
veḳîle-d`û şürakâeküm fede`avhüm felem yestecîbû lehüm veraevü-l`aẕâb. lev ennehüm kânû yehtedûn.
Arapça:
وَقِيلَ ادْعُوا شُرَكَاءَكُمْ فَدَعَوْهُمْ فَلَمْ يَسْتَجِيبُوا لَهُمْ وَرَأَوُا الْعَذَابَ ۚ لَوْ أَنَّهُمْ كَانُوا يَهْتَدُونَ
Türkçe:
Şöyle denilir: "Çağırın ortak koştuklarınızı!" Onlar da çağırırlar. Fakat ötekiler bunlara cevap veremezler; azabı görmüşlerdir. Önceden yola gelselerdi ne olurdu!
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
(Allah'a koştuğunuz) ortaklarınızı çağırın! denir, onlar da çağırırlar; fakat kendilerine cevap vermezler ve (karşılarında) azabı görürler. Ne olurdu (dünyada iken) doğru yola girselerdi!
Diyanet Vakfı:
"(Allah'a koştuğunuz) ortaklarınızı çağırın!" denir, onlar da çağırırlar; fakat kendilerine cevap vermezler ve (karşılarında) azabı görürler. Ne olurdu (dünyada iken) doğru yola girselerdi!
İngilizce:
It will be said (to them): "Call upon your 'partners' (for help)" :they will call upon them, but they will not listen to them; and they will see the Penalty (before them); (how they will wish) 'if only they had been open to guidance!'
Fransızca:
Et on [leur] dira : "Appelez vos associés". Ils les appelleront, mais ceux-ci ne leur répondront pas. Quand ils verront le châtiment, ils désireront alors avoir suivi le chemin droit (dans la vie d'ici-bas).
Almanca:
Und es wurde gesagt: "Ruft die von euch beigesellten Partner! Dann riefen sie sie. Doch sie antworteten ihnen nicht und sahen die Peinigung. Hätten sie sich doch rechtleiten lassen!
Rusça:
Им скажут: "Призовите своих сотоварищей!" Они призовут их, но те не ответят им, и тогда они узреют наказание. О, если бы они следовали прямым путем!
Açıklama:
