Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

17

Sûredeki Ayet No: 

100

Ayet No: 

2129

Sayfa No: 

292

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قُل لَّوْ أَنتُمْ تَمْلِكُونَ خَزَائِنَ رَحْمَةِ رَبِّي إِذًا لَّأَمْسَكْتُمْ خَشْيَةَ الْإِنفَاقِ ۚ وَكَانَ الْإِنسَانُ قَتُورًا

Çeviriyazı: 

ḳul lev entüm temlikûne ḫazâine raḥmeti rabbî iẕel leemsektüm ḫaşyete-l'infâḳ. vekâne-l'insânü ḳatûrâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

(Ey Muhammed!) De ki: "Eğer siz Rabbimin rahmet hazinelerine sahip olsaydınız, fakirlik korkusunu yine de elden bırakmazdınız." Doğrusu insan çok cimridir.

Diyanet İşleri: 

De ki: "Rabbimin rahmet hazinelerine siz sahip olsaydınız, tükenir korkusuyla yine de cimrilik ederdiniz. Zaten insanlar pek cimridir."

Abdulbakî Gölpınarlı: 

De ki: Rabbimin rahmet hazineleri elinizde olsaydı harcayıp tükenmeden korkar, hasislik ederdiniz, zaten de insan, pek hasistir.

Şaban Piriş: 

De ki: Rabbimin rahmet hazinelerine sahip olsaydınız, yine de harcamaktan korkardınız. Gerçekten insan çok cimridir.

Edip Yüksel: 

De ki: "Rabbimin rahmet hazineleri sizin elinizde olsaydı, harcamakla tükenir korkusuyla onları tutacaktınız. İnsan cimridir."

Ali Bulaç: 

De ki: "Eğer siz Rabbimin rahmet hazinelerine malik olsaydınız, bu durumda harcama endişesiyle gerçekten (cimrilik edip elinizde) tutardınız. İnsan pek cimridir.

Suat Yıldırım: 

De ki: “Rabbimin rahmet hazinelerine siz sahip olsaydınız, harcamakla tükenir korkusuyla cimrilik ederdiniz. Çok cimridir insan!” [4,53; 70,18-19; 64-16]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

De ki: «Eğer siz Rabbimin rahmet-i hazinelerine malik olacak olsaydınız, yine sarfetmek korkusuyla elbette imsakta bulunurdunuz ve insan pek cimri olmuştur.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

De ki: "Eğer Rabbimin rahmet hazinelerine sahip olsaydınız, o zaman da harcanır-biter korkusuyla cimri davranırdınız." İnsan çok cimridir.

Bekir Sadak: 

Kuran´i ancak hak olarak indirdik ve o da indigi gibi hak olarak kaldi. Seni de yalniz mujdeci ve uyarici olarak gonderdik.

İbni Kesir: 

De ki: Eğer siz, Rabbımın rahmet hazinelerine sahip olsaydınız

Adem Uğur: 

De ki: Rabbimin rahmet hazinesine eğer siz sahip olsaydınız, harcanır korkusuyla kıstıkça kısardınız. İnsanoğlu da pek eli sıkıdır!

İskender Ali Mihr: 

De ki: “Eğer siz, Rabbimin rahmet hazineleri(ne) malik (sahip) olsaydınız, o zaman infâk (harcanıp tükenecek) korkusu ile (onu) mutlaka (elinizde) tutardınız.” İnsan çok cimridir.

Celal Yıldırım: 

De ki: Eğer sizler Rabbimin^ rahmet hazinelerine sahip olsaydınız, o takdirde harcamakla tükenir korkusuyla (cimrilik edip) elinizde tutardınız. Zaten insan (tabiatı gereği) çok cimridir.

Tefhim ul Kuran: 

De ki: «Eğer siz Rabbimin rahmet hazinelerine malik olsaydınız, bu durumda harcama endişesiyle gerçekten (cimrilik edip elinizde) tutardınız.» İnsan pek cimridir.

Fransızca: 

Dis : "Si c'était vous qui possédiez les trésors de la miséricorde de mon Seigneur; vous lésineriez, certes, de peur de les dépenser. Et l'homme est très avare !

İspanyolca: 

Di: «Si poseyerais los tesoros de misericordia de mi Señor, entonces, los retendríais por miedo de gastarlos». El hombre es tacaño...

İtalyanca: 

Di': " Se possedeste i tesori della misericordia del mio Signore, li lesinereste per paura di spenderli, ché l'uomo è avaro".

Almanca: 

Sag: "Würdet ihr über die Magazine der Gnade meines HERRN verfügen, dann würdet ihr gewiß aus Furcht vor dem Aufgebraucht-Sein knausern." Der Mensch ist doch äußerst geizig.

Çince: 

你说:假若我的主的恩惠的库藏归你们管理,那末,你们必定因为怕开支而扣留他的恩惠。人是吝啬的。

Hollandaca: 

Zeg: Indien gij de schatten der genade van mijnen Heer bezat zoudt gij u onthouden daarvan gebruik te maken, uit vrees die te verkwisten ; want de mensch is begeerlijk.

Rusça: 

Скажи: "Если бы вы владели сокровищницами милости моего Господа, то все равно скупились бы из страха обеднеть, ибо человек скуп".

Somalice: 

waxaad dhadaa idinku haddaad hanataan khasnadaha Naxariista Eebahay waad xajisan lahaydeen ka cabsi faqri, Dadku waa Bakhayl.

Swahilice: 

Sema: Lau kuwa nyinyi mnazimiliki khazina za rehema za Mola wangu Mlezi, basi hapana shaka mngeli zuia kuzitumia kwa ajili ya kukhofu. Na mwanaadamu tangu hapo tabia yake ni mchoyo!

Uygurca: 

«ئەگەر پەرۋەردىگارىمنىڭ رەھمەت خەزىنىلىرى سىلەرنىڭ قولۇڭلاردا بولسا، چىقىمدىن (يەنى تۈگەپ كېتىشىدىن) قورقۇپ، چوقۇم بېخىللىق قىلاتتىڭلار، ئىنسان بېخىل كېلىدۇ» دېگىن

Japonca: 

言ってやるがいい。「仮令わたしの主の慈悲の宝物があなたがたの手中にあっても,それを費やすことを恐れて,あなたがたは必ず仕舞込むことであろう。」人間は常に吝嗇である。

Arapça (Ürdün): 

«قل» لهم «لو أنتم تملكون خزائن رحمة ربي» من الرزق والمطر «إذا لأمسكتم» لبخلتم «خشية الإنفاق» خوف نفادها بالإنفاق فتقتروا «وكان الإنسان قتورا» بخيلاً.

Hintçe: 

(ऐ रसूल) इनसे कहो कि अगर मेरे परवरदिगार के रहमत के ख़ज़ाने भी तुम्हारे एख़तियार में होते तो भी तुम खर्च हो जाने के डर से (उनको) बन्द रखते और आदमी बड़ा ही तंग दिल है

Tayca: 

จงกล่าวเถิดมุฮัมมัด “หากพวกท่านครอบครองขุมแห่งความเมตตาของพระเจ้าของฉันเมื่อนั้นพวกท่านก็จะหน่วงเหนี่ยวมันไว้ เพราะกลัวการบริจาค และมนุษย์นั้นเป็นคนตระหนี่”

İbranice: 

אמור: 'לו היו אוצרות הרחמים של ריבוני בידיכם, הייתם מחזיקים בהם וחוששים להוציאם, כי קמצן הוא האדם

Hırvatça: 

Reci: "Da vi posjedujete riznice milosti Gospodara moga, i tada biste škrtarili iz straha da ne potrošite; čovjek je baš tvrdica.

Rumence: 

Spune: “Dacă stăpâniţi comori din mila Domnului meu, voi le păstraţi bine de teamă să nu se împrăştie.” Omul este foarte zgârcit!

Transliteration: 

Qul law antum tamlikoona khazaina rahmati rabbee ithan laamsaktum khashyata alinfaqi wakana alinsanu qatooran

Türkçe: 

De ki: "Eğer Rabbimin rahmet hazinelerine sahip olsaydınız, o zaman da harcanır-biter korkusuyla cimri davranırdınız." İnsan çok cimridir.

Sahih International: 

Say [to them], "If you possessed the depositories of the mercy of my Lord, then you would withhold out of fear of spending." And ever has man been stingy.

İngilizce: 

Say: "If ye had control of the Treasures of the Mercy of my Lord, behold, ye would keep them back, for fear of spending them: for man is (every) niggardly!"

Azerbaycanca: 

(Ya Peyğəmbərim, müşriklərə) de: “Əgər siz Rəbbimin rəhmət xəzinələrinə (var-dövlətinə) sahib olsaydınız, yenə də (onun) xərclənib tükənməsindən (sonra da sizə yoxulluq üz verməsindən) qorxaraq xəsislik edərdiniz. İnsan (nə qədər varlı olsa da, təbiəti e’tibarilə) xəsisdir!

Süleyman Ateş: 

De ki: "Eğer Rabbimin rahmet hazinelerine siz sahip olsaydınız, harcamaktan korkarak tutardınız. Gerçekten insan çok cimridir!

Diyanet Vakfı: 

De ki: Rabbimin rahmet hazinesine eğer siz sahip olsaydınız, harcanır korkusuyla kıstıkça kısardınız. İnsanoğlu da pek eli sıkıdır!

Erhan Aktaş: 

De ki: “Eğer siz, Rabb’imin rahmet hazinelerine sahip olsaydınız, tükenir endişesi ile kimseye bir şey vermezdiniz. Kimi insân çok cimridir.(1)”

Kral Fahd: 

De ki: Rabbimin rahmet hâzinesine eğer siz sahip olsaydınız, harcanır korkusuyla kıstıkça kısardınız. İnsanoğlu da pek eli sıkıdır!

Hasan Basri Çantay: 

De ki: «Rabbimin rahmet hazînelerine siz mâlik olsaydınız o zaman harcama (kdan tükenir) korkusuyla muhakkak cimrilik ederdiniz». Çok cimridir insan!

Muhammed Esed: 

De ki: "Rabbimin bağış ve bolluk hazinelerine eğer siz sahip olsaydınız, o zaman (onlara), harcayıp tüketme korkusuyla, mutlaka sımsıkı sarılırdınız: çünkü insan gerçekten çok tamahkardır, (sınırsız cömert olan ise sadece Allah´tır)".

Gültekin Onan: 

De ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

(Ey Rasûlüm, kâfirlere) de ki: “- Eğer siz, Rabbimin rahmet hazinelerine sahip olsaydınız, o vakit, harcayıp tüketmek korkusuyla muhakkak tutkunluk ederdiniz.” İnsan çok cimri bulunuyor.

Portekizce: 

Dize-lhes: Se possuísseis os tesouros da misericórdia de meu Senhor, vós os mesquinharíeis, por temor de gastá-los,pois o homem foi sempre avaro.

İsveççe: 

Säg: "Även om ni ägde min Herres [omätliga] skatt av nåd, skulle ni helt säkert hålla igen på era utgifter av rädsla att göra slut på denna [skatt]." - Ja, människan går för långt i sin snålhet."

Farsça: 

[به این کافران و مغروران به امور مادی دلفریب] بگو: اگر شما مالک خزینه های رحمت پروردگارم [مانند باران، اموال، ارزاق و...] بودید، در آن صورت از ترس [تهی دستی و کم شدنش] از انفاق کردن آن بخل می ورزیدید؛ و انسان همواره بسیار بخیل و تنگ نظر است.

Kürtçe: 

بڵێ ئەگەر ئێوە خاوەنی خەزێنەکانی چاکە و نیعمەتەکانی پەروەردگارم بن ئەوکاتە دەتانگرێتەوە (لە بەخشین) لە ترسی خەرج بوون و تەواو بوون وە ئادەمی ھەمیشە ڕژدە و چروکە

Özbekçe: 

Сен: «Агар сизлар Роббим раҳмати хазиналарига эга бўлсангиз ҳам, уни сарфлашдан қўрқиб, мумсиклик қилган бўлар эдингиз. Инсон зоти ўзи бахил бўлур», деб айт.

Malayca: 

Katakanlah (wahai muhammad): "jika kamu memiliki perbendaharaan rahmat Tuhanku pada ketika itu tentulah kamu akan berlaku bakhil kedekut kerana takut kehabisan; dan sememangnya manusia itu bertabiat bakhil kedekut".

Arnavutça: 

Thuaj: “Sikur ju të posedoni thesaret e mëshirës së Zotit tim, edhe atëherë ju do të bënit koprraci nga droja se do të shpenzoheni. Me të vërtetë, njeriu, rëndom, është koprrac”.

Bulgarca: 

Кажи: “Дори да притежавахте съкровищниците с милостта на моя Господ, и тогава щеше да ви се свиди поради страх от [тяхното] изчерпване. Човекът е скъперник.”

Sırpça: 

Реци: „Да ви поседујете ризнице милости мога Господара, и тада бисте шкртарили из страха да не потрошите; човек је заиста тврдица.“

Çekçe: 

Rci: 'Kdybyste vlastnili pokladnice milosrdenství Pána mého, věru byste je střežili ze strachu před spotřebováním, neboť člověk je velmi lakomý.'

Urduca: 

اے محمدؐ، اِن سے کہو، اگر کہیں میرے رب کی رحمت کے خزانے تمہارے قبضے میں ہوتے تو تم خرچ ہو جانے کے اندیشے سے ضرور ان کو روک رکھتے واقعی انسان بڑا تنگ دل واقع ہوا ہے

Tacikçe: 

Бигӯ: «Агар шумо молики ҳамаи хазоини Парвардигори ман мебудед, аз бими дарвешӣ бахилӣ пеша мекардед, зеро одамӣ бахил аст!

Tatarca: 

Аларга әйт: "Әгәр сез Раббымның рәхмәт хәзинәләренә хуҗа булсагыз, ул байлыкның бетүеннән куркып, әлбәттә, саранлык кыйлыр идегез, тәхкыйк кеше тар күңелле, саран табигатьле булды".

Endonezyaca: 

Katakanlah: "Kalau seandainya kamu menguasai perbendaharaan-perbendaharaan rahmat Tuhanku, niscaya perbendaharaan itu kamu tahan, karena takut membelanjakannya". Dan adalah manusia itu sangat kikir.

Amharca: 

«እናንተ የጌታዬን የችሮታ መካዚኖች ብትይዙ ኖሮ ያን ጊዜ በማውጣታችሁ ማለቋን በመፍራት በጨበጣችሁ ነበር፡፡ ሰውም በጣም ቆጣቢ ነው፡፡»

Tamilce: 

(நபியே!) கூறுவீராக! என் இறைவனுடைய அருளின் பொக்கிஷங்களை நீங்கள் (உங்களுக்கு) சொந்தமாக்கியவர்களாக இருந்திருந்தால், அப்போது (செல்வத்தை) தர்மம் செய்ய பயந்து (அதை) தடுத்துக் கொண்டிருப்பீர்கள். மனிதன் மகா கஞ்சனாக இருக்கிறான்.

Korece: 

일러가로되 너희가 하나님 의 보물을 소유한다 하여도 그것이고갈될까 두려워 사용하지 아니 하니 실로 인간은 인색할 뿐이라

Vietnamca: 

Ngươi (Thiên Sứ) hãy bảo họ: “Nếu các người nắm giữ các kho bổng lộc của Thượng Đế của Ta thì chắc chắn các người sẽ giữ hết cho riêng mình (không bao giờ ban phát ra) do sợ (nghèo khổ) bởi lẽ con người vốn keo kiệt.”