Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

10

Sûredeki Ayet No: 

38

Ayet No: 

1402

Sayfa No: 

213

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

أَمْ يَقُولُونَ افْتَرَاهُ ۖ قُلْ فَأْتُوا بِسُورَةٍ مِّثْلِهِ وَادْعُوا مَنِ اسْتَطَعْتُم مِّن دُونِ اللَّهِ إِن كُنتُمْ صَادِقِينَ

Çeviriyazı: 

em yeḳûlûne-fterâh. ḳul fe'tû bisûratim miŝlihî ved`û meni-steṭa`tüm min dûni-llâhi in küntüm ṣâdiḳîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Onu o (peygamber) uydurdu mu diyorlar? De ki; "Haydi siz de onun gibi bir sûre getirin ve Allah'dan başka, çağırabileceğiniz kim varsa onu da yardıma çağırın. Eğer sözünüzde sadık iseniz (bunu yapın).

Diyanet İşleri: 

Senin için, "Onu uydurdu mu?" diyorlar. De ki: "Onun surelerine benzer bir sure meydana getirin, iddianızda samimi iseniz, Allah'tan başka çağırabileceklerinizi de çağırın."

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Yoksa onu Peygamber uydurdu mu diyorlar? De ki: Eğer öyle diyorsanız ve gerçekseniz Allah'tan başka gücünüz yettiği kim varsa yardıma çağırın da hep beraber onun bir suresine benzer bir sure meydana getirin.

Şaban Piriş: 

Yoksa "Onu uydurdu mu?" diyorlar. De ki: O’nun sûrelerine benzer bir sûre getirin, iddianızda samimi iseniz Allah’tan başka çağırabileceklerinizi de çağırın.

Edip Yüksel: 

Onu uydurdu" mu diyorlar? De ki: "Doğru sözlüler iseniz, buna benzer bir sure getirin ve ALLAH'tan başka çağırabildiklerinizi çağırın.

Ali Bulaç: 

Yoksa: "Bunu kendisi yalan olarak uydurdu" mu diyorlar? De ki: "Bunun benzeri olan bir sûre getirin ve eğer gerçekten doğru sözlüyseniz Allah'tan başka çağırabildiklerinizi çağırın."

Suat Yıldırım: 

Yoksa “Onu kendisi uydurmuş!” mu diyorlar? De ki: “Öyleyse, iddianızda tutarlı iseniz haydi onunkine benzer bir sûre ortaya koyun ve Allah'tan başka çağırabileceğiniz kim varsa hepsini de yardımınıza çağırın.” [17,88; 2,24; 11,13]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Yoksa, «Onu uydurdu,» mu diyorlar? De ki: «Eğer siz doğru sözlü kimseler iseniz, onun misli bir sûre getirin ve Allah´tan başka gücünüz yettiği kimseyi de çağırınız.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yoksa, "onu uydurdu" mu diyorlar! De ki: "Eğer doğru sözlüler iseniz Allah dışında, elinizin yettiklerini de çağırın da onun benzeri bir sure ortaya çıkarın."

Bekir Sadak: 

Aralarinda sana bakan vardir. Sen korleri, gormezlerken dogru yola iletebilir misin?

İbni Kesir: 

Yoksa: Onu uydurdu mu? diyorlar. De ki: Sadıklardan iseniz, onun benzeri bir sure getirin. Ve Allah´tan başka çağırabileceklerinizi de çağırın.

Adem Uğur: 

Yoksa, Onu (Muhammed) uydurdu mu diyorlar? De ki: Eğer sizler doğru iseniz Allah´tan başka, gücünüzün yettiklerini çağırın da (hep beraber) onun benzeri bir sûre getirin.

İskender Ali Mihr: 

Yoksa onu uydurdu mu diyorlar? De ki: “Eğer doğru söyleyenlerseniz, o taktirde Allah´tan başka gücünüzün yettiği kimseleri çağırın ve onun gibi bir sure getirin!”

Celal Yıldırım: 

Onu uydurdu mu, diyorlar? De ki: Haydi, eğer doğrulardan iseniz Onun benzeri bir sûre getirin ve Allah´tan başka gücünüzün yettiği kimseleri çağırın.

Tefhim ul Kuran: 

Yoksa: «Bunu kendisi yalan olarak uydurdu» mu diyorlar? De ki: «Bunun benzeri olan bir sure getirin ve eğer gerçekten doğru sözlüler iseniz. Allah´tan başka çağırabildiklerinizi çağırın.»

Fransızca: 

Ou bien ils disent : "Il (Muhammad) l'a inventé ? " Dis : "Composez donc une Sourate semblable à ceci, et appelez à votre aide n'importe qui vous pourrez, en dehors Allah, si vous êtes véridiques".

İspanyolca: 

O dicen: «Él lo ha inventado». Di: «Si es verdad lo que decís, ¡traed una sura semejante y llamad a quien podáis, en lugar de llamar a Alá!»

İtalyanca: 

Oppure diranno: «E' lui che lo ha inventato». Di': «Portate una sura simile a questa e chiamate [a collaborare] chi potrete all'infuori Allah, se siete veritieri».

Almanca: 

Oder sagen sie etwa: "Er (Muhammad) hat ihn erdichtet"?! Sag: "Dann bringt eine Sura nach seinem Vorbild und bittet dabei um Unterstützung jeden, den ihr anstelle von ALLAH bitten könnt, solltet ihr wahrhaftig sein.

Çince: 

难道他们说他伪造经典吗?你说:你们就试拟作一章吧!如果你们是诚实的,你们就应当舍真主而吁请你们所能吁请的人。

Hollandaca: 

Zeggen zij: Mahomet is het, die hem heeft uitgedacht? Antwoord: Brengt dan een hoofdstuk voort dat daaraan gelijk is, en roept wien gij wilt ter uwer ondersteuning aan naast God, indien gij waarheid spreekt.

Rusça: 

Или же они говорят: "Он выдумал его". Скажи: "Сочините хотя бы одну суру, подобную этим, и призовите, кого сможете, кроме Аллаха, если вы говорите правду".

Somalice: 

mise waxay odhan wuu Been abuurtay, waxaad dhahdaa la imaadda suurad la mida una yeedha ciddaad kartaan oo Eebe ka soo hadhay haddaad run sheegaysaan.

Swahilice: 

Je! Ndiyo wanasema ameizua? Sema: Hebu leteni sura moja mfano wake na muwaite (kukusaidieni) muwawezao, isipo kuwa Mwenyezi Mungu, ikiwa nyinyi mnasema kweli.

Uygurca: 

ئۇلار: «قۇرئاننى مۇھەممەد ئۆزى توقۇپ چىققان» دېيىشەمدۇ؟ ئېيتقىنكى، «ئەگەر (بۇ سۆزۈڭلاردا) راستچىل بولساڭلار، اﷲ تىن باشقا (ياردەمگە) چاقىرالايدىغانلىكى كىشىڭلارنى چاقىرىپ، قۇرئانغا ئوخشاش بىرەر سۈرىنى كەلتۈرۈپ بېقىڭلار»

Japonca: 

またかれらは言うのである。「かれ(ムハンマド)がそれを作ったのですか。」言ってやるがいい。「それなら,それに似た1章〔スーラ〕を持ってきなさい。またあなたがたの言葉が真実ならば,アッラー以外にあなたがたを助けることの出来る援助者に願ってみなさい。」

Arapça (Ürdün): 

«أم» بل أ «يقولون افتراه» اختلقه محمد «قل فأتوا بسورة مثله» في الفصاحة والبلاغة على وجه الافتراء فإنكم عربيون فصحاء مثلي «وادعوا» للإعانة عليه «من استطعتم من دون الله» أي غيره «إن كنتم صادقين» في أنه افتراء فلم تقدروا على ذلك، قال تعالى.

Hintçe: 

क्या ये लोग कहते हैं कि इसको रसूल ने खुद झूठ मूठ बना लिया है (ऐ रसूल) तुम कहो कि (अच्छा) तो तुम अगर (अपने दावे में) सच्चे हो तो (भला) एक ही सूरा उसके बराबर का बना लाओ और ख़ुदा के सिवा जिसको तुम्हें (मदद के वास्ते) बुलाते बन पड़े बुला लो

Tayca: 

หรือพวกเขากล่าว่า “เขา(มุฮัมมัด) เป็นผู้ปั้นแต่งขึ้น” จงกล่าวเถิด(มุฮัมมัด) “พวกท่านจงนำกลับมาสักบทหนึ่งเยี่ยงนั้น และจงเรียกร้องผู้ที่พวกท่านสามารถนำมาได้ นอกจากอัลลอฮ์ หากพวกท่านเป็นผู้สัจจริง”

İbranice: 

ואם יאמרו: 'הוא (מוחמד) המציא אותו (הקוראן.') אמור: 'הביאו סורה אחת דומה לו, והזמינו (לעזרתכם) את כל מי שאתם יכולים מלבד אלוהים אם בצדק אתם צודקים

Hırvatça: 

I zar oni govore: "On ga izmišlja!" Reci: "Pa dajte vi jednu suru kao što je njemu objavljena, i koga god hoćete, od onih u koje mimo Allaha vjerujete, u pomoć pozovite, ako istinu govorite."

Rumence: 

Dacă ei spun: “El l-a născocit”, spune: “Aduceţi o sură care să fie lui deopotrivă şi chemaţi pe cine puteţi afară de Dumnezeu, dacă spuneţi adevărul!”

Transliteration: 

Am yaqooloona iftarahu qul fatoo bisooratin mithlihi waodAAoo mani istataAAtum min dooni Allahi in kuntum sadiqeena

Türkçe: 

Yoksa, "onu uydurdu" mu diyorlar! De ki: "Eğer doğru sözlüler iseniz Allah dışında, elinizin yettiklerini de çağırın da onun benzeri bir sure ortaya çıkarın."

Sahih International: 

Or do they say [about the Prophet], "He invented it?" Say, "Then bring forth a surah like it and call upon [for assistance] whomever you can besides Allah, if you should be truthful."

İngilizce: 

Or do they say, "He forged it"? say: "Bring then a Sura like unto it, and call (to your aid) anyone you can besides Allah, if it be ye speak the truth!"

Azerbaycanca: 

Yoxsa: “(Peyğəmbər) onu özündən uydurdu!” – deyirlər. De: “Əgər doğru deyirsinizsə, ona (Qur’ana) bənzər bir surə gətirin və Allahdan başqa, kimə gücünüz çatırsa, onu da (köməyə) çağırın!”

Süleyman Ateş: 

Yoksa "Onu uydurdu" mu diyorlar? De ki: "Eğer doğru iseniz haydi onun benzeri bir sure getirin ve Allah'tan başka çağırabildiklerinizi de çağırın!"

Diyanet Vakfı: 

Yoksa, Onu (Muhammed) uydurdu mu diyorlar? De ki: Eğer sizler doğru iseniz Allah'tan başka, gücünüzün yettiklerini çağırın da (hep beraber) onun benzeri bir sure getirin.

Erhan Aktaş: 

Yoksa “Onu uydurdu.” mu diyorlar? De ki: “Allah’tan başka kim varsa çağırın da onun benzeri bir sûre(1) meydana getirin; eğer doğru söyleyenlerdenseniz.”

Kral Fahd: 

Yoksa, Onu (Muhammed) uydurdu mu diyorlar? De ki: Eğer sizler doğru iseniz Allah'tan başka, gücünüzün yettiklerini çağırın da (hep beraber) onun benzeri bir sûre getirin.

Hasan Basri Çantay: 

Yoksa onu (peygamber) kendiliğinden uydurdu mu diyorlar? De ki: «Öyleyse, eğer (iddianızda) doğru söyleyiciler iseniz siz de onun benzeri bir sûre (meydana) getirin. (Bu hususda) Allahdan başka gücünüzün yetdiği (güvendiğiniz) kim varsa onları da (yardıma) çağırın!

Muhammed Esed: 

(Buna rağmen) yine de, (hakkı inkara şartlanmış olanlar), "Onu (Muhammed) uydurdu!" diyorlar. (Onlara) de ki: "Eğer doğru sözlü kimselerdenseniz, o zaman, onunkilere eşdeğer bir sure getirin; hem (bu iş için) Allah´tan başka kimi yardıma çağırabilirseniz çağırın!"

Gültekin Onan: 

Yoksa: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Yoksa KUR’AN’ı, Peygamber mi uydurdu diyorlar? Rasûlüm, de ki: “- O halde, iddianızda sâdık kimselerseniz, O’nun gibi bir sûre yapın, getirin ve Allah’dan başka gücünüzün yettiği (edîb, beliğ) kim varsa onları da yardıma çağırın.”

Portekizce: 

Dizem: Ele o forjou! Dize: Componde, pois, uma surata semelhante às deles; e podeis recorrer, para isso, a quemquiserdes, em vez de Deus, se estiverdes certos.

İsveççe: 

Och ändå säger de: "[Muhammad] har författat den." Säg: "Lägg då fram en med denna jämförbar sura och kalla [till er hjälp] dem som ni kan [kalla], andra än Gud, [för att intyga att] ni talar sanning."

Farsça: 

ولی [این سبک مغزان بی منطق، در عین روشن بودن حقیقت] می گویند: [پیامبر] آن را به دروغ بافته است. بگو: پس اگر [در ادعای خود] راستگو هستید، سوره ای مانند آن بیاورید، و هر که را جز خدا می توانید [برای این کار] به یاری خود دعوت کنید.

Kürtçe: 

یان دەڵێن (موحەممەد ﷺ) خۆی ئەم قورئانەی ھەڵبەستووە بەدەم خواوە بەوانە بڵێ سورەتێک بھێنن وەک ئەو و ھەر کەسێک کەدەتوانن بانگی بکەن بێجگە لەخوا ئەگەر ئێوە ڕاست دەکەن

Özbekçe: 

Ёки ўзи тўқиб олган дейдиларми? Сен: «Агар ростгўй бўлсангиз, унга ўхшаш бир сура келтиринг ва (бу ишга) Аллоҳдан бошқа кучингиз етганича кимни хоҳласангиз, чақиринг», деб айт.

Malayca: 

(Orang-orang kafir tidak mengakui hakikat yang demikian itu) bahkan mereka mengatakan: "Dia lah (Muhammad) yang mengada-adakan Al-Quran menurut rekaannya". Katakanlah (wahai Muhammad): "Kalau demikian, datangkanlah satu surah yang sebanding dengan Al-Quran itu, dan panggilah siapa sahaja yang kamu dapat memanggilnya, yang lain dari Allah (untuk membantu kamu), jika betul kamu orang-orang yang benar!".

Arnavutça: 

Ose ata thonë: “Ai (Muhammedi) e ka trilluar atë (Kur’anin)”. Thuaj: “E pra, silleni ju një sur të ngjashme dhe thirrni (në ndihmë) kë të doni, përpos Perëndisë, nëse jeni të drejtë”.

Bulgarca: 

Или казват [за Мухаммад]: “Той го е измислил.” Кажи: “Донесете една сура подобна на неговите и призовете когото можете освен Аллах, ако говорите истината!”

Sırpça: 

И зар они да говоре: „Мухаммед га измишља!“ Реци: „Па дајте ви једно поглавље као што је њему објављено, и кога год хоћете, од оних у које поред Аллаха верујете, у помоћ позовите, ако истину говорите.“

Çekçe: 

Anebo jestliže říkají: 'On si to vymyslil,' odpověz: 'Přineste súru podobnou této a zavolejte si na pomoc, koho můžete, kromě Boha, jste-li pravdomluvní!'

Urduca: 

کیا یہ لوگ کہتے ہیں کہ پیغمبرؐ نے اسے خود تصنیف کر لیا ہے؟ کہو، “اگر تم اپنے اس الزام میں سچّے ہو تو ایک سُورۃ اس جیسی تصنیف کر لاؤ اور ایک خدا کو چھوڑ کر جس جس کو بُلا سکتے ہو مدد کے لیے بُلا لو"

Tacikçe: 

Мегӯянд, ки онро ба дурӯғ ба Худо нисбат мекунад. Бигӯ: «Агар рост мегӯед, ҷуз Худо ҳар киро, ки метавонед, ба ёрӣ бихонед ва сурае монанди он биёваред».

Tatarca: 

Әйә ул мөшрикләр, Мухәммәд Коръәнне үзе уйлап чыгарган да, аннары Аллаһ иңдерде дип ялган сөйлиләрме? Әйт: "Әгәр Коръәнне Мухәммәд үзе уйлап чыгарган булса, сез дә Аллаһудан башка ярдәм өстәмәк мөмкин булганнарны барчасын да чакырыгыз да, бергәләшеп, бер сүрә китерегез, әгәр дөрес сөйләүчеләрдән булсагыз".

Endonezyaca: 

Atau (patutkah) mereka mengatakan "Muhammad membuat-buatnya". Katakanlah: "(Kalau benar yang kamu katakan itu), maka cobalah datangkan sebuah surat seumpamanya dan panggillah siapa-siapa yang dapat kamu panggil (untuk membuatnya) selain Allah, jika kamu orang yang benar".

Amharca: 

በእውነትም «(ሙሐመድ) ቀጣጠፈው» ይላሉን «ይህ ከሆነ መሰሉን (አንዲት) ሱራ አምጡ፡፡ ከአላህም ሌላ የቻላችሁትን ሁሉ (ረዳት) ጥሩ፡፡ እውነተኞች እንደሆናችሁ (ተጋግዛችሁ አምጡ)» በላቸው፡፡

Tamilce: 

“இதை (நம் தூதர்) இட்டுக்கட்டினார்” என அவர்கள் கூறுகிறார்களா? (நபியே!) கூறுவீராக! “ஆக, நீங்கள் உண்மையாளர்களாக இருந்தால் அது போன்ற ஓர் அத்தியாயத்தைக் கொண்டு வாருங்கள். இன்னும், அல்லாஹ்வையன்றி உங்களுக்கு முடிந்தவர்களை (உங்கள் உதவிக்கு) அழைத்துக் கொள்ளுங்கள்!”

Korece: 

그가 그것을 위조하였다 말 하더뇨 일러가로되 너희가 진정 진실한 자들이라면 그와 같은 말 씀을 가져오라 하고 너희의 힘을 다하여 하나님 외에 구원을 하여 보라

Vietnamca: 

Hoặc có phải (những kẻ đa thần) bảo Y (Muhammad) đã bịa đặt ra (Qur’an)? Ngươi (Thiên Sứ Muhammad) hãy nói: “Vậy các người hãy mang đến một chương Kinh giống như thế và hãy gọi bất cứ ai ngoài Allah đến giúp đỡ, nếu các ngươi nói thật!”

Rubu tag: 

Hizb tag: