Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

9

Sûredeki Ayet No: 

123

Ayet No: 

1358

Sayfa No: 

207

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا قَاتِلُوا الَّذِينَ يَلُونَكُم مِّنَ الْكُفَّارِ وَلْيَجِدُوا فِيكُمْ غِلْظَةً ۚ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ مَعَ الْمُتَّقِينَ

Çeviriyazı: 

yâ eyyühe-lleẕîne âmenû ḳâtilü-lleẕîne yelûneküm mine-lküffâri velyecidû fîküm gilżah. va`lemû enne-llâhe me`a-lmütteḳîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ey iman edenler, önce yakın çevrenizdeki kâfirlerle savaşın ki, sizde bir güç ve kuvvet olduğunu görsünler. Ve iyi bilin ki, Allah müttakilerle beraberdir.

Diyanet İşleri: 

Ey inananlar! Yakınınızda bulunan inkarcılarla savaşın; sizi kendilerine karşı sert bulsunlar. Bilin ki Allah, kendisine karşı gelmekten sakınanlarla beraberdir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ey inananlar, önce kafirlerden yakınınızda bulunanlarla savaşın, onlar, sizde bir şiddet ve azim bulsunlar ve bilin ki Allah, hiç şüphe yok, çekinenlerle beraberdir.

Şaban Piriş: 

Ey iman edenler! Kâfirlerden (öncelikle) yakınınızda olanlarla savaşın ve onlar sizde bir sertlik bulsunlar. Allah’ın muttakilerle beraber olduğunu bilin.

Edip Yüksel: 

Ey inananlar, sizi kuşatıp saldıran kafirlerle savaşın. Sizde sertlik bulsunlar. Bilin ki ALLAH erdemlilerle beraberdir.

Ali Bulaç: 

Ey iman edenler, inkar edenlerden size en yakın olanlarla savaşın; sizde 'bir güç ve caydırıcılık' görsünler. Ve bilin ki gerçekten Allah takva sahipleriyle beraberdir.

Suat Yıldırım: 

Ey müminler! Size nesep ve mekân bakımından yakın olan kâfirlerle savaşın, onlar sizde bir ciddiyet ve üstün gayret görsünler.İyi bilin ki Allah, fenalıklardan sakınan müttakilerle beraberdir. [5,54; 48,29; 9,73; 66,9]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ey imân edenler! Kâfirlerden civarınızda bulunanlar ile mukatelede bulunun ve onlar sizde bir şiddet bulsunlar ve biliniz ki, Allah Teâlâ muttakîler ile beraberdir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ey iman sahipleri! Küfre sapanların yakınınızda bulunanlarıyla savaşın. Sizde bir sertlik bulsunlar. Şunu bilin ki Allah, sakınanlarla beraberdir.

Bekir Sadak: 

Ey inananlar! And olsun ki, icinizden size, sikintiya ugramaniz kendisine agir gelen, size duskun, inanananlara sefkatli ve merhametli bir peygamber gelmistir.

İbni Kesir: 

Ey iman edenler

Adem Uğur: 

Ey iman edenler! Kâfirlerden yakınınızda olanlara karşı savaşın ve onlar (savaş anında) sizde bir sertlik bulsunlar. Bilin ki, Allah sakınanlarla beraberdir.

İskender Ali Mihr: 

Ey âmenû olanlar (ölmeden önce Allah´a ulaşmayı dileyenler)! Küffardan (kâfirlerden) size en yakın olanlarla savaşın ve sizde bir kuvvet (azîm) bulsunlar! Ve biliniz ki

Celal Yıldırım: 

Ey imân edenler! Kâfirlerden (coğrafî bakımdan) size yakın olanlarla savaşın. Onlar sizde sertlik ve üstün gayret görsünler. Bilin ki, Allah (kötülüklerden ve adaletsizlikten) sakınıp korunanlarla beraberdir.

Tefhim ul Kuran: 

Ey iman edenler, küfre sapanlardan size en yakın olanlarla savaşın

Fransızca: 

ô vous qui croyez ! Combattez ceux des mécréants qui sont près de vous; et qu'ils trouvent de la dureté en vous. Et sachez qu'Allah est avec les pieux.

İspanyolca: 

¡Creyentes! ¡Combatid contra los infieles que tengáis cerca! ¡Que os encuentren duros! ¡Sabed que Alá está con los que Le temen!

İtalyanca: 

O voi che credete, combattete i miscredenti che vi stanno attorno, che trovino durezza in voi. Sappiate che Allah è con i timorati

Almanca: 

Ihr, die den Iman verinnerlicht habt! Führt den bewaffneten Kampf gegen die Kafir, die in eurem unmittelbaren Umkreis sind, und sie sollen von euch Härte erfahren. Und wisst, daß ALLAH gewiß mit den Muttaqi ist.

Çince: 

信道的人们啊!你们要讨伐邻近你们的不信道者,使他们感觉到你们的严厉。你们知道,真主是和克己者在一起的。

Hollandaca: 

O ware geloovigen! voert oorlog tegen de ongeloovigen die u nabij zijn en laten zij u gestreng vinden, en weet dat God met degenen is die hem vreezen.

Rusça: 

О те, которые уверовали! Сражайтесь с неверующими, которые находятся вблизи вас. И пусть они убедятся в вашей суровости. И знайте, что Аллах - с богобоязненными.

Somalice: 

Kuwa Xaqa rumeeyow la dagaallama kuwa idinla Xidhiidha ee gaalada ah, hana idinka heleen adayg, ogaadana in Eebe la Jiro kuwa Dhawrsada.

Swahilice: 

Enyi mlio amini! Piganeni na wale makafiri walio karibu yenu, na wakute ugumu kwenu. Na jueni ya kwamba Mwenyezi Mungu yu pamoja na wacha- Mngu.

Uygurca: 

ئى مۆمىنلەر! سىلەر ئۆزۈڭلارغا يېقىن جايدىكى كاپىرلار بىلەن ئۇرۇش قىلىڭلار (يەنى سىلەرگە خەتەر بولماسلىق ئۈچۈن، ئالدى بىلەن ئەتراپىڭلاردىكى كۇففارلارنى ئۇجۇقتۇرۇڭلار)، سىلەرنى ئۇلار ھېس قىلسۇن (يەنى ئۇرۇش ئۈستىدە ئۇلارغا قاتتىق قول بۇلۇڭلار، ئۇلارغا ئىچىڭلار ئاغرىمىسۇن)، بىلىڭلاركى، اﷲ تەقۋادارلار بىلەن بىللىدۇر (يەنى اﷲ تەقۋادارلارغا مەدەتكاردۇر)

Japonca: 

信仰する者よ,あなたがたに近い不信者と戦え。そして,あなたがたが意志堅固で力強いことを,かれらに知らせなさい。アッラーは主を畏れる者と共におられることを知れ。

Arapça (Ürdün): 

«يا أيها الذين آمنوا قاتلوا الذين يلونكم من الكفار» أي الأقرب فالأقرب منهم «وليجدوا فيكم غلظة» شدة، أي أغلظوا عليهم «واعلموا أن الله مع المتقين» بالعون والنصر.

Hintçe: 

ऐ ईमानदारों कुफ्फार में से जो लोग तुम्हारे आस पास के है उन से लड़ों और (इस तरह लड़ना) चाहिए कि वह लोग तुम में करारापन महसूस करें और जान रखो कि बेशुबहा ख़ुदा परहेज़गारों के साथ है

Tayca: 

โอ้ศรัทธาชนทั้งหลาย จนสู้รบกับบรรดาผู้ที่อยู่ใกล้เคียงพวกท่าน ที่เป็นผู้ปฏิเสธศรัทธาเสียก่อน และจงให้พวกเหล่านั้นประสบกับความรุนแรงจากพวกท่าน และพึงรู้เถิดว่า แท้จริงอัลลอฮ์นั้นทรงอยู่ร่วมกับบรรดาผู้ยำเกรงทั้งหลาย

İbranice: 

הוי אלה אשר האמינו! הילחמו באלה אשר לועגים לכם מבין הכופרים , ושימצאו בכם קושי ועוז, ודעו כי אלוהים עם היראים

Hırvatça: 

O vi koji vjerujete, borite se protiv nevjernika koji su u blizini vašoj i neka oni osjete vašu strogost, i znajte da je Allah s bogobojaznima.

Rumence: 

O, voi cei ce credeţi! Războiţi-vă cu tăgăduitorii de lângă voi. Să vă afle tari. Să ştiţi că Dumnezeu este cu cei temători.

Transliteration: 

Ya ayyuha allatheena amanoo qatiloo allatheena yaloonakum mina alkuffari walyajidoo feekum ghilthatan waiAAlamoo anna Allaha maAAa almuttaqeena

Türkçe: 

Ey iman sahipleri! Küfre sapanların yakınınızda bulunanlarıyla savaşın. Sizde bir sertlik bulsunlar. Şunu bilin ki Allah, sakınanlarla beraberdir.

Sahih International: 

O you who have believed, fight those adjacent to you of the disbelievers and let them find in you harshness. And know that Allah is with the righteous.

İngilizce: 

O ye who believe! fight the unbelievers who gird you about, and let them find firmness in you: and know that Allah is with those who fear Him.

Azerbaycanca: 

Ey iman gətirənlər! Yaxınlığınızda olan kafirlərlə vuruşun. Qoy onlar sizdən (özlərinə qarşı) sərtlik görsünlər. Bilin ki, Allah müttəqilərlədir!

Süleyman Ateş: 

Ey inananlar, yakınınızda bulunan kafirlerle savaşın, (onlar), sizde bir katılık bulsunlar. Bilin ki Allah, korunanlarla beraberdir.

Diyanet Vakfı: 

Ey iman edenler! Kafirlerden yakınınızda olanlara karşı savaşın ve onlar (savaş anında) sizde bir sertlik bulsunlar. Bilin ki, Allah sakınanlarla beraberdir.

Erhan Aktaş: 

Ey Îmân Edenler! Size yakın olan(1) Kâfirlerle savaşın. Ve onlar, sizde kararlılık görsünler. Bilin ki Allah, takvâ sahibi olanlarla beraberdir.

Kral Fahd: 

Ey iman edenler! Kâfirlerden yakınınızda olanlara karşı savaşın ki onlar (savaş anında) sizde bir sertlik bulsunlar. Bilin ki, Allah sakınanlarla beraberdir.

Hasan Basri Çantay: 

Ey îman edenler, kâfirlerden size yakın olanlarla muhaarebe edin. Onlar sizde büyük bir azm-ü şiddet bulsunlar. Bilin ki Allah muhakkak takvaa saahibleriyle beraberdir.

Muhammed Esed: 

Siz ey imana erişenler! Hakkı inkar eden kimselerden yakınınızda olanlarla savaşın; (öyle ki) sizi kendilerine karşı sert ve direngen bulsunlar: ve bilin ki, Allah, kendisine karşı yüksek bir sorumluluk bilinci taşıyanlarla beraberdir.

Gültekin Onan: 

Ey inananlar, kafirlerden size en yakın olanlarla savaşın

Ali Fikri Yavuz: 

Ey müminler! Önce, kâfirlerden size yakın bulunanlarla savaşın. Onlar, sizde, şiddet ve kuvvet bulsunlar. Biliniz ki, Allah, takva sahipleriyle beraberdir.

Portekizce: 

Ó fiéis, combatei os vossos vizinhos incrédulos para que sintam severidade em vós; e sabei que Deus está com ostementes.

İsveççe: 

Troende! Kämpa mot förnekarna i er när-het och visa dem obeveklig stränghet; och var förvissade om att Gud är med dem som fruktar Honom.

Farsça: 

ای اهل ایمان! با کافرانی که هم جوار شما هستند، نبرد کنید؛ و آنان باید در شما سرسختی و شدت یابند؛ و بدانید که خدا با پرهیزکاران است.

Kürtçe: 

ئەی ئەوانەی کە ئیمانتان ھێناوە بجەنگن لەدژی ئەوانەی کە نزیکن لێتانەوە لە بێ بڕوایان وە با بێ باوەڕان لە ئێوەدا توند و تیژی ببینن و بزانن بێگومان خوا لەگەڵ پارێزکاران و لەخوا ترساندایە

Özbekçe: 

Эй иймон келтирганлар, сизга яқин бўлган кофирларга қарши жанг қилинг. Улар сиздаги шиддатни кўрсинлар. Ва билингки, албатта, Аллоҳ тақводорлар билан биргадир. (Пайғамбаримиз (с. а. в.) ва хулофаи рошидинлар даврида ушбу ояти каримага тўлиқ амал этилган. Ислом ерларига яқин турган куфр жамиятларига қарши жиҳод қилинган. Бу тарихда маълум ва машҳур ҳақиқатдир.)

Malayca: 

Wahai orang-orang yang beriman! Perangilah orang-orang kafir musyrik yang berdekatan dengan kamu; dan biarlah mereka merasai sikap kekerasan (serta ketabahan hati) yang ada pada kamu; dan ketahuilah sesungguhnya Allah beserta orang-orang yang bertaqwa (dengan memberikan pertolonganNya).

Arnavutça: 

O besimtarë! Luftoni kundër mohuesve, që gjenden afër jush dhe le ta ndiejnë ata ashpërsinë tuaj. Dhe, dinie se Perëndia është me ata që ruhen nga mëkatet.

Bulgarca: 

О, вярващи, сражавайте се с неверниците, които са ви наблизо, и нека намерят твърдост у вас! И знайте, че Аллах е с богобоязливите!

Sırpça: 

О ви који верујете, борите се против непријатељских неверника који су у вашој близини и нека они осете вашу чврстину, и знајте да је Аллах са богобојазнима.

Çekçe: 

Vy, kteří věříte! Bojujte proti těm z nevěřících, kteří jsou poblíže! Nechť ve vás naleznou tvrdost a vězte, že Bůh je na straně bohabojných!

Urduca: 

اے لوگو جو ایمان لائے ہو، جنگ کرو اُن منکرین حق سے جو تم سے قریب ہیں اور چاہیے کہ وہ تمہارے اندر سختی پائیں، اور جان لو کہ اللہ متقیوں کے ساتھ ہے

Tacikçe: 

Эй касоне, ки имон овардаед, бо кофироне, ки наздики шумоянд, ҷанг кунед, то дар шумо шиддату дуруштӣ ёбанд ва бидонед, ки Худо бо парҳезгорон аст!

Tatarca: 

Ий мөэминнәр! Үзегезгә якын кәферләр белән сугыш кылыгыз! Алар сездә куәт вә катылыкны тапсыннар өчен, вә белегез Аллаһ, әлбәттә, Аңа гөнаһлы булудан сакланучы кешеләр белән бергә.

Endonezyaca: 

Hai orang-orang yang beriman, perangilah orang-orang kafir yang di sekitar kamu itu, dan hendaklah mereka menemui kekerasan daripadamu, dan ketahuilah, bahwasanya Allah bersama orang-orang yang bertakwa.

Amharca: 

እናንተ ያመናችሁ ሆይ! እነዚያን በአቅራቢያችሁ ያሉትን ከሓዲዎች ተዋጉ፡፡ ከእናንተም ብርታትን ያግኙ፡፡ አላህም ከሚጠነቀቁት ጋር መኾኑን ዕወቁ፡፡

Tamilce: 

நம்பிக்கையாளர்களே! உங்களை அடுத்திருக்கின்ற நிராகரிப்பாளர்களிடம் போரிடுங்கள். இன்னும், அவர்கள் உங்களிடம் கடுமையை உணரட்டும். நிச்சயமாக அல்லாஹ் (தன்னை) அஞ்சுபவர்களுடன் இருக்கிறான் என்பதை அறிந்து கொள்ளுங்கள்.

Korece: 

믿는자들이여 너희 가까이 에 있는 불신자들에게 투쟁하고 그들로 하여금 너희가 엄함을 알 게하라 하나님온 항상 정의로운 자들과 함께 하시니라

Vietnamca: 

Hỡi những người có đức tin, các ngươi hãy chiến đấu với những kẻ vô đức tin đang sinh sống ở gần với các ngươi, mục đích để chúng thấy được sự cứng rắn và sức mạnh của các ngươi (mà không có hành động xấu gây nhiễu loạn đến các ngươi). Các ngươi hãy biết rằng Allah luôn ở cùng với những người ngoan đạo.