Nuzul 4245

 
00:00

felenüẕîḳanne-lleẕîne keferû `aẕâben şedîdev velenecziyennehüm esvee-lleẕî kânû ya`melûn.

Arapça:

فَلَنُذِيقَنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا عَذَابًا شَدِيدًا وَلَنَجْزِيَنَّهُمْ أَسْوَأَ الَّذِي كَانُوا يَعْمَلُونَ

Türkçe:

Yemin olsun, o inkârcılara şiddetli bir azabı tattıracağız ve elbette ki onları, yapıp-ettiklerinin en kötüsüyle cezalandıracağız!

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Biz mutlaka inkâr edenlere şiddetli bir azab tattıracağız. Ve onlara yaptıkları amellerin en kötüsünün cezasını vereceğiz.

Diyanet Vakfı:

O inkar edenlere şiddetli bir azabı tattıracağız ve onları yaptıklarının en kötüsüyle cezalandıracağız.

İngilizce:

But We will certainly give the Unbelievers a taste of a severe Penalty, and We will requite them for the worst of their deeds.

Fransızca:

Nous ferons certes, goûter à ceux qui ne croient pas un dur châtiment, et les rétribuerons certes [d'une punition] pire que ce [que méritent] leurs méfaits.

Almanca:

Gewiß, WIR werden diejenigen, die Kufr betrieben haben, eine harte Peinigung erfahren lassen, und gewiß, WIR werden ihnen das Schlimmere von dem vergelten, das sie zu tun pflegten.

Rusça:

Мы непременно дадим неверующим вкусить тяжкие мучения и воздадим им за наихудшее из того, что они совершали.

Açıklama:
Nuzul 4245 beslemesine abone olun.