Arapça:
قَالُوا تَاللَّهِ إِنَّكَ لَفِي ضَلَالِكَ الْقَدِيمِ
Çeviriyazı:
ḳâlû tellâhi inneke lefî ḍalâlike-lḳadîm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Dediler ki: "Vallahi sen hâlâ o eski şaşkınlığındasın."
Diyanet İşleri:
Çevresindekiler: "Allah'a yemin ederiz ki sen, hala eski şaşkınlığındasın" dediler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Andolsun Allah'a ki dediler, sen hala eski yanlışında ısrar etmedesin.
Şaban Piriş:
Çevresindekiler: Vallahi sen, hala eski şaşkınlığındasın, dediler.
Edip Yüksel:
"ALLAH'a andolsun sen hâlâ eski şaşkınlığın içindesin," dediler.
Ali Bulaç:
Allah adına, hayret" dediler. "Sen hala geçmişteki yanlışlığındasın.
Suat Yıldırım:
Oradakiler: “Vallahi, dediler, sen hâlâ, o eski saflığında devam etmektesin.”
Ömer Nasuhi Bilmen:
Dediler ki: «Allah´a kasem olsun, muhakkak sen elbette eski şaşkınlığının içindesin.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Dediler: "Vallahi, sen hâlâ o eski sapıklığında diretiyorsun!"
Bekir Sadak:
Ana babasini tahtin uzerine oturttu, hepsi onun onunde (Allah´a secde edip) egildiler. O zaman Yusuf: «Babacigim! Iste bu, vaktiyle gordugum ruyanin cikisidir
İbni Kesir:
Dediler ki: Allah´a yemin ederiz, sen hala eski şaşkınlığındasın.
Adem Uğur:
(Onlar da:) Vallahi sen hâla eski şaşkınlığındasın, dediler.
İskender Ali Mihr:
“Allah´a yemin olsun” dediler. “Gerçekten sen eski dalâletinin (eski üzüntünün verdiği sapmanın) içindesin.”
Celal Yıldırım:
Oradakiler, «Allah´a and olsun ki, sen elbette o eski şaşkınlığın içinde bulunuyorsundur» dediler.
Tefhim ul Kuran:
«Allah adına, hayret» dediler. «Sen hâlâ geçmişteki yanlışlığındasın.»
Fransızca:
Ils lui dirent : "Par Allah te voilà bien dans ton ancien égarement".
İspanyolca:
Dijeron: «¡Por Alá, ya estás en tu antiguo error!»
İtalyanca:
Gli risposero: «Per Allah, sei ancora in preda alla tua vecchia fissazione».
Almanca:
Sie sagten: "Bei ALLAH! Gewiß, du bleibst doch bei deinem alten Irrtum."
Çince:
他们说:指真主发誓,你的确还在你那旧有的迷误之中。
Hollandaca:
Zij antwoordden: Bij den naam van God, gij verkeert in uwe oude dwaling.
Rusça:
Они сказали: "Клянемся Аллахом, ты пребываешь в своем старом заблуждении".
Somalice:
waxayna dheheen adugu wali waxaad ku sugantahay gafkii hore, (Jacaylkii Yuusuf).
Swahilice:
Wakasema: Wallahi! Hakika bado ungali katika upotovu wako wa zamani.
Uygurca:
ئۇلار (يەنى يەئقۇبنىڭ نەۋرىلىرى ۋە يېنىدىكى كىشىلەر): «اﷲ نىڭ نامى بىلەن قەسەمكى، ھەقىقەتەن سەن تېخى يەنىلا بۇرۇنقى قايمۇقۇشۇڭدا ئىكەنسەن» دېدى
Japonca:
かれらは言った。「アッラーにかけて,全くそれはあなたの(いつもの)老いの迷いです。」
Arapça (Ürdün):
«قالوا» له «تالله إنك لفي ضلالك» خطئك «القديم» من إفراطك في محبته ورجاء لقائه على بعد العهد.
Hintçe:
वह लोग कुनबे वाले (पोते वग़ैराह) कहने लगे आप यक़ीनन अपने पुराने ख़याल (मोहब्बत) में (पड़े हुए) हैं
Tayca:
พวกเขากล่าวว่า “ขอสาบานด้วยอัลลอฮ์แท้จริงท่านนั้นยังอยู่ในการหลงของท่านเช่นเดิม”
İbranice:
אמרו':באלוהים! עדיין אכן אתה שקוע בטעותך הקודמת
Hırvatça:
"Allaha nam", rekoše oni, "doista si ti još uvijek u prijašnjoj zabludi."
Rumence:
Ei spuseră: “Pe Dumnezeu! Iată-te în vechea ta rătăcire!”
Transliteration:
Qaloo taAllahi innaka lafee dalalika alqadeemi
Türkçe:
Dediler: "Vallahi, sen hâlâ o eski sapıklığında diretiyorsun!"
Sahih International:
They said, "By Allah, indeed you are in your [same] old error."
İngilizce:
They said: "By Allah! truly thou art in thine old wandering mind."
Azerbaycanca:
Onlar: “Allaha and olsun ki, sən yenə öz köhnə yanlışlığında (şaşqınlığında) qalmaqdasan!” dedilər.
Süleyman Ateş:
Vallahi sen hala eski şaşkınlığın içindesin! dediler.
Diyanet Vakfı:
(Onlar da:) Vallahi sen hala eski şaşkınlığındasın, dediler.
Erhan Aktaş:
“Allah’a yemin olsun ki, sen hâlâ eski şaşkınlığına devam ediyorsun.” dediler.
Kral Fahd:
(Onlar da:) Vallahi sen hâla eski şaşkınlığındasın, dediler.
Hasan Basri Çantay:
(Yanındakiler) dediler: «Allaha yemîn ederiz ki sen haalâ eski yanlışlığında (berdevam) sın».
Muhammed Esed:
"Allah şahittir ki, sen yine eski şaşkınlığında devam ediyorsun!" diye karşılık verdi yanındakiler.
Gültekin Onan:
"
Ali Fikri Yavuz:
Yâkub’un yanında bulunanlar: “- Allah’a yemin ederiz ki, sen hâlâ eski şaşkınlığında bulunuyorsun.” dediler.
Portekizce:
Disseram-lhe: Por Deus! Certamente continuas com a tua velha ilusão.
İsveççe:
De svarade: ”Gode Gud! Håller du ännu fast vid dina gamla förvirrade tankar?”
Farsça:
گفتند: به خدا سوگند تو در همان خطا و گمراهی دیرینت هستی.
Kürtçe:
ووتیان سوێند بەخوا تۆ ھەر لەسەر ھەڵەکەی کۆنی خۆتی
Özbekçe:
Улар: «Аллоҳга қасамки, сен эски адашувингдасан», дедилар. (Яъни, йўқ бўлиб кетган Юсуфдан ҳали ҳам умидворсан-а, дедилар. Лекин иш бошқача бўлиб чиқди.)
Malayca:
Mereka berkata: "Demi Allah! Sesungguhnya ayah masih berada dalam keadaan tidak siumanmu yang lama".
Arnavutça:
Ata thanë: “Pasha Perëndinë, me të vërtetë, ti edhe tani qëndron në gabimin e mëparshëm”.
Bulgarca:
Рекоха: “Кълнем се в Аллах, ти си в старата си заблуда.”
Sırpça:
„Аллаха нам“, рекоше они, „ти си заиста још увек у претходној обмањености.“
Çekçe:
Odpověděli: 'Při Bohu, tys opět ve starém svém bludu!'
Urduca:
گھر کے لوگ بولے "خدا کی قسم آپ ابھی تک اپنے اسی پرانے خبط میں پڑے ہوئے ہیں"
Tacikçe:
Гуфтанд: «Ба Худо савганд, ки ту дар ҳамон гумроҳии деринан худ ҳастӣ!»
Tatarca:
Янындагылар әйттеләр: "Валлаһи син искечә һаман Йусуф белән саташасың, белеп сөйләмисең".
Endonezyaca:
Keluarganya berkata: "Demi Allah, sesungguhnya kamu masih dalam kekeliruanmu yang dahulu".
Amharca:
«በአላህ እንምላለን፡፡ አንተ በእርግጥ በቀድሞው ስህተትህ ውስጥ ነህ» አሉት፡፡
Tamilce:
(யஅகூபை சுற்றி இருந்தவர்கள்) கூறினார்கள்: “அல்லாஹ்வின் மீது சத்தியமாக! நிச்சயமாக நீர் உம் பழைய தவறில்தான் இருக்கிறீர்.”
Korece:
이때 주위 사람들도 하나님 께 맹세하건만 당신은 옛일에 방 황하고 있나이다 라고 하더라
Vietnamca:
(Các con) nói với (Ya’qub): “Xin thề với Allah, chắc chắn cha vẫn bị chuyện trước đây ám ảnh.”
Ayet Linkleri: