Arapça:
إِنَّمَا قَوْلُنَا لِشَيْءٍ إِذَا أَرَدْنَاهُ أَن نَّقُولَ لَهُ كُن فَيَكُونُ
Çeviriyazı:
innemâ ḳavlünâ lişey'in iẕâ eradnâhü en neḳûle lehû kün feyekûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Biz bir şeyi dilediğimiz zaman, ona sözümüz sadece "ol" dememizdir. O da hemen oluverir.
Diyanet İşleri:
Bir şeyin olmasını istediğimiz zaman sözümüz sadece ona "Ol" dememizdir ve hemen olur.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Sözümüz budur ancak, birşeyin olmasını diledik mi ona ol deriz, derhal olur.
Şaban Piriş:
Biz bir şeyi dilediğimiz zaman ona sözümüz sadece “Ol!” demektir. O da hemen oluverir.
Edip Yüksel:
Bir şeyin olmasını istediğimiz zaman ona sadece "Ol," deriz ve o da olur.
Ali Bulaç:
Onu istediğimizde herhangi bir şey için sözümüz, ona yalnızca "Ol" demekten ibarettir; o da hemen oluverir.
Suat Yıldırım:
Biz herhangi bir şeyin olmasını istediğimizde, sadece “Ol!” deriz, o da hemen oluverir. [54,50; 31,28; 36,82]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Bizim bir şeye sözümüz, onu dilediğimiz zaman ona «Ol» dememizden ibarettir ki, o da hemen oluverir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Biz bir şeyi dilediğimizde, onun hakkında söyleyeceğimiz söz, "Ol!" demekten ibarettir; o hemen oluverir.
Bekir Sadak:
Kotu isler duzenleyenler Allah´in kendilerini yere batirmasindan yahut farketmedikleri bir yerden onlara azabin gelmesinden guvende midirler?
İbni Kesir:
Bir şeyin olmasını istediğimiz zaman ona, sözümüz sadece
Adem Uğur:
Biz, bir şeyin olmasını istediğimiz zaman, ona (söyleyecek) sözümüz sadece "
İskender Ali Mihr:
Bir şeyin (olmasını) istediğimiz zaman Bizim sözümüz, ona sadece: “Ol!” dememizdir. O, hemen olur.
Celal Yıldırım:
Biz bir şeyin olmasını dilediğimiz zaman, sözümüz ona sadece «ol!» dememizdir
Tefhim ul Kuran:
Onu istediğimizde herhangi bir şey için sözümüz, ona yalnızca «Ol» demekten ibarettir
Fransızca:
Quand Nous voulons une chose, Notre seule parole est : "Sois". Et, elle est.
İspanyolca:
Cuando queremos algo, Nos basta decirle: «¡Sé!», y es.
İtalyanca:
Quando vogliamo una cosa, Ci basta dire "Sii!" ed essa è.
Almanca:
Unser Wort einer Sache gegenüber, wenn WIR sie wollen, ist ausschließlich, daß WIR ihr sagen: "Sei!" Dann ist sie.
Çince:
当我要创造一件事物的时候,我只对它说声有,它就有了。
Hollandaca:
Indien wij willen, dat iets bestaat, zeggen wij slechts: Zij, en het is.
Rusça:
Когда Мы хотим чего-либо, то стоит Нам сказать: "Будь!" - как это сбывается.
Somalice:
haddaan doono arrinna waa inaan uun ku dhahno ahow oy abaato.
Swahilice:
Kauli yetu kwa kitu tunacho kitaka kiwe, ni kukiambia: Kuwa! Basi kinakuwa.
Uygurca:
بىز بىرەر شەيئىنى ۋۇجۇدقا كەلتۈرمەكچى بولساق، ئۇنىڭغا: «ۋۇجۇدقا كەل» دەيمىز - دە، ئۇ ۋۇجۇدقا كېلىدۇ
Japonca:
本当に事を望む時それに対するわれの言葉は,唯それに「有れ」と言うだけで,つまりその通りになるのである。
Arapça (Ürdün):
«إنما قوْلنا لشيء إذا أردناه» أي أردنا إيجاده وقولنا مبتدأ خبره «أن نقول له كن فيكونُ» أي فهو يكون وفي قراءة بالنصب عطفاً على نقول والآية لتقرير القدرة على البعث.
Hintçe:
हम जब किसी चीज़ (के पैदा करने) का इरादा करते हैं तो हमारा कहना उसके बारे में इतना ही होता है कि हम कह देते हैं कि 'हो जा' बस फौरन हो जाती है (तो फिर मुर्दों का जिलाना भी कोई बात है)
Tayca:
แท้จริงเมื่อเราปรารถนาคำตรัสของเราแก่สิ่งใด เราก็จะกล่าวแก่มันว่า “จงเป็น” แล้วมันก็เป็นขึ้น
İbranice:
הן, כאשר אנחנו רוצים לברוא דבר כלשהו, אנחנו רק אומרים לו: 'היה'! והיה
Hırvatça:
Ako nešto hoćemo, Mi samo za to reknemo: "Budi!", i ono bude.
Rumence:
când vrem ceva, singurul Nostru Cuvânt pe care-l spunem este “Fii!” şi atunci este.
Transliteration:
Innama qawluna lishayin itha aradnahu an naqoola lahu kun fayakoonu