
innâ ce`alnâhâ fitnetel liżżâlimîn.
Arapça:
إِنَّا جَعَلْنَاهَا فِتْنَةً لِّلظَّالِمِينَ
Türkçe:
O ağaç ki, zalimler için onu bir fitne yaptık.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Gerçekten biz onu zalimler için bir fitne (imtihan) yaptık.
Diyanet Vakfı:
Biz onu (zakkumu) zalimler için bir fitne (imtihan) kıldık.
İngilizce:
For We have truly made it (as) a trial for the wrong-doers.
Fransızca:
Nous l'avons assigné en épreuve aux injustes.
Almanca:
Gewiß, WIR machten ihn als Fitna für die Unrecht-Begehenden.
Rusça:
Мы сделали его искушением для беззаконников.
Açıklama:
