
veŝiyâbeke feṭahhir.
Türkçe:
Temizle giysilerini!
İngilizce:
And thy garments keep free from stain!
Fransızca:
Et tes vêtements, purifie-les.
Almanca:
und deine Kleidung dann mache rituell rein,
Rusça:
Одежды свои очищай!
Arapça:
وَثِيَابَكَ فَطَهِّرْ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Elbiseni temizle.
Diyanet Vakfı:
Elbiseni tertemiz tut.

verrucze fehcür.
Türkçe:
Uzaklaştır kendinden pisliği!
İngilizce:
And all abomination shun!
Fransızca:
Et de tout péché, écarte-toi. .
Almanca:
und die Götzen dann meide!
Rusça:
Идолов сторонись!
Arapça:
وَالرُّجْزَ فَاهْجُرْ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Pislikten sakın.
Diyanet Vakfı:
Kötü şeyleri terket.

velâ temnün testekŝir.
Türkçe:
Çok bularak başa kakma yaptığın iyiliği!
İngilizce:
Nor expect, in giving, any increase (for thyself)!
Fransızca:
Et ne donne pas dans le but de recevoir davantage. .
Almanca:
Und mache keine Vorhaltung, umMehrung zu erhalten.
Rusça:
Не оказывай милости, чтобы получить большее!
Arapça:
وَلَا تَمْنُن تَسْتَكْثِرُ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Yaptığını çok görerek başa kakma.
Diyanet Vakfı:
Yaptığın iyiliği çok görerek başa kakma.

velirabbike faṣbir.
Türkçe:
Ve yalnız Rabbin için dayanıklı kıl benliği!
İngilizce:
But, for thy Lord's (Cause), be patient and constant!
Fransızca:
Et pour ton Seigneur, endure.
Almanca:
Und für deinen HERRN dann übe dich in Geduld!
Rusça:
Ради Господа твоего будь терпелив!
Arapça:
وَلِرَبِّكَ فَاصْبِرْ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Rabbin için sabret.
Diyanet Vakfı:
Rabbinin rızasına ermek için sabret.

ḫaleḳa-l'insâne min `alaḳ.
Türkçe:
İnsanı, embriyodan/ilişip yapışan bir sudan/sevgi ve ilgiden/husûmetten yarattı.
İngilizce:
Created man, out of a (mere) clot of congealed blood:
Fransızca:
qui a créé l'homme d'une adhérence.
Almanca:
ER erschuf den Menschen aus 'Alaq.
Rusça:
Он сотворил человека из сгустка крови.
Arapça:
خَلَقَ الْإِنسَانَ مِنْ عَلَقٍ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
O, insanı bir alekadan (embriyodan) yarattı.
Diyanet Vakfı:
O, insanı bir aşılanmış yumurtadan yarattı.

iḳra' verabbüke-l'ekram.
Türkçe:
Oku! Rabbin Ekrem'dir/en büyük cömertliğin sahibidir.
İngilizce:
Proclaim! And thy Lord is Most Bountiful,-
Fransızca:
Lis ! Ton Seigneur est le Très Noble,
Almanca:
Rezitiere, und dein HERR ist Der Ehrwürdigste,
Rusça:
Читай, ведь твой Господь - Самый великодушный.
Arapça:
اقْرَأْ وَرَبُّكَ الْأَكْرَمُ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir.
Diyanet Vakfı:
Oku! Rabbin, en büyük kerem sahibidir.

elleẕî `alleme bilḳalem.
Türkçe:
O'dur kalemle öğreten!
İngilizce:
He Who taught (the use of) the pen,-
Fransızca:
qui a enseigné par la plume [le calame],
Almanca:
Der (das Schreiben) mit dem Schreibgerät lehrte,
Rusça:
Он научил посредством письменной трости -
Arapça:
الَّذِي عَلَّمَ بِالْقَلَمِ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
O Rab ki kalemle yazmayı öğretti.
Diyanet Vakfı:
O Rab ki kalemle (yazmayı) öğretti.

`alleme-l'insâne mâ lem ya`lem.
Türkçe:
İnsana bilmediğini öğretti.
İngilizce:
Taught man that which he knew not.
Fransızca:
a enseigné à l'homme ce qu'il ne savait pas.
Almanca:
ER lehrte den Menschen, was er nicht kannte.
Rusça:
научил человека тому, чего тот не знал.
Arapça:
عَلَّمَ الْإِنسَانَ مَا لَمْ يَعْلَمْ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
İnsana bilmediği şeyleri öğretti.
Diyanet Vakfı:
İnsana bilmedikleri şeyi öğretti.

kellâ inne-l'insâne leyaṭgâ.
Türkçe:
İş, sanıldığı gibi değil! İnsan gerçekten azar:
İngilizce:
Nay, but man doth transgress all bounds,
Fransızca:
Prenez-garde ! Vraiment l'homme devient rebelle,
Almanca:
Gewiß, nein! Gewiß, der Mensch überschreitet doch die Grenze,
Rusça:
Но нет! Человек преступает границы дозволенного,
Arapça:
كَلَّا إِنَّ الْإِنسَانَ لَيَطْغَىٰ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Hayır! Doğrusu (kâfir) insan azgınlık eder.
Diyanet Vakfı:
Gerçek şu ki, insan azar.
Sayfalar
