca:
Sesungguhnya Tuhanmu melapangkan rezeki kepada siapa yang Dia kehendaki dan menyempitkannya; sesungguhnya Dia Maha Mengetahui lagi Maha Melihat akan hamba-hamba-Nya.
Amharca:
ጌታህ ሲሳይን ለሚሻው ሰው ያሰፋል፤ ያጠባልም፡፡ እርሱ በባሮቹ ኹኔታ ውስጠ ዐዋቂ ተመልካች ነውና፡፡
Tamilce:
நிச்சயமாக உம் இறைவன், தான் நாடுகிறவருக்கு வாழ்வாதாரத்தை விரிவாக்குகிறான்; இன்னும், (தான் நாடுகிறவருக்கு) அளவாக (சுருக்கி)க் கொடுக்கிறான். நிச்சயமாக அவன், தன் அடியார்களை ஆழ்ந்தறிபவனாக, உற்று நோக்குபவனாக இருக்கிறான்.
Korece:
실로 주님은 그분이 원하는 자에게 일용할 양식을 풍성케 하 시고 또 궁핍게 하시니 그분은 그분의 종들을 지켜보고 알고 계시 니라
Vietnamca:
Quả thật, Thượng Đế của Ngươi muốn nới rộng hay thu hẹp bổng lộc cho ai tùy ý Ngài, bởi Ngài luôn thông toàn về đám bầy tôi của Ngài.
Ayet Linkleri: