Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

12

Sûredeki Ayet No: 

95

Ayet No: 

1691

Sayfa No: 

246

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قَالُوا تَاللَّهِ إِنَّكَ لَفِي ضَلَالِكَ الْقَدِيمِ

Çeviriyazı: 

ḳâlû tellâhi inneke lefî ḍalâlike-lḳadîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Dediler ki: "Vallahi sen hâlâ o eski şaşkınlığındasın."

Diyanet İşleri: 

Çevresindekiler: "Allah'a yemin ederiz ki sen, hala eski şaşkınlığındasın" dediler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Andolsun Allah'a ki dediler, sen hala eski yanlışında ısrar etmedesin.

Şaban Piriş: 

Çevresindekiler: Vallahi sen, hala eski şaşkınlığındasın, dediler.

Edip Yüksel: 

"ALLAH'a andolsun sen hâlâ eski şaşkınlığın içindesin," dediler.

Ali Bulaç: 

Allah adına, hayret" dediler. "Sen hala geçmişteki yanlışlığındasın.

Suat Yıldırım: 

Oradakiler: “Vallahi, dediler, sen hâlâ, o eski saflığında devam etmektesin.”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Dediler ki: «Allah´a kasem olsun, muhakkak sen elbette eski şaşkınlığının içindesin.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Dediler: "Vallahi, sen hâlâ o eski sapıklığında diretiyorsun!"

Bekir Sadak: 

Ana babasini tahtin uzerine oturttu, hepsi onun onunde (Allah´a secde edip) egildiler. O zaman Yusuf: «Babacigim! Iste bu, vaktiyle gordugum ruyanin cikisidir

İbni Kesir: 

Dediler ki: Allah´a yemin ederiz, sen hala eski şaşkınlığındasın.

Adem Uğur: 

(Onlar da:) Vallahi sen hâla eski şaşkınlığındasın, dediler.

İskender Ali Mihr: 

“Allah´a yemin olsun” dediler. “Gerçekten sen eski dalâletinin (eski üzüntünün verdiği sapmanın) içindesin.”

Celal Yıldırım: 

Oradakiler, «Allah´a and olsun ki, sen elbette o eski şaşkınlığın içinde bulunuyorsundur» dediler.

Tefhim ul Kuran: 

«Allah adına, hayret» dediler. «Sen hâlâ geçmişteki yanlışlığındasın.»

Fransızca: 

Ils lui dirent : "Par Allah te voilà bien dans ton ancien égarement".

İspanyolca: 

Dijeron: «¡Por Alá, ya estás en tu antiguo error!»

İtalyanca: 

Gli risposero: «Per Allah, sei ancora in preda alla tua vecchia fissazione».

Almanca: 

Sie sagten: "Bei ALLAH! Gewiß, du bleibst doch bei deinem alten Irrtum."

Çince: 

他们说:指真主发誓,你的确还在你那旧有的迷误之中。

Hollandaca: 

Zij antwoordden: Bij den naam van God, gij verkeert in uwe oude dwaling.

Rusça: 

Они сказали: "Клянемся Аллахом, ты пребываешь в своем старом заблуждении".

Somalice: 

waxayna dheheen adugu wali waxaad ku sugantahay gafkii hore, (Jacaylkii Yuusuf).

Swahilice: 

Wakasema: Wallahi! Hakika bado ungali katika upotovu wako wa zamani.

Uygurca: 

ئۇلار (يەنى يەئقۇبنىڭ نەۋرىلىرى ۋە يېنىدىكى كىشىلەر): «اﷲ نىڭ نامى بىلەن قەسەمكى، ھەقىقەتەن سەن تېخى يەنىلا بۇرۇنقى قايمۇقۇشۇڭدا ئىكەنسەن» دېدى

Japonca: 

かれらは言った。「アッラーにかけて,全くそれはあなたの(いつもの)老いの迷いです。」

Arapça (Ürdün): 

«قالوا» له «تالله إنك لفي ضلالك» خطئك «القديم» من إفراطك في محبته ورجاء لقائه على بعد العهد.

Hintçe: 

वह लोग कुनबे वाले (पोते वग़ैराह) कहने लगे आप यक़ीनन अपने पुराने ख़याल (मोहब्बत) में (पड़े हुए) हैं

Tayca: 

พวกเขากล่าวว่า “ขอสาบานด้วยอัลลอฮ์แท้จริงท่านนั้นยังอยู่ในการหลงของท่านเช่นเดิม”

İbranice: 

אמרו':באלוהים! עדיין אכן אתה שקוע בטעותך הקודמת

Hırvatça: 

"Allaha nam", rekoše oni, "doista si ti još uvijek u prijašnjoj zabludi."

Rumence: 

Ei spuseră: “Pe Dumnezeu! Iată-te în vechea ta rătăcire!”

Transliteration: 

Qaloo taAllahi innaka lafee dalalika alqadeemi

Türkçe: 

Dediler: "Vallahi, sen hâlâ o eski sapıklığında diretiyorsun!"

Sahih International: 

They said, "By Allah, indeed you are in your [same] old error."

İngilizce: 

They said: "By Allah! truly thou art in thine old wandering mind."

Azerbaycanca: 

Onlar: “Allaha and olsun ki, sən yenə öz köhnə yanlışlığında (şaşqınlığında) qalmaqdasan!” dedilər.

Süleyman Ateş: 

Vallahi sen hala eski şaşkınlığın içindesin! dediler.

Diyanet Vakfı: 

(Onlar da:) Vallahi sen hala eski şaşkınlığındasın, dediler.

Erhan Aktaş: 

“Allah’a yemin olsun ki, sen hâlâ eski şaşkınlığına devam ediyorsun.” dediler.

Kral Fahd: 

(Onlar da:) Vallahi sen hâla eski şaşkınlığındasın, dediler. 

Hasan Basri Çantay: 

(Yanındakiler) dediler: «Allaha yemîn ederiz ki sen haalâ eski yanlışlığında (berdevam) sın».

Muhammed Esed: 

"Allah şahittir ki, sen yine eski şaşkınlığında devam ediyorsun!" diye karşılık verdi yanındakiler.

Gültekin Onan: 

&quot

Ali Fikri Yavuz: 

Yâkub’un yanında bulunanlar: “- Allah’a yemin ederiz ki, sen hâlâ eski şaşkınlığında bulunuyorsun.” dediler.

Portekizce: 

Disseram-lhe: Por Deus! Certamente continuas com a tua velha ilusão.

İsveççe: 

De svarade: ”Gode Gud! Håller du ännu fast vid dina gamla förvirrade tankar?”

Farsça: 

گفتند: به خدا سوگند تو در همان خطا و گمراهی دیرینت هستی.

Kürtçe: 

ووتیان سوێند بەخوا تۆ ھەر لەسەر ھەڵەکەی کۆنی خۆتی

Özbekçe: 

Улар: «Аллоҳга қасамки, сен эски адашувингдасан», дедилар. (Яъни, йўқ бўлиб кетган Юсуфдан ҳали ҳам умидворсан-а, дедилар. Лекин иш бошқача бўлиб чиқди.)

Malayca: 

Mereka berkata: "Demi Allah! Sesungguhnya ayah masih berada dalam keadaan tidak siumanmu yang lama".

Arnavutça: 

Ata thanë: “Pasha Perëndinë, me të vërtetë, ti edhe tani qëndron në gabimin e mëparshëm”.

Bulgarca: 

Рекоха: “Кълнем се в Аллах, ти си в старата си заблуда.”

Sırpça: 

„Аллаха нам“, рекоше они, „ти си заиста још увек у претходној обмањености.“

Çekçe: 

Odpověděli: 'Při Bohu, tys opět ve starém svém bludu!'

Urduca: 

گھر کے لوگ بولے "خدا کی قسم آپ ابھی تک اپنے اسی پرانے خبط میں پڑے ہوئے ہیں"

Tacikçe: 

Гуфтанд: «Ба Худо савганд, ки ту дар ҳамон гумроҳии деринан худ ҳастӣ!»

Tatarca: 

Янындагылар әйттеләр: "Валлаһи син искечә һаман Йусуф белән саташасың, белеп сөйләмисең".

Endonezyaca: 

Keluarganya berkata: "Demi Allah, sesungguhnya kamu masih dalam kekeliruanmu yang dahulu".

Amharca: 

«በአላህ እንምላለን፡፡ አንተ በእርግጥ በቀድሞው ስህተትህ ውስጥ ነህ» አሉት፡፡

Tamilce: 

(யஅகூபை சுற்றி இருந்தவர்கள்) கூறினார்கள்: “அல்லாஹ்வின் மீது சத்தியமாக! நிச்சயமாக நீர் உம் பழைய தவறில்தான் இருக்கிறீர்.”

Korece: 

이때 주위 사람들도 하나님 께 맹세하건만 당신은 옛일에 방 황하고 있나이다 라고 하더라

Vietnamca: 

(Các con) nói với (Ya’qub): “Xin thề với Allah, chắc chắn cha vẫn bị chuyện trước đây ám ảnh.”

Rubu tag: 

Hizb tag: