Arapça:
كَأَن لَّمْ يَغْنَوْا فِيهَا ۗ أَلَا بُعْدًا لِّمَدْيَنَ كَمَا بَعِدَتْ ثَمُودُ
Çeviriyazı:
keel lem yagnev fîhâ. elâ bü`del limedyene kemâ be`idet ŝemûd.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Sanki orada hiç güzel gün görmemişlerdi. Dikkat edin, Semud kavmi nasıl helâk olup gittiyse Medyen de öyle yok olup gitti.
Diyanet İşleri:
Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Bilin ki Semud milleti Allah'ın rahmetinden uzaklaştığı gibi Medyen halkı da uzaklaştı.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Sanki yurtlarında hiç yaşamamışlar, hiç oturmamışlardı. Bilin ki uzaklık Medyen ehline, nitekim Semud da öylece uzaklaşıp gitti.
Şaban Piriş:
Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Dikkat edin, Semûd’un helak olduğu gibi Medyen de helak oldu.
Edip Yüksel:
Sanki orada hiç yaşamamışlar gibi... Semud, nasıl yok edildiyse, Medyen de öylece yok edildi.
Ali Bulaç:
Sanki orada hiç refah içinde yaşamamışlar gibi. Haberiniz olsun; Semud (halkına) nasıl bir uzaklık verildiyse Medyen (halkına da Allah'ın rahmetinden öyle) bir uzaklık (verildi).
Suat Yıldırım:
Azap emrimiz gelince, tarafımızdan bir lütuf olarak Şuayb ve beraberindeki müminleri o azaptan kurtardık. Zulmedenleri ise o korkunç ses bastırıverdi de diyarlarında çökekaldılar.Sanki hiç orada yaşamamış gibi oldular...Evet, Semûd halkı defolup gittiği gibi Medyen halkı da defoldu gitti!
Ömer Nasuhi Bilmen:
Sanki onlar orada yaşamamışlardı. Haberiniz olsun, Semûd uzaklaştığı gibi Medyen için de bir uzaklaşma olsun.
Yaşar Nuri Öztürk:
Sanki hiç yurt tutmamışlardı orada. Bakıp görün ki, Medyen de tıpkı Semûd gibi, dönüşü olmayan bir gidişle gitti.
Bekir Sadak:
«Bu sana anlattiklarimiz, kasabalarin basindan gecenlerdir. Onlarin bir kismi hala duruyor, bir kismi ise silinip gitmistir.
İbni Kesir:
Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Bilin ki
Adem Uğur:
Sanki orada hiç barınmamışlardı. Biliniz ki, Semûd kavmi (Allah´ın rahmetinden) uzak olduğu gibi Medyen kavmi de uzak oldu.
İskender Ali Mihr:
Orada hiç yaşanmamış gibiydi. Medyen kavmi de, Semud kavminin (Allah´ın rahmetinden) uzak olduğu gibi (Allah´ın rahmetinden) uzaklaştırılmadı mı?
Celal Yıldırım:
11:94
Tefhim ul Kuran:
Sanki orada hiç refah içinde yaşamamışlar gibi, haberiniz olsun
Fransızca:
comme s'ils n'y avaient jamais prospéré. Que les Madyan s'éloignent comme les Tamud se sont éloignés .
İspanyolca:
como si no hubieran habitado en ellas. ¡Sí! Atrás los madianitas! como también se había dicho a los tamudeos.
İtalyanca:
come se mai le avessero abitate. Periscano i Madianiti, come perirono i Thamûd!
Almanca:
als ob sie sich dort nicht aufhielten. Ja! Nieder mit Madyan, wie es nieder mit Thamud war.
Çince:
彷佛他们没有在里面住过一样。真的,愿麦德彦人遭受毁灭,犹如赛莫德人遭受毁灭一样!
Hollandaca:
Als hadden zij nimmer op aarde gewoond. Werd Madian niet van de aarde verdreven, terwijl Thamoed daarvan verwijderd werd?
Rusça:
словно они никогда не жили там. Да сгинут мадьяниты, как сгинули самудяне!
Somalice:
sidii iyagoon ku nagaanin fogaansho (halaag) baa u sugnaaday Madyan siday u fogaatay Thamuud (u halaagsantay).
Swahilice:
Kama kwamba hawakuwamo humo. Zingatia walivyo angamia watu wa Madyana, kama walivyo angamia watu wa Thamud!
Uygurca:
گويا ئۇلار ئۆيلىرىدە تۇرمىغاندەك (يەنى ياشىمىغاندەك) بولۇپ قالدى. مەديەن ئاھالىسى خۇددى سەمۇد قەۋمى ھالاك بولغاندەك ھالاك بولسۇن!
Japonca:
かれらは,まるでそこに住んでいなかったかのようであった。丁度サムードが滅びたようにマドヤンは滅びた。
Arapça (Ürdün):
«كأن» مخففة: أي كأنهم «لم يغنوا» يقيموا «فيها ألا بُعدا لمدين كما بعدت ثمود».
Hintçe:
(और वह ऐसे मर मिटे) कि गोया उन बस्तियों में कभी बसे ही न थे सुन रखो कि जिस तरह समूद (ख़ुदा की बारगाह से) धुत्कारे गए उसी तरह अहले मदियन की भी धुत्कारी हुई
Tayca:
ประหนึ่งว่าพวกเขามิได้เคยอยู่ในนั้นมาก่อน พึงทราบเถิด! จงห่างไกลจากความเมตตาเถิดสำหรับมัดยัน เช่นเดียวกับที่ษะมูดได้ห่างไกลมาแล้ว
İbranice:
(והושמדו) כמו שמעולם לא חיו בבתיהם. האבדון לאנשי עם מדין כפי שאבדו בני העם ת'מוד
Hırvatça:
kao da na njoj nikad nisu ni postojali. Daleko bio Medjen, kao i Semud!
Rumence:
de parcă nu le-ar fi locuit niciodată Atunci să nu li se spună: “Înapoi cu medianiţii?” Aşa au fost îndepărtaţi şi tamudiţii.
Transliteration:
Kaan lam yaghnaw feeha ala buAAdan limadyana kama baAAidat thamoodu
Türkçe:
Sanki hiç yurt tutmamışlardı orada. Bakıp görün ki, Medyen de tıpkı Semûd gibi, dönüşü olmayan bir gidişle gitti.
Sahih International:
As if they had never prospered therein. Then, away with Madyan as Thamud was taken away.
İngilizce:
As if they had never dwelt and flourished there! Ah! Behold! How the Madyan were removed (from sight) as were removed the Thamud!
Azerbaycanca:
Sanki onlar heç yaşamamışdılar. Bilin ki, Mədyən tayfası da Səmud qövmü kimi (Allahın rəhmətindən) uzaq (kənar) oldu!
Süleyman Ateş:
Sanki orada hiç şenlik kurmamışlardı! İyi bilin ki, Semud (kavmi) nasıl uzaklaşıp gittiyse Medyen halkı da öyle uzaklaşıp gitti.
Diyanet Vakfı:
Sanki orada hiç barınmamışlardı. Biliniz ki, Semud kavmi (Allah'ın rahmetinden) uzak olduğu gibi Medyen kavmi de uzak oldu.
Erhan Aktaş:
Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Tıpkı Semûd gibi, Medyen de yok olup gitti.
Kral Fahd:
Sanki orada hiç barınmamışlardı. Biliniz ki, Semûd kavmi (Allah'ın rahmetinden) uzak olduğu gibi Medyen kavmi de uzak oldu.
Hasan Basri Çantay:
Sanki onlar zâten orada oturmamışlardı. Haberiniz olsun ki Semud (kavmi) rahmet-i ilâhiyyeden nasıl uzaklaşdıysa Medyen (kavmi) ne de öylece bir uzaklık (verildi).
Muhammed Esed:
sanki daha önce hiç orada yaşamamışlar gibi. İşte böyle silinip gitti Medyen (halkı), tıpkı Semud (halkının) silinip gittiği gibi.
Gültekin Onan:
Sanki orada hiç refah içinde yaşamamışlar gibi. Haberiniz olsun
Ali Fikri Yavuz:
Sanki orada hiç şenlik kurmamışlaradı. Bakın, Semûd kavmi nasıl helâk olduysa, Medyen halkı da öylece helâk olmuştur.
Portekizce:
Como se jamais neles houvessem vivido. Da mesma maneira que foi extirpado o povo de Madian, também foi extirpadoo povo de Samud!
İsveççe:
"[Nu] är det ute med [folket i] Madyan - det gick för dem som det gick för Thamud!"
Farsça:
گویی در آنجا اقامت نداشتند. آگاه باشید! مَدین [از رحمت خدا] دور باد، همان گونه که ثمود دور شد.
Kürtçe:
(وایان لێھات) وەک ھەر تێیدا نەبووبن بێداربن دووری و تیاچوون بۆ خەڵکی مەدیەن وەک چۆن گەلی سەمود تیاچوون و دوور بوون لەڕەحمی خوا
Özbekçe:
Худди у ерда яшамаганлардек. Огоҳ бўлингким, худди Самуд йўқолгандек, Мадян ҳам йўқолди. (Мадян аҳлини ҳалок этиш учун тайин қилинган вақт келиб, амримиз етганида, одатдагидек, Пайғамбаримиз Шуайб ва у билан бирга бўлган мўминларга нажот бердик. Зулмкор бўлган кофирларни эса, биз томондан келган бир қичқириқ тутди ва ҳаммалари турган жойларида тўкилиб қолдилар. Худди ер юзида яшамагандек адо бўлдилар. Шуайбнинг (а. с.) қавми Мадян аҳли ҳам, Солиҳнинг (а. с.) қавми Самуд каби, йўқолди, узоқ бўлди.)
Malayca:
(Mereka punah-ranah) seolah-olah mereka tidak pernah tinggal di situ. Ketahuilah! kebinasaanlah akhirnya bagi penduduk Madyan, sebagaimana binasanya kaum Thamud.
Arnavutça:
thuajse, nuk kanë ekzistuar kurrë në të. Le të jetë larg (nga mëshira e Zotit) Medjeni, ashtu siç ka qenë larg edhe Themudi!
Bulgarca:
сякаш не бяха пребивавали там. Да, гибел за мадянитите, както погинаха и самудяните!
Sırpça:
као да на њој никад нису ни постојали. Далеко био Меден, као и Семуд!
Çekçe:
jako by v nich nikdy nebyli žili. Ó ano, pryč s Madjanovci, tak jako bylo řečeno: pryč s Thamúdovci!
Urduca:
گویا وہ کبھی وہاں رہے بسے ہی نہ تھے سنو! مدین والے بھی دور پھینک دیے گئے جس طرح ثمود پھینکے گئے تھے
Tacikçe:
чунон ки гӯё ҳаргиз дар он диёр набудаанд. Огоҳ бош, лаънат бар мардуми Мадян бод, ҳамчунон ки лаънат бар қавми Самуд!
Tatarca:
Гүя алар йортларында һич тормадылар. Сәмуд кауменә Аллаһуның рәхмәтеннән ераклык булган кеби, Мәдйән халкына да Аллаһуның рәхмәтеннән ераклык булгучыдыр.
Endonezyaca:
Seolah-olah mereka belum pernah berdiam di tempat itu. Ingatlah, kebinasaanlah bagi penduduk Mad-yan sebagaimana kaum Tsamud telah binasa.
Amharca:
በእርሷ ውስጥ እንዳልነበሩ ሆኑ፡፡ ንቁ! ሰሙድ (ከአላህ እዝነት) እንደ ራቀች መድየንም ትራቅ፡፡
Tamilce:
அவற்றில் அவர்கள் வசிக்காததைப் போல் ஆகிவிட்டனர். ‘ஸமூத்’ அழிந்தது போன்று ‘மத்யன்’ (வாசிகளு)க்கும் அழிவுதான் என்பதை அறிந்து கொள்ளுங்கள்.
Korece:
그들이 그곳에서 오래 거주 하지 아니했던 것 같이 마드얀의 백성을 멸하니 이는 사무드 백성 을 멸한 것과 같더라
Vietnamca:
Như thể chúng chưa bao giờ được thịnh vượng ở đó. Há chẳng phải người dân Madyan đáng bị tống khứ đi xa (khỏi lòng thương xót của Allah) giống như người dân Thamud đã bị tống khứ đi xa (khỏi lòng thương xót của Ngài)?
Ayet Linkleri: