Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

11

Sûredeki Ayet No: 

16

Ayet No: 

1489

Sayfa No: 

223

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

أُولَٰئِكَ الَّذِينَ لَيْسَ لَهُمْ فِي الْآخِرَةِ إِلَّا النَّارُ ۖ وَحَبِطَ مَا صَنَعُوا فِيهَا وَبَاطِلٌ مَّا كَانُوا يَعْمَلُونَ

Çeviriyazı: 

ülâike-lleẕîne leyse lehüm fi-l'âḫirati ille-nnâr. veḥabiṭa mâ ṣane`û fîhâ vebâṭilüm mâ kânû ya`melûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Fakat onlar öyle kimselerdir ki, ahirette kendilerine ateşten başka bir şey yoktur. İşledikleri şeyler orada boşuna gitmiştir. Zaten bütün yaptıkları da batıldır.

Diyanet İşleri: 

İşte ahirette onlara ateşten başka bir şey yoktur. İşledikleri şeyler orada boşa gitmiştir. Zaten yapmakta oldukları da batıldır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Öyle kişilerdir onlar ki ahirette onlara ancak ateş var, dünyada işledikleri işlerse boşa gitmiştir, zaten de bütün işledikleri boştur.

Şaban Piriş: 

Bunlar için ahirette ateşten başka bir şey yoktur. Orada yaptıkları (ameller) boşa gitmiştir ve işledikleri zaten batıldır.

Edip Yüksel: 

Bunlar için ahirette, yalnız ateş vardır. Yaptıklarının hepsi orada boş çıkmıştır. Bütün yaptıkları geçersizdir.

Ali Bulaç: 

İşte bunların, ahirette kendileri için ateşten başkası yoktur. Onların onda (dünyada) bütün işledikleri boşa çıkmıştır ve yapmakta oldukları şeyler de geçersiz olmuştur.

Suat Yıldırım: 

Fakat onlara âhirette ateşten başka bir şey yoktur.Onların dünyada yaptıkları bütün işler hatta iyilikler bile heder olmuştur, bütün yaptıkları boşa gitmiştir.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Onlar o kimselerdir ki, onlar için ateşten başkası yoktur. Ve işlemiş oldukları şeyler orada beyhude bulunmuştur ve bütün işledikleri bâtıl olmuştur.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Öyleleridir ki bunlar, âhirette kendileri için ateşten başkası yoktur. Sanayi olarak ürettikleri, orada işe yaramaz olmuştur. Yapıp ettikleri de bâtıl hale gelmiştir.

Bekir Sadak: 

Iste bunlar kendilerine yazik edenlerdir. Uydurduklari putlar da onlardan uzaklasip kaybolmustur.

İbni Kesir: 

Onlar, öyle kimselerdir ki

Adem Uğur: 

İşte onlar, ahirette kendileri için ateşten başka hiçbir şeyleri olmayan kimselerdir

İskender Ali Mihr: 

İşte onlar, onlar için ahirette ateşten başka bir şey yoktur. Ve orada (dünyada) yaptıkları şeyler, heba oldu (boşa gitti). Ve yapmış oldukları şeyler bâtıldır (geçersizdir).

Celal Yıldırım: 

İşte bunlar, öyle kimselerdir ki, Âhiret´de kendilerine ateşten başkası yoktur. Dünya´da işledikleri boşa gitmiştir ve yaptıklarının hepsi de değersiz ve anlamsızdır.

Tefhim ul Kuran: 

İşte bunların, ahirette kendileri için ateşten başkası yoktur. Onların onda (dünyada) bütün işledikleri boşa çıkmıştır ve yapmakta oldukları şeyler de geçersiz olmuştur.

Fransızca: 

Ceux-là qui n'ont rien, dans l'au-delà, que le Feu. Ceux qu'ils auront fait ici-bas sera un échec, et sera vain ce qu'ils auront oeuvré.

İspanyolca: 

Ésos son los que no tendrán en la otra vida más que el Fuego. Sus obras no fructificarán y será vano lo que hayan hecho.

İtalyanca: 

Per loro, nell'altra vita non ci sarà altro che il Fuoco e saranno vanificate le loro azioni.

Almanca: 

Diese sind diejenigen, denen im Jenseits nur das Feuer bestimmt ist. Und zunichte wurde das, was sie darin (im Diesseits) bewerkstelligt haben, und nichtig ist das, was sie zu tun pflegten.

Çince: 

这等人在后世只得享受火狱的报酬,他们的事业将失效,他们的善行是徒然的。

Hollandaca: 

Zij zijn het, voor wie geene andere vergelding in het volgende leven is bestemd, behalve het hellevuur. Wat zij in dit leven hebben gedaan zal verloren gaan, en datgene wat zij hebben verricht, zal ijdel zijn.

Rusça: 

Они - те, которые в Последней жизни не получат ничего, кроме Огня. Тщетны их усилия в этом мире, и бесполезны их деяния.

Somalice: 

Kuwaasuna waa kuwaan kulahayn Aakhiro waxaan Naar ahayn, waxaana buray waxay ku sameeyeen dhexdeeda waxaana baadhila (wax kama jire ah) waxay falayeen.

Swahilice: 

Hao ndio ambao hawatakuwa na kitu Akhera ila Moto, na yataharibika waliyo yafanya, na yatapotea bure waliyo kuwa wakiyatenda.

Uygurca: 

بۇنداق كىشىلەرگە ئاخىرەتتە دوزاختىن باشقا نەرسە يوقتۇر، ئۇلارنىڭ قىلغان ئىشلىرى يوققا چىقىرىلىدۇ، قىلغان (ياخشى) ئەمەللىرى ھېسابقا ئېلىنمايدۇ

Japonca: 

これらの者は,米世の火獄の外に何もない者たちである。現世でかれらの成し遂げたことは実を結ばず,その行っていたことは,虚しいものになる。

Arapça (Ürdün): 

«أولئك الذين ليس لهم في الآخرة إلا النار وحبط» بطل «ما صنعوا» ـه «فيها» أي الآخرة فلا ثواب له «وباطل ما كانوا يعملون».

Hintçe: 

मगर (हाँ) ये वह लोग हैं जिनके लिए आख़िरत में (जहन्नुम की) आग के सिवा कुछ नहीं और जो कुछ दुनिया में उन लोगों ने किया धरा था सब अकारत (बर्बाद) हो गया और जो कुछ ये लोग करते थे सब मिटियामेट हो गया

Tayca: 

ชนเหล่านั้น พวกเขาจะไม่ได้รับการตอบแทนอันใดในโลกอาคิเราะฮ์ นอกจากไฟนรกและสิ่งที่พวกเขาได้ปฏิบัติไว้ในโลกดุนยาก็จะไร้ผลและสิ่งที่พวกเขาได้กระทำไว้ก็จะสูญเสียไป

İbranice: 

אלה הם אשר דבר לא יהיה להם בעולם הבא מלבד אש הגיהינום, וכל מה שעשו בעולם הזה ייפסל, ולא יהיה ערך למה שעשו

Hırvatça: 

To su oni koji će na ahiretu samo vatru imati; tamo će propasti sve ono što su na Zemlji činili i bit će uzaludno sve što su radili.

Rumence: 

Aceştia sunt cei care în Viaţa de Apoi vor avea doar Focul. Zadarnic este tot ce fac aici, deşart tot ce făptuiesc.

Transliteration: 

Olaika allatheena laysa lahum fee alakhirati illa alnnaru wahabita ma sanaAAoo feeha wabatilun ma kanoo yaAAmaloona

Türkçe: 

Öyleleridir ki bunlar, âhirette kendileri için ateşten başkası yoktur. Sanayi olarak ürettikleri, orada işe yaramaz olmuştur. Yapıp ettikleri de bâtıl hale gelmiştir.

Sahih International: 

Those are the ones for whom there is not in the Hereafter but the Fire. And lost is what they did therein, and worthless is what they used to do.

İngilizce: 

They are those for whom there is nothing in the Hereafter but the Fire: vain are the designs they frame therein, and of no effect and the deeds that they do!

Azerbaycanca: 

Belələrini axirətdə atəşdən (cəhənnəm odundan) başqa heç bir payı yoxdur. Onların dünyada gördükləri işlər puç olar və bütün əməlləri boşa çıxar!

Süleyman Ateş: 

Ama onlar öyle kimselerdir ki ahirette onlar için ateşten başka bir şey yoktur ve yaptıklarının hepsi orada boşa çıkmıştır, amelleri hep batıl olmuştur!

Diyanet Vakfı: 

İşte onlar, ahirette kendileri için ateşten başka hiçbir şeyleri olmayan kimselerdir; (dünyada) yaptıkları da boşa gitmiştir; yapmakta oldukları şeyler (zaten) batıldır.

Erhan Aktaş: 

İşte bu kimselere, âhirette ateşten başka bir şey yoktur. Burada yaptıkları şeyler boşa gitmiştir. Zaten yaptıkları bütün işleri geçersizdir.

Kral Fahd: 

İşte onlar, ahirette kendileri için ateşten başka hiçbir şeyleri olmayan kimselerdir; (dünyada) yaptıkları da boşa gitmiştir, yapmakta oldukları şeyler (zaten) bâtıldır.

Hasan Basri Çantay: 

Onlar öyle kimselerdir ki âhiretde kendilerine ateşden başkası yokdur. (Dünyâda) işledikleri şeyler (hattâ iyilikler) orada boşa gitmişdir. Zâten yapageldikleri hep boşdur (onların).

Muhammed Esed: 

İşte bunlar, ahirette paylarına ateşten başka bir şey düşmeyen kimselerdir. Çünkü onların bu (dünyada) yapıp ettikleri hep boşa gidecektir, yapıp ettikleri değersizdi zaten.

Gültekin Onan: 

İşte bunların ahirette kendileri için ateşten başkası yoktur. Onların onda (dünyada) bütün işledikleri boşa çıkmıştır ve yapmakta oldukları şeyler de geçersiz olmuştur.

Ali Fikri Yavuz: 

Bunlar, o kimselerdir ki, ahirette kendilerine ateşten başka bir şey yoktur. Yaptıkları ameller boşa gitmiştir. Zaten bütün yapmış oldukları şeyler boştur.

Portekizce: 

Serão aqueles que não obterão não vida futura senão o fogo infernal; e tudo quanto tiverem feito aqui tornar-se-á semefeito e será vão tudo quanto fizerem.

İsveççe: 

men de har ingenting annat att vänta i det kommande livet än Elden. Vad de åstadkom i denna [värld] har gått förlorat, och alla deras strävanden var förgäves.

Farsça: 

اینان کسانی هستند که در آخرت، سهمی جز آتش برای آنان نیست و آنچه [در دنیا از کار خیر] کرده اند، در آخرت تباه و بی اثر می شود، و آنچه همواره [ریاکارانه] انجام می دادند، باطل است.

Kürtçe: 

ئەوانە کەسانێکن بۆیان نیە لەڕۆژی دواییدا جگە لەئاگر وە ئەوەی کردیان تێیدا پوچ و بێ بەرھەم بووە وە ھەرچیان کرد بەردەوام بوو بەھیچ

Özbekçe: 

Ана ўшаларга охиратда дўзах оловидан бошқа ҳеч вақо йўқдир. Бу дунёда қилган ишлари ҳабата бўлди ва қилган амаллари ботил бўлди.

Malayca: 

Merekalah orang-orang yang tidak ada baginya pada hari akhirat kelak selain daripada azab neraka, dan pada hari itu gugurlah apa yang mereka lakukan di dunia, dan batalah apa yang mereka telah kerjakan.

Arnavutça: 

Këta janë ata, që në botën tjetër nuk do të kenë kurrgjë, përveç zjarrit. Do t’u shëmbet çdo gjë që kanë punuar në të (këtë botë) dhe do t’u humbet ajo që kanë punuar.

Bulgarca: 

Тези са, които в отвъдния живот ще имат само Огъня и ще се провали, каквото са сторили [на земята], и ще е напразно, каквото са вършили.

Sırpça: 

То су они који ће на будућем свету да добију само ватру; у њој ће да пропадне све оно што су чинили на Земљи и биће узалудно све што су радили.

Çekçe: 

To jsou ti, pro něž v životě budoucím je pouze oheň připraven; marné bude to, co zde vykonali, a nicotné bude to, co zde dělali.

Urduca: 

مگر آخرت میں ایسے لوگوں کے لیے آگ کے سوا کچھ نہیں ہے (وہاں معلوم ہو جائے گا کہ) جو کچھ انہوں نے دنیا میں بنایا وہ سب ملیامیٹ ہو گیا اور اب ان کا سارا کیا دھرا محض باطل ہے

Tacikçe: 

Инҳо касоне ҳастанд, ки дар охират ҷуз оташ насибе надоранд ва ҳар чӣ кардаанд, ночиз шавад ва ҳар чӣ ба ҷой оваранд, ботил аст!

Tatarca: 

Әмма ахирәттә аларга уттан башка җәза булмас вә дөнья эшләре һәлак булыр, вә бидеґәт гамәлләре батыл булыр.

Endonezyaca: 

Itulah orang-orang yang tidak memperoleh di akhirat, kecuali neraka dan lenyaplah di akhirat itu apa yang telah mereka usahakan di dunia dan sia-sialah apa yang telah mereka kerjakan.

Amharca: 

እነዚያ እነርሱ በመጨረሻይቱ ዓለም ለእነርሱ ከእሳት በቀር የሌላቸው ናቸው፡፡ የሠሩትም ሥራ በርሷ ውስጥ ተበላሸ፡፡ (በቅርቢቱ ዓለም) ይሠሩት የነበሩትም በጎ ሥራ ብልሹ ነው፡፡

Tamilce: 

அவர்கள் எத்தகையோர் என்றால் அவர்களுக்கு (நரக) நெருப்பைத் தவிர மறுமையில் (வேறொன்றும்) இல்லை. இன்னும், அவர்கள் இ(வ்வுலகத்)தில் செய்தவை அழிந்து விடும். இன்னும், அவர்கள் (இவ்வுலகில்) செய்து கொண்டிருந்தவை (அனைத்தும்) வீணானவையே.

Korece: 

내세에서 그들에게 주어지는것은 불지옥 외에 아무것도 없으 며 그들이 그 안에서 계획한 모든 것이 헛되고 그들이 행하던 모든 것이 무용함이 라

Vietnamca: 

Đó là những kẻ sẽ không có gì ở Đời Sau ngoại trừ Hỏa Ngục, và những gì chúng đã làm nơi (trần gian) đều sẽ tiêu tan và những việc thiện tốt mà chúng đã từng làm đều sẽ không có giá trị.

Ayet Linkleri: 

Rubu tag: 

Hizb tag: