Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

15

Sûredeki Ayet No: 

62

Ayet No: 

1864

Sayfa No: 

265

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قَالَ إِنَّكُمْ قَوْمٌ مُّنكَرُونَ

Çeviriyazı: 

ḳâle inneküm ḳavmüm münkerûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Lût dedi ki: "Doğrusu siz ürkülecek bir kavimsiniz."

Diyanet İşleri: 

Elçiler Lut'un ailesine gelince, Lut: "Doğrusu siz tanınmayan kimselersiniz" dedi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

O, siz dedi tanınmamış kimselersiniz.

Şaban Piriş: 

Siz, tanınmayan kimselersiniz, dedi Lût.

Edip Yüksel: 

(Lut:) "Siz, bizce tanınmayan bir topluluksunuz," dedi.

Ali Bulaç: 

(Lut) Dedi ki: "Sizler gerçekten tanınmamış bir topluluksunuz."

Suat Yıldırım: 

Elçiler Lut'un evine gelince O: “Doğrusu, siz ürkülecek kimselersiniz.” dedi.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(Lut aleyhisselâm) Dedi ki: «Muhakkak siz, meçhul bir tâifesiniz.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Lût: "Siz tanınmayan kimselersiniz." dedi.

Bekir Sadak: 

sehir halki, sevinerek geldiler.

İbni Kesir: 

Lut: Doğrusu siz, tanınmamış kimselersiniz, dedi.

Adem Uğur: 

Lût onlara: &quot

İskender Ali Mihr: 

(Lut (A.S) şöyle) dedi: “Muhakkak ki

Celal Yıldırım: 

Lût, onlara : «Elbette (yabancısınız) tanınan bir topluluk değilsiniz,» dedi.

Tefhim ul Kuran: 

(Lut) Dedi ki: «Sizler gerçekten tanınmamış bir topluluksunuz.»

Fransızca: 

celui-ci dit : "Vous êtes [pour moi] des gens inconnus".

İspanyolca: 

dijo: «Sois gente desconocida».

İtalyanca: 

[questi] disse loro: «Invero siete gente che non conosciamo».

Almanca: 

sagte er: "Ihr seid ziemlich unbekannte Leute."

Çince: 

他说:你们确是一些陌生的人。

Hollandaca: 

Zeide hij tot hen: Waarlijk, gij zijt een volk, dat mij onbekend is.

Rusça: 

он сказал: "Воистину, вы - люди незнакомые".

Somalice: 

Wuxuu yidhi Idinku waxaad Tihiin Qoom aan la Garanaynin.

Swahilice: 

Alisema (Luut'i): Hakika nyinyi ni watu msio juulikana.

Uygurca: 

لۇت: «سىلەر ھەقىقەتەن ناتونۇش ئادەملەرغۇ؟» دېدى

Japonca: 

かれは言った。「あなたがたは,見なれない方がたです。」

Arapça (Ürdün): 

«قال» لهم «إنكم قوم منكرون» لا أعرفكم.

Hintçe: 

फरिश्तों ने कहा (नहीं) बल्कि हम तो आपके पास वह (अज़ाब) लेकर आए हैं

Tayca: 

เขา (บริวารของลูฏ) กล่าวว่า “แท้จริงพวกท่านเป็นกลุ่มชนที่ไม่คุ้นหน้า”

İbranice: 

אמר להם: ' הן, אינכם מוכרים לי

Hırvatça: 

on reče: "Vi ste, doista, ljudi neznani!"

Rumence: 

acesta spuse: “Voi sunteţi nerecunoscători.”

Transliteration: 

Qala innakum qawmun munkaroona

Türkçe: 

Lût: "Siz tanınmayan kimselersiniz." dedi.

Sahih International: 

He said, "Indeed, you are people unknown."

İngilizce: 

He said: "Ye appear to be uncommon folk."

Azerbaycanca: 

(Lut) dedi: “Siz yad adamlarsınız (mən sizi tanımıram)!”

Süleyman Ateş: 

(Lut): "Siz hiç tanınmamış kimselersiniz!" dedi.

Diyanet Vakfı: 

Lut onlara: "Hakikaten siz tanınmayan kimselersiniz" dedi.

Erhan Aktaş: 

Lût: “Doğrusu çekinilecek kimselersiniz.” dedi.

Kral Fahd: 

Lût onlara: «Hakikaten siz tanınmayan kimselersiniz» dedi.

Hasan Basri Çantay: 

(Lût) dedi ki: «Herhalde siz tanınmamış bir zümresiniz».

Muhammed Esed: 

(Lut onlara): "Doğrusu, siz (burada) tanınmayan kimselersiniz!" dedi.

Gültekin Onan: 

(Lut) Dedi ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Lût dedi ki: “- Doğrusu siz ürkülecek bir kavimsiniz

Portekizce: 

Este lhes disse: Pareceis estranhos a mim!

İsveççe: 

sade han: "Jag känner er inte."

Farsça: 

لوط گفت: بی تردید شما گروهی ناشناخته اید.

Kürtçe: 

(لوط) ووتی بەڕاستی ئێوە دەستەیەکی نەناسراون

Özbekçe: 

У: «Албатта, сиз нотаниш қавмсиз», деди.

Malayca: 

Nabi Lut berkata: "Sesungguhnya kamu suatu kaum yang tidak dikenali (serta tidak diketahui baiknya kedatangan kamu)".

Arnavutça: 

(Luti) tha: “Ju, me të vërtetë, jeni njerz të panjohur!”

Bulgarca: 

той каза: “Вие сте непознати хора.”

Sırpça: 

он рече: „Ви сте, заиста, непознати људи!“

Çekçe: 

pravil Lot: 'Věru jste pro mne lidé podezřelí!'

Urduca: 

تو اُس نے کہا "آپ لوگ اجنبی معلوم ہوتے ہیں"

Tacikçe: 

Лут гуфт: «Шумо бегонаед».

Tatarca: 

Лут әйтте: "Сез ят кунакларсыз, без сезне танымыйбыз".

Endonezyaca: 

ia berkata: "Sesungguhnya kamu adalah orang-orang yang tidak dikenal".

Amharca: 

(ሉጥ) «እናንተ የተሳታችሁ ሕዝቦች ናችሁ» አላቸው፡፡

Tamilce: 

அவர் கூறினார்: “நிச்சயமாக நீங்கள் அறிமுகமற்ற கூட்டமாகும்!”

Korece: 

룻이 내가 알지 못하는 당신들은 누구이뇨 라고 말하니

Vietnamca: 

(Lut) bảo: “Quả thật, các vị là những vị khách lạ mặt.”