Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

12

Sûredeki Ayet No: 

9

Ayet No: 

1605

Sayfa No: 

236

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

اقْتُلُوا يُوسُفَ أَوِ اطْرَحُوهُ أَرْضًا يَخْلُ لَكُمْ وَجْهُ أَبِيكُمْ وَتَكُونُوا مِن بَعْدِهِ قَوْمًا صَالِحِينَ

Çeviriyazı: 

uḳtülû yûsüfe evi-ṭraḥûhü arḍay yaḫlü leküm vechü ebîküm vetekûnû mim ba`dihî ḳavmen ṣâliḥîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Yusuf'u öldürün, ya da bir yere atın ki, babanızın yüzü (sevgisi) size kalsın, sonra yine salih bir kavim olursunuz.

Diyanet İşleri: 

Yusuf'u öldürün veya onu ıssız bir yere bırakıverin ki babanız size kalsın; ondan sonra da iyi kimseler olursunuz

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Öldürün Yusuf'u, yahut da öyle bir yere atın ki babanız, artık onu göremesin, ondan sonra tövbe eder, düzgün bir topluluk olursunuz.

Şaban Piriş: 

Yusuf’u öldürün veya onu bir yere atın ki babanızın yüzü (sevgisi) size kalsın. Siz de ondan sonra dürüst bir topluluk olursunuz.

Edip Yüksel: 

Yusuf'u öldürün, ya da onu bir uzak yere yollayın ki babanızın ilgisi sizde odaklansın. Daha sonra da erdemli bir topluluk olursunuz.

Ali Bulaç: 

Öldürün Yusuf'u veya onu bir yere atıp-bırakın ki babanızın yüzü yalnızca size (dönük) kalsın. Ondan sonra da salih bir topluluk olursunuz.

Suat Yıldırım: 

Hani onlar, (aralarında şöyle konuşmuşlardı): “Yusuf ile öz kardeşi, babamıza daha sevimli geliyor. Oysa biz daha güçlü bir grubuz. Pek belli ki babamız bu işte yanılıyor. Yusuf'u öldürün yahut onu uzak bir yere atın ki babanızın sevgi ve teveccühü yalnız size kalsın.Ondan sonra da tövbe ederek salih kimseler olursunuz, babanızla münasebetleriniz düzelir, işiniz yoluna girer.”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

«Yusuf´u öldürün veya O´nu bir yere atınız ki, babanızın yüzü (sevgisi) size kalsın ve siz ondan sonra sâlihler olan bir cemaat olursunuz.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yûsuf'u öldürün yahut bir yere götürüp atın ki, babanızın ilgisi yalnız size yönelsin ve bunun ardından barışcıl ve hayırsever bir topluluk haline gelesiniz.

Bekir Sadak: 

«And olsun ki, biz kuvvetli bir toplulukken kurt onu yerse, biz aciz sayiliriz» dediler.

İbni Kesir: 

Yusuf´u öldürün veya bir yere atın ki, babanızın teveccühü yalnız size kalsın, ondan sonra da tevbe eder, salihler topluluğu olursunuz.

Adem Uğur: 

(Aralarında dediler ki:) Yusufu öldürün veya onu (uzak) bir yere atın ki babanızın teveccühü yalnız size kalsın!Ondan sonra da (tevbe ederek) sâlih kimseler olursunuz!

İskender Ali Mihr: 

Yusuf´u öldürün veya onu bir yere atın. Babanızın yüzü, size dost olsun (babanızın sevgisi size kalsın). Ve ondan sonra salihler topluluğu olun.

Celal Yıldırım: 

Onlardan biri dedi ki: «Yûsuf´u öldürünüz veya onu boş bir araziye atınız ki, babanızın yüzü size dönüp ilgi kursun ve ondan sonra da kendini düzelten iyi kişiler olursunuz.»

Tefhim ul Kuran: 

«Öldürün Yusuf´u veya onu bir yere atıp bırakın ki babanızın yüzü yalnızca size (dönük) kalsın. Ondan sonra da salih bir topluluk olursunuz.»

Fransızca: 

Tuez Joseph ou bien éloignez-le dans n'importe quel pays, afin que le visage de votre père se tourne exclusivement vers nous, et que vous soyez après cela des gens de bien" .

İspanyolca: 

¡Matemos a José o expulsémosle a cualquier país, para que nuestro padre no nos mire más que a nosotros! Desaparecido José, seremos gente honrada».

İtalyanca: 

Uccidete Giuseppe, oppure abbandonatelo in qualche landa, sì che il volto di vostro padre non si rivolga ad altri che a voi, dopodiché sarete ben considerati».

Almanca: 

Tötet Yusuf oder setzt ihn in irgendeinem fernen Land aus, so wird euch die Zuneigung eures Vaters sicher sein und ihr werdet nach ihm (Yusuf) gottgefällig guttuende Leute sein."

Çince: 

(他们说:)你们把优素福杀掉,或把他抛弃在荒远的地方,你们父亲的慈爱,就会专归于你们了,而你们以后还可以成为正直的人。

Hollandaca: 

Doodt Jozef dus, of verdrijft hem naar een afgelegen en onbewoond gedeelte der aarde, en het aangezicht van uwen vader zal tot u gewend worden en gij zult daarna rijke menschen zijn.

Rusça: 

Убейте Йусуфа (Иосифа) или бросьте его в другой земле. Тогда лицо вашего отца целиком будет обращено к вам, а после этого вы будете праведными людьми".

Somalice: 

Dila Yuusuf ama ku tuura Dhulka ha idiin kaliyoobo Wajiga Aabbihiine aadna ahaateen gadaashiis qoom Suubane.

Swahilice: 

Muuweni Yusuf, au mtupeni nchi mbali ili uso wa baba yenu ukuelekeeni nyinyi. Na baada ya haya mtakuwa watu wema.

Uygurca: 

(ئۇلار) «يۇسۇفنى ئۆلتۈرۋېتىڭلار، ياكى ئۇنى يىراق بىر چەت جايغا تاشلىۋېتىڭلار، (شۇ چاغدا) ئاتاڭلارنىڭ مۇھەببىتى سىلەرگە قالىدۇ، بۇ (گۇناھ) تىن كېيىن (تەۋبە قىلىپ) ياخشى ئادەم بولۇپ كېتىسىلەر» دېيىشتى

Japonca: 

(1人が言った。)「ユースフを殺すか,それともかれを何処か外の地に追え。そうすれば父の顔(好意)はあなたがたに向けられよう。その後に,あなたがたは正しい者になれるというものである。」

Arapça (Ürdün): 

«اقتلوا يوسف أو اطرحوه أرضا» أي بأرض بعيدة «يخل لكم وجه أبيكم» بأن يقبل عليكم ولا يلتفت لغيركم «وتكونوا من بعده» أي بعد قتل يوسف أو طرحه «قوما صالحين» بأن تتوبوا.

Hintçe: 

(ख़ैर तो अब मुनासिब ये है कि या तो) युसूफ को मार डालो या (कम से कम) उसको किसी जगह (चल कर) फेंक आओ तो अलबत्ता तुम्हारे वालिद की तवज्जो सिर्फ तुम्हारी तरफ हो जाएगा और उसके बाद तुम सबके सब (बाप की तवजज्जो से) भले आदमी हो जाओगें

Tayca: 

“พวกท่านจงฆ่ายูซุฟ หรือเอาไปทิ้งในที่เปลี่ยวเสีย เพื่อความเอาใจใส่ของพ่อของพวกท่านจะเกิดขึ้นแก่พวกท่าน และพวกท่านจะเป็นกลุ่มชนที่ดีหลังจากเขา”

İbranice: 

(לכן, הבה) נהרוג את יוסף או שנשליך אותו לארץ רחוקה, ואז אהבת אביכם תופנה רק אליכם ונהיה אנשים מצליחים יותר בלעדיו

Hırvatça: 

Ubijte Jusufa ili ga u nekoj zabiti ostavite, otac vaš će se vama okrenuti, i poslije toga ćete dobri ljudi biti."

Rumence: 

Omorâţi-l pe Iosif ori alungaţi-l de pe pământ ca tatăl vostru să aibă ochi doar pentru voi. Astfel, voi veţi fi, după el, oameni de vază.”

Transliteration: 

Oqtuloo yoosufa awi itrahoohu ardan yakhlu lakum wajhu abeekum watakoonoo min baAAdihi qawman saliheena

Türkçe: 

"Yûsuf'u öldürün yahut bir yere götürüp atın ki, babanızın ilgisi yalnız size yönelsin ve bunun ardından barışcıl ve hayırsever bir topluluk haline gelesiniz."

Sahih International: 

Kill Joseph or cast him out to [another] land; the countenance of your father will [then] be only for you, and you will be after that a righteous people."

İngilizce: 

Slay ye Joseph or cast him out to some (unknown) land, that so the favour of your father may be given to you alone: (there will be time enough) for you to be righteous after that!

Azerbaycanca: 

(Aralarında biri dedi: ) “Yusifi öldürün və ya (uzaq) bir yerə atın ki, atanız mehrini yalnız sizə salsın. Ondan sonra isə (tövbə edib) əməlisaleh bir camaat olarsınız!”

Süleyman Ateş: 

Yusuf'u öldürün, ya da onu bir yere bırakın da babanızın yüzü yalnız size kalsın (bundan böyle babanız yalnız sizi görsün ve sevsin)! Ondan sonra da (tevbe eder), iyi bir topluluk olursunuz!

Diyanet Vakfı: 

(Aralarında dediler ki:) Yusufu öldürün veya onu (uzak) bir yere atın ki babanızın teveccühü yalnız size kalsın! Ondan sonra da (tevbe ederek) salih kimseler olursunuz!

Erhan Aktaş: 

“Yûsuf’u öldürün veya onu bilinmez bir yere atın ki babanızın ilgisi yalnızca size yönelsin. Ve bunun ardından iyi bir topluluk olursunuz.”

Kral Fahd: 

(Aralarında dediler ki:) Yusuf'u öldürün veya onu (uzak) bir yere atın ki babanızın teveccühü yalnız size kalsın! Ondan sonra da (tevbe ederek) sâlih kimseler olursunuz!

Hasan Basri Çantay: 

«Yuusufu öldürün. Yahud onu (uzak ve ıssız) bir yere atın ki babanızın teveccühü yalınız size münhasır olsun ve siz ondan sonra Saalih bir zümre olasınız».

Muhammed Esed: 

(İçlerinden biri:) "Yusuf´u öldürün" dedi, "yahut o´nu (uzak) bir yere götürüp bırakın ki böylece babanız sevgi ve alakasıyla yalnızca size kalsın ve siz de bundan sonra (artık tevbe edip) iyi insanlar ol(arak yaşamak için serbest ol)asınız!"

Gültekin Onan: 

&quot

Ali Fikri Yavuz: 

(içlerinden biri dedi ki: ) Yûsuf’u öldürün, yahud onu uzak bir yere atın ki, babanızın sevgisi yalnız size bağlı kalsın ve ondan sonra tevbe edip sâlih bir kavim olasınız.

Portekizce: 

Matai, pois, José ou, então, desterrai-o; assim, o carinho de vosso pai se concentrará em vós e, depois disso, sereisvirtuosos.

İsveççe: 

Låt oss döda Josef eller jaga bort honom långt härifrån. Då kommer vår fader att rikta all sin kärlek mot oss; därefter kan vi [ångra oss och åter] leva som goda och hederliga människor."

Farsça: 

[یکی گفت:] یوسف را بکشید و یا او را در سرزمین نامعلومی بیندازید، تا توجه و محبت پدرتان فقط معطوف به شما شود. و پس از این گناه [با بازگشت به خدا و عذرخواهی از پدر] مردمی شایسته خواهید شد.

Kürtçe: 

(ھەندێکیان ووتیان) یوسف بکوژن یافڕێی بدەنە زەویەکی دوور (ئەو کاتە) سەرنجی باوکتان تەنیا بۆلای ئێوە دەبێت و لەدوای ئەوەوە دەبن بەکۆمەڵێکی چاکەکار (بەتۆبەکردن)

Özbekçe: 

«Юсуфни ўлдиринглар ёки узоқ ерга олиб бориб ташланглар, шунда отангизнинг юзи сизга холи қолади. Бундан кейин солиҳ қавмдан бўлиб оласизлар», дедилар. (Бу уларнинг ўзаро маслаҳатлари эди. Улар нима қилиб бўлса ҳам, Юсуфни йўқотиб, оталари фақат ўзларига эътибор бериши учун ҳаракатга тушиб қолдилар. Шайтон васвасага солганда шундай бўлади.)

Malayca: 

(Ramai di antara mereka berkata):" Bunuhlah Yusuf atau buanglah dia ke suatu tempat yang jauh, supaya perhatian dan kasih sayang bapa kamu tertumpu kepada kamu semata-mata, dan supaya kamu sesudah itu menjadi orang-orang yang baik dan berguna".

Arnavutça: 

Mbyteni Jusufin ose dëbonie në ndonjë vend të largët; e baba i juaj do të kthehet kah ju, dhe pas kësaj do të bëheni njerëz të mirë, -

Bulgarca: 

Убийте Юсуф или го захвърлете на някоя земя, та да ви обърне и на вас внимание баща ви! И ще станете след това праведни хора.”

Sırpça: 

Убијте Јосифа или га оставите у некој забити, ваш отац ће да се окрене вама, и после тога ћете да будете добри људи.“

Çekçe: 

Zabme tedy Josefa nebo jej vzdalme ze země a tvář otcova se rozzáří jen pro nás a my potom se lidmi bezúhonnými staneme.'

Urduca: 

چلو یوسفؑ کو قتل کر دو یا اسے کہیں پھینک دو تاکہ تمہارے والد کی توجہ صرف تمہاری ہی طرف ہو جائے یہ کام کر لینے کے بعد پھر نیک بن رہنا"

Tacikçe: 

«Юсуфро бикушед ё дар сарзамине дигараш биандозед, то падар хоси шумо гардад ва аз он пас мардуме шоиста гардед».

Tatarca: 

Агалары җыелып сөйләштеләр вә бәгъзеләре әйтте: "Йусуфны үтерегез, яки билгесез бер урынга илтеп ташлагыз, аннары атагызның йөзе сезгә генә калыр, башкача һич карамас, шуннан соң тәүбә итеп, яхшы кешеләрдән булырсыз".

Endonezyaca: 

Bunuhlah Yusuf atau buanglah dia kesuatu daerah (yang tak dikenal) supaya perhatian ayahmu tertumpah kepadamu saja, dan sesudah itu hendaklah kamu menjadi orang-orang yang baik".

Amharca: 

«ዩሱፍን ግደሉ፡፡ ወይም በ(ሩቅ) ምድር ላይ ጣሉት፡፡ ያባታችሁ ፊት ለእናንተ የግል ይኾናልና፡፡ ከእርሱም በኋላ መልካም ሕዝቦች ትሆናላችሁና» (ተባባሉ)፡፡

Tamilce: 

“யூஸுஃபைக் கொல்லுங்கள். அல்லது, பூமியில் (எங்கேனும்) அவரை எறியுங்கள். (அதன் பின்) உங்கள் தந்தையின் முகம் உங்களுக்கு (மட்டும் என்று) தனிப்பட்டதாக ஆகிவிடும். இதன் பின்னர், நீங்கள் (திருந்தி, பாவமன்னிப்பு கோரி) நல்ல மக்களாக மாறிவிடுவீர்கள்.”

Korece: 

그리고 말하길 요셉을 살해하던지 아니면 먼곳으로 보내라 그 리하면 아버지의 은혜 모두가 너 희의 것이 될 것이며 그후 너희 는 정의로운 백성이 되리라 하니

Vietnamca: 

(Một người trong bọn chúng nói): “Hãy giết chết Yusuf hoặc hãy đem nó đi bỏ ở một nơi khác, (có như vậy) các người mới giành được sự yêu thương trọn vẹn của cha, (có như vậy) sau này các người mới hy vọng trở thành những người tốt (trong mắt cha).”

Rubu tag: 

Hizb tag: