Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

11

Sûredeki Ayet No: 

23

Ayet No: 

1496

Sayfa No: 

224

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَأَخْبَتُوا إِلَىٰ رَبِّهِمْ أُولَٰئِكَ أَصْحَابُ الْجَنَّةِ ۖ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ

Çeviriyazı: 

inne-lleẕîne âmenû ve`amilu-ṣṣâliḥâti veaḫbetû ilâ rabbihim ülâike aṣḥâbü-lcenneh. hüm fîhâ ḫâlidûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Fakat iman edip salih amel işleyenler ve Rablerine karşı edepli olanlar, güvenen ve itaat edenler var ya, işte bunlar da cennet ehlidirler. Onlar orada ebedi kalırlar.

Diyanet İşleri: 

Doğrusu inanan ve yararlı iş yapanlar ve Rablerine boyun eğenler, işte onlar cennetliklerdir; orada temellidirler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

İnanıp iyi işlerde bulunanlara ve Rablerine yalvarıp yakaranlara gelince: Onlardır cennet ehli ve onlar, orada ebedi kalırlar.

Şaban Piriş: 

İman edip, salih amel işleyenler ve Rab’lerine boyun eğenler, onlar cennet halkıdırlar. Onlar orada ebedi kalacaklardır.

Edip Yüksel: 

İnanıp erdemli davrananlar ve Rab'lerine gönülden boyun eğenler ise cennet halkıdır. Onlar orada ebedi kalıcıdır.

Ali Bulaç: 

İman edip salih amellerde bulunanlar ve 'Rablerine kalpleri tatmin bulmuş olarak bağlananlar', işte bunlar da cennetin halkıdırlar. Onda süresiz kalacaklardır.

Suat Yıldırım: 

Fakat iman edip makbul ve güzel işler yapanlar ve mevlâlarına gönülden bağlanıp itaat edenler ise cennetliktir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

İmân edenler, ve sâlih amellerde bulunanlar ve Rablerine kemal-i itaat ve huşû ile mutmain olanlar (yok mu) işte şüphesiz ki onlar cennet sahibidirler, onlar orada ebedîyyen kalıcılardır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

İman edip hayra ve barışa yönelik işler yaparak Rablerine içten bir bağlılıkla boyun eğenlere gelince, onlar cennet halkıdırlar. Sürekli kalacaklardır orada.

Bekir Sadak: 

Nuh: «Ey milletim! Rabbimin katindan bir delilim bulunsa ve bana yine katindan bir rahmet vermis de bunlar sizden gizlenmis olsa, soyleyin bana, hoslanmadiginiz halde zorla sizi bunlara mecbur mu ederiz?» dedi.

İbni Kesir: 

Doğrusu inanan, salih ameller işleyen ve Rabblarına boyun eğenler

Adem Uğur: 

İnanıp da güzel işler yapan ve Rablerine gönülden boyun eğenlere gelince, işte onlar cennet ehlidir. Onlar orada ebedî kalırlar.

İskender Ali Mihr: 

Muhakkak ki

Celal Yıldırım: 

Onlar ki, imân edip iyi-yararlı amellerde bulundular ve Rablarına gönülden bağlanıp kalb yatışkanlığıyla O´na yönelip eğildiler, işte onlar Cennet yaranıdırlar ve orada ebedî kalıcılardır.

Tefhim ul Kuran: 

İman edip salih amellerde bulunanlar ve ´Rablerine kalbleri tatmin bulmuş olarak bağlananlar´, işte bunlar da cennetin halkıdırlar. Onda temelli olarak kalacaklardır.

Fransızca: 

Certes ceux qui croient, font de bonnes oeuvres et s'humilient devant leur Seigneur, voilà les gens du Paradis où ils demeureront éternellement.

İspanyolca: 

Pero quienes crean, obren bien y se muestren humildes para con su Señor, ésos morarán en el Jardín eternamente.

İtalyanca: 

In verità, quelli che credono, compiono il bene e si umiliano di fronte al loro Signore, saranno i compagni del Giardino e vi rimarranno in perpetuo.

Almanca: 

Gewiß, diejenigen, die den Iman verinnerlicht, gottgefällig Gutes getan und sich ihrem HERRN gefügt haben, diese sind die Weggenossen der Dschanna. Darin werden sie ewig bleiben.

Çince: 

信道而且行善,并对真主表示谦逊的人,他们确是乐园的居民,将永居其中。

Hollandaca: 

Maar zij die gelooven en goede daden verrichten, en zich voor hunnen Heer verootmoedigen, zullen het paradijs bewonen; eeuwig zullen zij daarin verblijven.

Rusça: 

Воистину, те, которые уверовали, вершили добрые деяния и были смиренны пред своим Господом, будут обитателями Рая и пребудут там вечно.

Somalice: 

kuwa rumeeyey Xaqa oo camal fiican falay oo u noqday Eebahood kuwaasu waa Jannada Ehelkeeda wayn, ku dhex waari.

Swahilice: 

Hakika wale walio amini, na wakatenda mema, na wakanyenyekea kwa Mola wao Mlezi, hao ndio watu wa Peponi, na humo watadumu.

Uygurca: 

شۈبھىسىزكى، ئىمان ئېيتقانلار ۋە ياخشى ئەمەللەرنى قىلغانلار، پەرۋەردىگارىنىڭ ھۇزۇرىدا ئاجىزلىق بىلدۈرگەنلەر - ئەنە شۇلار ئەھلى جەننەتتۇر، ئۇلار جەننەتتە مەڭگۈ قالغۇچىلاردۇر

Japonca: 

本当に信仰して善行に励み,また主の御前で謙虚な者,これらの者は楽園の住人で,永遠にそこに住むであろう。

Arapça (Ürdün): 

«إن الذين آمنوا وعملوا الصالحات وأخبتوا» سكنوا واطمأنوا أو أنابوا «إلى ربهم أولئك أصحاب الجنة هم فيها خالدون».

Hintçe: 

बेशक जिन लोगों ने ईमान क़ुबूल किया और अच्छे अच्छे काम किए और अपने परवरदिगार के सामने आजज़ी से झुके यही लोग जन्नती हैं कि ये बेहश्त में हमेशा रहेगें

Tayca: 

แท้จริงบรรดาผู้ศรัทธาและผู้ปฏิบัติความดีและสำรวมตนต่อพระเจ้าของพวกเขา ชนเหล่านั้นคือชาวสวรรค์ ซึ่งพวกเขาจะอยู่ในนั้นตลอดกาล

İbranice: 

אלה אשר האמינו והעושים את הטובות והנכנעים בפני ריבונם, אלה הם שוכני גן העדן, ולנצח יהיו בו

Hırvatça: 

Zaista, oni koji vjeruju i dobra djela čine i koji su Gospodaru svome ponizni - to su stanovnici Dženneta, u njemu će vječno boraviti.

Rumence: 

Cei care cred, săvârşesc fapte bune şi se smeresc înaintea Domnului lor, aceştia vor fi soţii Raiului, unde vor veşnici.

Transliteration: 

Inna allatheena amanoo waAAamiloo alsalihati waakhbatoo ila rabbihim olaika ashabu aljannati hum feeha khalidoona

Türkçe: 

İman edip hayra ve barışa yönelik işler yaparak Rablerine içten bir bağlılıkla boyun eğenlere gelince, onlar cennet halkıdırlar. Sürekli kalacaklardır orada.

Sahih International: 

Indeed, they who have believed and done righteous deeds and humbled themselves to their Lord - those are the companions of Paradise; they will abide eternally therein.

İngilizce: 

But those who believe and work righteousness, and humble themselves before their Lord,- They will be companions of the gardens, to dwell therein for aye!

Azerbaycanca: 

İman gətirib yaxşı işlər görənlər və ümidlərini Rəbbinə bağlayanlar isə cənnətlikdirlər. Onlar orada əbədi qalacaqlar!

Süleyman Ateş: 

İnanıp iyi işler yapan ve Rablerine gönülden boyun eğenlere gelince; işte onlar da cennet halkıdır, onlar orada ebedi kalacaklardır.

Diyanet Vakfı: 

İnanıp da güzel işler yapan ve Rablerine gönülden boyun eğenlere gelince, işte onlar cennet ehlidir. Onlar orada ebedi kalırlar.

Erhan Aktaş: 

Îmân edip, sâlihâtı(1) yapanlar, Rabb’lerine içtenlikle bağlı olanlar; Cennet ehlidirler. Onlar, orada sürekli kalacaklardır.

Kral Fahd: 

İnanıp da salih ameller işleyenler ve Rablerine gönülden boyun eğenlere gelince, işte onlar cennet ehlidir. Onlar orada ebedî kalırlar.

Hasan Basri Çantay: 

Îman edib de güzel işler yapanlar (a) ve huşu ve tevaazu´la Rablerine bağlananlar (a gelince) onlar cennetin yaranıdırlar. Onun içinde ebedî kalıcıdırlar onlar.

Muhammed Esed: 

(Buna karşılık,) gerçek imana erişen, dürüst ve erdemli davranışlar ortaya koyan ve Rablerine alçak gönüllülükle boyun eğen kimseler; cennetlik olanlar, orada yerleşip sonsuza kadar yaşayacak olanlar işte böyleleridir.

Gültekin Onan: 

İnanıp salih amellerde bulunanlar ve ´rablerine kalbleri tatmin bulmuş olarak bağlananlar´, işte bunlar da cennetin halkıdırlar. Onda süresiz kalacaklardır.

Ali Fikri Yavuz: 

Fakat iman edip sâlih amellerde bulunanlar ve huşû ile Rablerine itaat edenler (var ya), işte bunlar cennetliktirler, orada onlar ebedî kalıcıdırlar.

Portekizce: 

Os fiéis que praticam o bem e se humilham ante seu Senhor serão os diletos do Paraíso, onde morarão eternamente.

İsveççe: 

De som tror och lever rättskaffens och tillber sin Herre i ödmjukhet har paradiset till arvedel och där skall de förbli till evig tid.

Farsça: 

قطعاً کسانی که ایمان آوردند و کارهای شایسته انجام دادند و به پروردگارشان آرامش و اطمینان یافتند، اهل بهشت اند و در آن جاودانه اند.

Kürtçe: 

بەڕاستی ئەوانەی بڕوایان ھێناوە و کردەوە چاکەکانیان بەجێھێناوە و گەردن کەچ و دڵ ئارام بوون بۆ (فەرمانەکانی) پەروەردگاریان ئەوانە ھاوەڵانی بەھەشتن تێیدا دەمێننەوە بەھەمیشەیی

Özbekçe: 

Албатта, иймон келтирганлар, яхши амаллар қилганлар ва Роббиларига ишонч ила бўйинсунганлар, ана ўшалар жаннат эгаларидир. Улар унда абадий қолурлар.

Malayca: 

Sesungguhnya orang-orang yang beriman dan mengerjakan amal yang soleh, serta tunduk taat menunaikan ibadat kepada Tuhan mereka dengan khusyuk, mereka itulah ahli Syurga, mereka kekal di dalamnya.

Arnavutça: 

Me të vërtetë, ata që besojnë dhe punojnë vepra të mira dhe përulen te Zoti i tyre, këta janë banorë të xhennetit, në të cilin do të qëndojnë përherë.

Bulgarca: 

Но които вярват и вършат праведни дела, и се смиряват пред своя Господ, тези са обитателите на Рая - там ще пребивават вечно.

Sırpça: 

Заиста, они који верују и раде добра дела и који су пред својим Господаром скрушени - то су становници Раја, у њему ће вечно да бораве.

Çekçe: 

Však ti, kdož uvěřili, zbožné skutky konali a pokorní před Pánem svým byli, ti věru se stanou ráje obyvateli a budou v něm nesmrtelní.

Urduca: 

رہے وہ لوگ جو ایمان لائے اور جنہوں نے نیک عمل کیے اور اپنے رب ہی کے ہو کر رہے، تو یقیناً وہ جنتی لوگ ہیں اور جنت میں وہ ہمیشہ رہیں گے

Tacikçe: 

Касоне, ки имон оварданд ва корҳои шоиста кардаанд ва дар баробари Парвардигорашон сар хам намудаанд, аҳли биҳиштанд ва дар он ҷовидонанд.

Tatarca: 

Иман китереп яхшы эшләрне кылган һәм Раббыларының боерыкларын үтәүдә түбәнчелек булган кешеләр җәннәт әһелләредер, алар анда мәңге калырлар.

Endonezyaca: 

Sesungguhnya orang-orang yang beriman dan mengerjakan amal-amal saleh dan merendahkan diri kepada Tuhan mereka, mereka itu adalah penghuni-penghuni surga; mereka kekal di dalamnya.

Amharca: 

እነዚያ ያመኑትና በጎ ሥራዎችን የሠሩት ወደ ጌታቸውም የተዋረዱት እነዚያ የገነት ሰዎች ናቸው፡፡ እነሱ በውስጧ ዘላለም ዘውታሪዎች ናቸው፡፡

Tamilce: 

நிச்சயமாக எவர்கள் நம்பிக்கைகொண்டு, நற்செயல்களைச் செய்து, தங்கள் இறைவனின் பக்கம் மிக்க பயத்துடனும் பணிவுடனும் திரும்பினார்களோ அவர்கள்தான் சொர்க்கவாசிகள், அவர்கள் அதில் நிரந்தரமாக தங்கி இருப்பார்கள்.

Korece: 

믿음을 갖고 선을 행하며 주님께 겸허한 자들은 천국이 그 들의 것이거늘 그들은 그곳에서 영생하리라

Vietnamca: 

Quả thật, những người có đức tin, hành thiện, và hạ mình khiêm tốn trước Thượng Đế của họ sẽ là những người bạn của Thiên Đàng, họ sẽ sống trong đó mãi mãi.

Ayet Linkleri: 

Rubu tag: 

Hizb tag: