Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

14

Sûredeki Ayet No: 

34

Ayet No: 

1784

Sayfa No: 

260

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَآتَاكُم مِّن كُلِّ مَا سَأَلْتُمُوهُ ۚ وَإِن تَعُدُّوا نِعْمَتَ اللَّهِ لَا تُحْصُوهَا ۗ إِنَّ الْإِنسَانَ لَظَلُومٌ كَفَّارٌ

Çeviriyazı: 

veâtâküm min külli mâ seeltümûh. vein te`uddû ni`mete-llâhi lâ tuḥṣûhâ. inne-l'insâne leżalûmün keffâr.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

O, Kendisinden isteyebileceğiniz her şeyi size verdi. Allah'ın nimetini saymak isterseniz sayamazsınız! Doğrusu insan çok zalim, çok nankördür.

Diyanet İşleri: 

Kendisinden isteyebileceğiniz her şeyi size vermiştir. Allah'ın nimetini sayacak olsanız bitiremezsiniz. Doğrusu insan pek zalim ve çok nankördür.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve Allah ne dilediyseniz hepsini de vermiştir size ve Allah'ın nimetlerini saymaya kalkışırsanız sayamazsınız. Gerçekten de insan, pek zalimdir, küfrü pek boldur onun.

Şaban Piriş: 

Kendisinden istediğiniz her şeyi size vermiştir. Allah’ın nimetini sayacak olsanız sayamazsınız Doğrusu insan pek zalim ve çok nankördür.

Edip Yüksel: 

O'ndan ne dilediyseniz size verdi. ALLAH'ın nimetlerini sayarsanız bitiremezsiniz. İnsanoğlu gerçekten çok zalimdir, çok nankördür.

Ali Bulaç: 

Size her istediğiniz şeyi verdi. Eğer Allah'ın nimetini saymaya kalkışırsanız, onu sayıp-bitirmeye güç yetiremezsiniz. Gerçek şu ki, insan pek zalimdir, pek nankördür.

Suat Yıldırım: 

Hasılı O, Kendisinden dilediğiniz her şeyi verdi. Öyle ki Allah'ın size verdiği nimetleri birer birer saymaya kalkarsanız, mümkün değil, onları sayamazsınız. Gerçekten insan zalim ve nankördür. [16,18]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve size istedikleriniz şeylerin hepsinden vermiştir ve Eğer Allah´ın nîmetini sayacak olsanız sayıp bitiremezsiniz. Şüphe yok ki insan elbette çok zalîmdir, çok nankördür.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Kendisinden istediğiniz her şeyden size bir parça verdi. Allah'ın nimetini saymaya kalksanız, sayıp bitiremezsiniz. Doğrusu şu ki insan, gerçekten çok zalim, çok nankördür.

Bekir Sadak: 

«ocamisken, bana Ismail ve Ishak´i veren Allah´a hamdolsun. Dogrusu Rabbim dualari isitendir.»

İbni Kesir: 

O, size istediğiniz şeylerin hepsinden verdi. Allah´ın nimetini sayacak olsanız

Adem Uğur: 

O size istediğiniz her şeyden verdi. Allah´ın nimetini sayacak olsanız sayamazsınız. Doğrusu insan çok zalim, çok nankördür!

İskender Ali Mihr: 

Ve ondan istediğiniz herşeyden size verdi. Ve eğer Allah´ın ni´metini saysanız onu sayamazsınız. Muhakkak insan, gerçekten çok zalim ve çok nankördür (inkârcıdır).

Celal Yıldırım: 

İsteyebileceğiniz her şeyi veren de O´dur. Eğer Allah´ın nimetlerini saymaya kalkışacak olursanız sayamazsınız. Doğrusu insan çok haksız ve çok nankördür.

Tefhim ul Kuran: 

Ve size her istediğiniz şeyi verdi. Eğer Allah´ın nimetini saymaya kalkışırsanız, onu sayıp bitirmeye güç yetiremezsiniz. Gerçek şu ki, insan pek zalimdir, pek nankördür.

Fransızca: 

Il vous a accordé de tout ce que vous Lui avez demandé. Et si vous comptiez les bienfaits d'Allah, vous ne sauriez les dénombrer. L'homme est vraiment très injuste, très ingrat.

İspanyolca: 

Os ha dado de todo lo que Le habéis pedido. Si os pusierais a contar las gracias de Alá, no podríais enumerarlas. El hombre es, ciertamente, muy impío, muy desagradecido.

İtalyanca: 

E vi ha dato [parte] di tutto quel che Gli avete chiesto: se voleste contare i doni di Allah, non potreste enumerarli. In verità l'uomo è ingiusto, ingrato.

Almanca: 

ER gab euch noch von alledem, worum ihr Ihn gebeten habt. Und würdet ihr die Gaben ALLAHs aufzählen wollen, würdet ihr sie nie umfassend erfassen können. Gewiß, der Mensch ist doch äußerst unrecht-begehend, äußerst undankbar.

Çince: 

你们对主的要求,他对你们都有所赏赐。如果你们计算真主的恩惠,你们不能加以统计。人确是很不义的,确是忘恩负义的。

Hollandaca: 

Hij geeft u van alles wat gij hem vraagt, en gij zoudt niet in staat zijn de weldaden op te rekenen, die God u heeft geschonken. Waarlijk, de mensch is onrechtvaardig en ondankbaar.

Rusça: 

Он даровал вам все, о чем вы просили. Если вы станете считать милости Аллаха, то не сможете сосчитать их. Воистину, человек несправедлив и неблагодарен.

Somalice: 

idinkana siiyey wax kastood warsataan, haddad tirisaanna Nicmada Eebana ma koobi Kartaan, dadse waa dulmi badane gaalnimo badan.

Swahilice: 

Na akakupeni kila mlicho muomba. Na mkihisabu neema za Mwenyezi Mungu hamwezi kuzidhibiti. Hakika mwanaadamu ni dhaalimu mkubwa, mwenye kuzikufuru neema.

Uygurca: 

اﷲ سىلەرگە سورىغان نەرسەڭلارنىڭ ھەممىسىنى بەردى، سىلەر اﷲ نىڭ نېمەتلىرىنى ساناپ تۈگىتەلمەيسىلەر، كاپىر ئادەم، شەك - شۈبھىسىزكى، زۇلۇم قىلغۇچىدۇر، (اﷲ نىڭ نېمەتلىرىگە) كۇفرىلىق قىلغۇچىدۇر

Japonca: 

またかれはあなたがたが求める,凡てのものを授けられる。仮令アッラーの恩恵を数えあげても,あなたがたはそれを数えられないであろう。人間は,本当に不義であり,忘恩の徒である。

Arapça (Ürdün): 

«وآتاكم من كل ما سألتموه» على حسب مصالحكم «وإن تعدوا نعمة الله» بمعنى إنعامه «لا تحصوها» لا تطيقوا عدها «إن الإنسان» الكافر «لظلوم كفار» كثير الظلم لنفسه بالمعصية والكفر لنعمة ربه.

Hintçe: 

(और अपनी ज़रुरत के मुवाफिक) जो कुछ तुमने उससे माँगा उसमें से (तुम्हारी ज़रूरत भर) तुम्हे दिया और तुम ख़ुदा की नेमतो गिनती करना चाहते हो तो गिन नहीं सकते हो तू बड़ा बे इन्साफ नाशुक्रा है

Tayca: 

และพระองค์ทรงประทานแก่พวกเจ้าทุกสิ่งที่พวกเจ้าขอต่อพระองค์ และหากพวกเจ้าจะนับความโปรดปรานของอัลลลอฮแล้ว พวกเจ้าก็ไม่อาจจะคำนวณมันได้ แท้จริงมนุษย์นั้นอธรรมยิ่ง เนรคุณยิ่ง

İbranice: 

והוא שהעניק לכם מכל מה שביקשתם. אם תנסו לספור את חסדי אלוהים לא תוכלו למנות את כולם, אך האדם מתמיד לקפח ואינו מכיר תודה

Hırvatça: 

I daje vam od svega onoga što od Njega tražite, i ako biste Allahove blagodati brojali, ne biste ih nabrojali. Čovjek je, uistinu, itekako nepravedan i nezahvalan.

Rumence: 

El v-a dăruit tot ce i-aţi cerut. Dacă aţi vrea să număraţi binefacerile lui Dumnezeu, nu le-aţi putea socoti. Omul este foarte nedrept şi foarte nemulţumitor.

Transliteration: 

Waatakum min kulli ma saaltumoohu wain taAAuddoo niAAmata Allahi la tuhsooha inna alinsana lathaloomun kaffarun

Türkçe: 

Kendisinden istediğiniz her şeyden size bir parça verdi. Allah'ın nimetini saymaya kalksanız, sayıp bitiremezsiniz. Doğrusu şu ki insan, gerçekten çok zalim, çok nankördür.

Sahih International: 

And He gave you from all you asked of Him. And if you should count the favor of Allah, you could not enumerate them. Indeed, mankind is [generally] most unjust and ungrateful.

İngilizce: 

And He giveth you of all that ye ask for. But if ye count the favours of Allah, never will ye be able to number them. Verily, man is given up to injustice and ingratitude.

Azerbaycanca: 

(Allah) sizə istədiyiniz şeylərin hamısından vermişdir. Əgər Allahın ne’mətlərini sayacaq olsanız, sayıb qurtara bilməzsiniz. Həqiqətən, insan çox zalım, həm də çox nankordur. (O, Allahdan başqasına tapınmaqla özünə zülm edər, Onun lütfünü, mərhəmətini danmaqla küfrani-ne’mət olar).

Süleyman Ateş: 

Ve kendisinden istediğiniz herşeyden size bir parça verdi. Eğer Allah'ın ni'metini saymak isteseniz sayamazsınız! (Doğrusu) insan çok haksızlık edendir, çok nankördür!

Diyanet Vakfı: 

O size istediğiniz her şeyden verdi. Allah'ın nimetini sayacak olsanız sayamazsınız. Doğrusu insan çok zalim, çok nankördür!

Erhan Aktaş: 

Ondan istediğiniz her şeyden size verdi. Eğer Allah’ın nimetini sayacak olsanız sayamazsınız. Doğrusu insan, çok zalimdir, çok kâfirdir.(1)

Kral Fahd: 

O size istediğiniz her şeyden verdi. Allah'ın nimetini sayacak olsanız sayamazsınız. Doğrusu insan çok zalim, çok nankördür!

Hasan Basri Çantay: 

O, size istediğiniz şeylerin hepsinden verdi. Eğer Allahın (bunca) ni´metini birer birer saymak isterseniz (ne mümkin?) siz (onları) icmal suretiyle bile sayamazsınız. Hakıykat, insan çok zulümkârdır, çok nankördür.

Muhammed Esed: 

Ve size kendisinden isteyebileceğiniz her türlü şeyden (bazısını) veren O´dur; (öyle ki) Allah´ın nimetlerini saymaya kalksanız sayamazsınız. (Yine de) insanoğlu zulmünde pek ısrarlı, nankörlüğünde pek inatçıdır!

Gültekin Onan: 

Size her istediğiniz şeyi verdi. Eğer Tanrı´nın nimetini saymaya kalkışırsanız onu sayıp bitirmeye güç yetiremezsiniz. Gerçek şu ki, insan pek zalimdir, (pek) kafirdir.

Ali Fikri Yavuz: 

Hem Allah istediğiniz şeylerin hepsinden size verdi. Eğer Allah’ın bunca nimetini teker teker saymağa kalkışsanız, onu kısım kısım bile sayamazsınız. Gerçekten insan çok zalimdir, çok nankördür.

Portekizce: 

E vos agraciou com tudo quanto Lhe pedistes. E se contardes as mercês de Deus, não podereis enumerá-las. Sabei que ohomem é iníquo e ingrato por excelência.

İsveççe: 

Han ger er något av allt det som ni ber Honom om, och om ni ville räkna Guds välgärningar, skulle ni aldrig kunna precisera deras antal. Men människan är sannerligen alltid beredd till förnekelse och synd och djupt otacksam!

Farsça: 

و از هر چیزی که [به سبب نیازتان به آن] از او خواستید، به شما عطا کرد. و اگر نعمت های خدا را شماره کنید، هرگز نمی توانید آنها را به شماره آورید. مسلماً انسان بسیار ستمکار و ناسپاس است.

Kürtçe: 

وە لە ھەموو ئەو شتانە کە داواتان کردووە پێی بەخشیوون خۆ ئەگەر (بتانەوێت) ناز و نیعمەتەکانی خوا بژمێرن بۆتان ناژمێردرێن بەڕاستی ئادەمی (بێ بڕوا) زۆر ستەمکار و سپڵەیە (بەرامبەر نیعمەتەکانی خوا)

Özbekçe: 

Ва У сизга барча сўраган нарсаларингиздан берди. Агар Аллоҳнинг неъматларини санасангиз, саноғига ета олмассизлар. Албатта, инсон ўта золим ва ўта ношукрдир.

Malayca: 

Dan Ia telah memberi kepada kamu sebahagian dari tiap-tiap apa jua yang kamu hajati. Dan jika kamu menghitung nikmat Allah nescaya lemahlah kamu menentukan bilangannya. Sesungguhnya manusia (yang ingkar) sangat suka menempatkan sesuatu pada bukan tempatnya lagi sangat tidak menghargai nikmat Tuhannya.

Arnavutça: 

dhe ju jep nga të gjitha ato që keni kërkuar nga Ai (sipas nevojave tuaja), e nëse doni t’i numëroni dhuntitë e Perëndisë, atëherë nuk do të mund t’i numëroni. – Njeriu, me të vërtetë, është zullumqarë dhe jomirënjohës.

Bulgarca: 

и ви дава от всичко, за което Го молите. И ако пресмятате благодеянията на Аллах, не ще ги изчислите. Човек е голям угнетител, голям неблагодарник.

Sırpça: 

И даје вам од свега онога што од Њега тражите, и ако бисте Аллахове благодати бројали, не бисте их набројали. Човек је, уистину, итекако неправедан и незахвалан.

Çekçe: 

a vše, oč žádali jste Jej, vám uštědřil. A kdybyste chtěli spočítat projevy laskavosti Boží, nikdy je nespočítáte, vždyť člověk je věru nespravedlivý a nevděčný.

Urduca: 

جس نے وہ سب کچھ تمہیں دیا جو تم نے مانگا اگر تم اللہ کی نعمتوں کا شمار کرنا چاہو تو کر نہیں سکتے حقیقت یہ ہے کہ انسان بڑا ہی بے انصاف اور ناشکرا ہے

Tacikçe: 

Ва ҳар чӣ аз Ӯ хостед, ба шумо арзонӣ доштааст ва агар хоҳед, ки неъматҳояшро шумор кунед, натавонед, дар ҳақиқат одами ситамкор ва кофири неъмат аст!

Tatarca: 

Вә Ул – Аллаһ сезнең Сораганыгызның барчасын бирде. Аллаһ биргән нигъмәтләрне исәп-хисап итсәгез дә һич тә санап бетерә алмассыз, тәхкыйк адәм баласы Аллаһуга карышып үзенә үзе золым итүче вә көферлек кылучыдыр.

Endonezyaca: 

Dan Dia telah memberikan kepadamu (keperluanmu) dan segala apa yang kamu mohonkan kepadanya. Dan jika kamu menghitung nikmat Allah, tidaklah dapat kamu menghinggakannya. Sesungguhnya manusia itu, sangat zalim dan sangat mengingkari (nikmat Allah).

Amharca: 

ከለመናችሁትም ሁሉ የሰጣችሁ ነው፡፡ የአላህንም ጻጋ ብትቆጥሩ አትዘልቋትም፡፡ ሰው በጣም በደለኛ ከሓዲ ነው፡፡

Tamilce: 

இன்னும், நீங்கள் அவனிடம் கேட்ட எல்லாவற்றிலிருந்தும் உங்களுக்கு அவன் கொடுத்தான். மேலும், அல்லாஹ்வின் அருளை நீங்கள் எண்ணினால் அதை நீங்கள் எண்ணி முடிக்க முடியாது! நிச்சயமாக (அல்லாஹ்வை நம்பிக்கை கொள்ளாத) மனிதன் மகா அநியாயக்காரன், மிக நன்றி கெட்டவன் ஆவான்.

Korece: 

그분은 너희가 요구한 모든 것을 너희에게 베푸시매 실로 너 희가 하나님의 은혜를 세어 헤아 려 보려하나 혜아릴 수 없으니 실로 인간은 우매하여 감사할 줄 모르더라

Vietnamca: 

Chính Ngài đã ban cho các ngươi tất cả mọi thứ mà các ngươi đã đòi hỏi và cầu xin Ngài. (Quả thật), nếu các ngươi đếm những ân huệ của Allah thì chắc chắn các ngươi không thể nào đếm hết được. Thật vậy, con người (nói chung) thường bất công và vô ơn nhất.