Nuzul 4005

 
00:00

ḳâle rabbi-gfir lî veheb lî mülkel lâ yembegî lieḥadim mim ba`dî. inneke ente-lvehhâb.

Arapça:

قَالَ رَبِّ اغْفِرْ لِي وَهَبْ لِي مُلْكًا لَّا يَنبَغِي لِأَحَدٍ مِّن بَعْدِي ۖ إِنَّكَ أَنتَ الْوَهَّابُ

Türkçe:

Şöyle yakardı: "Rabbim, affet beni! Benden sonra kimseye yaraşmayacak bir mülk/saltanat ver bana! Kuşkusuz sensin, evet sensin Vahhâb!

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Süleyman: "Ey Rabbim! Beni bağışla ve bana öyle bir mülk ihsan et ki, ardımdan hiç kimseye yaraşmasın. Şüphesiz, bütün dilekleri veren sensin." dedi.

Diyanet Vakfı:

Süleyman: Rabbim! Beni bağışla; bana, benden sonra kimsenin ulaşamayacağı bir hükümranlık ver. Şüphesiz sen, daima bağışta bulunansın, dedi.

İngilizce:

He said, "O my Lord! Forgive me, and grant me a kingdom which, (it may be), suits not another after me: for Thou art the Grantor of Bounties (without measure).

Fransızca:

Il dit : "Seigneur, pardonne-moi et fais-moi don d'un royaume tel que nul après moi n'aura de pareil. C'est Toi le grand Dispensateur".

Almanca:

Er sagte: "Mein HERR! Vergib mir und schenke mir eine Herrschaft, die niemandem nach mir möglich wird. Gewiß, DU bist Der reichlich Schenkende."

Rusça:

Он сказал: "Господи! Прости меня и даруй мне такую власть, которая не будет полагаться никому после меня. Воистину, Ты - Дарующий".

Açıklama:
Nuzul 4005 beslemesine abone olun.