Arapça:
قَالُوا فَمَا جَزَاؤُهُ إِن كُنتُمْ كَاذِبِينَ
Çeviriyazı:
ḳâlû femâ cezâühû in küntüm kâẕibîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Peki yalancı çıkarsanız onun (hırsızlık edenin) cezası nedir? dediler.
Diyanet İşleri:
Yalancı iseniz, hırsızlığın cezası nedir? dediler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Onlara, yalan söylüyorsanız hangi cezaya razısınız dediler.
Şaban Piriş:
Onlara: Yalancı iseniz, hırsızlığın cezası nedir? dediler.
Edip Yüksel:
Dediler: "Peki, yalan söylüyorsanız onun cezası nedir?"
Ali Bulaç:
Öyleyse" dediler. "Eğer yalan söylüyorsanız (bunun) cezası nedir?
Suat Yıldırım:
Görevliler: “Peki, yalancı çıkarsanız, cezası ne?” dediler.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Dediler ki: «Eğer siz yalancı kimseler oldunuz ise onun cezası nedir?»
Yaşar Nuri Öztürk:
Sordular: "Eğer yalan söylüyorsanız, hırsızlığı yapanın cezası nedir?"
Bekir Sadak:
«a´azallah! Biz, malimizi kimde bulmussak ancak onu alikoruz, yoksa haksizlik etmis oluruz» dedi. *
İbni Kesir:
Eğer yalancılar iseniz
Adem Uğur:
(Yusuf´un adamları) dediler ki: Peki, siz yalancıysanız bunun cezası nedir?
İskender Ali Mihr:
“Eğer siz yalan söylüyorsanız, o taktirde onun cezası nedir?” dediler.
Celal Yıldırım:
Eğer yalan söylüyorsanız, hırsızlığın cezası nedir diye sordular.
Tefhim ul Kuran:
«Öyleyse» dediler. «Eğer yalan söylüyorsanız (bunun) cezası nedir?»
Fransızca:
- Quelle sera donc la sanction si vous êtes des menteurs ? (dirent-ils).
İspanyolca:
Dijeron: «Y, si mentís, ¿Cuál será su retribución?»
İtalyanca:
«Quale sarà la sanzione se mentite?» dissero [gli Egiziani].
Almanca:
Sie 1 sagten: "Welche Bestrafung erhält er (der Täter), wenn ihr gelogen habt?"
Çince:
他们说:偷窃者应受什么处分呢?如果你们是说谎的人。
Hollandaca:
De Egyptenaren zeiden: Wat zal de vergelding zijn voor hem, die blijken zal den beker te hebben gestolen, indien het blijkt dat gij leugenaars zijt.
Rusça:
Они сказали: "Каким же будет возмездие ему, если вы лжете?"
Somalice:
waxayna dheheen (Qoomkii Yuusuf) waa maxay Abaalkiisu haddaad Been sheegaysaan.
Swahilice:
Wakasema: Basi malipo yake yatakuwa nini ikiwa nyinyi ni waongo?
Uygurca:
ئۇلار (يەنى يۇسۇفنىڭ خىزمەتچىلىرى): «سىلەرنىڭ شەرىئىتىڭلاردا ئوغرىنىڭ جازاسى نېمە؟ (ئەگەر قەدەھ يۈكۈڭلاردىن چىقىپ قېلىپ) يالغانچى بولۇپ قالساڭلارچۇ؟) دېدى
Japonca:
かれらは言った。「あなたがたが嘘つきであったら,その(盗みの)処罰は何としようか。」
Arapça (Ürdün):
«قالوا» أي المؤذن وأصحابه «فما جزاؤه» أي السارق «إن كنتم كاذبين» في قولكم ما كنا سارقين ووجد فيكم.
Hintçe:
तब वह मुलाज़िमीन बोले कि अगर तुम झूठे निकले तो फिर चोर की क्या सज़ा होगी
Tayca:
พวกเขากล่าวว่า “ถ้าเช่นนั้นโทษของมันจะเป็นเช่นใด หากพวกท่านเป็นผู้กล่าวเท็จ”
İbranice:
אז אמרו (אנשיו של יוסף:) 'ומה הוא עונשו של יוסף הגנב ,אם אתם משקרים
Hırvatça:
"A kakva je takvome kazna ako budete lagali?", upitaše.
Rumence:
Ei spuseră: “Care va fi răsplata sa, de minţiţi?”
Transliteration:
Qaloo fama jazaohu in kuntum kathibeena
Türkçe:
Sordular: "Eğer yalan söylüyorsanız, hırsızlığı yapanın cezası nedir?"
Sahih International:
The accusers said, "Then what would be its recompense if you should be liars?"
İngilizce:
(The Egyptians) said: "What then shall be the penalty of this, if ye are (proved) to have lied?"
Azerbaycanca:
Onlar soruşdular: “Əgər yalan desəniz (yalançı çıxsanız), onun (oğrunun su qabını götürənin) cəzası nədir?”
Süleyman Ateş:
(Yusuf'un adamları): "Peki, dediler, ya yalancı çıkarsanız o(hırsızlık ede)nin cezası nedir?"
Diyanet Vakfı:
(Yusuf'un adamları) dediler ki: Peki, siz yalancıysanız bunun cezası nedir?
Erhan Aktaş:
“Peki! Eğer yalan söylüyorsanız bunun cezasının ne olduğunu biliyor musunuz?” dediler.
Kral Fahd:
(Yusuf'un adamları) dediler ki: Peki, siz yalancıysanız bunun cezası nedir?
Hasan Basri Çantay:
«Şimdi, dediler, yalancılar iseniz (çalanın) cezası nedir»?
Muhammed Esed:
(Mısırlılar:) "Peki, eğer yalan söylüyorsanız, bu (yaptığınızın) cezası nedir?" dediler.
Gültekin Onan:
12:73
Ali Fikri Yavuz:
Onlar dediler ki, şimdi yalancı çıkarsanız, hırsızın cezası nedir?
Portekizce:
Perguntaram-lhes: Qual será, então, o castigo, se fordes mentirosos?
İsveççe:
[Egyptierna] sade: "Men hur skall [gärningsmannen] straffas, om det är så att ni ljuger?"
Farsça:
گماشتگان گفتند: اگر شما دروغگو باشید [و سارق در میان شما یافت شود] کیفرش چیست؟
Kürtçe:
ووتیان دەی ئایا تۆڵەی ئەودزە چیە ئەگەر ئێوە درۆزن بوون
Özbekçe:
Улар: «Агар ёлғончи бўлиб чиқсангиз, жазоси нима?» дедилар.
Malayca:
(Orang-orang menteri) bertanya: "Maka apa balasan pencuri itu, jika kamu berdusta?"
Arnavutça:
Ata pyetën: “E çfarë është dënimi, nëse ju gënjeni?”
Bulgarca:
Рекоха: “Какво ще е възмездието за това, ако сте лъжци?”
Sırpça:
„А каква је казна за таквог ако будете лагали?“ Упиташе.
Çekçe:
Odpověděli: 'Jaká má být odplata toho, jenž jej ukradl, ukáže-li se, že jste lháři?'
Urduca:
اُنہوں نے کہا "اچھا، اگر تمہاری بات جھوٹی نکلی تو چور کی کیا سزا ہے؟"
Tacikçe:
Гуфтанд: «Агар дурӯғ гуфта бошед, ҷазои дузд чист?»
Tatarca:
Артларыннан килүчеләр әйттеләр: "Әгәр урламадык дигән сүзегез ялган булса, ягъни савыт сездән табылса, урлаучының җәзасы нәрсә булыр?"
Endonezyaca:
Mereka berkata: "Tetapi apa balasannya jikalau kamu betul-betul pendusta? "
Amharca:
«ውሸታሞች ብትሆኑ ቅጣቱ ምንድን ነው» አሏቸው፡፡
Tamilce:
“நீங்கள் (இதில்) பொய்யர்களாக இருந்தால் அ(ந்த பொருளை திருடிய)வரின் தண்டனை என்ன?” என்று கூறினார்கள்.
Korece:
이때 그들이 말하기를 너희 가 거짓말을 했을 경우 그에 대한벌이 무엇이뇨 라고 물으니
Vietnamca:
(Những người hô hoán) nói: “Vậy hình phạt sẽ là gì nếu các ngươi là những kẻ nói dối?”
Ayet Linkleri: