Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

7

Sûredeki Ayet No: 

130

Ayet No: 

1084

Sayfa No: 

165

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَلَقَدْ أَخَذْنَا آلَ فِرْعَوْنَ بِالسِّنِينَ وَنَقْصٍ مِّنَ الثَّمَرَاتِ لَعَلَّهُمْ يَذَّكَّرُونَ

Çeviriyazı: 

veleḳad eḫaẕnâ âle fir`avne bissinîne venaḳṣim mine-ŝŝemerâti le`allehüm yeẕẕekkerûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Gerçekten biz, Firavun sülâlesini, senelerce kıtlık ve gelir noksanlığı içinde tutup kıvrandırdık ki, düşünüp ibret alsınlar.

Diyanet İşleri: 

And olsun ki, Biz de Firavun ailesini, ders alsınlar diye, yıllarca kuraklığa ve ürün kıtlığına uğrattık.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Andolsun ki biz, düşünüp ibret alsınlar diye Firavun'u ve soyunu yıllarca kuraklığa ve kıtlığa uğrattık.

Şaban Piriş: 

Firavun hanedanını belki düşünürler diye kuraklık ve yıllarca ürünlerini eksiltmekle cezalandırdık.

Edip Yüksel: 

Firavun tarafını, öğüt alsınlar diye yıllarca kuraklık ve ürün kıtlığına mahkum ettik.

Ali Bulaç: 

Andolsun, Biz de Firavun aile (çevre)sini belki öğüt alıp düşünürler diye yıllar yılı kuraklığa ve ürün kıtlığına uğrattık.

Suat Yıldırım: 

Biz Firavun hanedanı düşünüp ibret alsınlar diye, senelerce onları kuraklık, kıtlık ve ürün azlığı ile cezalandırdık.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve andolsun ki, Fir´avun´un kavmini senelerce kaht ve galaya ve meyvelerin eksikliğine giriftar ettik, düşünüp de mütenessih olsunlar diye.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yemin olsun ki biz, Firavun hanedanını yakalayıp ürün eksikliğiyle senelerce sıktık ki, düşünüp öğüt alabilsinler.

Bekir Sadak: 

Azabi nasil olsa sonuna gelecekleri bir muddet icin uzerlerinden kaldirinca, hemen sozlerinden cayiyorlardi.

İbni Kesir: 

Andolsun ki

Adem Uğur: 

Andolsun ki, biz de Firavun´a uyanları ders alsınlar diye yıllarca kuraklık ve mahsül kıtlığı ile cezalandırdık.

İskender Ali Mihr: 

Ve andolsun ki

Celal Yıldırım: 

And olsun ki Fir´avn taraftarlarını, öğüt ve ibret alsınlar diye kıtlık yılları ve ürünlerinin noksanlığıyla tutup (sıkıntıya uğrattık).

Tefhim ul Kuran: 

Andolsun, biz de Firavun aile (çevre) sini belki öğüt alıp düşünürler diye yıllar yılı kuraklığa ve ürün kıtlığına uğrattık.

Fransızca: 

Nous avons éprouvé les gens de Pharaon par des années de disette et par une diminution des fruits afin qu'ils se rappellent.

İspanyolca: 

Infligimos al pueblo de Faraón años y escasez de frutos. Quizás así, se dejaran amonestar.

İtalyanca: 

Colpimmo la gente di Faraone con anni di miseria e scarsità di frutti, affinché riflettessero.

Almanca: 

Und gewiß, bereits ließen WIR Dürre und Rückgang von 1 Erzeugnissen Pharaos Leute überkommen, damit sie sich entsinnen.

Çince: 

我确已用荒年和歉收去惩治法老的臣民,以便他们觉悟。

Hollandaca: 

En wij straften vroeger het volk van Pharao met onvruchtbaarheid en schaarschheid hunner vruchten, teneinde hen te waarschuwen.

Rusça: 

Мы поразили род Фараона засушливыми годами и неурожаем плодов, дабы они помянули назидание.

Somalice: 

Waxaan ku qabanay Fircoon Ehelkiisii Abaar iyo Nusqaan Midhaha inay wax Xusuustaan.

Swahilice: 

Na hakika tuliwaadhibu watu wa Firauni kwa miyaka (ya ukame) na kwa upungufu wa mazao, ili wapate kukumbuka.

Uygurca: 

اﷲ قا قەسەمكى، بىز ھەقىقەتەن پىرئەۋن ۋە ئۇنىڭ تەۋەلىرىنىڭ ئىبرەت ئېلىشلىرى ئۈچۈن، ئۇلارنى قەھەتچىلىك بىلەن، مېۋىلىرىنىڭ ھوسۇلىنى كېمەيتىۋېتىش بىلەن سىنىدۇق

Japonca: 

われはフィルアウンの一族を,連年飢鐘と,収穫の減少で襲った。恐らくかれらは訓戒を受け入れるであろう。

Arapça (Ürdün): 

«ولقد أخذنا آل فرعون بالسِّنين» بالقحط «ونقص من الثمرات لعلهم يذكرون» يتعظون فيؤمنون.

Hintçe: 

और बेशक हमने फिरऔन के लोगों को बरसों से कहत और फलों की कम पैदावार (के अज़ाब) में गिरफ्तार किया ताकि वह इबरत हासिल करें

Tayca: 

“และแน่นอนเราได้ลงโทษวงศ์วานของฟิรอาวน์ด้วยความแห้งแล้ง และขาดแคลนผลไม้ต่างๆ เพื่อว่าพวกเขาจะได้รำลึก”

İbranice: 

וכבר עינינו את משפחת פרעה בשנות בצורת ומחסור ביבול, למען יירתעו

Hırvatça: 

I Mi smo kaznili faraonov narod gladnim godinama i oskudicom u plodovima, da bi se prisjetili i pouku uzeli.

Rumence: 

Noi i-am lovit pe oamenii lui Faraon cu ani de foamete şi lipsă de roade. Poate îşi vor aminti!

Transliteration: 

Walaqad akhathna ala firAAawna bialssineena wanaqsin mina alththamarati laAAallahum yaththakkaroona

Türkçe: 

Yemin olsun ki biz, Firavun hanedanını yakalayıp ürün eksikliğiyle senelerce sıktık ki, düşünüp öğüt alabilsinler.

Sahih International: 

And We certainly seized the people of Pharaoh with years of famine and a deficiency in fruits that perhaps they would be reminded.

İngilizce: 

We punished the people of Pharaoh with years (of droughts) and shortness of crops; that they might receive admonition.

Azerbaycanca: 

Biz Fir’on əhlini (illərlə) qıtlığa, quraqlığa və məhsul çatışmazlığına mə’ruz qoyduq ki, bəlkə, düşünüb ibrət alsınlar!

Süleyman Ateş: 

Andolsun biz, Fir'avn ailesini tuttuk, öğüt alsınlar diye yıllarca kıtlıkla ve ürünleri azaltmakla sıktık.

Diyanet Vakfı: 

Andolsun ki, biz de Firavun'a uyanları ders alsınlar diye yıllarca kuraklık ve mahsül kıtlığı ile cezalandırdık.

Erhan Aktaş: 

Ant olsun ki belki ders alırlar diye, Firavuncuları(1) yıllarca kuraklık ve ürün kıtlığıyla cezalandırdık.

Kral Fahd: 

Andolsun ki biz, Firavun hanedanını, belki düşünürler diye senelerce ürün kıtlığı ve kuraklık ile tutup sıkmış (cezalandırmış) tık.

Hasan Basri Çantay: 

Andolsun ki biz Fir´avn hanedanını, düşünüb ibret alsınlar diye, yıllarca kuraklıkla, mahsullerin kıtlığıyle tutub sıkdık.

Muhammed Esed: 

Gerçekten de Firavunun halkını kuraklık ve ürün kıtlığıyla kıskıvrak yakaladık ki akıllarını başlarına toplar da ders alırlar.

Gültekin Onan: 

Andolsun, biz de Firavun aile (çevre)sini belki öğüt alıp düşünürler diye yıllar yılı kuraklığa ve ürün kıtlığına uğrattık.

Ali Fikri Yavuz: 

And olsun ki, biz, Firavun ailesini, düşünüp ibret alsınlar diye, tuttuk senelerce mahsul kıtlığı ve kuraklıkla kıvrandırdık.

Portekizce: 

Já havíamos castigado o povo do Faraó com os anos (de seca) e a diminuição dos frutos, para que meditassem.

İsveççe: 

Vi prövade Faraos folk med år av torka och magra skördar - kanske skulle det stämma dem till eftertanke -

Farsça: 

و فرعونیان را به قحطی و خشکسالی های متعدد و کمبود بسیار شدیدِ بخشی از محصولات دچار نمودیم تا متذکّر شوند.

Kürtçe: 

سوێند بەخوا بەڕاستی ئێمە دارودەستەی فیرعەونمان سزادا بە ووشکە ساڵی وقات وقڕی و کەم بوونەوەی بەرو بوومی میوە و کشتوکاڵەکانیان بۆ ئەوەی بیر بکەنەوەو (پەند وەربگرن)

Özbekçe: 

Биз Фиръавн аҳлини, шояд эсласалар, деб (қаҳатчилик) йиллар ва мевалар танқислиги ила тутдик.

Malayca: 

Dan sesungguhnya Kami telah menimpakan Firaun dan kaumnya dengan musim kemarau dan kekurangan buah-buahan, supaya mereka insaf mengambil pelajaran.

Arnavutça: 

Dhe na e kemi dërrmuar popullin e Faraonit me thatësi, me vite të thata dhe mungesë frutesh, për t’u këshilluar ata.

Bulgarca: 

И наказахме хората на Фараона с години [на суша] и с недоимък от плодове, за да се поучат.

Sırpça: 

И Ми смо казнили фараонов народ гладним годинама и оскудицом у плодовима, да би се присетили и поуку узели.

Çekçe: 

A již dříve jsme postihli rod Faraónův léty sucha a nedostatku plodin - snad se vzpamatují!

Urduca: 

ہم نے فرعون کے لوگوں کو کئی سال تک قحط اور پیداوار کی کمی میں مبتلا رکھا کہ شاید ان کو ہوش آئے

Tacikçe: 

Қавми Фиръавнро ба қаҳту нуқсони ҳосил мубтало кардем, шояд панд гиранд!

Tatarca: 

Тәхкыйк Фиргаун каумен ачлык белән вә бакча җимешләрен уңышсыз итү белән бәлаләндердек, вәгазьләнеп иман китерсеннәр өчен.

Endonezyaca: 

Dan sesungguhnya Kami telah menghukum (Fir'aun dan) kaumnya dengan (mendatangkan) musim kemarau yang panjang dan kekurangan buah-buahan, supaya mereka mengambil pelajaran.

Amharca: 

የፈርዖንንም ቤተሰቦች እንዲገሰጹ በድርቅ ዓመታትና ከፍሬዎችም በመቀነስ በእርግጥ ያዝናቸው፡፡

Tamilce: 

திட்டவட்டமாக ஃபிர்அவ்னுடைய குடும்பத்தாரை அவர்கள் நல்லறிவு பெறுவதற்காக பஞ்சங்களினாலும் கனிகளில் (இன்னும், தானியங்களில் விளைச்சல்களை) குறைப்பதாலும் பிடித்தோம்.

Korece: 

그리하여 하나님은 파라오 백성들에게 수년 동안 가뭄의 벌 을 주어 수확을 감소시켰으니 그 들은 상기하리라

Vietnamca: 

Quả thật, TA đã trừng phạt đám thuộc hạ của Pha-ra-ông bằng những năm hạn hán và mất mùa, mong là qua đó họ biết lưu tâm (mà tỉnh ngộ).