
efelem yenżurû ile-ssemâi fevḳahüm keyfe beneynâhâ vezeyyennâhâ vemâ lehâ min fürûc.
Türkçe:
Bakmadılar mı üstlerindeki göğe ki nasıl kurduk onu, nasıl süsleyip nakışladık?! Yırtığı, çatlağı da yoktur onun.
İngilizce:
Do they not look at the sky above them?- How We have made it and adorned it, and there are no flaws in it?
Fransızca:
N'ont-ils donc pas observé le ciel au-dessus d'eux, comment Nous l'avons bâti et embelli; et comment il est sans fissures ?
Almanca:
Haben sie etwa nicht auf den Himmel über ihnen geschaut, wie WIR ihn errichteten und schmückten, und er keine Risse hat?!
Rusça:
Неужели они не смотрели на то, как Мы построили и украсили небо над ними? В нем нет расщелин.
Arapça:
أَفَلَمْ يَنظُرُوا إِلَى السَّمَاءِ فَوْقَهُمْ كَيْفَ بَنَيْنَاهَا وَزَيَّنَّاهَا وَمَا لَهَا مِن فُرُوجٍ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Artık üstlerindeki göğe bakmazlar mı ki, onu nasıl bina etmiş ve süslemişiz, onun hiç bir çatlağı yoktur.
Diyanet Vakfı:
Üstlerindeki göğe bakmazlar mı ki, onu nasıl bina etmiş ve nasıl donatmışız! Onda hiçbir çatlak da yok.
