Arapça:
أُولَٰئِكَ الَّذِينَ خَسِرُوا أَنفُسَهُمْ وَضَلَّ عَنْهُم مَّا كَانُوا يَفْتَرُونَ
Çeviriyazı:
ülâike-lleẕîne ḫasirû enfüsehüm veḍalle `anhüm mâ kânû yefterûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onlar kendilerine yazık etmiş olan kimselerdir. O iftira edip uydurdukları da kendilerinden yüz çevirip gitmişlerdir.
Diyanet İşleri:
İşte bunlar kendilerine yazık edenlerdir. Uydurdukları putlar da onlardan uzaklaşıp kaybolmuştur.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Onlar, öyle kişilerdir ki kendilerine zarar verdiler ve uydurdukları şeyler de onlardan çekildi, kaybolup gitti.
Şaban Piriş:
Bunlar kendilerini hüsrana uğratanlardır. Onları uydurdukları (ilahları) da terk etmiştir.
Edip Yüksel:
Onlar, kişiliklerini yitirenlerdir. Uydurdukları şeyler bile kendilerini terkedip kaybolmuştur.
Ali Bulaç:
İşte bunlar, kendilerini hüsrana uğratanlardır ve yalan olarak uydurdukları (düzme tanrılar da) onlardan uzaklaşıp-kaybolmuşlardır.
Suat Yıldırım:
İşte bunlar kendilerini büyük ziyana uğratmışlar ve uydurdukları tanrılar da, ortalıkta görünmez olmuşlardır. [46,6; 19,81-82; 29,25; 2,166]
Ömer Nasuhi Bilmen:
İşte onlar o kimselerdir ki, kendi nefislerine yazık etmişlerdir. Ve onlardan iftira eder oldukları şeyler de gaib olup gitmiştir.
Yaşar Nuri Öztürk:
İşte bunlardır öz benliklerini hüsrana uğratanlar. İftira için kullandıkları şeyler de kendilerini bırakıp kaybolmuştur.
Bekir Sadak:
11:25
İbni Kesir:
Kendilerini kayba uğratanlar, işte bunlardır. Uydurdukları şeyler de kendilerinden kaybolup gitmiştir.
Adem Uğur:
İşte onlar kendilerini ziyana uğrattılar. Uydurmakta oldukları şeyler de kendilerinden kaybolup gitti.
İskender Ali Mihr:
İşte onlar nefslerini hüsrana düşüren kimselerdir. Ve uydurmuş oldukları şeyler onlardan uzaklaştı (gitti).
Celal Yıldırım:
İşte bunlar kendilerine yazık edenlerdir ve uydurdukları şeyler (putlar ve benzeri uydurma ilâhlar) de kendilerine yan çizip gitmiştir.
Tefhim ul Kuran:
İşte bunlar, kendilerini hüsrana uğratanlardır ve yalan olarak uydurmakta oldukları (düzme tanrılar da) onlardan uzaklaşıp kaybolmuşlardır.
Fransızca:
Ce sont ceux-là qui ont causé la perte de leurs propres âmes. Et leurs inventions (idoles) se sont éloignées d'eux.
İspanyolca:
Ésos son los que se han perdido a sí mismos. Se han esfumado sus invenciones...
İtalyanca:
Hanno rovinato le anime loro e quello che inventavano li ha abbandonati.
Almanca:
Diese sind diejenigen, die sich selbst verloren haben und ihnen ist abhanden gekommen, was sie zu erdichten pflegten.
Çince:
这等人是自亏的。他们所捏造的,已回避他们了。
Hollandaca:
Zij zijn het, die hunne zielen in het verderf hebben gestort, en de afgoden die zij valschelijk uitdachten, hebben hen verlaten.
Rusça:
Они потеряли самих себя, и скрылось от них то, что они измышляли.
Somalice:
kuwaasu waa kuwa Khasaariyey Naftooda waxaana ka dhumay waxay been abuurteen.
Swahilice:
Hao ndio walio zikhasiri nafsi zao, na yakawapotea waliyo kuwa wakiyazua.
Uygurca:
ئەنە شۇلار ئۆزلىرىگە زىيان سالغۇچىلاردۇر. ئۇلارنىڭ ئويدۇرۇپ چىقارغان بۇتلىرى ئۇلاردىن ئۆزلىرىنى چەتكە ئالدى
Japonca:
これらの者は,自分自身を滅ぼした者で,かれらが捏造していたものは,かれらからはぐれ去った。
Arapça (Ürdün):
«أولئك الذين خسروا أنفسهم» لمصيرهم إلى النار المؤبدة عليهم «وضلَّ» غاب «عنهم ما كانوا يفترون» على الله من دعوى الشريك.
Hintçe:
ये वह लोग हैं जिन्होंने कुछ अपना ही घाटा किया और जो इफ्तेरा परदाज़ियाँ (झूठी बातें) ये लोग करते थे (क़यामत में सब) उन्हें छोड़ के चल होगी
Tayca:
ชนเหล่านี้คือบรรดาผู้ที่ทำให้ชีวิตของพวกเขาขาดทุน และสิ่งที่พวกเขาอุปโลกน์ขึ้นนั้นก็ได้เตลิดหนีไปจากพวกเขา
İbranice:
הם אלה אשר הפסידו את עצמם, ואבד להם זה אשר בדו
Hırvatça:
To su oni koji su sami sebe upropastili - a neće biti ni traga onog što su izmišljali.
Rumence:
Aceştia sunt cei care şi-au pierdut sufletele. Ceea ce ei au născocit se leapădă de ei.
Transliteration:
Olaika allatheena khasiroo anfusahum wadalla AAanhum ma kanoo yaftaroona
Türkçe:
İşte bunlardır öz benliklerini hüsrana uğratanlar. İftira için kullandıkları şeyler de kendilerini bırakıp kaybolmuştur.
Sahih International:
Those are the ones who will have lost themselves, and lost from them is what they used to invent.
İngilizce:
They are the ones who have lost their own souls: and the (fancies) they invented have left them in the lurch!
Azerbaycanca:
Onlar özlərinə zərər eləyənlərdir. Yalandan uydurduqları bütlər də onlardan uzaqlaşıb qeyb olacaqlar.
Süleyman Ateş:
İşte onlar canlarını ziyana sokan kimselerdir. Ve uydurdukları şeyler, kendilerinden kaybolup gitmiştir.
Diyanet Vakfı:
İşte onlar kendilerini ziyana uğrattılar. Uydurmakta oldukları şeyler de kendilerinden kaybolup gitti.
Erhan Aktaş:
İşte onlar, kendilerine yazık eden kimselerdir. Uydurdukları şeyler de kendilerini terk edip kaybolmuştur.
Kral Fahd:
İşte kendilerini hüsrana uğratanlar bunlardır. (Allah'a şirk koşarak) uydurdukları şeyler de kendilerinden uzaklaşıp gitmiştir.
Hasan Basri Çantay:
Onlar nefislerine ziyan edenlerdir. Uydurmakda oldukları şeyler (putlar) da kendilerinden uzaklaşıb gaybolmuşdur.
Muhammed Esed:
İşte kendi kendilerine (kendi güçlerine, yeteneklerine) yazık edenler böyleleridir; onların o yalana dayalı çürük tezlerinin kendilerine (Hesap Gününde) bir yararı olmayacak:
Gültekin Onan:
İşte bunlar, kendilerini hüsrana uğratanlardır ve yalan olarak uydurdukları (düzme tanrılar da) onlardan uzaklaşıp kaybolmuşlardır.
Ali Fikri Yavuz:
İşte bunlar, kendilerine yazık etmiş kimselerdir. Allah’a şefaatçi diye uydurdukları putlar da kendilerinden kaybolup gitmiştir.
Portekizce:
Estes são os que desmereceram a si mesmos e, tudo quanto tenham forjado, desvanecer-se-á.
İsveççe:
Det är dessa som har förverkat sina själar och allt det som de [i livet] hade diktat upp skall överge dem;
Farsça:
اینان کسانی هستند که سرمایه وجودشان را تباه کردند، و آنچه را همواره به دروغ [به عنوان شریکان خدا به خدا] نسبت می دادند [گم شده] از دستشان می رود.
Kürtçe:
ئەوانە کەسانێکن کەخۆیان دۆڕاند وە لێیان وون بوو ئەو درۆ و دەلەسانەی لەدونیادا دەیان کرد
Özbekçe:
Ана ўшалар ўзларига зиён қилганлардир ва тўқиган нарсалари улардан ғойиб бўлди.
Malayca:
Merekalah orang-orang yang merugikan diri sendiri, dan hilang lenyaplah dari mereka apa yang mereka ada-adakan.
Arnavutça:
këta janë ata që e kanë dëmtuar vetveten, dhe u zhdukën nga këta, - ato që i trillonin, -
Bulgarca:
Тези са, които себе си погубиха и се скри от тях онова, което измисляха.
Sırpça:
То су они који су сами себе упропастили - а неће да буде ни трага од оних које су измишљали.
Çekçe:
A to jsou ti, kteří sami sobě ztrátu způsobili, a opustilo je to, co si vymyslili,
Urduca:
یہ وہ لوگ ہیں جنہوں نے اپنے آپ کو خود گھاٹے میں ڈالا اور وہ سب کچھ ان سے کھویا گیا جو انہوں نے گھڑ رکھا تھا
Tacikçe:
Инҳо ба хештан зиён расониданд ва он чиро, ки ба дурӯғ Худо мехонданд, аз даст додаанд.
Tatarca:
Алар үзләрен үзләре һәлак иттеләр, һәм Аллаһуга тиңдәш кылган нәрсәләре алардан качты, күзләренә күренмәде.
Endonezyaca:
Mereka itulah orang-orang yang merugikan dirinya sendiri, dan lenyaplah dari mereka apa yang selalu mereka ada-adakan.
Amharca:
እነዚያ እነርሱ ነፍሶቻቸውን ያከሰሩ ከእነሱም ይቀጣጥፉት የነበሩት ነገር የጠፋቸው ናቸው፡፡
Tamilce:
அவர்கள் தங்களுக்குத் தாமே நஷ்டம் விளைவித்தவர்கள். இன்னும், அவர்கள் இட்டுக்கட்டிக் கொண்டிருந்தவை (-அவர்கள் வணங்கிய சிலைகள் இறுதியாக) அவர்களை விட்டு மறைந்துவிடும்.
Korece:
그들은 그들의 영혼들을 상 실한 자들이며 그들이 위조한 것 이 그들을 방황케 하리라
Vietnamca:
Chúng là những kẻ đã làm thua thiệt bản thân mình và những điều chúng bịa đặt đã bỏ chúng đi mất dạng.
Ayet Linkleri: