Nuzul 1865

 
00:00

ḳâlû bel ci'nâke bimâ kânû fîhi yemterûn.

Arapça:

قَالُوا بَلْ جِئْنَاكَ بِمَا كَانُوا فِيهِ يَمْتَرُونَ

Türkçe:

Dediler: "Sana öyle bir şey getirdik ki,onun hakkında kuşkulanıp duruyorlardı."

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Elçiler dediler ki: "Bilakis biz sana onların şüphe ettiği azabı getirdik."

Diyanet Vakfı:

Dediler ki: "Bilakis, biz sana, onların şüphe etmekte oldukları şeyi (azabı ve helakı) getirdik.

İngilizce:

They said: "Yea, we have come to thee to accomplish that of which they doubt.

Fransızca:

- Ils dirent : "Nous sommes plutôt venus à toi en apportant (le châtiment) à propos duquel ils doutaient.

Almanca:

Sie sagten: "Nein, sondern wir brachten dir das, was sie anzuzweifeln pflegten.

Rusça:

Они сказали: "Но мы явились к тебе с тем, в чем они сомневались.

Açıklama:
Nuzul 1865 beslemesine abone olun.