
veâyetül lehümü-l'arḍu-lmeyteh. aḥyeynâhâ veaḫracnâ minhâ ḥabben feminhü ye'külûn.
Arapça:
وَآيَةٌ لَّهُمُ الْأَرْضُ الْمَيْتَةُ أَحْيَيْنَاهَا وَأَخْرَجْنَا مِنْهَا حَبًّا فَمِنْهُ يَأْكُلُونَ
Türkçe:
Ölü toprak onlar için bir mucizedir. Onu dirilttik, ondan dâne çıkardık; bak işte ondan yiyorlar.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Hem bir delildir onlara ölü toprak. Biz ona hayat verdik ve ondan taneler çıkardık da ondan yiyip duruyorlar.
Diyanet Vakfı:
(Bu hususta) ölü toprak onlar için mühim bir delildir. Biz ona yağmurla hayat verdik ve ondan dane çıkardık. İşte onlar bundan yerler.
İngilizce:
A Sign for them is the earth that is dead: We do give it life, and produce grain therefrom, of which ye do eat.
Fransızca:
Une preuve pour eux est la terre morte, à laquelle Nous redonnons la vie, et d'où Nous faisons sortir des grains dont ils mangent.
Almanca:
Und eine Aya für sie ist die tote Landschaft, die WIR belebten und dann aus ihr Körner heraussprießen ließen, von denen sie essen.
Rusça:
Знамением для них является мертвая земля, которую Мы оживили и извлекли из нее зерно, которым они питаются.
Açıklama:
