Arapça:
فَلَنُذِيقَنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا عَذَابًا شَدِيدًا وَلَنَجْزِيَنَّهُمْ أَسْوَأَ الَّذِي كَانُوا يَعْمَلُونَ
Çeviriyazı:
felenüẕîḳanne-lleẕîne keferû `aẕâben şedîdev velenecziyennehüm esvee-lleẕî kânû ya`melûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Biz mutlaka inkâr edenlere şiddetli bir azab tattıracağız. Ve onlara yaptıkları amellerin en kötüsünün cezasını vereceğiz.
Diyanet İşleri:
İnkar edenlere çetin bir azap tattıracağız. İşledikleri en kötü işlere karşılık onların cezasını vereceğiz.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Biz de mutlaka kafir olanlara çetin bir azabı tattıracağız ve yaptıkları şeyin en kötü karşılığıyle cezalandıracağız onları.
Şaban Piriş:
Kâfirlere elbette şiddetli bir azap tattıracağız. Onları yaptıklarının en kötüsüyle cezalandıracağız.
Edip Yüksel:
İnkar edenlere şiddetli bir azabı tattıracağız ve yaptıklarının en kötüsüyle onlara karşılık vereceğiz.
Ali Bulaç:
Artık gerçekten o inkar edenlere şiddetli bir azap taddıracağız ve yaptıklarının en kötüsüyle cezalandıracağız.
Suat Yıldırım:
İşte Biz de onun için o kâfirlere dünyada şiddetli bir azap tattıracağız ve âhirette de yaptıkları o pek kötü işlere göre hak ettikleri karşılığı vereceğiz.
Ömer Nasuhi Bilmen:
İşte kâfir olanlara elbette bir şiddetli azap tattıracağız ve onları işler oldukları şeyin en kötüsüyle cezalandıracağız.
Yaşar Nuri Öztürk:
Yemin olsun, o inkârcılara şiddetli bir azabı tattıracağız ve elbette ki onları, yapıp-ettiklerinin en kötüsüyle cezalandıracağız!
Bekir Sadak:
"
İbni Kesir:
O küfredenlere şiddetli bir azabı tattıracağız ve onları yapmakta olduklarının en kötüsü ile cezalandıracağız.
Adem Uğur:
O inkâr edenlere şiddetli bir azabı tattıracağız ve onları yaptıklarının en kötüsüyle cezalandıracağız.
İskender Ali Mihr:
Bundan sonra inkâr edenlere, mutlaka şiddetli azabı tattıracağız. Ve onları yaptıklarının en kötüsüyle mutlaka cezalandıracağız.
Celal Yıldırım:
And olsun ki, o küfredenlere şiddetli bir azâb tattıracağız ve elbette yapageldiklerinin en kötüsüyle kendilerini cezalandıracağız.
Tefhim ul Kuran:
Artık gerçekten o inkâr edenlere şiddetli bir azap taddıracağız ve onları yapmakta olduklarının en kötüsüyle cezalandıracağız.
Fransızca:
Nous ferons certes, goûter à ceux qui ne croient pas un dur châtiment, et les rétribuerons certes [d'une punition] pire que ce [que méritent] leurs méfaits.
İspanyolca:
A los infieles les haremos gustar, sí, un severo castigo y les retribuiremos, sí, con arreglo a sus peores obras.
İtalyanca:
Certamente faremo gustare un duro castigo ai miscredenti, e li compenseremo in base alle loro peggiori azioni.
Almanca:
Gewiß, WIR werden diejenigen, die Kufr betrieben haben, eine harte Peinigung erfahren lassen, und gewiß, WIR werden ihnen das Schlimmere von dem vergelten, das sie zu tun pflegten.
Çince:
我必使不信道者尝试严厉的刑罚,我必以最劣的报酬报答他们的罪恶。
Hollandaca:
Daarom zullen wij de ongeloovigen zekerlijk eene gestrenge straf doen ondergaan. En wij zullen zekerlijk het booze vergelden, dat zij bedreven zullen hebben.
Rusça:
Мы непременно дадим неверующим вкусить тяжкие мучения и воздадим им за наихудшее из того, что они совершали.
Somalice:
Waxaan dhadhansiinaynaa kuwii Gaaloobay Cadaab daran, waxaana ka abaalmarinaynaa kii ugu xumaa waxay camal falayeen.
Swahilice:
Basi hapana shaka tutawaonjesha hao walio kufuru adhabu kali, na hapana shaka tutawalipa malipo mabaya ya yale waliyo kuwa wakiyafanya.
Uygurca:
بىز كاپىرلارغا چوقۇم قاتتىق ئازابنى تېتىتىمىز، بىز ئۇلارنىڭ يامان قىلمىشلىرىغا ئەڭ قاتتىق جازا بېرىمىز
Japonca:
そこでわれは,不信心な者に強い懲罰を味わせ,かれらの最も醜悪な行いに応報する。
Arapça (Ürdün):
قال الله تعالى فيهم: «فلنذيقنَّ الذين كفروا عذاباً شديداً ولنجزينهم أسوأ الذي كانوا يعملون» أي أقبح جزاء عملهم.
Hintçe:
तो हम भी काफ़िरों को सख्त अज़ाब के मज़े चखाएँगे और इनकी कारस्तानियों की बहुत बड़ी सज़ा ये दोज़ख़ है
Tayca:
และแน่นอนเราจะตอบแทนพวกเขาตามความชั่วที่พวกเขาได้กระทำไว้
İbranice:
(על דברם זה) ננחית על אלה אשר כפרו עונש כבד, ונגמול להם את הרע על אשר היו עושים
Hırvatça:
Zato ćemo Mi, sigurno, dati da nevjernici iskuse bolnu patnju, i kaznit ćemo ih za ono loše što su činili.
Rumence:
Celor care au tăgăduit le vom da să guste o aprigă osândă şi le vom răsplăti după cea mai rea faptă pe care au săvârşit-o.
Transliteration:
Falanutheeqanna allatheena kafaroo AAathaban shadeedan walanajziyannahum aswaa allathee kanoo yaAAmaloona
Türkçe:
Yemin olsun, o inkârcılara şiddetli bir azabı tattıracağız ve elbette ki onları, yapıp-ettiklerinin en kötüsüyle cezalandıracağız!
Sahih International:
But We will surely cause those who disbelieve to taste a severe punishment, and We will surely recompense them for the worst of what they had been doing.
İngilizce:
But We will certainly give the Unbelievers a taste of a severe Penalty, and We will requite them for the worst of their deeds.
Azerbaycanca:
Biz kafir olanlara mütləq şiddətli bir əzab daddıracaq, etdikləri əməllərin ən şiddətli cəzasını verəcəyik!
Süleyman Ateş:
İnkar edenlere şiddetli bir azab taddıracağız ve onları, yaptıklarının en kötüsüyle cezalandıracağız.
Diyanet Vakfı:
O inkar edenlere şiddetli bir azabı tattıracağız ve onları yaptıklarının en kötüsüyle cezalandıracağız.
Erhan Aktaş:
Böylesi Kâfirlere şiddetli bir azâp tattıracağız. Ve onları yaptıklarının en kötüsü ile kesinlikle cezalandıracağız.
Kral Fahd:
O inkâr edenlere şiddetli bir azabı tattıracağız ve onları yaptıklarının en kötüsüyle cezalandıracağız.
Hasan Basri Çantay:
İşte biz o kâfirlere muhakkak ki en çetin bir azâbı tatdıracağız. Onları yapageldiklerinin en kötüsüyle cezâlandıracağız.
Muhammed Esed:
Fakat hakikati (böylece) inkar edenlere kesinlikle şiddetli bir azabı tattıracak ve onları yaptıklarının en kötüsüyle cezalandıracağız!
Gültekin Onan:
Artık gerçekten o küfredenlere şiddetli bir azap tattıracağız ve yaptıklarının en kötüsüyle cezalandıracağız.
Ali Fikri Yavuz:
İşte bunun içindir ki, biz de o kâfirlere şiddetli bir azab taddıracağız
Portekizce:
Infligiremos um severo castigo aos incrédulos e os puniremos pelo pior que tiverem feito.
İsveççe:
Vi skall sannerligen låta förnekarna utstå ett strängt straff och Vi skall löna dem efter deras värsta handlingar!
Farsça:
به یقین کافران را عذابی سخت می چشانیم، و بی تردید آنان را بر پایه بدترین اعمالی که همواره مرتکب می شدند، کیفر می دهیم.
Kürtçe:
دەی سوێند بەخوا بێگومان ئەوانەی بێ باوەڕ بوون پێیان دەچێژین سزایەکی سەخت وە تۆڵەیان لێ دەسەنین (بەتۆڵەی) خراپترینی تاوانێك کەدەیان کرد
Özbekçe:
Бас, албатта, Биз куфр келтирганларга шиддатли азобни тоттирамиз ва, албатта, уларга қилиб юрган амалларининг энг ёмон жазосини берамиз.
Malayca:
Maka, demi sesungguhnya! Kami akan merasakan orang-orang yang kafir itu azab seksa yang seberat-beratnya, dan Kami akan membalas mereka dengan seburuk-buruk balasan bagi apa yang mereka telah kerjakan.
Arnavutça:
Do të bëjmë Ne, që ta shijojnë mohuesit dënimin e ashpër dhe do t’i dënojmë ata me më të keqen, për veprat që kanë bërë.
Bulgarca:
Ще накараме Ние неверниците да вкусят сурово мъчение и ще им въздадем за лошите им деяния.
Sırpça:
Зато ћемо Ми, сигурно, дати да неверници искусе несносну патњу, и казнићемо их најгором казном за дела која су починили.
Çekçe:
My však dáme věru okusit těm, kdo nevěřili, trestu strašného a odměníme je podle skutku jejich nejhoršího.
Urduca:
اِن کافروں کو ہم سخت عذاب کا مزا چکھا کر رہیں گے اور جو بدترین حرکات یہ کرتے رہے ہیں ان کا پورا پورا بدلہ اِنہیں دیں گے
Tacikçe:
Кофиронро азобе сахт мечашонем ва бадтар аз он чӣ мекардаанд, подош медиҳем.
Tatarca:
Коръәнгә ышанмаучыларга һәм Коръән сүзләрен тыңламаучыларга, әлбәттә, каты ґәзабны татытырбыз, дәхи аларны кабахәт эшләренең кабихырагы белән җәзаларбыз.
Endonezyaca:
Maka sesungguhnya Kami akan merasakan azab yang keras kepada orang-orang kafir dan Kami akan memberi balasan kepada mereka dengan seburuk-buruk pembalasan bagi apa yang telah mereka kerjakan.
Amharca:
እነዚያንም የካዱትን ብርቱን ቅጣት እናቀምሳቸዋለን፡፡ የእዚያነም ይሠሩት የነበሩትን መጥፎውን (ፍዳ) በእርግጥ እንመነዳቸዋለን፡፡
Tamilce:
ஆகவே, நிராகரித்தவர்களுக்கு கடுமையான தண்டனையை நிச்சயமாக சுவைக்க வைப்போம். இன்னும், நிச்சயமாக, அவர்கள் செய்து கொண்டிருந்த மிகக் கெட்ட செயலுக்கு (தகுந்த) கூலியை அவர்களுக்கு கொடுப்போம்.
Korece:
하나님은 불신자로 하여금 가혹한 벌을 맛보게 할 것이며 그 들이 행한 모든 사악함에 대하여 그들에게 벌을 내릴 것이라
Vietnamca:
Nhưng TA chắc chắn sẽ khiến những kẻ vô đức tin nếm lấy sự trừng phạt khắc nghiệt và TA chắc chắn sẽ đền bù điều tồi tệ nhất cho chúng bởi những gì mà chúng đã làm.
Ayet Linkleri: