
fekeẕẕebûhü feinnehüm lemuḥḍarûn.
Arapça:
فَكَذَّبُوهُ فَإِنَّهُمْ لَمُحْضَرُونَ
Türkçe:
Sonunda onu yalanladılar. Bu yüzden onlar mutlaka huzura getirileceklerdir.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Fakat onlar, onu yalanladılar. Bu yüzden onlar mutlaka (cehennemde) hazır bulundurulacaklardır.
Diyanet Vakfı:
Bunun üzerine İlyas'ı yalanladılar. Onun için onların hepsi (cehenneme) götürüleceklerdir.
İngilizce:
But they rejected him, and they will certainly be called up (for punishment),-
Fransızca:
Ils le traitèrent de menteur. Et bien, ils seront emmenées (au châtiment).
Almanca:
Dann bezichtigten sie ihn der Lüge, gewiß, so werden sie doch ausgeliefert,
Rusça:
Они сочли его лжецом, и все они непременно будут собраны в Аду,
Açıklama:
