Arapça:
وَجَعَلْنَا اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ آيَتَيْنِ ۖ فَمَحَوْنَا آيَةَ اللَّيْلِ وَجَعَلْنَا آيَةَ النَّهَارِ مُبْصِرَةً لِّتَبْتَغُوا فَضْلًا مِّن رَّبِّكُمْ وَلِتَعْلَمُوا عَدَدَ السِّنِينَ وَالْحِسَابَ ۚ وَكُلَّ شَيْءٍ فَصَّلْنَاهُ تَفْصِيلًا
Çeviriyazı:
vece`alne-lleyle vennehâra âyeteyni femeḥavnâ âyete-lleyli vece`alnâ âyete-nnehâri mübṣiratel litebtegû faḍlem mir rabbiküm velita`lemû `adede-ssinîne velḥisâb. vekülle şey'in feṣṣalnâhü tefṣîlâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Biz geceyi ve gündüzü varlığımıza delalet eden birer delil kıldık. Sonra Rabbinizden bir lütuf aramanız, yılların sayısını ve hesabını bilmeniz için gecenin karanlığını silip (yerine) eşyayı aydınlatan gündüzün aydınlığını getirdik. İşte biz her şeyi uzun uzadıya anlattık.
Diyanet İşleri:
Gece ve gündüzü varlığımıza birer delil kıldık. Bir delil olan geceyi kaldırıp yine bir delil olan gündüzü Rabbinizin bol nimetini aramanız, yılların sayısını ve hesabını bilmeniz için aydınlık kıldık. Her şeyi uzun uzadıya açıkladık.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Geceyle gündüzü, iki delil olarak yarattık ve bir delil olan geceyi giderdik de Rabbinizin lutfunu aramanız, yılların sayısını bilmeniz, hesabını anlamanız için yerine başka bir delil olan ve her şeyi gösterip belirten gündüzü getirdik ve biz, her şeyi apaçık anlatmadayız.
Şaban Piriş:
Gece ve gündüzü iki ayet/işaret kıldık. Bir ayet/işaret olan geceyi kaldırıp, yine bir ayet/ işaret olan gündüzü Rabbinizin bol nimetini aramanız, yılların sayısını ve hesabı bilmeniz için aydınlık kıldık. Herşeyi de ayrıntılı olarak açıkladık.
Edip Yüksel:
Geceyi ve gündüzü iki ayet (delil) kıldık. Rabbinizin nimetlerini arayasınız ve yılların hesabını bilesiniz diye gecenin ayetini sildik, gündüzün ayetini aydınlık kıldık. Biz her şeyi ayrıntısıyla açıklarız.
Ali Bulaç:
Biz geceyi ve gündüzü iki ayet kıldık; gece ayetini sildik de Rabbinizden bir fazl aramanız, yılların sayısını ve hesabı öğrenmeniz için gündüzün ayetini aydınlatıcı kıldık. Biz, herşeyi yeterince açıkladık.
Suat Yıldırım:
Biz gece ve gündüzü kudretimizi gösteren iki delil kıldık. Gece delili ay'ı sildik, gündüz delili güneş’i aydınlatıcı yaptık ki hem Rabbinizin lütfedeceği nimetlerin peşine düşesiniz, hem de yılların sayısını ve hesabı bilesiniz. Biz her şeyi açık açık bildirdik. [28,71-73; 25,61-62; 36,37-38]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve geceyi ve gündüzü iki alâmet kıldık, sonra gece alâmetini mahvettik. Gündüz alâmetini ise gösterici kıldık, tâ ki, Rabbinizden bir fazl ve kerem isteyesiniz. Ve senelerin sayısını ve hesabını bilesiniz ve herşeyi mufassalan beyan etmişizdir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Biz, geceyi ve gündüzü iki ayet yaptık; sonra gecenin ayetini silip gündüzün ayetini gösterici yaptık ki, Rabbinizden bir lütuf isteyesiniz, yılların sayısını ve hesabı bilesiniz. Biz her şeyi ayrıntılı bir biçimde açıkladık.
Bekir Sadak:
Nuh´dan sonra nice nesilleri yok etmisizdir. Kullarinin gunahlarindan haberdar ve onlari goren olarak Rabbin yeter.
İbni Kesir:
Biz, geceyi ve gündüzü iki ayet kıldık. Rabbınızdan lutuf dileyesiniz ve yılların hesabını, sayısını bilesiniz diye gece ayetini silip gündüz ayetini aydınlık kıldık. Ve her şeyi uzun uzadıya açıkladık.
Adem Uğur:
Biz, geceyi ve gündüzü birer âyet (delil) olarak yarattık. Nitekim, Rabbinizin nimetlerini araştırmanız, ayrıca, yılların sayı ve hesabını bilmeniz için gecenin karanlığını silip (yerine, eşyayı) aydınlatan gündüzün aydınlığını getirdik. İşte biz, her şeyi açık açık anlattık.
İskender Ali Mihr:
Senelerin adedini ve hesabını bilmeniz için geceyi ve gündüzü iki âyet (vasıta, alâmet) kıldık. Gecenin âyetini (belirtisini) (gecenin içindekileri) görünmez kıldık. Rabbinizden fazl istemeniz için gündüzün âyetini (belirtisini) (gündüzün içindekileri) görünür kıldık. Ve herşeyi detaylı olarak tafsil ettik (açıkladık).
Celal Yıldırım:
Gece ve gündüzü (varlığımıza, kudretimize) birer delil ve belge kıldık
Tefhim ul Kuran:
Biz geceyi ve gündüzü iki ayet kıldık
Fransızca:
Nous avons fait de la nuit et du jour deux signes, et Nous avons effacé le signe de la nuit, tandis que Nous avons rendu visible le signe du jour, pour que vous recherchiez des grâces de votre Seigneur, et que vous sachiez le nombre des années et le calcul du temps. Et Nous avons expliqué toute chose d'une manière détaillée.
İspanyolca:
Hemos hecho de la noche y del día dos signos. Hemos apagado el signo de la noche y hecho visible el signo del día, para que busquéis favor de vuestro Señor y sepáis el número de años y el cómputo: todo lo hemos explicado detalladamente.
İtalyanca:
Abbiamo fatto la notte e il giorno come segni: è oscuro il segno della notte, mentre è chiaro il segno del giorno, affinché in essi cerchiate la grazia del vostro Signore e conosciate lo scorrere degli anni e il computo [del tempo]. Ed ogni cosa l'abbiamo esposta in dettaglio.
Almanca:
Und WIR machten die Nacht und den Tag zu zwei Ayat, dann ließen WIR die Aya der Nacht verdunkeln und die Aya des Tages Sicht gewähren, damit ihr Gunst von eurem HERRN erstrebt, und damit ihr das Zählen der Jahre und das Rechnen kennt. Und jede Sache haben WIR in Ausführlichkeit genau dargelegt.
Çince:
我以昼夜为两种迹象,我抹掉黑夜的迹象,并以白昼为明亮的,以便你们寻求从你们的主发出的恩惠,以便你们知道历法和算术。我明白地解释一切事物。
Hollandaca:
Wij hebben den nacht en den dag bevolen, als twee teekens van onze macht; daarna bluschten wij het teeken van den nacht uit, en wij deden het teeken van den dag voortschijnen, opdat gij zoudt trachten, weldaden van uwen Heer te verkrijgen door het vervullen uwer plichten, en opdat gij het getal jaren en de berekening van den tijd zoudt kennen, en wij hebben iedere noodige zaak door eene duidelijke uitlegging verklaard.
Rusça:
Мы сделали ночь и день двумя знамениями. Мы погрузили во мрак знамение ночи, а знамение дня сделали светящимся, чтобы вы стремились к милости вашего Господа, могли вести летоисчисление и знали счет. Всякой вещи Мы дали исчерпывающее разъяснение.
Somalice:
Waxaan ka Yeellay Habeenka iyo Maalinta Labo Calaamo, waxaana Tirraa Calaamada Habeenka, waxaana ka Yeellaa Calaamada Maalinta mid wax Tusisa (Arag) inaad doontaan Fadliga Eebihiin iyo inaad ku ogaataan Tirada Sanooyinka iyo Xisaabta, wax kastana waxaannu u Caddeynay Caddayn (aada).
Swahilice:
Na tumefanya usiku na mchana kuwa ishara mbili. Tena tukaifuta ishara ya usiku, na tukaifanya ishara ya mchana ni yenye mwangaza ili mtafute fadhila itokayo kwa Mola wenu Mlezi, na mpate kujua idadi ya miaka na hisabu. Na kila kitu tumekifafanua waziwazi.
Uygurca:
كېچە بىلەن كۈندۈزنى (كامالى قۇدرىتىمىزنى كۆرسىتىدىغان) ئىككى ئالامەت قىلدۇق، كېچىنىڭ ئالامىتىنى كۆتۈرۈۋەتتۇق، پەرۋەردىگارىڭلارنىڭ پەزلىنى تەلەپ قىلىشىڭلار (يەنى تۇرمۇش لازىمەتلىكلىرىنى تېپىش يولىدا سەئيى ھەرىكەتتە بولۇشۇڭلار) ئۈچۈن، (كېچە بىلەن كۈندۈزنىڭ ئالمىشىشى ئارقىلىق كۈنلەرنىڭ، ئايلارنىڭ) يىللارنىڭ سانىنى ۋە ھېسابىنى بىلىشىڭلار ئۈچۈن، كۈندۈزنىڭ ئالامىتىنى يورۇقلۇق قىلدۇق، (دىنىي ۋە دۇنياۋى) ئىشلارنىڭ ھەممىسىنى تەپسىلىي بايان قىلدۇق
Japonca:
われは夜と昼の2つの印を設け,夜の印を暗くした。だが昼の印は明るくして,あなたがたに(働いて)主の恩恵を祈らせ,また年数を知り,(暦法を)計算させる。われは凡てのことを詳細に説き明かした。
Arapça (Ürdün):
«وجعلنا الليل والنهار آيتين» دالتين على قدرتنا «فمحونا آية الليل» طمسنا نورها بالظلام لتسكنوا فيه والإضافة للبيان «وجعلنا آية النهار مبصرة» أي مبصرا فيها بالضوء «لتبتغوا» فيه «فضلاً من ربكم» بالكسب «ولتعلموا» بهما «عدد السنين والحساب» للأوقات «وكل شيء» يحتاج إليه «فصلناه تفصيلاً» بيناه تبيينا.
Hintçe:
और हमने रात और दिन को (अपनी क़ुदरत की) दो निशानियाँ क़रार दिया फिर हमने रात की निशानी (चाँद) को धुँधला बनाया और दिन की निशानी (सूरज) को रौशन बनाया (कि सब चीज़े दिखाई दें) ताकि तुम लोग अपने परवरदिगार का फज़ल ढूँढते फिरों और ताकि तुम बरसों की गिनती और हिसाब को जानो (बूझों) और हमने हर चीज़ को खूब अच्छी तरह तफसील से बयान कर दिया है
Tayca:
และเราได้ทำให้กลางคืนและกลางวันเป็นสองสัญญาณ ดังนั้น เราทำให้สัญญาณของกลางคืนมืดมน และเราได้ทำให้สัญญาณของกลางวันมีแสงสว่าง เพื่อพวกเจ้าจะได้แสวงหาความโปรดปรานจากพระเจ้าของพวกเจ้า และเพื่อพวกเจ้าจะได้รู้จำนวนปีทั้งหลายและการคำนวณและทุกๆสิ่งเราได้แจกแจงมันอย่างละเอียดแล้ว
İbranice:
ועשינו את הלילה והיום כשני אותות: את הלילה החשכנו כסימן, ואת היום הארנו כסימן, כדי שתבקשו לכם חסד מעם ריבונכם, ולמען תדעו את מניין השנים והחשבון (של החודשים והימים,) וכל דבר ביארנו במפורש
Hırvatça:
I Mi smo noć i dan kao dva znamenja učinili: znak noći smo uklonili, a znak dana smo svijetlim učinili kako biste mogli da tražite blagodati Gospodara svoga i da biste broj godina znali i da biste vrijeme računali i sve smo potanko objasnili.
Rumence:
Noi am făcut noaptea şi ziua ca două semne. Semnul nopţii l-am şters, iar semnul zilei l-am rânduit să vă facă să vedeţi ca să căutaţi harul Domnului vostru şi să cunoaşteţi numărul anilor şi socoteala vremii. Toate acestea le-am lămurit adânc.
Transliteration:
WajaAAalna allayla waalnnahara ayatayni famahawna ayata allayli wajaAAalna ayata alnnahari mubsiratan litabtaghoo fadlan min rabbikum walitaAAlamoo AAadada alssineena waalhisaba wakulla shayin fassalnahu tafseelan
Türkçe:
Biz, geceyi ve gündüzü iki ayet yaptık; sonra gecenin ayetini silip gündüzün ayetini gösterici yaptık ki, Rabbinizden bir lütuf isteyesiniz, yılların sayısını ve hesabı bilesiniz. Biz her şeyi ayrıntılı bir biçimde açıkladık.
Sahih International:
And We have made the night and day two signs, and We erased the sign of the night and made the sign of the day visible that you may seek bounty from your Lord and may know the number of years and the account [of time]. And everything We have set out in detail.
İngilizce:
We have made the Night and the Day as two (of Our) Signs: the Sign of the Night have We obscured, while the Sign of the Day We have made to enlighten you; that ye may seek bounty from your Lord, and that ye may know the number and count of the years: all things have We explained in detail.
Azerbaycanca:
Biz gecə və gündüzü (qüdrətimizə dəlalət edən) iki əlamət müəyyən etdik. Rəbbinizdən ruzi diləməniz, illərin sayını və hesabı (vaxt ölçülərini) bilməyiniz üçün gecənin əlamətini (qaranlığı) silib (yerinə) gündüzün işıqlı (görünən) əlamətini gətirdik. Biz (ehtiyac hiss etdiyiniz) hər şeyi (Qur’anda) müfəssəl izah etdik.
Süleyman Ateş:
Biz gece ve gündüzü, (kudretimizi gösteren) iki ayet yaptık. Gece ayetini sildik, gündüz ayetini aydınlatıcı yaptık ki hem Rabbinizin lutfunu arayasınız ve hem de yılların sayısını ve hesabı bilesiniz. Biz her şeyi açık açık anlattık.
Diyanet Vakfı:
Biz, geceyi ve gündüzü birer ayet (delil) olarak yarattık. Nitekim, Rabbinizin nimetlerini araştırmanız, ayrıca, yılların sayı ve hesabını bilmeniz için gecenin karanlığını silip (yerine, eşyayı) aydınlatan gündüzün aydınlığını getirdik. İşte biz, her şeyi açık açık anlattık.
Erhan Aktaş:
Biz geceyi ve gündüzü iki âyet(1) yaptık. Sonra geceyi karanlık, gündüzü aydınlık yaptık ki Rabb’inizin bahşettiği nimetleri çalışıp kazanasınız ve yılların sayısını ve hesabını yapma imkânı bulasınız. Biz, her şeyi ayrıntılı olarak açıkladık.
Kral Fahd:
Biz, geceyi ve gündüzü iki delil kıldık. Gecenin delilini silip, Rabbınızdan rızık istemeniz ve senelerin sayısını ve hesabını bilmeniz için gündüzün delilini aydınlık kıldık. Her şeyi uzun uzun açıkladık.
Hasan Basri Çantay:
Biz gece ile gündüzü (kudretimize delâlet eden) iki âyet (nişane) kıldık da gece âyetini silib (giderib yerine eşyâyi) gösterici (zıyâdâr) gündüz âyetini getirdik. Tâki (gündüzün) Rabbinizden (geçiminize âid) bir lûtf-u inayet arayasınız, yılların sayısını, (vakıtların) hesabı (nı) bilesiniz. İşte biz (böylece) her şey´i gereği gibi anlatdık.
Muhammed Esed:
Oysa, Biz geceyi ve gündüzü iki ayet kıldık; öyle ki, gece ayetini gideriyoruz ve peşinden (onun yerine) ışık saçan gündüz ayetini getiriyoruz ki Rabbinizin cömertliğinden (payınıza düşeni) arayasınız ve bir de gelip geçen yılların ve (gelmesi kaçınılmaz olan) hesabın farkına varabilesiniz. Ve böylece, her şeyi açık açık ortaya koyduk!
Gültekin Onan:
Biz geceyi ve gündüzü iki ayet kıldık
Ali Fikri Yavuz:
Biz, geceyi ve gündüzü kudretimize delâlet eden iki alâmet yaptık da, sonra gece alâmetini giderip yerine gündüz alâmetini (eşyayı) gösterici kıldık, ki Rabbinizden (geçim için) bir lütuf arayasınız, yılların sayısını ve vakitlerin hesabını bilesiniz. Biz, her şeyi apaçık olarak beyan ettik.
Portekizce:
Fizemos da noite e do dia dois exemplos; enquanto obscurecemos o sinal da noite, fizemos o sinal do dia parailuminar-vos, para que procurásseis a graça de vosso Senhor, e para que conhecêsseis o número dos anos e o seu cômputo; eexplanamos claramente todas as coisas.
İsveççe:
Vi har gjort natten och dagen till två mäktiga tecken. Vi har låtit nattens tecken utplånas [i mörker] och gjort dagens tecken till ett klart ljus, så att ni kan se och [bege er ut] och söka det som er Herre i Sin godhet [beviljar er] och för att ni skall veta årens antal och hur [tiden] beräknas. Allt har Vi framställt med klarhet.
Farsça:
ما شب و روز را دو نشانه [قدرت و حکمت خود] قرار دادیم؛ پس شب را بی نور نمودیم و روز را روشن ساختیم، تا [در آن] روزی و رزقی را از پروردگارتان بطلبید و برای اینکه شماره سال ها و حساب [اوقات و زمان ها] را بدانید، و هر چیزی را [که نسبت به دنیا و دینتان و تربیت و کمالتان نیازمند به آن هستید] به روشنی و به طور کامل بیان کردیم.
Kürtçe:
شەو و ڕۆژمان کرد بە دوو نیشانەی (گەورەی دەسەڵاتی خوا) ئەمجا نیشانەی شەومان تاریک کرد (یا سڕیەوە) و بەڵگە و نیشانەی ڕۆژمان ڕووناک کردەوە بۆ ئەوەی بەشوێن ڕۆزی پەروەردگارتاندا بگەڕێن وە بۆ ئەوەی ژمارەی ساڵەکان و حیسابی (مانگ و شەو و ڕۆژەکان) بزانن وە ئێمە ھەموو شتێکمان بە ڕوون و ڕەوانی باسکردووە (بۆتان)
Özbekçe:
Кеча ва кундузни икки оят-аломат қилдик. Кеча аломатини маҳв этдик. Кундуз аломатини кўрсатувчи қилдикки, токи Роббингиздан фазл талаб қилсангиз ва йиллар ададини ҳамда ҳисобини билсангиз. Ва ҳар бир нарсани батафсил баён қилганмиз.
Malayca:
Dan Kami jadikan malam dan siang itu dua tanda (yang membuktikan kekuasaan kami), maka Kami hapuskan tanda malam itu (sehingga menjadi gelap-gelita), dan Kami jadikan tanda siang itu terang-benderang supaya kamu mudah mencari rezeki dari limpah kurnia Tuhan kamu, dan supaya kamu mengetahui bilangan tahun dan hitungan hisab (bulan dan hari); dan (ingatlah) tiap-tiap sesuatu (yang kamu perlukan untuk dunia dan ugama kamu), Kami telah menerangkannya satu persatu (dalam Al-Quran) dengan sejelas-jelasnya.
Arnavutça:
Dhe, Ne kemi bërë natën dhe ditën dy argumente (që dëshmojnë fuqinë Tonë); e kemi shlyer argumentin e natës, kurse argumentin e ditës e kemi bërë të ndritshëm, për të kërkur ju dhunti nga Zoti juaj, dhe që të dini numrin e viteve dhe njehsimin e kohës, dhe çdo gjë e kemi shpjeguar plotësisht.
Bulgarca:
И сторихме нощта и деня две знамения. И изтриваме знака на нощта, и сторваме осветяващ знака на деня, за да търсите благодат от вашия Господ и за да знаете броя на годините, и изчислението. И всяко нещо разяснихме подробно.
Sırpça:
И Ми смо ноћ и дан као два знамења учинили: знак ноћи смо уклонили, а знак дана смо учинили видним како бисте могли да тражите благодати свога Господара и да бисте број година знали и да бисте време рачунали - и све смо потанко објаснили.
Çekçe:
Učinili jsme noc a den dvěma znameními; znamení noci jsme zastřeli, však znamení dne jsme viditelným učinili, abyste mohli získávat v něm z dobrodiní Pána svého a abyste poznali počet roků i času počítání. A každou věc jsme učinili nejvýš srozumitelnou.
Urduca:
دیکھو، ہم نے رات اور دن کو دو نشانیاں بنایا ہے رات کی نشانی کو ہم نے بے نور بنایا، اور دن کی نشانی کو روشن کر دیا تاکہ تم اپنے رب کا فضل تلاش کر سکو اور ماہ و سال کا حساب معلوم کر سکو اِسی طرح ہم نے ہر چیز کو الگ الگ ممیز کر کے رکھا ہے
Tacikçe:
Шабу рӯзро ду оят аз оёти Худо қарор додем. Ояти шабро торик гардонидем ва ояти рӯзро равшан, то ба талаби ризқе, ки Парвардигоратон муқаррар дошта аст, бархезед ва шумори солҳову ҳисобро бидонед ва мо ҳар чизро ба тафсил баён кардаем.
Tatarca:
Төнне вә көндезне ике галәмәт кыйлдык. Ай, йолдызлар – төн галәмәте, кояш көн галәмәтедер, яки караңгылык -төн галәмәте, яктылык – көн галәмәтедер, төн галәмәте булган караңгылыкны җибәрәбез дә, көн галәмәте булган яктылыкны китерәбез, Раббыгызның юмартлыгыннан дөнья кирәкләрен кәсеп итмәклегегез өчен, дәхи ай, еллар хисабын белмәклегегез өчендер, вә һәр нәрсәне ачык бәян кыйлдык игътибарлагыз!
Endonezyaca:
Dan Kami jadikan malam dan siang sebagai dua tanda, lalu Kami hapuskan tanda malam dan Kami jadikan tanda siang itu terang, agar kamu mencari kurnia dari Tuhanmu, dan supaya kamu mengetahui bilangan tahun-tahun dan perhitungan. Dan segala sesuatu telah Kami terangkan dengan jelas.
Amharca:
ሌሊትንና ቀንንም (ለችሎታችን) ምልክቶች አደረግን፡፡ የሌሊትን ምልክትም አበስን፡፡ የቀንን ምልክትም የምታሳይ አደረግን፡፡ (ይህም የኾነበት) ከጌታችሁ ትርፍን ልትፈልጉ የዓመታትንም ቁጥርና ሒሳብንም ታውቁ ዘንድ ነው፡፡ ነገሩንም ሁሉ ለያይተን ዘረዘርነው፡፡
Tamilce:
இரவையும் பகலையும் நாம் இரு அத்தாட்சிகளாக ஆக்கினோம். ஆக, இரவின் அத்தாட்சியை மங்கச்செய்தோம். இன்னும், பகலின் அத்தாட்சியை ஒளிரக்கூடியதாக ஆக்கினோம், உங்கள் இறைவன் புறத்திலிருந்து (வாழ்வாதார) அருளை நீங்கள் தேடுவதற்காகவும் ஆண்டுகளின் எண்ணிக்கையையும் (மாதங்கள் இன்னும் நேரங்களின்) கணக்கையும் நீங்கள் அறிவதற்காகவும் (இப்படி அமைத்தோம்). மேலும், எல்லா விஷயங்களையும் நாம் மிக விரிவாக விவரித்தோம்.
Korece:
하나님은 낮과 밤을 예증의표적으로 하여 밤의 표적은 어둡 게 하고 낮의 표적은 밝게 하였니니 이는 너희가 주님으로부터 은 혜를 구하도록 함이여 또한 햇수 의 계산과 셈의 학문을 알 수 있 게 하였노라 이처럼 하나님은 그 에게 모든 것을 설명하였노라
Vietnamca:
TA (Allah) tạo ban đêm và ban ngày thành hai dấu hiệu (chứng minh quyền năng của TA như kéo dài ban ngày và thu ngắn ban đêm và ngược lại…), rồi TA xóa đi (ánh sáng) của dấu hiệu ban đêm (để các ngươi - con người - ngủ nghỉ) và TA làm cho dấu hiệu ban ngày sáng tỏ để các ngươi tìm kiếm thiên lộc của Thượng Đế của các ngươi và để các ngươi nhận biết năm tháng, tính toán mùa vụ; và tất cả mọi thứ đều được TA phân giải chi tiết.
Ayet Linkleri: