Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

11

Sûredeki Ayet No: 

21

Ayet No: 

1494

Sayfa No: 

224

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

أُولَٰئِكَ الَّذِينَ خَسِرُوا أَنفُسَهُمْ وَضَلَّ عَنْهُم مَّا كَانُوا يَفْتَرُونَ

Çeviriyazı: 

ülâike-lleẕîne ḫasirû enfüsehüm veḍalle `anhüm mâ kânû yefterûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Onlar kendilerine yazık etmiş olan kimselerdir. O iftira edip uydurdukları da kendilerinden yüz çevirip gitmişlerdir.

Diyanet İşleri: 

İşte bunlar kendilerine yazık edenlerdir. Uydurdukları putlar da onlardan uzaklaşıp kaybolmuştur.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Onlar, öyle kişilerdir ki kendilerine zarar verdiler ve uydurdukları şeyler de onlardan çekildi, kaybolup gitti.

Şaban Piriş: 

Bunlar kendilerini hüsrana uğratanlardır. Onları uydurdukları (ilahları) da terk etmiştir.

Edip Yüksel: 

Onlar, kişiliklerini yitirenlerdir. Uydurdukları şeyler bile kendilerini terkedip kaybolmuştur.

Ali Bulaç: 

İşte bunlar, kendilerini hüsrana uğratanlardır ve yalan olarak uydurdukları (düzme tanrılar da) onlardan uzaklaşıp-kaybolmuşlardır.

Suat Yıldırım: 

İşte bunlar kendilerini büyük ziyana uğratmışlar ve uydurdukları tanrılar da, ortalıkta görünmez olmuşlardır. [46,6; 19,81-82; 29,25; 2,166]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

İşte onlar o kimselerdir ki, kendi nefislerine yazık etmişlerdir. Ve onlardan iftira eder oldukları şeyler de gaib olup gitmiştir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

İşte bunlardır öz benliklerini hüsrana uğratanlar. İftira için kullandıkları şeyler de kendilerini bırakıp kaybolmuştur.

Bekir Sadak: 

11:25

İbni Kesir: 

Kendilerini kayba uğratanlar, işte bunlardır. Uydurdukları şeyler de kendilerinden kaybolup gitmiştir.

Adem Uğur: 

İşte onlar kendilerini ziyana uğrattılar. Uydurmakta oldukları şeyler de kendilerinden kaybolup gitti.

İskender Ali Mihr: 

İşte onlar nefslerini hüsrana düşüren kimselerdir. Ve uydurmuş oldukları şeyler onlardan uzaklaştı (gitti).

Celal Yıldırım: 

İşte bunlar kendilerine yazık edenlerdir ve uydurdukları şeyler (putlar ve benzeri uydurma ilâhlar) de kendilerine yan çizip gitmiştir.

Tefhim ul Kuran: 

İşte bunlar, kendilerini hüsrana uğratanlardır ve yalan olarak uydurmakta oldukları (düzme tanrılar da) onlardan uzaklaşıp kaybolmuşlardır.

Fransızca: 

Ce sont ceux-là qui ont causé la perte de leurs propres âmes. Et leurs inventions (idoles) se sont éloignées d'eux.

İspanyolca: 

Ésos son los que se han perdido a sí mismos. Se han esfumado sus invenciones...

İtalyanca: 

Hanno rovinato le anime loro e quello che inventavano li ha abbandonati.

Almanca: 

Diese sind diejenigen, die sich selbst verloren haben und ihnen ist abhanden gekommen, was sie zu erdichten pflegten.

Çince: 

这等人是自亏的。他们所捏造的,已回避他们了。

Hollandaca: 

Zij zijn het, die hunne zielen in het verderf hebben gestort, en de afgoden die zij valschelijk uitdachten, hebben hen verlaten.

Rusça: 

Они потеряли самих себя, и скрылось от них то, что они измышляли.

Somalice: 

kuwaasu waa kuwa Khasaariyey Naftooda waxaana ka dhumay waxay been abuurteen.

Swahilice: 

Hao ndio walio zikhasiri nafsi zao, na yakawapotea waliyo kuwa wakiyazua.

Uygurca: 

ئەنە شۇلار ئۆزلىرىگە زىيان سالغۇچىلاردۇر. ئۇلارنىڭ ئويدۇرۇپ چىقارغان بۇتلىرى ئۇلاردىن ئۆزلىرىنى چەتكە ئالدى

Japonca: 

これらの者は,自分自身を滅ぼした者で,かれらが捏造していたものは,かれらからはぐれ去った。

Arapça (Ürdün): 

«أولئك الذين خسروا أنفسهم» لمصيرهم إلى النار المؤبدة عليهم «وضلَّ» غاب «عنهم ما كانوا يفترون» على الله من دعوى الشريك.

Hintçe: 

ये वह लोग हैं जिन्होंने कुछ अपना ही घाटा किया और जो इफ्तेरा परदाज़ियाँ (झूठी बातें) ये लोग करते थे (क़यामत में सब) उन्हें छोड़ के चल होगी

Tayca: 

ชนเหล่านี้คือบรรดาผู้ที่ทำให้ชีวิตของพวกเขาขาดทุน และสิ่งที่พวกเขาอุปโลกน์ขึ้นนั้นก็ได้เตลิดหนีไปจากพวกเขา

İbranice: 

הם אלה אשר הפסידו את עצמם, ואבד להם זה אשר בדו

Hırvatça: 

To su oni koji su sami sebe upropastili - a neće biti ni traga onog što su izmišljali.

Rumence: 

Aceştia sunt cei care şi-au pierdut sufletele. Ceea ce ei au născocit se leapădă de ei.

Transliteration: 

Olaika allatheena khasiroo anfusahum wadalla AAanhum ma kanoo yaftaroona

Türkçe: 

İşte bunlardır öz benliklerini hüsrana uğratanlar. İftira için kullandıkları şeyler de kendilerini bırakıp kaybolmuştur.

Sahih International: 

Those are the ones who will have lost themselves, and lost from them is what they used to invent.

İngilizce: 

They are the ones who have lost their own souls: and the (fancies) they invented have left them in the lurch!

Azerbaycanca: 

Onlar özlərinə zərər eləyənlərdir. Yalandan uydurduqları bütlər də onlardan uzaqlaşıb qeyb olacaqlar.

Süleyman Ateş: 

İşte onlar canlarını ziyana sokan kimselerdir. Ve uydurdukları şeyler, kendilerinden kaybolup gitmiştir.

Diyanet Vakfı: 

İşte onlar kendilerini ziyana uğrattılar. Uydurmakta oldukları şeyler de kendilerinden kaybolup gitti.

Erhan Aktaş: 

İşte onlar, kendilerine yazık eden kimselerdir. Uydurdukları şeyler de kendilerini terk edip kaybolmuştur.

Kral Fahd: 

İşte kendilerini hüsrana uğratanlar bunlardır. (Allah'a şirk koşarak) uydurdukları şeyler de kendilerinden uzaklaşıp gitmiştir.

Hasan Basri Çantay: 

Onlar nefislerine ziyan edenlerdir. Uydurmakda oldukları şeyler (putlar) da kendilerinden uzaklaşıb gaybolmuşdur.

Muhammed Esed: 

İşte kendi kendilerine (kendi güçlerine, yeteneklerine) yazık edenler böyleleridir; onların o yalana dayalı çürük tezlerinin kendilerine (Hesap Gününde) bir yararı olmayacak:

Gültekin Onan: 

İşte bunlar, kendilerini hüsrana uğratanlardır ve yalan olarak uydurdukları (düzme tanrılar da) onlardan uzaklaşıp kaybolmuşlardır.

Ali Fikri Yavuz: 

İşte bunlar, kendilerine yazık etmiş kimselerdir. Allah’a şefaatçi diye uydurdukları putlar da kendilerinden kaybolup gitmiştir.

Portekizce: 

Estes são os que desmereceram a si mesmos e, tudo quanto tenham forjado, desvanecer-se-á.

İsveççe: 

Det är dessa som har förverkat sina själar och allt det som de [i livet] hade diktat upp skall överge dem;

Farsça: 

اینان کسانی هستند که سرمایه وجودشان را تباه کردند، و آنچه را همواره به دروغ [به عنوان شریکان خدا به خدا] نسبت می دادند [گم شده] از دستشان می رود.

Kürtçe: 

ئەوانە کەسانێکن کەخۆیان دۆڕاند وە لێیان وون بوو ئەو درۆ و دەلەسانەی لەدونیادا دەیان کرد

Özbekçe: 

Ана ўшалар ўзларига зиён қилганлардир ва тўқиган нарсалари улардан ғойиб бўлди.

Malayca: 

Merekalah orang-orang yang merugikan diri sendiri, dan hilang lenyaplah dari mereka apa yang mereka ada-adakan.

Arnavutça: 

këta janë ata që e kanë dëmtuar vetveten, dhe u zhdukën nga këta, - ato që i trillonin, -

Bulgarca: 

Тези са, които себе си погубиха и се скри от тях онова, което измисляха.

Sırpça: 

То су они који су сами себе упропастили - а неће да буде ни трага од оних које су измишљали.

Çekçe: 

A to jsou ti, kteří sami sobě ztrátu způsobili, a opustilo je to, co si vymyslili,

Urduca: 

یہ وہ لوگ ہیں جنہوں نے اپنے آپ کو خود گھاٹے میں ڈالا اور وہ سب کچھ ان سے کھویا گیا جو انہوں نے گھڑ رکھا تھا

Tacikçe: 

Инҳо ба хештан зиён расониданд ва он чиро, ки ба дурӯғ Худо мехонданд, аз даст додаанд.

Tatarca: 

Алар үзләрен үзләре һәлак иттеләр, һәм Аллаһуга тиңдәш кылган нәрсәләре алардан качты, күзләренә күренмәде.

Endonezyaca: 

Mereka itulah orang-orang yang merugikan dirinya sendiri, dan lenyaplah dari mereka apa yang selalu mereka ada-adakan.

Amharca: 

እነዚያ እነርሱ ነፍሶቻቸውን ያከሰሩ ከእነሱም ይቀጣጥፉት የነበሩት ነገር የጠፋቸው ናቸው፡፡

Tamilce: 

அவர்கள் தங்களுக்குத் தாமே நஷ்டம் விளைவித்தவர்கள். இன்னும், அவர்கள் இட்டுக்கட்டிக் கொண்டிருந்தவை (-அவர்கள் வணங்கிய சிலைகள் இறுதியாக) அவர்களை விட்டு மறைந்துவிடும்.

Korece: 

그들은 그들의 영혼들을 상 실한 자들이며 그들이 위조한 것 이 그들을 방황케 하리라

Vietnamca: 

Chúng là những kẻ đã làm thua thiệt bản thân mình và những điều chúng bịa đặt đã bỏ chúng đi mất dạng.

Ayet Linkleri: 

Rubu tag: 

Hizb tag: