Arapça:
مُّسَوَّمَةً عِندَ رَبِّكَ ۖ وَمَا هِيَ مِنَ الظَّالِمِينَ بِبَعِيدٍ
Çeviriyazı:
müsevvemeten `inde rabbik. vemâ hiye mine-żżâlimîne bibe`îd.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Bu taşlar Rabbinin katında damgalanmışlardı. Bunlar zalimlerden uzak şeyler değildir.
Diyanet İşleri:
Buyruğumuz gelince oraların altını üstüne getirdik; üzerine Rabbinin katından, işaretli olarak yığın yığın sert taş yağdırdık. Bunlar zalimlerden hiçbir zaman uzak olmayacaktır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Sanki damgalanmıştı Rabbinin indinde de azap için hazırlanmıştı o taşlar ve onlar, şimdi de zalimlerden uzak değil.
Şaban Piriş:
Rabbinin katından, işaretlenerek (yağdırılmıştır) Bu (azab) şimdi de zalimlerden (Mekkelilerden) uzak değildir.
Edip Yüksel:
Zalimleri bulsun diye Rabbin tarafından belirlenmiş (taşlar)..
Ali Bulaç:
Rabbinin Katında 'belli bir biçime sokulmuş, damgalanmış' olarak. Bunlar zalimlerden uzak değildir.
Suat Yıldırım:
Azap emrimiz gelince o ülkenin üstünü altına çevirdik ve üzerlerine pişirilmiş balçıktan yapılıp istif edilmiş ve Rabbinin nezdinde damgalanmış taşlar yağdırdık.Evet bu taşlar şimdiki zalimlerden de uzak değildir. [51,33]
Ömer Nasuhi Bilmen:
(O taşlar) Rabbin indinde nişanlanmış idi, ve o, zalimlerden uzak değildir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Rabbin katında damgalanmış taşlar. Zalimlerden çok uzak değildir bu.
Bekir Sadak:
«Ey Milletim! Rabbimden benim bir belgem oldugu ve bana guzel bir rizik da verdigi halde, O´na karsi gelebilir miyim? Soylesenize! Size yasak ettigim seylerde, aykiri hareket etmek istemem
İbni Kesir:
Ki bu taşlar, Rabbının katında işaretlenmiştir. Bunlar zalimlerden hiç bir zaman uzak olmayacaktır.
Adem Uğur:
(O taşlar:) Rabbin katında işaretlenerek (yağdırılmıştır). Onlar zalimlerden uzak değildir.
İskender Ali Mihr:
Rabbinin katında damgalanmıştır (işaretlenmiştir). Ve o, zalimlerden uzak değildir.
Celal Yıldırım:
11:82
Tefhim ul Kuran:
Rabbinin katında ´belli bir biçime sokulmuş, damgalanmış´ olarak. Bunlar zalimlerden uzak değildir.
Fransızca:
portant une marque connue de ton Seigneur. Et elles (ces pierres) ne sont pas loin des injustes .
İspanyolca:
marcadas junto a tu Señor. Y no está lejos de los impíos.
İtalyanca:
contrassegnate dal tuo Signore. Ed esse non son mai lontane dagli iniqui!
Almanca:
die bei deinem HERRN (für Peinigung) gekennzeichnet sind. Und diese sind nicht fern von den Unrecht-Begehenden.
Çince:
那些陶石是在你的主那里打上标记的,它并非远离不义者的。
Hollandaca:
En zij waren door uwen Heer gemerkt; en zij zijn niet ver verwijderd van hen die onrechtvaardig handelen.
Rusça:
помеченные у твоего Господа. Воистину, они недалеки от беззаконников.
Somalice:
lagu calaameeyey Eebahaa agtiisa wax daalimiinta ka fogna ma aha.
Swahilice:
Zilizo tiwa alama kwa Mola wako Mlezi. Na haya hayako mbali na wenye kudhulumu wengineo.
Uygurca:
ئۇ ساپال تاشلارغا پەرۋەردىگارىڭنىڭ دەرگاھىدا بەلگە سېلىنغان ئىدى، ئۇ يۇرتلار زالىملار (يەنى قۇرەيش كاپىرلىرى) دىن يىراق ئەمەس
Japonca:
(その石には)アッラーの御許で,(懲罰の)記号が付けられていた。それらは,不義を行う者の上にも降りかかるのである。
Arapça (Ürdün):
«مُسوَّمة» معلمة عليها اسم من يرمى بها «عند ربك» ظرف لها «وما هي» الحجارة أو بلادهم «من الظالمين» أي أهل مكة «ببعيد».
Hintçe:
जिन पर तुम्हारे परवरदिगार की तरफ से निशान बनाए हुए थे और वह बस्ती (उन) ज़ालिमों (कुफ्फ़ारे मक्का) से कुछ दूर नहीं
Tayca:
ถูกตราเครื่องหมายไว้ ณ ที่พระเจ้าของท่าน และมัน ไม่ไกลไปจากบรรดาผู้อธรรม
İbranice:
אשר מסומנות לפי (הוראות) ריבונך. אכן, עונשם של המקפחים לא היה רחוק !)מהם
Hırvatça:
obilježeno od Gospodara tvoga, a ono od zulumćara nije daleko.
Rumence:
pecetluiţi de Domnul tău. Un asemenea lucru nu este departe de cei nedrepţi!
Transliteration:
Musawwamatan AAinda rabbika wama hiya mina alththalimeena bibaAAeedin
Türkçe:
Rabbin katında damgalanmış taşlar. Zalimlerden çok uzak değildir bu.
Sahih International:
Marked from your Lord. And Allah 's punishment is not from the wrongdoers [very] far.
İngilizce:
Marked as from thy Lord: Nor are they ever far from those who do wrong!
Azerbaycanca:
Onlara Rəbbinin dərgahında əlamət qoyulmuş (hər daş kimə dəyəcəkdisə, üstünə adı yazılmışdı). (Ya Rəsulum!) O (daşlar sənin ümmətin içərisində olan) zalımlardan də uzaq deyildir! (Əgər şirkdən və küfrdən tövbə edib əl çəkməsələr, onların da başına yağar).
Süleyman Ateş:
Rabbinin katında işaretlenmiş (taşlar). O, zalimlerden uzak değildir.
Diyanet Vakfı:
(O taşlar:) Rabbin katında işaretlenerek (yağdırılmıştır). Onlar zalimlerden uzak değildir.
Erhan Aktaş:
Bu taşlar, Rabb’inin katında işaretlenmiştir.(1) Bunlar, zâlimlerden uzak değildir.
Kral Fahd:
(O taşlar:) Rabbin katında işaretlenerek (yağdırılmıştır). Onlar zalimlerden uzak değildir.
Hasan Basri Çantay:
11:82
Muhammed Esed:
O taşlar ki, (günaha gömülüp gitmiş böyle toplumları tepelemek için) Rabbinin katında hazırlanmış, işaretlenmiştir. O taşlar ki, zalimlerin başından hiç eksik olmaz!
Gültekin Onan:
Rabbinin katında ´belli bir biçime sokulmuş, damgalanmış´ olarak. Bunlar zalimlerden uzak değildir.
Ali Fikri Yavuz:
Ki onlar, Rabbinin katında (hükmünde) azab için damgalanmışlardı. Bu taşlar, senin ümmetinin zalimlerinden de uzak değildir. (Onların da başına yağar.)
Portekizce:
Estigmatizadas por teu Senhor; e isso não está distante dos iníquos.
İsveççe:
[alla] märkta med din Herres tecken. - Dessa [hårda slag] ligger aldrig långt borta från dem som begår sådana ogärningar!
Farsça:
[سنگ هایی] که نزد پروردگارت نشانه دار بود و آن سنگ ها از ستمکاران دور نیست.
Kürtçe:
ھەموو ئەو (ووردە زیخانە) دیاری کرابوون لای پەروەردگارتەوە, وە ئەو (سزایە) دوور نیە لەستەمکارانەوە
Özbekçe:
Уларга Роббинг ҳузурида белги қўйилган эди ва улар золимлардан узоқ эмасдир. (Лут қавми истиқомат қилган диёрлар беш шаҳар-қишлоқдан иборат бўлган, уларнинг каттаси Садум деб номланган. Аллоҳ таоло уларнинг барчасини остин-устин қилиб ташлаганидан сўнг, устидан лойи қотиб қолган тош ёғдирган.)
Malayca:
Batu-batu itu ditandakan di sisi Tuhanmu (untuk membinasakan mereka), dan Ia pula tidaklah jauh dari orang-orang yang zalim itu.
Arnavutça:
e shënuar (për dënim) nga Zoti yt. Dhe ai (dënimi), nuk është larg nga zullumqarët.
Bulgarca:
белязани при твоя Господ. Те не са далеч от угнетителите.
Sırpça:
обележено од твога Господара, а оно од неправедника није далеко.
Çekçe:
u Pána tvého označené - a není to vzdáleno od nespravedlivých.
Urduca:
جن میں سے ہر پتھر تیرے رب کے ہاں نشان زدہ تھا اور ظالموں سے یہ سزا کچھ دور نہیں ہے
Tacikçe:
ки бар онҳо нишони Парвардигорат буд ва чунин азобе аз ситамкорон дур нест.
Tatarca:
Раббың хозурында ґәзаб ташы дип галәмәтләнмештер. Ул ташлар башка залимнәргә дә ерак түгел.
Endonezyaca:
Yang diberi tanda oleh Tuhanmu, dan siksaan itu tiadalah jauh dari orang-orang yang zalim.
Amharca:
ከጌታህ ዘንድ ምልክት የተደረገባት ስትሆን (አዘነብናት)፡፡ እርሷም ከበደለኞቹ ሩቅ አይደለችም፡፡
Tamilce:
(அந்த கற்கள்) உம் இறைவனிடம் அடையாளமிடப்பட்டவையாகும். (நாம் இறக்கிய) அ(ந்த தண்டனையான)து அக்கிரமக்காரர்களிலிருந்து தூரமாக இல்லை.
Korece:
그것은 그대 주님으로부터 벌의 상징이라 그러므로 그들은 죄인으로부터 벗어나지 못함이라
Vietnamca:
(Mỗi viên đá) được Thượng Đế của Ngươi đánh dấu. Và sự trừng phạt không hề xa xôi đối với những kẻ làm điều sai quấy.
Ayet Linkleri: