Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

9

Sûredeki Ayet No: 

22

Ayet No: 

1257

Sayfa No: 

190

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

خَالِدِينَ فِيهَا أَبَدًا ۚ إِنَّ اللَّهَ عِندَهُ أَجْرٌ عَظِيمٌ

Çeviriyazı: 

ḫâlidîne fîhâ ebedâ. inne-llâhe `indehû ecrun `ażîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Onlar orada ebedi kalırlar. Çünkü en büyük mükâfat Allah katındadır.

Diyanet İşleri: 

Rableri onlara katından bir rahmet, hoşnutluk ve içinde tükenmez nimetler bulunan cennetleri müjdeler. Doğrusu büyük ecir Allah katındadır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Orada ebedi kalırlar. Şüphe yok ki pek büyük mükafat, Allah katındadır.

Şaban Piriş: 

İçlerinde ebedi ve sürekli kalacaklar. Doğrusu Allah katında büyük mükâfat vardır.

Edip Yüksel: 

Orada ebedi kalıcılar. Büyük ödül ALLAH katındadır.

Ali Bulaç: 

Onda ebedi kalıcıdırlar. Şüphesiz Allah, büyük mükafat Katında olandır.

Suat Yıldırım: 

Onlar o cennetlerde ebediyyen kalacaklardır. Muhakkak ki en büyük mükâfat Allah'ın yanındadır.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(Onlar) Orada ebedîyyen bâki kalacaklardır. Şüphe yok ki, Allah Teâlâ´nın indinde pek büyük bir mükâfaat vardır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Onlara orada sürekli kalacaklardır. Hiç kuşkusuz, Allah'ın katında büyük bir ödül daha vardır.

Bekir Sadak: 

Allah bundan sonra da dilediginin tevbesini kabul eder. Allah bagislar ve merhamet eder.

İbni Kesir: 

Orada temelli kalıcıdırlar. Muhakkak ki Allah katında büyük mükafat vardır.

Adem Uğur: 

Onlar orada ebedî kalacaklardır. Şüphesiz ki Allah katında büyük mükâfat vardır.

İskender Ali Mihr: 

(Onlar), orada ebedî (sonsuz) kalıcıdırlar. Muhakkak o Allah ki

Celal Yıldırım: 

Onlar orada devamlı kalıcılardır. Şüphesiz ki en büyük mükâfat Allah katındadır.

Tefhim ul Kuran: 

Onda ebedi kalıcıdırlar. Hiç şüphesiz Allah, büyük mükâfat katında olandır.

Fransızca: 

où ils demeureront éternellement. Certes il y a auprès d'Allah une énorme récompense

İspanyolca: 

en los que estarán eternamente, para siempre. Alá tiene junto a Sí una magnífica recompensa.

İtalyanca: 

in cui rimarranno per sempre. Presso Allah c'è mercede immensa;

Almanca: 

Ewig verbleiben sie in ihnen - für immer. Gewiß, ALLAH hat bei sich unermeßliche Belohnung.

Çince: 

而永居其中。在真主那里确有重大的报酬。

Hollandaca: 

Zij zullen daarin eeuwig verblijven; want de belooning van God is groot.

Rusça: 

Они пребудут в них вечно. Воистину, Аллах вознаграждает великой наградой.

Somalice: 

iyagoo ku waari dhexdeeda waligood Eebe agtiisaana Ajir wayn yahay.

Swahilice: 

Watadumu humo milele. Hakika kwa Mwenyezi Mungu yapo malipo makubwa.

Uygurca: 

ئۇلار جەننەتلەردە مەڭگۈ قالىدۇ. شۈبھىسىزكى، اﷲ نىڭ دەرگاھىدا (ئۇلارغا) كاتتا ساۋاب بار

Japonca: 

かれらは永遠にその中に住むであろう。アッラーの御許には最大の報奨がある。

Arapça (Ürdün): 

«خالدين» حال مقدرة «فيها أبدا إن الله عنده أجر عظيم».

Hintçe: 

और ये लोग उन बाग़ों में हमेशा अब्दआलाबाद (हमेशा हमेशा) तक रहेंगे बेशक ख़ुदा के पास तो बड़ा बड़ा अज्र व (सवाब) है

Tayca: 

“โดยที่พวกเขาจะพำนักอยู่ในสวนสวรรค์เหล่านั้นตลอดกาล แท้จริงอัลลอฮ์นั้น ณ ที่พระองค์มีรางวัลอันยิ่งใหญ่”

İbranice: 

ובהם יישארו לעולם, כי אצל אלוהים הגמול הגדול ביותר

Hırvatça: 

Vječno će u njima boraviti. Uistinu, u Allaha je nagrada velika.

Rumence: 

şi unde vor veşnici. O mare răsplată veţi afla la Dumnezeu.

Transliteration: 

Khalideena feeha abadan inna Allaha AAindahu ajrun AAatheemun

Türkçe: 

Onlara orada sürekli kalacaklardır. Hiç kuşkusuz, Allah'ın katında büyük bir ödül daha vardır.

Sahih International: 

[They will be] abiding therein forever. Indeed, Allah has with Him a great reward.

İngilizce: 

They will dwell therein for ever. Verily in Allah's presence is a reward, the greatest (of all).

Azerbaycanca: 

Onlar orada əbədi qalacaqlar. Böyük mükafat, həqiqətən, Allah yanındadır!

Süleyman Ateş: 

Orada ebedi kalacaklardır. Şüphesiz büyük mükafat Allah katındandır!

Diyanet Vakfı: 

Onlar orada ebedi kalacaklardır. Şüphesiz ki Allah katında büyük mükafat vardır.

Erhan Aktaş: 

Onlar, orada sürekli kalıcıdırlar. Kuşkusuz büyük ödül Allah’ın katındadır.

Kral Fahd: 

Onlar orada ebedî kalacaklardır. Şüphesiz ki Allah katında büyük mükâfat vardır.

Hasan Basri Çantay: 

Onlar orada ebedî ve sermedî kalıcıdırlar. Çünkü Allah katında büyük ecir (ve mükâfatlar) vardır muhakkak.

Muhammed Esed: 

İçlerinde ebediyyen yerleşip kalacakları (bahçelerle). Demek ki, katında en büyük ödülü koyan Allahtır!

Gültekin Onan: 

Onda ebedi kalıcıdırlar. Şüphesiz Tanrı, büyük mükafaat katında olandır.

Ali Fikri Yavuz: 

Onlar, cennetlerde ebedî olarak kalıcıdırlar. Muhakkak ki, en büyük mükâfat Allah katındadır.

Portekizce: 

Onde morarão eternamente, porque com Deus está a magnífica recompensa.

İsveççe: 

och där de skall förbli till evig tid; ja, en rik belöning [väntar] dem hos Gud!

Farsça: 

همواره در آنجا جاودانه اند؛ یقیناً نزد خدا پاداشی بزرگ است.

Kürtçe: 

دەمێننەوە تیایدا بەھەمیشەیی بەڕاستی خوا پاداشتی ھەرە گەورەی لایە

Özbekçe: 

Улар унда абадий қолувчилардир. Албатта, Аллоҳ, ҳузурида улуғ ажр бор зотдир.

Malayca: 

Mereka kekal di dalamnya selama-lamanya. Sesungguhnya Allah, menyediakan di sisiNya pahala yang besar.

Arnavutça: 

në to do të qëndrojnë përherë e përgjithmonë. Me të vërtetë, vetëm te Perëndia është shpërblimi i madh.

Bulgarca: 

там ще пребивават вечно и завинаги. При Аллах има огромна награда.

Sırpça: 

У њима ће вечно да бораве. Уистину, код Аллаха је велика награда.

Çekçe: 

a v nichž budou navěky nesmrtelní, neboť u Boha je věru odměna nesmírná.

Urduca: 

ان میں وہ ہمیشہ رہیں گے یقیناً اللہ کے پاس خدمات کا صلہ دینے کو بہت کچھ ہے

Tacikçe: 

Дар он биҳишт ҷовидон бимонанд. Зеро аҷру музди бузург дар назди Худованд аст!

Tatarca: 

Алар җәннәтләрдә мәңге калырлар, шиксез Аллаһ хозурында олугъ әҗерләр бар.

Endonezyaca: 

mereka kekal di dalamnya selama-lamanya. Sesungguhnya di sisi Allah-lah pahala yang besar.

Amharca: 

በውስጧ ዘላለም ዘውታሪዎች ሲኾኑ (ያበስራቸዋል)፡፡ አላህ እርሱ ዘንድ ታላቅ ምንዳ አለና፡፡

Tamilce: 

அவற்றில் அவர்கள் எப்போதும் நிரந்தரமாக தங்கி இருப்பார்கள். நிச்சயமாக அல்லாஹ், - அவனிடம் மகத்தான கூலியுண்டு.

Korece: 

그들은 그곳에서 영생하리니 실로 큰 보상은 하나님께 있노라

Vietnamca: 

Họ sẽ sống trong đó mãi mãi. Quả thật, ở nơi Allah có phần thưởng vô cùng vĩ đại.