Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

12

Sûredeki Ayet No: 

74

Ayet No: 

1670

Sayfa No: 

244

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قَالُوا فَمَا جَزَاؤُهُ إِن كُنتُمْ كَاذِبِينَ

Çeviriyazı: 

ḳâlû femâ cezâühû in küntüm kâẕibîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Peki yalancı çıkarsanız onun (hırsızlık edenin) cezası nedir? dediler.

Diyanet İşleri: 

Yalancı iseniz, hırsızlığın cezası nedir? dediler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Onlara, yalan söylüyorsanız hangi cezaya razısınız dediler.

Şaban Piriş: 

Onlara: Yalancı iseniz, hırsızlığın cezası nedir? dediler.

Edip Yüksel: 

Dediler: "Peki, yalan söylüyorsanız onun cezası nedir?"

Ali Bulaç: 

Öyleyse" dediler. "Eğer yalan söylüyorsanız (bunun) cezası nedir?

Suat Yıldırım: 

Görevliler: “Peki, yalancı çıkarsanız, cezası ne?” dediler.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Dediler ki: «Eğer siz yalancı kimseler oldunuz ise onun cezası nedir?»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Sordular: "Eğer yalan söylüyorsanız, hırsızlığı yapanın cezası nedir?"

Bekir Sadak: 

«a´azallah! Biz, malimizi kimde bulmussak ancak onu alikoruz, yoksa haksizlik etmis oluruz» dedi. *

İbni Kesir: 

Eğer yalancılar iseniz

Adem Uğur: 

(Yusuf´un adamları) dediler ki: Peki, siz yalancıysanız bunun cezası nedir?

İskender Ali Mihr: 

“Eğer siz yalan söylüyorsanız, o taktirde onun cezası nedir?” dediler.

Celal Yıldırım: 

Eğer yalan söylüyorsanız, hırsızlığın cezası nedir diye sordular.

Tefhim ul Kuran: 

«Öyleyse» dediler. «Eğer yalan söylüyorsanız (bunun) cezası nedir?»

Fransızca: 

- Quelle sera donc la sanction si vous êtes des menteurs ? (dirent-ils).

İspanyolca: 

Dijeron: «Y, si mentís, ¿Cuál será su retribución?»

İtalyanca: 

«Quale sarà la sanzione se mentite?» dissero [gli Egiziani].

Almanca: 

Sie 1 sagten: "Welche Bestrafung erhält er (der Täter), wenn ihr gelogen habt?"

Çince: 

他们说:偷窃者应受什么处分呢?如果你们是说谎的人。

Hollandaca: 

De Egyptenaren zeiden: Wat zal de vergelding zijn voor hem, die blijken zal den beker te hebben gestolen, indien het blijkt dat gij leugenaars zijt.

Rusça: 

Они сказали: "Каким же будет возмездие ему, если вы лжете?"

Somalice: 

waxayna dheheen (Qoomkii Yuusuf) waa maxay Abaalkiisu haddaad Been sheegaysaan.

Swahilice: 

Wakasema: Basi malipo yake yatakuwa nini ikiwa nyinyi ni waongo?

Uygurca: 

ئۇلار (يەنى يۇسۇفنىڭ خىزمەتچىلىرى): «سىلەرنىڭ شەرىئىتىڭلاردا ئوغرىنىڭ جازاسى نېمە؟ (ئەگەر قەدەھ يۈكۈڭلاردىن چىقىپ قېلىپ) يالغانچى بولۇپ قالساڭلارچۇ؟) دېدى

Japonca: 

かれらは言った。「あなたがたが嘘つきであったら,その(盗みの)処罰は何としようか。」

Arapça (Ürdün): 

«قالوا» أي المؤذن وأصحابه «فما جزاؤه» أي السارق «إن كنتم كاذبين» في قولكم ما كنا سارقين ووجد فيكم.

Hintçe: 

तब वह मुलाज़िमीन बोले कि अगर तुम झूठे निकले तो फिर चोर की क्या सज़ा होगी

Tayca: 

พวกเขากล่าวว่า “ถ้าเช่นนั้นโทษของมันจะเป็นเช่นใด หากพวกท่านเป็นผู้กล่าวเท็จ”

İbranice: 

אז אמרו (אנשיו של יוסף:) 'ומה הוא עונשו של יוסף הגנב ,אם אתם משקרים

Hırvatça: 

"A kakva je takvome kazna ako budete lagali?", upitaše.

Rumence: 

Ei spuseră: “Care va fi răsplata sa, de minţiţi?”

Transliteration: 

Qaloo fama jazaohu in kuntum kathibeena

Türkçe: 

Sordular: "Eğer yalan söylüyorsanız, hırsızlığı yapanın cezası nedir?"

Sahih International: 

The accusers said, "Then what would be its recompense if you should be liars?"

İngilizce: 

(The Egyptians) said: "What then shall be the penalty of this, if ye are (proved) to have lied?"

Azerbaycanca: 

Onlar soruşdular: “Əgər yalan desəniz (yalançı çıxsanız), onun (oğrunun su qabını götürənin) cəzası nədir?”

Süleyman Ateş: 

(Yusuf'un adamları): "Peki, dediler, ya yalancı çıkarsanız o(hırsızlık ede)nin cezası nedir?"

Diyanet Vakfı: 

(Yusuf'un adamları) dediler ki: Peki, siz yalancıysanız bunun cezası nedir?

Erhan Aktaş: 

“Peki! Eğer yalan söylüyorsanız bunun cezasının ne olduğunu biliyor musunuz?” dediler.

Kral Fahd: 

(Yusuf'un adamları) dediler ki: Peki, siz yalancıysanız bunun cezası nedir?

Hasan Basri Çantay: 

«Şimdi, dediler, yalancılar iseniz (çalanın) cezası nedir»?

Muhammed Esed: 

(Mısırlılar:) "Peki, eğer yalan söylüyorsanız, bu (yaptığınızın) cezası nedir?" dediler.

Gültekin Onan: 

12:73

Ali Fikri Yavuz: 

Onlar dediler ki, şimdi yalancı çıkarsanız, hırsızın cezası nedir?

Portekizce: 

Perguntaram-lhes: Qual será, então, o castigo, se fordes mentirosos?

İsveççe: 

[Egyptierna] sade: "Men hur skall [gärningsmannen] straffas, om det är så att ni ljuger?"

Farsça: 

گماشتگان گفتند: اگر شما دروغگو باشید [و سارق در میان شما یافت شود] کیفرش چیست؟

Kürtçe: 

ووتیان دەی ئایا تۆڵەی ئەودزە چیە ئەگەر ئێوە درۆزن بوون

Özbekçe: 

Улар: «Агар ёлғончи бўлиб чиқсангиз, жазоси нима?» дедилар.

Malayca: 

(Orang-orang menteri) bertanya: "Maka apa balasan pencuri itu, jika kamu berdusta?"

Arnavutça: 

Ata pyetën: “E çfarë është dënimi, nëse ju gënjeni?”

Bulgarca: 

Рекоха: “Какво ще е възмездието за това, ако сте лъжци?”

Sırpça: 

„А каква је казна за таквог ако будете лагали?“ Упиташе.

Çekçe: 

Odpověděli: 'Jaká má být odplata toho, jenž jej ukradl, ukáže-li se, že jste lháři?'

Urduca: 

اُنہوں نے کہا "اچھا، اگر تمہاری بات جھوٹی نکلی تو چور کی کیا سزا ہے؟"

Tacikçe: 

Гуфтанд: «Агар дурӯғ гуфта бошед, ҷазои дузд чист?»

Tatarca: 

Артларыннан килүчеләр әйттеләр: "Әгәр урламадык дигән сүзегез ялган булса, ягъни савыт сездән табылса, урлаучының җәзасы нәрсә булыр?"

Endonezyaca: 

Mereka berkata: "Tetapi apa balasannya jikalau kamu betul-betul pendusta? "

Amharca: 

«ውሸታሞች ብትሆኑ ቅጣቱ ምንድን ነው» አሏቸው፡፡

Tamilce: 

“நீங்கள் (இதில்) பொய்யர்களாக இருந்தால் அ(ந்த பொருளை திருடிய)வரின் தண்டனை என்ன?” என்று கூறினார்கள்.

Korece: 

이때 그들이 말하기를 너희 가 거짓말을 했을 경우 그에 대한벌이 무엇이뇨 라고 물으니

Vietnamca: 

(Những người hô hoán) nói: “Vậy hình phạt sẽ là gì nếu các ngươi là những kẻ nói dối?”

Rubu tag: 

Hizb tag: