
inne hâẕâ mâ küntüm bihî temterûn.
Arapça:
إِنَّ هَٰذَا مَا كُنتُم بِهِ تَمْتَرُونَ
Türkçe:
"İşte budur o kuşkulanıp durduğunuz şey."
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
İşte sizin inkâr edip durduğunuz şey budur."
Diyanet Vakfı:
İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir.
İngilizce:
Truly this is what ye used to doubt!
Fransızca:
Voilà ce dont vous doutiez.
Almanca:
Gewiß, dies ist das, was ihr zu bezweifeln pflegtet.
Rusça:
Вот то, в чем вы сомневались!
Açıklama:
