
mâ semi`nâ bihâẕâ fi-lmilleti-l'âḫirah. in hâẕâ ille-ḫtilâḳ.
Arapça:
مَا سَمِعْنَا بِهَٰذَا فِي الْمِلَّةِ الْآخِرَةِ إِنْ هَٰذَا إِلَّا اخْتِلَاقٌ
Türkçe:
"Öteki millette işitmedik böyle bir şey. Bu bir uydurmadan başka şey değildir."
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Biz bunu başka bir dinde işitmedik, bu mutlaka bir uydurmadır.
Diyanet Vakfı:
Son dinde de bunu işitmedik. Bu, ancak bir uydurmadır.
İngilizce:
We never heard (the like) of this among the people of these latter days: this is nothing but a made-up tale!
Fransızca:
Nous n'avons pas entendu cela dans la dernière religion (le Christianisme); ce n'est en vérité que pure invention !
Almanca:
Wir hörten davon nicht von der letzten Gemeinschaft. Dies ist doch nichts anderes als eine Erfindung!
Rusça:
Мы не слышали об этом в последней религии. Это - не что иное, как вымысел.
Açıklama:
