
feseḫḫarnâ lehü-rrîḥa tecrî biemrih ruḫâen ḥayŝü eṣâb.
Arapça:
فَسَخَّرْنَا لَهُ الرِّيحَ تَجْرِي بِأَمْرِهِ رُخَاءً حَيْثُ أَصَابَ
Türkçe:
Bunun üzerine, rüzgârı onun emrine verdik; onun emriyle onun istediği yere uysal uysal/tatlı tatlı akıp giderdi.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Bunun üzerine biz rüzgarı onun emrine verdik. Onun emriyle istediği yere yumuşacık akardı.
Diyanet Vakfı:
Bunun üzerine biz rüzgarı onun emrine verdik. Onun emriyle istediği yere yumuşacık akardı.
İngilizce:
Then We subjected the wind to his power, to flow gently to his order, Whithersoever he willed,-
Fransızca:
Nous lui assujettîmes alors le vent qui, par son ordre, soufflait modérément partout où il voulait.
Almanca:
Dann machten WIR ihm den Wind gratis fügbar - er wehte nach seiner Anweisung sanft, wohin er wollte -
Rusça:
Тогда Мы подчинили ему ветер, который нежно дул по его велению, куда бы он ни пожелал,
Açıklama:
