Arapça:
وَلَقَدْ أَخَذْنَا آلَ فِرْعَوْنَ بِالسِّنِينَ وَنَقْصٍ مِّنَ الثَّمَرَاتِ لَعَلَّهُمْ يَذَّكَّرُونَ
Çeviriyazı:
veleḳad eḫaẕnâ âle fir`avne bissinîne venaḳṣim mine-ŝŝemerâti le`allehüm yeẕẕekkerûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Gerçekten biz, Firavun sülâlesini, senelerce kıtlık ve gelir noksanlığı içinde tutup kıvrandırdık ki, düşünüp ibret alsınlar.
Diyanet İşleri:
And olsun ki, Biz de Firavun ailesini, ders alsınlar diye, yıllarca kuraklığa ve ürün kıtlığına uğrattık.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Andolsun ki biz, düşünüp ibret alsınlar diye Firavun'u ve soyunu yıllarca kuraklığa ve kıtlığa uğrattık.
Şaban Piriş:
Firavun hanedanını belki düşünürler diye kuraklık ve yıllarca ürünlerini eksiltmekle cezalandırdık.
Edip Yüksel:
Firavun tarafını, öğüt alsınlar diye yıllarca kuraklık ve ürün kıtlığına mahkum ettik.
Ali Bulaç:
Andolsun, Biz de Firavun aile (çevre)sini belki öğüt alıp düşünürler diye yıllar yılı kuraklığa ve ürün kıtlığına uğrattık.
Suat Yıldırım:
Biz Firavun hanedanı düşünüp ibret alsınlar diye, senelerce onları kuraklık, kıtlık ve ürün azlığı ile cezalandırdık.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve andolsun ki, Fir´avun´un kavmini senelerce kaht ve galaya ve meyvelerin eksikliğine giriftar ettik, düşünüp de mütenessih olsunlar diye.
Yaşar Nuri Öztürk:
Yemin olsun ki biz, Firavun hanedanını yakalayıp ürün eksikliğiyle senelerce sıktık ki, düşünüp öğüt alabilsinler.
Bekir Sadak:
Azabi nasil olsa sonuna gelecekleri bir muddet icin uzerlerinden kaldirinca, hemen sozlerinden cayiyorlardi.
İbni Kesir:
Andolsun ki
Adem Uğur:
Andolsun ki, biz de Firavun´a uyanları ders alsınlar diye yıllarca kuraklık ve mahsül kıtlığı ile cezalandırdık.
İskender Ali Mihr:
Ve andolsun ki
Celal Yıldırım:
And olsun ki Fir´avn taraftarlarını, öğüt ve ibret alsınlar diye kıtlık yılları ve ürünlerinin noksanlığıyla tutup (sıkıntıya uğrattık).
Tefhim ul Kuran:
Andolsun, biz de Firavun aile (çevre) sini belki öğüt alıp düşünürler diye yıllar yılı kuraklığa ve ürün kıtlığına uğrattık.
Fransızca:
Nous avons éprouvé les gens de Pharaon par des années de disette et par une diminution des fruits afin qu'ils se rappellent.
İspanyolca:
Infligimos al pueblo de Faraón años y escasez de frutos. Quizás así, se dejaran amonestar.
İtalyanca:
Colpimmo la gente di Faraone con anni di miseria e scarsità di frutti, affinché riflettessero.
Almanca:
Und gewiß, bereits ließen WIR Dürre und Rückgang von 1 Erzeugnissen Pharaos Leute überkommen, damit sie sich entsinnen.
Çince:
我确已用荒年和歉收去惩治法老的臣民,以便他们觉悟。
Hollandaca:
En wij straften vroeger het volk van Pharao met onvruchtbaarheid en schaarschheid hunner vruchten, teneinde hen te waarschuwen.
Rusça:
Мы поразили род Фараона засушливыми годами и неурожаем плодов, дабы они помянули назидание.
Somalice:
Waxaan ku qabanay Fircoon Ehelkiisii Abaar iyo Nusqaan Midhaha inay wax Xusuustaan.
Swahilice:
Na hakika tuliwaadhibu watu wa Firauni kwa miyaka (ya ukame) na kwa upungufu wa mazao, ili wapate kukumbuka.
Uygurca:
اﷲ قا قەسەمكى، بىز ھەقىقەتەن پىرئەۋن ۋە ئۇنىڭ تەۋەلىرىنىڭ ئىبرەت ئېلىشلىرى ئۈچۈن، ئۇلارنى قەھەتچىلىك بىلەن، مېۋىلىرىنىڭ ھوسۇلىنى كېمەيتىۋېتىش بىلەن سىنىدۇق
Japonca:
われはフィルアウンの一族を,連年飢鐘と,収穫の減少で襲った。恐らくかれらは訓戒を受け入れるであろう。
Arapça (Ürdün):
«ولقد أخذنا آل فرعون بالسِّنين» بالقحط «ونقص من الثمرات لعلهم يذكرون» يتعظون فيؤمنون.
Hintçe:
और बेशक हमने फिरऔन के लोगों को बरसों से कहत और फलों की कम पैदावार (के अज़ाब) में गिरफ्तार किया ताकि वह इबरत हासिल करें
Tayca:
“และแน่นอนเราได้ลงโทษวงศ์วานของฟิรอาวน์ด้วยความแห้งแล้ง และขาดแคลนผลไม้ต่างๆ เพื่อว่าพวกเขาจะได้รำลึก”
İbranice:
וכבר עינינו את משפחת פרעה בשנות בצורת ומחסור ביבול, למען יירתעו
Hırvatça:
I Mi smo kaznili faraonov narod gladnim godinama i oskudicom u plodovima, da bi se prisjetili i pouku uzeli.
Rumence:
Noi i-am lovit pe oamenii lui Faraon cu ani de foamete şi lipsă de roade. Poate îşi vor aminti!
Transliteration:
Walaqad akhathna ala firAAawna bialssineena wanaqsin mina alththamarati laAAallahum yaththakkaroona
Türkçe:
Yemin olsun ki biz, Firavun hanedanını yakalayıp ürün eksikliğiyle senelerce sıktık ki, düşünüp öğüt alabilsinler.
Sahih International:
And We certainly seized the people of Pharaoh with years of famine and a deficiency in fruits that perhaps they would be reminded.
İngilizce:
We punished the people of Pharaoh with years (of droughts) and shortness of crops; that they might receive admonition.
Azerbaycanca:
Biz Fir’on əhlini (illərlə) qıtlığa, quraqlığa və məhsul çatışmazlığına mə’ruz qoyduq ki, bəlkə, düşünüb ibrət alsınlar!
Süleyman Ateş:
Andolsun biz, Fir'avn ailesini tuttuk, öğüt alsınlar diye yıllarca kıtlıkla ve ürünleri azaltmakla sıktık.
Diyanet Vakfı:
Andolsun ki, biz de Firavun'a uyanları ders alsınlar diye yıllarca kuraklık ve mahsül kıtlığı ile cezalandırdık.
Erhan Aktaş:
Ant olsun ki belki ders alırlar diye, Firavuncuları(1) yıllarca kuraklık ve ürün kıtlığıyla cezalandırdık.
Kral Fahd:
Andolsun ki biz, Firavun hanedanını, belki düşünürler diye senelerce ürün kıtlığı ve kuraklık ile tutup sıkmış (cezalandırmış) tık.
Hasan Basri Çantay:
Andolsun ki biz Fir´avn hanedanını, düşünüb ibret alsınlar diye, yıllarca kuraklıkla, mahsullerin kıtlığıyle tutub sıkdık.
Muhammed Esed:
Gerçekten de Firavunun halkını kuraklık ve ürün kıtlığıyla kıskıvrak yakaladık ki akıllarını başlarına toplar da ders alırlar.
Gültekin Onan:
Andolsun, biz de Firavun aile (çevre)sini belki öğüt alıp düşünürler diye yıllar yılı kuraklığa ve ürün kıtlığına uğrattık.
Ali Fikri Yavuz:
And olsun ki, biz, Firavun ailesini, düşünüp ibret alsınlar diye, tuttuk senelerce mahsul kıtlığı ve kuraklıkla kıvrandırdık.
Portekizce:
Já havíamos castigado o povo do Faraó com os anos (de seca) e a diminuição dos frutos, para que meditassem.
İsveççe:
Vi prövade Faraos folk med år av torka och magra skördar - kanske skulle det stämma dem till eftertanke -
Farsça:
و فرعونیان را به قحطی و خشکسالی های متعدد و کمبود بسیار شدیدِ بخشی از محصولات دچار نمودیم تا متذکّر شوند.
Kürtçe:
سوێند بەخوا بەڕاستی ئێمە دارودەستەی فیرعەونمان سزادا بە ووشکە ساڵی وقات وقڕی و کەم بوونەوەی بەرو بوومی میوە و کشتوکاڵەکانیان بۆ ئەوەی بیر بکەنەوەو (پەند وەربگرن)
Özbekçe:
Биз Фиръавн аҳлини, шояд эсласалар, деб (қаҳатчилик) йиллар ва мевалар танқислиги ила тутдик.
Malayca:
Dan sesungguhnya Kami telah menimpakan Firaun dan kaumnya dengan musim kemarau dan kekurangan buah-buahan, supaya mereka insaf mengambil pelajaran.
Arnavutça:
Dhe na e kemi dërrmuar popullin e Faraonit me thatësi, me vite të thata dhe mungesë frutesh, për t’u këshilluar ata.
Bulgarca:
И наказахме хората на Фараона с години [на суша] и с недоимък от плодове, за да се поучат.
Sırpça:
И Ми смо казнили фараонов народ гладним годинама и оскудицом у плодовима, да би се присетили и поуку узели.
Çekçe:
A již dříve jsme postihli rod Faraónův léty sucha a nedostatku plodin - snad se vzpamatují!
Urduca:
ہم نے فرعون کے لوگوں کو کئی سال تک قحط اور پیداوار کی کمی میں مبتلا رکھا کہ شاید ان کو ہوش آئے
Tacikçe:
Қавми Фиръавнро ба қаҳту нуқсони ҳосил мубтало кардем, шояд панд гиранд!
Tatarca:
Тәхкыйк Фиргаун каумен ачлык белән вә бакча җимешләрен уңышсыз итү белән бәлаләндердек, вәгазьләнеп иман китерсеннәр өчен.
Endonezyaca:
Dan sesungguhnya Kami telah menghukum (Fir'aun dan) kaumnya dengan (mendatangkan) musim kemarau yang panjang dan kekurangan buah-buahan, supaya mereka mengambil pelajaran.
Amharca:
የፈርዖንንም ቤተሰቦች እንዲገሰጹ በድርቅ ዓመታትና ከፍሬዎችም በመቀነስ በእርግጥ ያዝናቸው፡፡
Tamilce:
திட்டவட்டமாக ஃபிர்அவ்னுடைய குடும்பத்தாரை அவர்கள் நல்லறிவு பெறுவதற்காக பஞ்சங்களினாலும் கனிகளில் (இன்னும், தானியங்களில் விளைச்சல்களை) குறைப்பதாலும் பிடித்தோம்.
Korece:
그리하여 하나님은 파라오 백성들에게 수년 동안 가뭄의 벌 을 주어 수확을 감소시켰으니 그 들은 상기하리라
Vietnamca:
Quả thật, TA đã trừng phạt đám thuộc hạ của Pha-ra-ông bằng những năm hạn hán và mất mùa, mong là qua đó họ biết lưu tâm (mà tỉnh ngộ).
Ayet Linkleri: