Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

7

Sûredeki Ayet No: 

182

Ayet No: 

1136

Sayfa No: 

174

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَالَّذِينَ كَذَّبُوا بِآيَاتِنَا سَنَسْتَدْرِجُهُم مِّنْ حَيْثُ لَا يَعْلَمُونَ

Çeviriyazı: 

velleẕîne keẕẕebû biâyâtinâ senestedricühüm min ḥayŝü lâ ya`lemûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Âyetlerimizi inkâr edenlere gelince, biz onları, bilemiyecekleri yönlerden derece derece düşüşe yuvarlayacağız.

Diyanet İşleri: 

Ayetlerimizi yalan sayanları, bilmedikleri yönden, ağır ağır sonuçlarına yaklaştıracağız.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Delillerimizi yalanlayanlara gelince: Biz onları yavaşyavaş hiç anlamayacakları noktalardan helake yaklaştırırdururuz.

Şaban Piriş: 

Ayetlerimizi yalanlayanları ise yavaş yavaş bilmedikleri bir yerden (azaba) yaklaştıracağız.

Edip Yüksel: 

Ayetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar farketmeden onları yavaş yavaş sonlarına yaklaştıracağız.

Ali Bulaç: 

Ayetlerimizi yalanlayanları ise, onları bilmeyecekleri bir yönden derece derece (günahları yükletip azaba) yaklaştıracağız.

Suat Yıldırım: 

Âyetlerimizi yalan sayanları, farkına varamayacakları şekilde yavaş yavaş helâke yaklaştırırız. [6,44-45]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve o kimseler ki, Bizim âyetlerimizi tekzîp ettiler, işte onları bilmez oldukları cihetten yavaş yavaş helâke yaklaştıracağız.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ayetlerimizi yalanlayanları, hiç bilemeyecekleri bir yerden ağır ağır çöküşe götüreceğiz.

Bekir Sadak: 

Sana, kiyamet saatinin ne zaman gelip catacagini soruyorlar, de ki: «Onu ancak Rabbim bilir, onun vaktini, O´ndan baska belirtecek yoktur. Goklerin ve yerin, agirligini kaldiramiyacagi o saat, sizlere ansizin gelecektir.» Sen sanki ogrenmissin gibi sana soruyorlar, de ki: «Onu bilmek ancak Allah´a muhsustur, ama insanlarin cogu bu gercegi bilmezler.»

İbni Kesir: 

Ayetlerimizi yalanlayanlara gelince

Adem Uğur: 

Âyetlerimizi yalanlayanları, hiç bilmeyecekleri yerden yavaş yavaş helâke götüreceğiz.

İskender Ali Mihr: 

Âyetlerimizi yalanlayanları, onların derecelerini, bilemeyecekleri bir yerden yavaş yavaş azaltacağız (böylece yavaş yavaş helâke yaklaştıracağız).

Celal Yıldırım: 

Âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, onları farkına varmayacakları şekilde yavaş yavaş, basamak basamak (kahrolacakları) sonuca yaklaştıracağız.

Tefhim ul Kuran: 

Ayetlerimizi yalanlayanları ise, biz onları bilmiyecekleri bir yönden derece derece (günahları yükletip azaba) yaklaştıracağız.

Fransızca: 

Ceux qui traitent de mensonges Nos enseignements, Nous allons les conduire graduellement vers leur perte par des voies qu'ils ignorent.

İspanyolca: 

A quienes desmientan Nuestos signos les conduciremos paso a paso, sin que sepan como.

İtalyanca: 

Condurremo [alla rovina] coloro che tacciano di menzogna i Nostri segni e non sapranno donde viene.

Almanca: 

Und diejenigen, die Unsere Ayat ableugnen, diese werden WIR der Versuchung aussetzen da, wo sie es nicht wissen.

Çince: 

否认我的迹象者,我要使他们不知不觉地渐趋于毁灭。

Hollandaca: 

Maar hen, die onze teekens van leugens beschuldigen, zullen wij trapsgewijze verdelgen, op eene wijze die zij niet kennen.

Rusça: 

А тех, которые считают ложью Наши знамения, Мы завлечем так, что они даже не узнают этого.

Somalice: 

Kuwa Beeniyey Aayaadkanaga waxaannu ka qaban meel ayna Ogayn.

Swahilice: 

Na wale walio kadhibisha Ishara zetu, tutawapururia pole pole kwa namna ambayo wenyewe hawaijui.

Uygurca: 

بىزنىڭ ئايەتلىرىمىزنى ئىنكار قىلغانلارنى تۇيدۇرماستىن، ئاستا - ئاستا ھالاكەتكە يېقىنلاشتۇرىمىز

Japonca: 

わが印を拒否する者は,かれらの気付かないうちに,少しずつ(破滅に)落し入れられるであろう。

Arapça (Ürdün): 

«والذين كذبوا بآياتنا» القرآن من أهل مكة «سنستدرجهم» نأخذهم قليلا قليلا «من حيث لا يعلمون».

Hintçe: 

और जिन लोगों ने हमारी आयतों को झुठलाया हम उन्हें बहुत जल्द इस तरह आहिस्ता आहिस्ता (जहन्नुम में) ले जाएंगें कि उन्हें ख़बर भी न होगी

Tayca: 

“และบรรดาผู้ปฏิเสธบรรดาโองการของเรานั้น เราจะจัดการแก่พวกเขาเป็นขั้นตอน โดยที่พวกเขาไม่รู้

İbranice: 

ואלה שהתכחשו לאותותינו נביאם בפיתוי בהדרגה המחיצה להענשתם מבלי שיבחינו בכך

Hırvatça: 

A one koji Naše ajete i znakove poriču Mi ćemo malo-pomalo, a da oni ni znati neće, u propast voditi.

Rumence: 

Noi îi vom mâna pe căi întortocheate, pe care nu le ştiu, pe cei care socot semnele Noastre minciuni.

Transliteration: 

Waallatheena kaththaboo biayatina sanastadrijuhum min haythu la yaAAlamoona

Türkçe: 

Ayetlerimizi yalanlayanları, hiç bilemeyecekleri bir yerden ağır ağır çöküşe götüreceğiz.

Sahih International: 

But those who deny Our signs - We will progressively lead them [to destruction] from where they do not know.

İngilizce: 

Those who reject Our signs, We shall gradually visit with punishment, in ways they perceive not;

Azerbaycanca: 

Ayələrimizi yalan hesab edənləri haradan olduğunu özləri də bilmədən tədriclə məhvə yaxınlaşdıracağıq! (dərəcə-dərəcə aşağı endirəcəyik)!

Süleyman Ateş: 

Ayetlerimizi yalanlayanları, hiç bilmeyecekleri yerden yavaş yavaş helake yaklaştıracağız.

Diyanet Vakfı: 

Âyetlerimizi yalanlayanları, hiç bilmeyecekleri yerden yavaş yavaş helake götüreceğiz.

Erhan Aktaş: 

Âyetlerimizi yalanlayanları, hiç bilemeyecekleri bir şekilde adım adım yok olmaya yaklaştırırız.

Kral Fahd: 

Âyetlerimizi yalanlayanları, hiç bilmeyecekleri yerden yavaş yavaş helâke götüreceğiz.

Hasan Basri Çantay: 

Âyetlerimizi yalan sayanları biz bilmeyecekleri nokta (lardan derece derece (yavaş yavaş) helake yaklaşdırırız.

Muhammed Esed: 

Ama ayetlerimizi yalanlamaya kalkışan kimselere gelince; onları, ne olup bittiğinden haberleri olmadan adım adım alçaltacağız:

Gültekin Onan: 

Ayetlerimizi yalanlayanları ise onların bilmeyecekleri bir yönden derece derece (azaba) yaklaştıracağız.

Ali Fikri Yavuz: 

Biz, âyetlerimizi (Kur’an’ı) yalanlıyanları, bilemiyecekleri yönden azar azar helâke yaklaştırırız.

Portekizce: 

Quanto àqueles que desmentem os Nossos versículos, apresentar-lhes-emos gradativamente, o castigo, de modo que nãoo percebam.

İsveççe: 

Men de som förkastar Våra budskap som lögn, dem skall Vi föra [närmare straffet] steg för steg utan att de inser vad som håller på att ske.

Farsça: 

و کسانی که آیات ما را تکذیب کردند، به تدریج ازجایی که نمی دانند [به ورطه سقوط و هلاکت می کشانیم تا عاقبت به عذاب دنیا و آخرت دچار شوند.]

Kürtçe: 

وە ئەوانەی کە نیشانەکانی ئێمەیان بەدرۆ دانا ووردە ووردە (پلە بە پلە) نزیکیان دەکەینەوە لە تیاچوون بەجۆرێک کە خۆیشیان بەخۆیان نازانن

Özbekçe: 

Оятларимизни ёлғонга чиқарганларни эса, улар билмайдиган томондан аста-секин оламиз. (Яъни, Аллоҳ таоло кофир ва мунофиқларни оҳиста-оҳиста ўзларига билдирмаган ҳолда ҳалок қилади. Даставвал уларнинг хоҳлаган йўриғига юришга имкон бериб қўяди. Кофирлар бу ҳолни ўзларининг тадбири, ақли ва уринишларига йўйиб, залолатда шиддатлайверади. Охир бориб, ҳалокатга дуч келади.)

Malayca: 

Dan orang-orang yang mendustakan ayat-ayat Kami, Kami akan menarik menarik mereka sedikit demi sedikit (ke jurang kebinasaan), menurut cara yang mereka tidak mengetahuinya.

Arnavutça: 

E, ata që i mohojnë argumentet Tona, Na, dalngadalë, do t’i shpiem kah shkatërrimi, pa e kuptuar ata, -

Bulgarca: 

А които взимат за лъжа Нашите знамения, ще ги въвлечем в гибел, без да разберат.

Sırpça: 

А оне који Наше доказе и знакове поричу Ми ћемо мало - помало, а да они неће ни да знају, у пропаст да водимо.

Çekçe: 

Ty, kteří znamení Naše za lživá prohlašují, ty přilákáme postupně do záhuby, aniž o tom budou mít tušení.

Urduca: 

رہے وہ لوگ جنہوں نے ہماری آیات کو جھٹلا دیا ہے، تو انہیں ہم بتدریج ایسے طریقہ سے تباہی کی طرف لے جائیں گے کہ انہیں خبر تک نہ ہوگی

Tacikçe: 

Ва ононро, ки оёти моро дурӯғ шумориданд, аз роҳе, ки худ намедонанд, ба тадриҷ хорашон месозем.

Tatarca: 

Аятьләребезне ялган диюче кешеләрне акырындык илә ґәзабка тартырбыз, үзләре белмәгән яктан.

Endonezyaca: 

Dan orang-orang yang mendustakan ayat-ayat Kami, nanti Kami akan menarik mereka dengan berangaur-angsur (ke arah kebinasaan), dengan cara yang tidak mereka ketahui.

Amharca: 

እነዚያንም በአንቀጾቻችን ያስተባበሉትን ከማያውቁት ስፍራ ቀስ በቀስ (ምቾትን በመጨመር) እናዘነጋቸዋለን፡፡

Tamilce: 

இன்னும், நம் வசனங்களை எவர்கள் பொய்ப்பித்தார்களோ அவர்களை அவர்கள் அறியாத விதத்தில் ஈர்த்து (நமது பிடியில்) சிக்க வைப்போம்.

Korece: 

그러나 하나님의 말씀을 거역하는 자들이 있나니 하나님은 그들이 알지 못하는 방법으로 그 들에게 벌을 주리라

Vietnamca: 

Những kẻ phủ nhận các dấu hiệu của TA, TA sẽ cuốn chúng vào con đường hủy diệt nhưng chúng lại không biết.