Nuzul 1616

veşeravhü biŝemenim baḫsin derâhime ma`dûdeh. vekânû fîhi mine-zzâhidîn.

Türkçe:
Onu basit bir karşılıkla, birkaç paraya sattılar. Onlar, ona değer vermeyen kişilerdi.
İngilizce:
The (Brethren) sold him for a miserable price, for a few dirhams counted out: in such low estimation did they hold him!
Fransızca:
Et ils le vendirent à vil prix : pour quelques dirhams comptés. Ils le considéraient comme indésirable.
Almanca:
Dann verkauften sie ihn gegen ein geringes Entgelt - wenige Silberstücke. Und sie hatten kein Interesse an ihm.
Rusça:
Они (братья Йусуфа) продали его за ничтожную цену - всего за несколько дирхемов. Они не высоко оценили его.
Arapça:
وَشَرَوْهُ بِثَمَنٍ بَخْسٍ دَرَاهِمَ مَعْدُودَةٍ وَكَانُوا فِيهِ مِنَ الزَّاهِدِينَ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ve onu düşük bir değerle birkaç dirheme sattılar. Ona fazla önem vermemişlerdi.
Diyanet Vakfı:
(Kafile Mısır'a vardığında) onu değersiz bir pahaya, sayılı birkaç dirheme sattılar. Onlar zaten ona değer vermemişlerdi.
Nuzul 1616 beslemesine abone olun.