
hâẕâ felyeẕûḳûhü ḥamîmüv vegassâḳ.
Arapça:
هَٰذَا فَلْيَذُوقُوهُ حَمِيمٌ وَغَسَّاقٌ
Türkçe:
İşte burada! Hadi, tatsınlar onu: Kaynar su, kokuşmuş irin.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
İşte artık tatsınlar onu ki, o kaynar su ve irindir.
Diyanet Vakfı:
İşte bu; kaynar su ve irindir. Onu tatsınlar
İngilizce:
Yea, such! - then shall they taste it,- a boiling fluid, and a fluid dark, murky, intensely cold!-
Fransızca:
Voilà ! Qu'ils y goûtent : eau bouillante et eau purulente,
Almanca:
Dies! So sollen sie es kosten - Siedendes und Eiter,
Rusça:
Это - кипяток и гной. Пусть же они вкушают его.
