Arapça:
خَالِدِينَ فِيهَا أَبَدًا ۚ إِنَّ اللَّهَ عِندَهُ أَجْرٌ عَظِيمٌ
Çeviriyazı:
ḫâlidîne fîhâ ebedâ. inne-llâhe `indehû ecrun `ażîm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onlar orada ebedi kalırlar. Çünkü en büyük mükâfat Allah katındadır.
Diyanet İşleri:
Rableri onlara katından bir rahmet, hoşnutluk ve içinde tükenmez nimetler bulunan cennetleri müjdeler. Doğrusu büyük ecir Allah katındadır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Orada ebedi kalırlar. Şüphe yok ki pek büyük mükafat, Allah katındadır.
Şaban Piriş:
İçlerinde ebedi ve sürekli kalacaklar. Doğrusu Allah katında büyük mükâfat vardır.
Edip Yüksel:
Orada ebedi kalıcılar. Büyük ödül ALLAH katındadır.
Ali Bulaç:
Onda ebedi kalıcıdırlar. Şüphesiz Allah, büyük mükafat Katında olandır.
Suat Yıldırım:
Onlar o cennetlerde ebediyyen kalacaklardır. Muhakkak ki en büyük mükâfat Allah'ın yanındadır.
Ömer Nasuhi Bilmen:
(Onlar) Orada ebedîyyen bâki kalacaklardır. Şüphe yok ki, Allah Teâlâ´nın indinde pek büyük bir mükâfaat vardır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Onlara orada sürekli kalacaklardır. Hiç kuşkusuz, Allah'ın katında büyük bir ödül daha vardır.
Bekir Sadak:
Allah bundan sonra da dilediginin tevbesini kabul eder. Allah bagislar ve merhamet eder.
İbni Kesir:
Orada temelli kalıcıdırlar. Muhakkak ki Allah katında büyük mükafat vardır.
Adem Uğur:
Onlar orada ebedî kalacaklardır. Şüphesiz ki Allah katında büyük mükâfat vardır.
İskender Ali Mihr:
(Onlar), orada ebedî (sonsuz) kalıcıdırlar. Muhakkak o Allah ki
Celal Yıldırım:
Onlar orada devamlı kalıcılardır. Şüphesiz ki en büyük mükâfat Allah katındadır.
Tefhim ul Kuran:
Onda ebedi kalıcıdırlar. Hiç şüphesiz Allah, büyük mükâfat katında olandır.
Fransızca:
où ils demeureront éternellement. Certes il y a auprès d'Allah une énorme récompense
İspanyolca:
en los que estarán eternamente, para siempre. Alá tiene junto a Sí una magnífica recompensa.
İtalyanca:
in cui rimarranno per sempre. Presso Allah c'è mercede immensa;
Almanca:
Ewig verbleiben sie in ihnen - für immer. Gewiß, ALLAH hat bei sich unermeßliche Belohnung.
Çince:
而永居其中。在真主那里确有重大的报酬。
Hollandaca:
Zij zullen daarin eeuwig verblijven; want de belooning van God is groot.
Rusça:
Они пребудут в них вечно. Воистину, Аллах вознаграждает великой наградой.
Somalice:
iyagoo ku waari dhexdeeda waligood Eebe agtiisaana Ajir wayn yahay.
Swahilice:
Watadumu humo milele. Hakika kwa Mwenyezi Mungu yapo malipo makubwa.
Uygurca:
ئۇلار جەننەتلەردە مەڭگۈ قالىدۇ. شۈبھىسىزكى، اﷲ نىڭ دەرگاھىدا (ئۇلارغا) كاتتا ساۋاب بار
Japonca:
かれらは永遠にその中に住むであろう。アッラーの御許には最大の報奨がある。
Arapça (Ürdün):
«خالدين» حال مقدرة «فيها أبدا إن الله عنده أجر عظيم».
Hintçe:
और ये लोग उन बाग़ों में हमेशा अब्दआलाबाद (हमेशा हमेशा) तक रहेंगे बेशक ख़ुदा के पास तो बड़ा बड़ा अज्र व (सवाब) है
Tayca:
“โดยที่พวกเขาจะพำนักอยู่ในสวนสวรรค์เหล่านั้นตลอดกาล แท้จริงอัลลอฮ์นั้น ณ ที่พระองค์มีรางวัลอันยิ่งใหญ่”
İbranice:
ובהם יישארו לעולם, כי אצל אלוהים הגמול הגדול ביותר
Hırvatça:
Vječno će u njima boraviti. Uistinu, u Allaha je nagrada velika.
Rumence:
şi unde vor veşnici. O mare răsplată veţi afla la Dumnezeu.
Transliteration:
Khalideena feeha abadan inna Allaha AAindahu ajrun AAatheemun
Türkçe:
Onlara orada sürekli kalacaklardır. Hiç kuşkusuz, Allah'ın katında büyük bir ödül daha vardır.
Sahih International:
[They will be] abiding therein forever. Indeed, Allah has with Him a great reward.
İngilizce:
They will dwell therein for ever. Verily in Allah's presence is a reward, the greatest (of all).
Azerbaycanca:
Onlar orada əbədi qalacaqlar. Böyük mükafat, həqiqətən, Allah yanındadır!
Süleyman Ateş:
Orada ebedi kalacaklardır. Şüphesiz büyük mükafat Allah katındandır!
Diyanet Vakfı:
Onlar orada ebedi kalacaklardır. Şüphesiz ki Allah katında büyük mükafat vardır.
Erhan Aktaş:
Onlar, orada sürekli kalıcıdırlar. Kuşkusuz büyük ödül Allah’ın katındadır.
Kral Fahd:
Onlar orada ebedî kalacaklardır. Şüphesiz ki Allah katında büyük mükâfat vardır.
Hasan Basri Çantay:
Onlar orada ebedî ve sermedî kalıcıdırlar. Çünkü Allah katında büyük ecir (ve mükâfatlar) vardır muhakkak.
Muhammed Esed:
İçlerinde ebediyyen yerleşip kalacakları (bahçelerle). Demek ki, katında en büyük ödülü koyan Allahtır!
Gültekin Onan:
Onda ebedi kalıcıdırlar. Şüphesiz Tanrı, büyük mükafaat katında olandır.
Ali Fikri Yavuz:
Onlar, cennetlerde ebedî olarak kalıcıdırlar. Muhakkak ki, en büyük mükâfat Allah katındadır.
Portekizce:
Onde morarão eternamente, porque com Deus está a magnífica recompensa.
İsveççe:
och där de skall förbli till evig tid; ja, en rik belöning [väntar] dem hos Gud!
Farsça:
همواره در آنجا جاودانه اند؛ یقیناً نزد خدا پاداشی بزرگ است.
Kürtçe:
دەمێننەوە تیایدا بەھەمیشەیی بەڕاستی خوا پاداشتی ھەرە گەورەی لایە
Özbekçe:
Улар унда абадий қолувчилардир. Албатта, Аллоҳ, ҳузурида улуғ ажр бор зотдир.
Malayca:
Mereka kekal di dalamnya selama-lamanya. Sesungguhnya Allah, menyediakan di sisiNya pahala yang besar.
Arnavutça:
në to do të qëndrojnë përherë e përgjithmonë. Me të vërtetë, vetëm te Perëndia është shpërblimi i madh.
Bulgarca:
там ще пребивават вечно и завинаги. При Аллах има огромна награда.
Sırpça:
У њима ће вечно да бораве. Уистину, код Аллаха је велика награда.
Çekçe:
a v nichž budou navěky nesmrtelní, neboť u Boha je věru odměna nesmírná.
Urduca:
ان میں وہ ہمیشہ رہیں گے یقیناً اللہ کے پاس خدمات کا صلہ دینے کو بہت کچھ ہے
Tacikçe:
Дар он биҳишт ҷовидон бимонанд. Зеро аҷру музди бузург дар назди Худованд аст!
Tatarca:
Алар җәннәтләрдә мәңге калырлар, шиксез Аллаһ хозурында олугъ әҗерләр бар.
Endonezyaca:
mereka kekal di dalamnya selama-lamanya. Sesungguhnya di sisi Allah-lah pahala yang besar.
Amharca:
በውስጧ ዘላለም ዘውታሪዎች ሲኾኑ (ያበስራቸዋል)፡፡ አላህ እርሱ ዘንድ ታላቅ ምንዳ አለና፡፡
Tamilce:
அவற்றில் அவர்கள் எப்போதும் நிரந்தரமாக தங்கி இருப்பார்கள். நிச்சயமாக அல்லாஹ், - அவனிடம் மகத்தான கூலியுண்டு.
Korece:
그들은 그곳에서 영생하리니 실로 큰 보상은 하나님께 있노라
Vietnamca:
Họ sẽ sống trong đó mãi mãi. Quả thật, ở nơi Allah có phần thưởng vô cùng vĩ đại.
Ayet Linkleri: