
işterav biâyâti-llâhi ŝemenen ḳalîlen feṣaddû `an sebîlih. innehüm sâe mâ kânû ya`melûn.
Arapça:
اشْتَرَوْا بِآيَاتِ اللَّهِ ثَمَنًا قَلِيلًا فَصَدُّوا عَن سَبِيلِهِ ۚ إِنَّهُمْ سَاءَ مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ
Türkçe:
Allah'ın ayetlerini nasıl basit bir ücret karşılığı sattılar da Allah'ın yolundan alıkoydular. Gerçekten ne fena şeylerdir onların yapmakta oldukları.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Allah'ın âyetlerini az bir çıkara değiştirdiler de Allah yolundan engellediler. Gerçekten de bunlar ne fena şeyler yapageldiler.
Diyanet Vakfı:
Allah'ın ayetlerine karşılık az bir değeri (dünya malını ve nefsani istekleri) satın aldılar da (insanları) O'nun yolundan alıkoydular. Gerçekten onların yapmakta oldukları şeyler ne kötüdür!
İngilizce:
The Signs of Allah have they sold for a miserable price, and (many) have they hindered from His way: evil indeed are the deeds they have done.
Fransızca:
Ils troquent à vil prix les versets d'Allah (le Coran) et obstruent Son chemin. Ce qu'ils font est très mauvais !
Almanca:
Sie erkauften sich mit ALLAHs Ayat Minderwertiges, so haben sie damit von Seinem Weg abgehalten. Gewiß, es war schlimm, was sie zu tun pflegten.
Rusça:
Они продавали знамения Аллаха за ничтожную цену и сбивали других с Его пути. Как же отвратительны их деяния!
Açıklama:
