Nuzul 3995

 
00:00

fegafernâ lehû ẕâlik. veinne lehû `indenâ lezülfâ veḥusne meâb.

Arapça:

فَغَفَرْنَا لَهُ ذَٰلِكَ ۖ وَإِنَّ لَهُ عِندَنَا لَزُلْفَىٰ وَحُسْنَ مَآبٍ

Türkçe:

Biz de ondan o günahı affettik. Katımızdan onun için bir yakınlık ve güzel bir gelecek var.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Biz de o zannettiği şeyi kendisine bağışladık. Şüphesiz yanımızda onun bir yakınlığı ve güzel bir dönüş yeri vardır.

Diyanet Vakfı:

Sonra bu tutumundan dolayı onu bağışladık. Kuşkusuz yanımızda onun yüksek bir makamı ve güzel bir geleceği vardır.

İngilizce:

So We forgave him this (lapse): he enjoyed, indeed, a Near Approach to Us, and a beautiful place of (Final) Return.

Fransızca:

Nous lui pardonnâmes. Il aura une place proche de Nous et un beau refuge.

Almanca:

Dann vergaben WIR ihm dieses. Und gewiß, für ihn gibt es bei Uns doch nähere Stellung und schöne Rückkehr.

Rusça:

Мы простили ему это. Воистину, он приближен к Нам, и ему уготовано прекрасное место возвращения.

Açıklama:
Nuzul 3995 beslemesine abone olun.