Kur'an Ayetleri

  • Nahl Suresi, Kur'an'ın 16. suresidir. Sure, 128 ayetten oluşur. Medine döneminde inmiş olan son üç ayetin dışındakilerin Mekke döneminde indirildiğine inanılmaktadır. Sure, ismini 68. ayette geçen ve "bal arısı" anlamına gelen "nahl" kelimesinden almıştır. Sure, "Allah'ın emri gelecektir!" ifadesiyle başlar. Vikipedi

    Ayet sayısı: 128

    Başka isimleri: Arı Suresi

    Geliş zamanı: Mekke Dönemi

    Harf sayısı: 7642

    İsmin anlamı: Bal arısı

    Kelime sayısı: 1845

    Sure numarası: 16

Sûre No: 

16

Sûredeki Ayet No: 

102

Ayet No: 

2003

Sayfa No: 

278

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قُلْ نَزَّلَهُ رُوحُ الْقُدُسِ مِن رَّبِّكَ بِالْحَقِّ لِيُثَبِّتَ الَّذِينَ آمَنُوا وَهُدًى وَبُشْرَىٰ لِلْمُسْلِمِينَ

Çeviriyazı: 

ḳul nezzelehû rûḥu-lḳudüsi mir rabbike bilḥaḳḳi liyüŝebbite-lleẕîne âmenû vehüdev vebüşrâ lilmüslimîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

(Ey Muhammed!) Onlara de ki: "Kur'ân'ı Cebrail, iman edenlere sebat vermek, müslümanlara bir hidayet ve bir müjde olmak için Rabbinin katından hak olarak indirdi.

Diyanet İşleri: 

De ki: "Kuran'ı; Ruhul Kudüs (Cebrail) Rabbinin katından, inananların inançlarını pekiştirmek, Müslümanlara doğruluk rehberi ve müjde olmak üzere gerçekle indirmiştir."

Abdulbakî Gölpınarlı: 

De ki: Onu, inananların inançlarını sağlamlaştırmak için Müslümanlara hidayet ve müjde olarak RuhülKudüs, Rabbinden hak ve gerçek olarak indirmiştir.

Şaban Piriş: 

De ki: “O’nu Ruhul Kudüs (Cebrail), iman edenlere sebat vermek, müslümanlara hidayet ve müjde olarak Rabbinin katından indirmiştir.”

Edip Yüksel: 

De ki, "İnananları sağlamlaştırsın, müslümanlara bir yol gösterici ve müjde olsun diye Kutsal Ruh onu Rabbinden gerçekle indirdi.

Ali Bulaç: 

De ki: "İman edenleri sağlamlaştırmak, Müslümanlara bir müjde ve hidayet olmak üzere, onu (Kur'an'ı) hak olarak Rabbinden Ruhu'l-Kudüs indirmiştir."

Suat Yıldırım: 

Söyle onlara: “İman edenlere tam bir sebat vermek ve Allah'a teslimiyet gösterecek Müslümanlara bir hidâyet ve müjde olmak üzere Kur’ân’ı, Rabbin tarafından gerçek olarak getiren, Ruhu’l-kudüstür.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

De ki: «Onu Rabbin tarafından hak olarak Rûhu´l Kudüs indirmiştir ki, imân edenleri sabit kılsın ve müslümanlar için bir hidâyet ve beşaret olsun.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

De ki: "İman edenleri güçlendirip kökleştirmek için ve Müslümanlara bir müjde ve kılavuz olarak, Ruhulkudüs onu, senin Rabbinden indirdi.

Bekir Sadak: 

Bu, dunya hayatini ahirete tercih etmelerinden ve Allah´in da, inkarci milleti dogru yola eristirmemesinden oturu boyledir.

İbni Kesir: 

De ki: Onu Ruh-el Kudüs, mü´minlerin imanını pekiştirmek, müslümanlara hidayet ve müjde olmak üzere Rabbın katından hak ile indirmiştir.

Adem Uğur: 

De ki: Onu, Mukaddes Rûh (Cebrail), iman edenlere sebat vermek, müslümanları doğru yola iletmek ve onlara müjde vermek için, Rabbin katından hak olarak indirdi.

İskender Ali Mihr: 

De ki: “O´nu (Kur´ân-ı Kerim´i), Rabbinden hak ile âmenû olanları sebat ettirmek için ve müslümanlara (teslim olanlara), hidayet ve müjde olarak Ruh´ûl Kudüs (Cebrail A.S) indirdi.”

Celal Yıldırım: 

De ki: Onu, imân edenlerin inancını daha da sağlamlaştırmak, Müslümanlara doğru yolu göstermek ve müjde olmak için Rabbinden hak ile Ruhu´l-kuds indirmiştir.

Tefhim ul Kuran: 

De ki: «İnananları sağlamlaştırmak ve müslümanlara yol gösterici ve müjde olmak üzere onu (Kur´an´ı) Ruh´ül Kudüs, Rabbinden hak gereğince indirdi.»

Fransızca: 

Dis : "C'est le Saint Esprit [Gabriel] qui l'a fait descendre de la part de ton Seigneur en toute vérité, afin de raffermir [la foi] de ceux qui croient, ainsi qu'un guide et une bonne annonce pour les Musulmans.

İspanyolca: 

Di: «El Espiritu Santo lo ha revelado, de tu Señor, con la Verdad, para confirmar a los que creen y como dirección y buena nueva para los que se someten a Alá».

İtalyanca: 

Di': «Lo ha fatto scendere lo Spirito di Santità con la verità [inviata] dal tuo Signore, per rafforzare coloro che credono, come guida e buona nvella per i musulmani».

Almanca: 

Sag: "Nach und nach hinabgesandt hat ihn 1 Ruhhul-qudus von deinem HERRN gemäß der Wahrheit, damit ER diejenigen festigt, die den Iman verinnerlichten, und als Rechtleitung und als frohe Botschaft für die Muslime."

Çince: 

圣灵从你的主那里降示这部包含真理的经典,以便他使信道者坚定,并用作归信者的向导和喜讯。

Hollandaca: 

Zeg: De heilige geest heeft u deze van uwen Heer met waarheid nedergebracht, opdat hij degenen zou mogen bevestigen die gelooven, en tot eene richting diene en goede tijdingen aan de Moslems brenge.

Rusça: 

Скажи, что Святой Дух (Джибриль) принес его (Коран) от твоего Господа с истиной, чтобы подкрепить уверовавших, а также как верное руководство и благую весть для мусульман.

Somalice: 

waxaad dhahdaa waxaa ka soo dejiyey Ruuxii Daabirka ahaa (Jibriil) xagga Eebaha xaqa ah inuu ku sugo kuwii rumeeyey xaqa iyo hanuun iyo Bishaaro isagoo u ah Muslimiinta.

Swahilice: 

Sema: Ameiteremsha hii Roho takatifu kutokana na Mola wako Mlezi kwa haki, ili awathibitishe wale walio amini, na kuwa ni uwongofu, na ni bishara kwa Waislamu.

Uygurca: 

ئېيتقىنكى، قۇرئاننى جىبرىئىل مۆمىنلەرنىڭ (ئىمانىنى) مۇستەھكەم قىلىش ئۈچۈن، مۇسۇلمانلارغا ھىدايەت ۋە خۇش خەۋەر قىلىپ، پەرۋەردىگارىڭ ھۇزۇرىدىن راستچىللىق بىلەن نازىل قىلدى

Japonca: 

言ってやるがいい。「聖霊が真理をもって,あなたの主からの啓示を(西?)して来たのは,信仰する者を強固にするためであり,またムスリムたちへの導きであり吉報である。」

Arapça (Ürdün): 

«قل» لهم «نزَّله روح القدس» جبريل «من ربك بالحق» متعلق بنزل «ليثبت الذين آمنوا» بإيمانهم به «وهدى وبشرى للمسلمين».

Hintçe: 

(ऐ रसूल) तुम (साफ) कह दो कि इस (क़ुरान) को तो रुहलकुदूस (जिबरील) ने तुम्हारे परवरदिगार की तरफ से हक़ नाज़िल किया है ताकि जो लोग ईमान ला चुके हैं उनको साबित क़दम रखे और मुसलमानों के लिए (अज़सरतापा) खुशखबरी है

Tayca: 

จงกล่าวเถิดมุฮัมมัด วิญญาณบริสุทธิ์ ได้นำมัน(โองการอัลกรุอาน) ลงมาจากพระเจ้าของเจ้าด้วยความจริง เพื่อให้บรรดาผู้ศรัทธามีความมั่นคง และเป็นทางนำ และข่าวดีแก่บรรดามุสลิม

İbranice: 

אמור: 'רוח הקודש (המלאך גבריאל) הוריד אותו מעם ריבונך על יסוד הצדק לחיזוק רוחם של אלה אשר האמינו וכהדרכה ובשורה למוסלמים (אשר מתמסרים)

Hırvatça: 

Reci: "Od Gospodara tvoga spušta ga Džibril, Duh Blagoslovljeni s Istinom, da još više učvrsti vjernike, i da bude uputa i radosna vijest muslimanima."

Rumence: 

Spune: “Duhul sfinţeniei l-a pogorât întru Adevăr, de la Domnul tău pentru a-i întări pe credincioşi şi drept călăuzire şi bună vestire pentru supuşi.”

Transliteration: 

Qul nazzalahu roohu alqudusi min rabbika bialhaqqi liyuthabbita allatheena amanoo wahudan wabushra lilmuslimeena

Türkçe: 

De ki: "İman edenleri güçlendirip kökleştirmek için ve Müslümanlara bir müjde ve kılavuz olarak, Ruhulkudüs onu, senin Rabbinden indirdi.

Sahih International: 

Say, [O Muhammad], "The Pure Spirit has brought it down from your Lord in truth to make firm those who believe and as guidance and good tidings to the Muslims."

İngilizce: 

Say, the Holy Spirit has brought the revelation from thy Lord in Truth, in order to strengthen those who believe, and as a Guide and Glad Tidings to Muslims.

Azerbaycanca: 

(Ya Rəsulum!) De: “Ruhülqüds (Cəbrail) onu (Qur’anı) sənin Rəbbindən iman gətirənlərə səbat vermək, müsəlmanları isə doğru yola yönəltmək və (onlara Cənnətlə) müjdə vermək üçün haqq olaraq nazil etmişdir!”

Süleyman Ateş: 

De ki: "İnananları sağlamlaştırmak ve müslümanlara yol gösterici ve müjde olmak üzere onu, Ruhu'l-Kudüs (Cebrail) Rabbinden gerçek (bilgi) olarak indirdi."

Diyanet Vakfı: 

De ki: Onu, Mukaddes Ruh (Cebrail), iman edenlere sebat vermek, müslümanları doğru yola iletmek ve onlara müjde vermek için, Rabbin katından hak olarak indirdi.

Erhan Aktaş: 

De ki: “Îmân Edenlerin; îmânlarını pekiştirmek, Müslimlere kılavuz ve müjde olmak üzere, Rabb’inden, Hakk ile o Kudus’un Rûhu(1) çokça(2) indi.”

Kral Fahd: 

De ki: Onu, Mukaddes Rûh (Cebrail), iman edenlere sebat vermek, müslümanları doğru yola iletmek ve onlara müjde vermek için, Rabbin katından hak olarak indirdi.

Hasan Basri Çantay: 

De ki: «Onu (Kur´ânı) — îman edenlere tam bir sebat vermek, müslümanlara bir hidâyet ve bir müjde olmak için — Rabbinden hak olarak Ruuh-ul kuds indirmişdir.

Muhammed Esed: 

Onun, apaçık bir gerçeklik ve sarsılmayan bir doğruluk keyfiyeti içinde, imana erişenleri(n durumunu) güçlendirmek ve Allah´a yürekten bağlanıp boyun eğenlere bir doğru yol bilgisi, bir müjde olmak üzre Rabbinden safha safha Kutsal İlham yoluyla indirildiğini söyle.

Gültekin Onan: 

De ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Onlara şöyle de: “- Cebraîl, Kur’an’ı, iman edenlere sebat vermek, müslümanlara bir hidayet ve bir müjde olmak için Rabbinin katından hak olarak indirdi.”

Portekizce: 

Dize que, em verdade, o Espírito da Santidade tem-no revelado, de teu Senhor, para firmar os fiéis de orientação ealvíssaras aos muçulmanos.

İsveççe: 

Säg: "Helighetens ande har, steg för steg, förmedlat uppenbarelsen från din Herre med sanningen för att stärka [tron hos] de troende och ge dem som har underkastat sig Guds vilja vägledning och ett glatt budskap om hopp."

Farsça: 

بگو: آن [آیات] را روح القدس از سوی پروردگارت به درستی و راستی نازل کرده تا کسانی را که ایمان آورده اند، ثابت قدم بدارد و برای تسلیم شدگان [به فرمان های حق] هدایت و مژده باشد.

Kürtçe: 

بڵێ جوبرەیل دایبەزاندوە لە لایەن پەروەردگارتەوە بەڕاستی تا ئەوانەی باوەڕیان ھێناوە دامەزراویان بکاتو ڕێنمونی و موژدەش بێت بۆ موسوڵمانان

Özbekçe: 

Сен уни руҳул қудус Роббингдан иймон келтирганларни собитқадам қилиш учун ва мусулмонларга ҳидоят ва хушхабар этиб ҳақ ила туширганини айт. (Эй Муҳаммад! Сен уларга Қуръонни Аллоҳ таоло ҳузуридан руҳул қудус унвонига эга бўлган фаришта Жаброил (а. с.) олиб тушганини айт.)

Malayca: 

Katakanlah (wahai Muhammad): Al-Quran itu diturunkan oleh Ruhul Qudus (Jibril) dari Tuhanmu dengan cara yang sungguh layak dan berhikmat, untuk meneguhkan iman orang-orang yang beriman, dan untuk menjadi hidayah petunjuk serta berita yang mengembirakan bagi orang-orang Islam.

Arnavutça: 

Thuaj: “E ka sjellur (Kur’anin) Shpirti i pastër (Xhebraili) nga Zoti yt me të vërtetën, për t’i forcuar ata që besojnë – udhërrëfyes dhe sihariq për muslimanët”.

Bulgarca: 

Кажи [о, Мухаммад]: “Светият Дух [Джибрил] го низпослава от твоя Господ с истината, за да укрепи вярващите, и за напътствие, и радостна вест за мюсюлманите.”

Sırpça: 

Реци: „Од твог Господара спушта га анђео Гаврило као истину, да још више учврсти вернике, и да буде упута и радосна вест онима који су Аллаху покорни и предани.“

Çekçe: 

Odpověz: 'Duch svatý je přinesl dolů od Pána tvého s pravdou, aby utvrdilo ve víře ty, kdož uvěřili, a aby bylo vedením i zvěstí radostnou pro ty, kdož odevzdali se do vůle Boží.'

Urduca: 

اِن سے کہو کہ اِسے تو روح القدس نے ٹھیک ٹھیک میرے رب کی طرف سے بتدریج نازل کیا ہے تاکہ ایمان لانے والوں کے ایمان کو پختہ کرے اور فرماں برداروں کو زندگی کے معاملات میں سیدھی راہ بتائے اور اُنہیں فلاح و سعادت کی خوش خبری دے

Tacikçe: 

Бигӯ: «Онро руҳулқудус (Ҷабраил (а)) ба ҳақ аз ҷониби Парвардигорат нозил кардааст, то мӯъминонро устуворӣ ато намояд ва мусалмононро ҳидояту хушхабар бошад».

Tatarca: 

Әйт: "Алышынган аятьне Җәбраил г-м Аллаһудан хаклык белән иңдерде, мөэминнәрнең күңелен хаклыкка беркетер өчен вә аларга һидәят һәм сөенеч булсын өчен".

Endonezyaca: 

Katakanlah: "Ruhul Qudus (Jibril) menurunkan Al Quran itu dari Tuhanmu dengan benar, untuk meneguhkan (hati) orang-orang yang telah beriman, dan menjadi petunjuk serta kabar gembira bagi orang-orang yang berserah diri (kepada Allah)".

Amharca: 

እነዚያን ያመኑትን ለማረጋጋት ሙስሊሞቹንም ለመምራትና ለማብሰር (ቁርኣንን) ቅዱሱ መንፈስ (ጂብሪል) እውነተኛ ሲኾን ከጌታህ አወረደው በላቸው፡፡

Tamilce: 

(நபியே!) கூறுவீராக: “நம்பிக்கை கொண்டவர்களை உறுதிப்படுத்துவதற்காகவும், (எல்லா மக்களுக்கும்) நேர்வழியாகவும் (குறிப்பாக அதன்படி நடக்கின்ற) முஸ்லிம்களுக்கு நற்செய்தியாகவும் இதை உம் இறைவனிடமிருந்து ‘ரூஹுல் குதுஸ்’ (என்ற ஜிப்ரயீல்) உண்மையுடன் இறக்கினார்.”

Korece: 

일러가로되 성령이 주님 으로부터 진리의 말씀을 전하였으 니 이로하여 믿는 자를 강하게 하 라 그것이 무슬림의 길이요 복음 이라

Vietnamca: 

Ngươi (Thiên Sứ Muhammad) hãy nói với chúng: “Kinh (Qur’an) được Ruh (Đại Thiên Thần Jibril) mang xuống từ Thượng Đế của Y bằng Chân Lý để củng cố (tấm lòng của) những người đã tin tưởng, và nó như là một nguồn hướng dẫn và là một nguồn báo tin vui cho những người Muslim (thần phục Allah).”