Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

10

Sûredeki Ayet No: 

30

Ayet No: 

1394

Sayfa No: 

212

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

هُنَالِكَ تَبْلُو كُلُّ نَفْسٍ مَّا أَسْلَفَتْ ۚ وَرُدُّوا إِلَى اللَّهِ مَوْلَاهُمُ الْحَقِّ ۖ وَضَلَّ عَنْهُم مَّا كَانُوا يَفْتَرُونَ

Çeviriyazı: 

hünâlike teblû küllü nefsim mâ eslefet veruddû ile-llâhi mevlâhümü-lḥaḳḳi veḍalle `anhüm mâ kânû yefterûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

İşte burada herkes geçmişte yaptığını bulacak. Ve gerçek mevlaları olan Allah'a döndürülecekler. İftira edip uydurdukları şeyler de kendilerinden büsbütün uzaklaşıp gidecek.

Diyanet İşleri: 

İşte orada herkes dünyada yapmış olduğuyla imtihan verir ve gerçek Mevlaları olan Allah'a döndürülür. Uydurdukları putlar da ortadan kaybolmuştur.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Herkes, evvelce yaptığını bulur, cezasını çeker orada ve hepsi de gerçek mevlalarının tapısına döndürülmüştür ve iftira ettikleri şeyler de gözlerinden kaybolmuş, helak olup gitmiştir.

Şaban Piriş: 

İşte orada (o gün) herkes önceden yaptıklarını görüp, kavrar. Ve gerçek mevlaları olan Allah’a döndürülürler. Ve uydurdukları şeyler (şirk koştukları şeyler) onları terkedip, gider.

Edip Yüksel: 

İşte orada her can, geçmişte yapmış olduğunu bulur. Gerçek Mevlaları olan ALLAH'a döndürülürler. Uydurdukları (ortaklar) ise kendilerinden uzaklaşıp kaybolur.

Ali Bulaç: 

İşte orada, her nefis önceden yaptıklarıyla imtihana çekilmiş olacak ve onlar asıl-gerçek mevlaları olan Allah'a döndürülecekler. Yalan yere uydurdukları da, kendilerinden kaybolup uzaklaşacaklar.

Suat Yıldırım: 

İşte orada her kişi, dünyada iken yaptıklarının kaç para ettiğini görür. Hepsi, gerçek efendileri olan Allah'ın huzuruna götürülür ve uydurdukları putlar ortalıkta görünmez olur. [86,9; 75,13; 17,13-14]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Orada her nefis, evvelce yapmış olduğundan haberdar olacaktır. Ve hak mevlâları olan Teâlâ´ya reddedilmiş bulunacaklardır. İftira eder oldukları şeyler de kendilerinden kaybolup gitmiş bulunacaktır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

İşte orada, her benlik önceden gönderdiği şeyi kendisi deneyecektir. Hepsi gerçek Mevlâ'larına döndürülmüş, iftira aracı yaptıkları şeyler kendilerini koyup gitmiştir.

Bekir Sadak: 

De ki: «Kostugunuz ortaklardan gercege eristiren var midir?» De ki: «Ama Allah gercege eristirir. Gercege eristiren mi, yoksa, birisi goturmezse gidemeyen mi uyulmaga daha layiktir? Ne bicim hukum veriyorsunuz?»

İbni Kesir: 

İşte orada herkes önceden yapmış olduğunu bilir. Gerçek mevlaları olan Allah´a döndürülürler. Uydurdukları şeyler ise kendilerinden kaybolup gider.

Adem Uğur: 

Orada herkes geçmişte yaptıklarını karşısında bulur. Artık onlar gerçek sahipleri olan Allah´a döndürülmüşlerdir. Uydurmakta oldukları şeyler (bâtıl tanrıları) da onları terkedip kaybolmuştur.

İskender Ali Mihr: 

Her nefs (bütün nefsler), geçmişte olan şeylerle orada imtihan edilerek Allah´a döndürüldüler. Onların mevlâsı Hakk´tır. İftira etmiş oldukları şeyler onlardan uzaklaştı (saptı).

Celal Yıldırım: 

İşte orada her kişi işleyip önden gönderdiği şeyleri tadar ve Hakk´ olan Mevlâlârının (adaletine) döndürülürler

Tefhim ul Kuran: 

İşte orada, her nefis önceden yaptıklarıyla imtihana çekilmiş olacak ve onlar asıl, gerçek mevlaları olan Allah´a döndürülecekler. Yalan yere uydurdukları da, kendilerinden kaybolup uzaklaşacaklar.

Fransızca: 

Là, chaque âme éprouvera (les conséquences de) ce qu'elle a précédemment accompli. Et ils seront ramenés vers Allah leur vrai Maître; et leurs inventions (idoles) s'éloigneront d'eux.

İspanyolca: 

Allí, cada uno experimentará de nuevo lo que hizo en vida. Serán devueltos a Alá, su verdadero Dueño, y se esfumarán sus invenciones.

İtalyanca: 

Colà ogni anima subirà [le conseguenze di] quello che già fece. E saranno ricondotti ad Allah, il loro vero Padrone, mentre ciò che avevano inventato li abbandonerà.

Almanca: 

Dort überprüft jede Seele, was sie vorlegte. Und sie wurden zu ALLAH zurückgebracht, ihrem wahren Maula. Und ihnen ist abhanden gekommen, was sie zu erfinden pflegten.

Çince: 

在那时,各人将考验自己在生前的行为,他们将被送到真主--他们真实的保护者那里去,而他们所捏造的已回避他们了。

Hollandaca: 

Daar zal iedere ziel ondervinden naar hetgeen zij heeft bedreven, en zij zullen voor God gebracht worden, haren waren Heer: en de valsche godheden, die zij in ijdelheid uitdachten, zullen voor hen verdwijnen.

Rusça: 

Там каждый человек испытает то, что он совершил прежде. Они будут возвращены к Аллаху, их Истинному Покровителю, и скроется от них то, что они измышляли.

Somalice: 

halkaasaa lagu imtixaami naf kasta waxay hor marsatay, waxanna loo eeliyaa Ilaaha Sayidkooda xaqa ah waxaana ka dhumay wa.xay been abuuranayeen.

Swahilice: 

Huko kila mtu atayajua aliyo yatanguliza. Na watarudishwa kwa Mwenyezi Mungu, Mola wao wa Haki, na yote waliyo kuwa wakiyazua yatawapotea.

Uygurca: 

بۇ چاغدا ھەر ئادەم ئىلگىرى قىلغان ئەمەللىرى ئۈستىدە سىنىلىدۇ (يەنى ياخشىمۇ - يامانمۇ، ئۇنىڭ نەتىجىسىنى. كۆرىدۇ)، ئۇلار ھەقىقىي ئىگىسى - اﷲ نىڭ دەرگاھىغا قايتۇرۇلىدۇ، ئۇلارنىڭ شاپائەت قىلىدۇ دەپ دەۋا قىلغان بۇتلىرى ئۇلاردىن ئۆزلىرىنى چەتكە ئالىدۇ

Japonca: 

そこで各人は先に送った行いを確認して,かれらの真の主,アッラーの許に連れ戻され,かれらが捏造していたものはかれらから消え去るであろう。

Arapça (Ürdün): 

«هنالك» أي ذلك اليوم «تبلوا» من البلوى، وفي قراءة بتاءين من التلاوة «كل نفس ما أسلفت» قدمت من العمل «وردوا إلى الله مولاهم الحق» الثابت الدائم «وضل» غاب «عنهم ما كانوا يفترون» عليه من الشركاء.

Hintçe: 

(ग़रज़) वहाँ हर शख़्श जो कुछ जिसने पहले (दुनिया में) किया है जाँच लेगा और वह सब के सब अपने सच्चे मालिक ख़ुदा की बारगाह में लौटकर लाए जाएँगें और (दुनिया में) जो कुछ इफ़तेरा परदाज़िया (झूठी बातें) करते थे सब उनके पास से चल चंपत हो जाएगें

Tayca: 

ขณะนั้นทุกชีวิตจะถูกสอบถึงสิ่งที่กระทำไว้ก่อน และพวกเขาจะถูกนำกลับไปยังอัลลอฮ์พระเจ้าที่แท้จริงของพวกเขา และสิ่งที่พวกเขาอุปโลกขึ้นมาจะหนีไปจากพวกเขา

İbranice: 

ואז תישפט כל נפש לפי מעשיה הקודמים (בעולם הזה) , יונה ואז יושבו אל אלוהים, אדונם הצדק, ויתרחקו מהם האלילים שבדו

Hırvatça: 

Tu će svako znati ono što je prije uradio - bit će vraćeni Allahu, svom istinskom Gospodaru, a neće im biti onih koje su izmišljali.

Rumence: 

Fiece suflet va fi cercetat de ceea ce a săvârşit înainte. Tăgăduitorii vor fi întorşi la Dumnezeu, Domnul lor adevărat, şi născocirile lor se vor îndepărta de ei.

Transliteration: 

Hunalika tabloo kullu nafsin ma aslafat waruddoo ila Allahi mawlahumu alhaqqi wadalla AAanhum ma kanoo yaftaroona

Türkçe: 

İşte orada, her benlik önceden gönderdiği şeyi kendisi deneyecektir. Hepsi gerçek Mevlâ'larına döndürülmüş, iftira aracı yaptıkları şeyler kendilerini koyup gitmiştir.

Sahih International: 

There, [on that Day], every soul will be put to trial for what it did previously, and they will be returned to Allah, their master, the Truth, and lost from them is whatever they used to invent.

İngilizce: 

There will every soul prove (the fruits of) the deeds it sent before: they will be brought back to Allah their rightful Lord, and their invented falsehoods will leave them in the lurch.

Azerbaycanca: 

Orada hər kəs əvvəlcə gördüyü iş barəsində xəbər (hesabat) verəcək və həqiqi ixtiyar sahibi olan Allahın hüzuruna qaytarılacaqdır. (Müşriklərin) uydurub düzəltdikləri bütlər isə onlardan (uzaqlaşıb) qeyb olacaqlar.

Süleyman Ateş: 

İşte orada her can, geçmişte yaptıklarını dener (yaptıklarının yararını ve zararını görür). Gerçek sahipleri olan Allah'a döndürülürler ve uydurdukları şeyler, kendilerinden kaybolup gider.

Diyanet Vakfı: 

Orada herkes geçmişte yaptıklarını karşısında bulur. Artık onlar gerçek sahipleri olan Allah'a döndürülmüşlerdir. Uydurmakta oldukları şeyler (batıl tanrıları) da onları terkedip kaybolmuştur.

Erhan Aktaş: 

İşte orada, herkes ne yapmışsa onu bulur. Gerçek mevlâları(1) olan Allah’a döndürülmüş olarak. Uydurdukları şeyler ise kendilerinden uzaklaşıp kaybolurlar.

Kral Fahd: 

Orada herkes geçmişte yaptıklarını karşısında bulur. Artık onlar gerçek sahipleri olan Allah'a döndürülmüşlerdir. Uydurmakta oldukları şeyler (bâtıl tanrıları) da onları terkedip kaybolmuştur.

Hasan Basri Çantay: 

Orada herkes evvelden ne gönderdiyse onun imtihaanını verecek. (Artık) hepsi hakıykî mevlâları olan Allaha (Allahın cezasına) döndürülmüşlerdir. (Kendi hayâllerinden) Uydurmakda oldukları şeyler (baatıl Tanrılar) da onlardan ayrılıb ve gaaib olub gitmişdir.

Muhammed Esed: 

O an ve işte orada herkes geçmişte yapıp ettiğiyle sorgulanacak; herkes Allah´a, O yüceler yücesi gerçek sahibine döndürülecek; onların boş hayalleri kendilerini yüzüstü bırakacaktır.

Gültekin Onan: 

İşte orada, her nefis önceden yaptıklarıyla imtihana çekilmiş olacak ve onlar asıl, gerçek mevlaları olan Tanrı´ya döndürülecekler. Yalan yere uydurdukları da, kendilerinden kaybolup uzaklaşacaklar.

Ali Fikri Yavuz: 

Orada herkes, geçmişte yaptığı iyi ve kötü şeylerin imtihanını verecektir. Artık hepsi hak mevlâları Allah’a döndürülmüşlerdir ve müşriklerin Allah’a eş uydurdukları putlar da kendilerinden kaybolmuş gitmiş bulunacaktır.

Portekizce: 

Aí toda alma conhecerá tudo quanto tiver feito e serão devolvidos a Deus, seu verdadeiro Senhor; e tudo quando tiveremforjado desvanecer-se-á.

İsveççe: 

Då skall var och en få erfara vad han sände framför sig [till Domen. Alla] skall föras tillbaka till Gud, deras sanne Herre, och de [medhjälpare till Honom] som de hade uppfunnit, skall [då] ha övergett dem.

Farsça: 

آنجاست که هر کسی [به پاداش] هر عملی که از پیش فرستاده گرفتار آید، همه به سوی خدا ـ سرپرست حقیقی خود ـ بازگردانده می شوند، و آنچه را همواره به دروغ شریک خدا انگاشته بودند [گم شده] از دستشان می رود.

Kürtçe: 

لەوێدا دەردەکەوێت ھەموو کەسێک چی پێش خۆی خستووە، وە ھەموو دەگەڕێنرێنەوە بۆلای خوا کە کۆمەکیکار وپەروەردگاری حەق و ڕاستیانە وە لێیان وون دەبێت ئەو (پەرستراوە درۆیانەی) ھەڵیان بەستبوون

Özbekçe: 

Ўша ерда ҳар бир жон ўзи қилиб ўтган ишдан сўралур-хабардор бўлур ва ҳақиқий хожалари Аллоҳга қайтарилурлар. Ҳамда ўзларича тўқиб чиқарган нарсалари улардан ғойиб бўладир.

Malayca: 

Pada masa itu tiap-tiap diri dapatlah mengetahui (dan merasai) akan apa yang telah dikerjakan dan mereka dikembalikan kepada Allah Tuhan mereka yang sebenar-benarnya (yang akan membalas dengan adilnya); dan (dengan itu) hilang lenyaplah dari mereka apa yang mereka ada-adakan.

Arnavutça: 

Aty (atë ditë), çdokush do të paguhet për atë që ka punuar më parë dhe do t’i kthehen Perëndisë, Zotit të tyre të vërtetë, e do të zhduken ato që i kanë trilluar ata (idhujtë).

Bulgarca: 

Там всяка душа ще изпита предишните си деяния. И ще бъдат върнати при Аллах, истинския им Покровител, и ще изчезне от тях онова, което са измисляли.

Sırpça: 

Ту ће свако да зна оно што је пре урадио, и биће враћени Аллаху, свом истинском Господару, а неће да им буде оних које су измишљали.

Çekçe: 

A tam zakusí duše každá za to, co již dříve konala. A nevěřící budou navráceni k Bohu, vládci svému skutečnému, a vzdálí se od nich to, co si vymyslili.

Urduca: 

اُس وقت ہر شخص اپنے کیے کا مزا چکھ لے گا، سب اپنے مالک حقیقی کی طرف پھیر دیے جائیں گے اور وہ سارے جھوٹ جو انہوں نے گھڑ رکھے تھے گم ہو جائیں گے

Tacikçe: 

Дар он ҷо ҳар кас ҳарчӣ кардааст, ҷазоашро хоҳад дид ва ҳамаро ба сӯи Худо — мавлои ҳақиқиашон бозмегардонанд ва ҳамаи он бутон, ки ба ботил мепарастиданд, нобуд мешаванд.

Tatarca: 

Шул вакытта һәркем нинди эш кылган булса, һәммәсе ачыкланыр вә үзләренең хак хуҗалары булган Аллаһуга кайтарылырлар вә Аллаһуга тиңдәш кылган нәрсәләре югалыр.

Endonezyaca: 

Di tempat itu (padang Mahsyar), tiap-tiap diri merasakan pembalasan dari apa yang telah dikerjakannya dahulu dan mereka dikembalikan kepada Allah Pelindung mereka yang sebenarnya dan lenyaplah dari mereka apa yang mereka ada-adakan.

Amharca: 

በዚያ ቀን ነፍስ ሁሉ ያሳለፈችውን ሥራ ታውቃለች፡፡ (አጋሪዎች) ወደ አላህም እውነተኛ ወደ ሆነው ጌታቸው ይመለሳሉ፡፡ ከእነሱም ይቀጣጥፉት የነበሩት ነገር ይጠፋቸዋል፡፡

Tamilce: 

அங்கு (மறுமையில்), ஒவ்வொரு ஆத்மாவும் தான் (உலகத்தில்) முன்னர் செய்தவற்றை நன்கு அறிந்துகொள்ளும். இன்னும், அவர்கள் தங்கள் உண்மையான எஜமானாகிய அல்லாஹ்வின் பக்கம் கொண்டு வரப்படுவார்கள். (தெய்வங்கள் என்று) அவர்கள் இட்டுக்கட்டிக் கொண்டிருந்தவை (இறுதியாக) அவர்களை விட்டும் மறைந்துவிடும்.

Korece: 

그곳에서 모든 사람이 그 이전에 있었던 것들을 알게되고 하 나님께로 불리어 가니 그들은 그 들이 위조했던 것들로부터 회피 하지 못하노라

Vietnamca: 

(Vào Ngày vĩ đại đó), mọi linh hồn sẽ chứng kiến hậu quả của những điều mà nó đã từng làm và (những kẻ đa thần) sẽ được đưa về với Allah, Đấng Bảo Hộ đích thực của chúng. Và những gì mà chúng đã bịa đặt trước đây sẽ bỏ chúng đi mất.

Rubu tag: 

Hizb tag: