Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

9

Sûredeki Ayet No: 

51

Ayet No: 

1286

Sayfa No: 

195

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قُل لَّن يُصِيبَنَا إِلَّا مَا كَتَبَ اللَّهُ لَنَا هُوَ مَوْلَانَا ۚ وَعَلَى اللَّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ

Çeviriyazı: 

ḳul ley yüṣîbenâ illâ mâ ketebe-llâhü lenâ. hüve mevlânâ. ve`ale-llâhi felyetevekkeli-lmü'minûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

De ki: "Hiçbir zaman bize Allah'ın bizim için takdir ettiğinden başkası dokunmaz. O bizim mevlamızdır. Müminler yalnızca Allah'a tevekkül etsinler."

Diyanet İşleri: 

De ki: "Allah'ın bize yazdığından başkası başımıza gelmez. O bizim Mevlamızdır, inananlar Allah'a güvensin."

Abdulbakî Gölpınarlı: 

De ki: Bize Allah'ın takdir ettiğinden başka bir şey gelip çatmaz kesin olarak. Odur yardımcımız ve inananlar, Allah'a dayanmalıdır.

Şaban Piriş: 

De ki: Allah’ın bize yazdığından başkası başımıza gelmez. O, bizim mevlamızdır. Müminler Allah’a güvenip, tevekkül etsinler.

Edip Yüksel: 

De ki: "ALLAH'ın bizim için yazdığından başkası bize dokunmaz. O'dur bizim mevlamız, sahibimiz. İnananlar, ALLAH'a güvensinler."

Ali Bulaç: 

De ki: "Allah'ın bizim için yazdıkları dışında, bize kesinlikle hiçbir şey isabet etmez. O bizim Mevlamızdır. Ve mü'minler yalnızca Allah'a tevekkül etmelidirler."

Suat Yıldırım: 

De ki: “Allah bizim hakkımızda ne takdir etmiş, ne yazmışsa başımıza ancak o gelir.Mevlam'ız, sahibimiz O’dur.Onun için müminler yalnız Allah’a dayanıp güvensinler.”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

De ki: «Bize Allah Teâlâ´nın yazmış olduğu şeyden başkası isabet etmez. o bizim Mevlâmızdır ve mü´min olanlar artık Allah Teâlâ´ya tevekkül etsinler.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

De ki onlara: "Hakkımızda Allah'ın yazdığından başkası bize asla ulaşmaz. O'dur bizim Mevlâ'mız. Yalnız Allah'a güvenip dayansın inananlar."

Bekir Sadak: 

Sizden olmadiklari halde, sizinle beraber olduklarina Allah´a yemin ederler. Oysa onlar korkak bir topluluktur.

İbni Kesir: 

De ki: Allah´ın bizim için yazdığından başkası bize erişmez. O, bizim Mevlamızdır. Onun için mü´minler Allah´a tevekkül etsinler.

Adem Uğur: 

De ki: Allah´ın bizim için yazdığından başkası bize asla erişmez. O bizim mevlâmızdır. Onun için müminler yalnız Allah´a dayanıp güvensinler.

İskender Ali Mihr: 

De ki: “Allah´ın bize yazdığı şeyden başkası, bize asla isabet etmez. O, bizim Mevlâ´mızdır.” Ve artık mü´minler, Allah´a tevekkül etsinler.

Celal Yıldırım: 

De ki: Bize ancak Allah´ın (takdir edip) yazdığı dokunur

Tefhim ul Kuran: 

De ki: «Allah´ın bizim için yazdıkları dışında, bize kesinlikle hiç bir şey isabet etmez. O bizim mevlamızdır. Ve mü´minler yalnızca Allah´a tevekkül etmelidirler.»

Fransızca: 

Dis : "Rien ne nous atteindra, en dehors de ce qu'Allah a prescrit pour nous. Il est notre Protecteur. C'est en Allah que les croyants doivent mettre leur confiance".

İspanyolca: 

Di: «Sólo podrá ocurrirnos lo que Alá nos haya predestinado. Él es nuestro Dueño. ¡Que los creyentes, pues, confíen en Alá!»

İtalyanca: 

Di': «Nulla ci può colpire altro che quello che Allah ha scritto per noi. Egli è il nostro patrono. Abbiano fiducia in Allah coloro che credono».

Almanca: 

Sag: "Uns wird nur das treffen, was ALLAH für uns niedergeschrieben hat. ER ist unser Maula!" Und ALLAH gegenüber sollen die Mumin Tawakkul üben!

Çince: 

你说:我们只遇到真主所注定的胜败,他是我们的保佑者。教信士们只信赖真主吧!

Hollandaca: 

Zeg: Niets zal ons overkomen, dan wat God over ons heeft besloten; hij is onze schuts, en in God stelt de geloovige zijn vertrouwen.

Rusça: 

Скажи: "Нас постигнет только то, что предписано нам Аллахом. Он - наш Покровитель. И пусть верующие уповают на одного Аллаха".

Somalice: 

waxaad dhahdaa naguma dhaco wax Eebe noo qoray mooyee, isagaa gargaarahannaga ah ee Ilaahay uun ha tala Saarteen Mu'miniintu.

Swahilice: 

Sema: Halitusibu ila alilo tuandikia Mwenyezi Mungu. Yeye ndiye Mola wetu Mlinzi. Na Waumini wamtegemee Mwenyezi Mungu tu!

Uygurca: 

ئېيتقىنكى، «بىزگە پەقەت اﷲ نىڭ تەقدىر قىلغان نەرسىسى يېتىدۇ، ئۇ بىزنىڭ مەدەتكارىمىزدۇر. مۆمىنلەر اﷲ قا تەۋەككۈل قىلسۇن (يەنى مۆمىنلەر ھەممە ئىشنى اﷲ قا تاپشۇرسۇن، ئۇندىن باشقا ھېچ ئەھەدىگە يۆلەنمىسۇن)»

Japonca: 

言ってやるがいい。「アッラーが,わたしたちに定められる(運命の)外には,何もわたしたちにふりかからない。かれは,わたしたちの守護者であられる。信者たちはアッラーを信頼しなければならない。」

Arapça (Ürdün): 

«قل» لهم «لن يصيبنا إلا ما كتب الله لنا» إصابته «هو مولانا» ناصرنا ومتولي أمورنا «وعلى الله فيتوكل المؤمنون».

Hintçe: 

(ऐ रसूल) तुम कह दो कि हम पर हरगिज़ कोई मुसीबत पड़ नही सकती मगर जो ख़ुदा ने तुम्हारे लिए (हमारी तक़दीर में) लिख दिया है वही हमारा मालिक है और ईमानदारों को चाहिए भी कि ख़ुदा ही पर भरोसा रखें

Tayca: 

“จงกล่าวเถิด (มุฮัมมัด) ว่า จะไม่ประสบแก่เราเป็นอันขาด นอกจากสิ่งที่อัลลอฮฺได้กำหนดไว้แก่เราเท่านั้น ซึ่งพระองค์เป็นผู้คุ้มครองเรา และแด่อัลลอฮฺนั้น มุอฺมินทั้งหลายจงมอบหมายเถิด”

İbranice: 

אמור, 'כלום לא יפגע בנו חוץ ממה שאלוהים כתב לנו, הוא האדון עלינו, ועל אלוהים אכן סומכים המאמינים

Hırvatça: 

Reci: "Dogodit će nam se samo ono što nam Allah odredi, On je Gospodar naš, i neka se vjernici samo u Allaha pouzdaju!"

Rumence: 

Spune: “Nimic nu ne atinge afară de ceea ce Dumnezeu ne-a scris. El este Stăpânul nostru! Lui să se încredinţeze credincioşii!

Transliteration: 

Qul lan yuseebana illa ma kataba Allahu lana huwa mawlana waAAala Allahi falyatawakkali almuminoona

Türkçe: 

De ki onlara: "Hakkımızda Allah'ın yazdığından başkası bize asla ulaşmaz. O'dur bizim Mevlâ'mız. Yalnız Allah'a güvenip dayansın inananlar."

Sahih International: 

Say, "Never will we be struck except by what Allah has decreed for us; He is our protector." And upon Allah let the believers rely.

İngilizce: 

Say: "Nothing will happen to us except what Allah has decreed for us: He is our protector": and on Allah let the Believers put their trust.

Azerbaycanca: 

De: “Allahın bizim üçün (lövhi-məhfuzda) yazdığından başqa bizə heç bir şey üz verməz. O bizim ixtiyar sahibimizdir. Buna görə də mö’minlər yalnız Allaha təvəkkül etsinlər!”

Süleyman Ateş: 

De ki: "Allah, bizim için ne yazmış (ne takdir etmiş) ise ancak o, bize ulaşır, bizim sahibimiz O'dur. İnananlar Allah'a dayansınlar."

Diyanet Vakfı: 

De ki: Allah'ın bizim için yazdığından başkası bize asla erişmez. O bizim mevlamızdır. Onun için müminler yalnız Allah'a dayanıp güvensinler.

Erhan Aktaş: 

De ki: “Allah’ın bizim için yazdığından(1) başkası bize erişmez. O, bizim Mevlâ’mızdır.(2) Öyleyse, Mü’minler, yalnız Allah’a tevekkül(3) etsinler.

Kral Fahd: 

De ki: Allah'ın bizim için yazdığından başkası bize asla erişmez. O bizim mevlâmızdır. Onun için müminler yalnız Allah'a dayanıp güvensinler.

Hasan Basri Çantay: 

De ki: «Allahın bizim için yazdığından başkası asla bize erişmez. O, bizim mevlâmızdır. Onun için mü´minler yalınız Allaha güvenib dayanmalıdır».

Muhammed Esed: 

De ki: "Bizim başımıza, asla Allahın bizim için yazdığından başka bir şey gelmez! O bizim yüceler yücesi Efendimizdir; o halde, inananlar (yalnızca) Allaha güvensin!"

Gültekin Onan: 

De ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

De ki, “-Bize Allah’ın takdir ettiğinden başkası ulaşmaz. O, bizim mevlâmızdır. Onun için müminler, yalnız Allah’a tevekkül etsinler. (O’na güvenip bağlansınlar).

Portekizce: 

Dize: jamais nos ocorrerá o que Deus não nos tiver predestinado! Ele é nosso Protetor. Que os fiéis se encomendem aDeus!

İsveççe: 

Säg: "Ingenting kan drabba oss om det inte är förutbestämt för oss av Gud. Han är vår Herre och vår Beskyddare. Till Gud skall de troende lita!"

Farsça: 

بگو: هرگز به ما جز آنچه خدا لازم و مقرّر کرده، نخواهد رسید، او سرپرست و یار ماست و مؤمنان فقط باید بر خدا توکل کنند.

Kürtçe: 

(ئەی موحەممەد ﷺ) بڵێ ھیچمان تووش نابێت جگە لەوەی کەخوا نوسیویەتی بۆمان خوا پشتیوانی ئێمەیە وە بڕواداران با تەنھا پشت بەخوا ببەستن

Özbekçe: 

Сен: «Бизга Аллоҳ ёзиб қўйган нарсадан ўзгаси зинҳор етмайди. У бизнинг хожамиздир. Мўминлар Аллоҳгагина таваккал қилсинлар», деб айт. (Яъни, бизга нима етса ҳам, Аллоҳдан етади. Аллоҳ таоло бизга нимани битган бўлса, ўшани кўрамиз.)

Malayca: 

Katakanlah (wahai Muhammad): "Tidak sekali-kali akan menimpa kami sesuatu pun melainkan apa yang telah ditetapkan Allah bagi kami. Dia lah Pelindung yang menyelamatkan kami, dan (dengan kepercayaan itu) maka kepada Allah jualah hendaknya orang-orang yang beriman bertawakal".

Arnavutça: 

Thuaj: “Do të na godas vetëm ajo që na ka caktuar Perëndia, Ai është Zoti ynë dhe vetëm te Perëndia le të mbështeten besimtarët!”

Bulgarca: 

Кажи [о, Мухаммад]: “Ще ни достигне само онова, което Аллах ни е предписал. Той е нашият Покровител. На Аллах да се уповават вярващите!”

Sırpça: 

Реци: „Догодиће нам се само оно што нам Аллах одреди, Он је наш Господар, и нека се верници само у Аллаха поуздају!“

Çekçe: 

Rci: 'Budeme postiženi jenom tím, co nám Bůh připsal a On naším je Pánem a nechť na Boha se věřící spoléhají!'

Urduca: 

ان سے کہو "ہمیں ہرگز کوئی (برائی یا بھلائی) نہیں پہنچتی مگر وہ جو اللہ نے ہمارے لیے لکھ دی ہے اللہ ہی ہمارا مولیٰ ہے، اور اہل ایمان کو اسی پر بھروسہ کرنا چاہیے"

Tacikçe: 

Бигӯ: «Мусибате ҷуз он чӣ Худо барои мо муқаррар кардааст, ба мо нахоҳад расид. Ӯ мавлои мост ва мӯъминон бар Худо таваккал кунанд».

Tatarca: 

Әйт: "Безгә Аллаһ тәкъдир кылган нәрсәдән башка нәрсә ирешмәс. Ул – Аллаһ безнең хуҗабыз вә ярдәмчебез". Шулай булгач, мөэминнәр Аллаһуга тәвәккәл кылсыннар, эшләрен Аллаһуга тапшырсыннар!

Endonezyaca: 

Katakanlah: "Sekali-kali tidak akan menimpa kami melainkan apa yang telah ditetapkan Allah untuk kami. Dialah Pelindung kami, dan hanya kepada Allah orang-orang yang beriman harus bertawakal".

Amharca: 

«አላህ ለኛ የጻፈልን (ጥቅም) እንጂ ሌላ አይነካንም፡፡ እርሱ ረዳታችን ነው፡፡ በአላህ ላይም ምእመናን ይመኩ» በላቸው፡፡

Tamilce: 

(நபியே!) கூறுவீராக: “அல்லாஹ் எங்களுக்கு விதித்ததைத் தவிர (எதுவும்) எங்களுக்கு அறவே ஏற்படாது. அவன்தான் எங்கள் மவ்லா ஆவான்.” இன்னும், நம்பிக்கையாளர்கள் அல்லாஹ்வின் மீது நம்பிக்கை வை(த்து அவனையே சார்ந்து இரு)க்கவும்.

Korece: 

일러가로되 하나님께서 명령한 것 외에는 우리에게 아무 것도있을 수 없나니 그분은 우리의 보호자이사 믿는 사람들이 의지하는분이시라

Vietnamca: 

Ngươi (hỡi Thiên Sứ Muhammad) hãy nói (với chúng): “Chẳng có điều gì gây hại được bọn ta ngoài những gì Allah đã an bày cho bọn ta, Ngài là Đấng Bảo Hộ của bọn ta. Vì vậy, những người có đức tin hãy phó thác cho Allah.”